ASAYİŞ - 03 Ekim 2024 Perşembe 08:00

57 ilde düzenlenen “Narkoçelik-41” operasyonlarında 644 şüpheli yakalandı

A
A
A
57 ilde düzenlenen “Narkoçelik-41” operasyonlarında 644 şüpheli yakalandı

51 ilde düzenlenen “Narkoçelik-41” operasyonlarında 967 kilogram uyuşturucu madde ile 5 milyon 857 bin 520 adet uyuşturucu hap ele geçirildi, 644 şüpheli ise yakalandı.


İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince; bin 603 ekip, 4 bin 127 personel, 25 hava aracı ve 41 narkotik dedektör köpeğinin katılımıyla 57 ilde uyuşturucu madde imalatçılarına ve satıcılarına yönelik “Narkoçelik-41” operasyonları düzenlendi. Düzenlenen operasyonlar sonucunda 967 kilogram uyuşturucu madde ile 5 milyon 857 bin 520 adet uyuşturucu hap ele geçirildi. Ayrıca operasyonlar sonucu 644 şüpheli yakalandı. Operasyonların düzenlendiği 57 il ise, “Aksaray, Bursa, Ankara, İstanbul, Gaziantep, Balıkesir, İzmir, Nevşehir, Şırnak, Malatya, Manisa, Şanlıurfa, Bingöl, Adana, Diyarbakır, Konya, Uşak, Batman, Mersin, Bolu, Samsun, Denizli, Yozgat, Antalya, Hatay, Tekirdağ, Çanakkale, Çankırı, Yalova, Eskişehir, Kocaeli, Afyonkarahisar, Erzurum, Van, Adıyaman, Çorum, Karaman, Trabzon, Kahramanmaraş, Kayseri, Sakarya, Burdur, Giresun, Isparta, Kilis, Zonguldak, Osmaniye, Aydın, Ordu, Karabük, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kütahya, Siirt, Elazığ ve Muğla” olarak sıralandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Su seviyesi hızla düşen Eğirdir Gölü için eylem planı devrede Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, kuraklığın etkisiyle su seviyesi hızla düşen ve biyolojik kirlilik oluşan Eğirdir Gölü’nde 9 maddelik eylem planını hayata geçirdi. Eğirdir Gölü’nün kuraklık tehdidi, alg patlaması ve biyolojik kirliliğe karşı korunması ve rehabilite edilmesi amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un talimatıyla ilgili kurumlar harekete geçti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Tabiat Varlıklarını Koruma (TVK) Genel Müdürlüğü koordinesinde Isparta Valiliği, Belediye Başkanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Eğirdir Su Ürünleri Araştırma Merkezi, TÜBİTAK, üniversiteler, kamu ve özel sektör kuruluşlarının katılımı ile bir komisyon oluşturuldu. Arazi çalışmalarıyla beraber alınması gereken tedbirler belirlendi. “9 maddelik eylem planı hazırlandı” Göldeki sucul bitkilerin ve dipte biriken sediment ile biyokütlenin kaldırılmasına ilişkin TVK Genel Müdürlüğü tarafından ön fizibilite raporu hazırlandı. Süleyman Demirel Üniversitesi ile Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nden bilim adamları da Ekosistem Değerlendirme Raporu (EDR) hazırladı. Bakan Kurum, bu çalışmalar ışığında belirlenen 9 maddelik eylem planını kamuoyuna duyurmuştu. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdür Yardımcısı Beyhan Oktar, eylem planının uygulanmaya başlandığını açıkladı. Oktar, gölün ekolojik değerini ortaya koymak, göl ve çevresindeki faaliyetleri mevzuat kapsamında sınırlandırmak ve koruma-kullanma dengesini gözetme amacıyla TVK Genel Müdürlüğü’nün Eğirdir Gölü ve kıyı kesimini "Kesin Korunacak Hassas Alan", "Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak ilan ettiğini belirtti. “Özel araçlarla ve dalgıçlarla temizlik başladı” Çalışmalar kapsamında acil müdahale olarak göl yüzeyindeki alglerin ve göl kıyısındaki ölü sucul bitkilerin temizlenmesi amacıyla Gemi İnşa Sanayi A.Ş. (GİSAŞ), amfibi sulak alan rehabilitasyon aracı tasarladı. Bu araçlarla göl yüzeyinde, göl içindeki hassas bölgelerde ise özel ekipmanlı dalgıçlarla temizlik çalışmalarına başlandığını açıklayan Oktar, gölü besleyen Çayköy Dere ağzında biriken rüsubatın da (ağaç dalları ve bitki tortusunun) DSİ’ye ait araç ve ekipmanlarla temizlendiğini kaydetti. “Dip çamuru için bilimsel incelemeler sürüyor” Göl tabanında dip çamuru temizliği yapılmasına yönelik fizibilite çalışmalarının devam ettiğini ve elde edilecek bilimsel veriler doğrultusunda dip çamuru temizliği başlatılacağını belirten Oktar, “Çalışmalar kapsamında akademisyenlerimiz gölün içerisinden ve dip sedimanından 20 farklı noktadan alınan örnekleri analiz ediyorlar. Analizler tamamlandığında gölden çıkarılacak çamurun hangi bilimsel metotlarla bertaraf edileceği ve bununla ilgili yapılacak tüm önlemleri bizlere sunmuş olacaklar ve bu doğrultuda tedbirlerimizi almaya devam edeceğiz” dedi. “Eğirdir’i gelecek nesillere aktaracağız” Isparta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Bekir Çelen de, Eğirdir Gölü’nün bölge ve ülke için önemine dikkat çekerek şunları söyledi: "Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği ve kuraklık göldeki su seviyesinin hızla azalmasına sebep oldu. Yağış rejimindeki değişiklikler, ondan sonra sıcaklık artışları ve bölgedeki insan faaliyetleri, göl ekosistemini olumsuz etkiledi. Su seviyesinin azalmasıyla birlikte göldeki biyolojik kirlilik, alg patlamaları ve kötü koku gibi sorunlar ortaya çıktı. Eğirdir Gölümüz bölgedeki içme suyu kaynağı olmasının yanı sıra tarımsal sulama, turizm ve balıkçılık gibi birçok alanda kritik öneme sahip. Dolayısıyla bu sorunların giderilmesi acil bir ihtiyaç haline geldi. Bakanlığımızın ve yerel yönetimlerin koordinasyonuyla başlatılan rehabilitasyon çalışmaları sayesinde gölün ekosistemini koruyarak bu eşsiz doğal kaynağı gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz."
İstanbul İsdemir kuruluşunun 54. yılını kutluyor Türkiye’nin sanayi ve ekonomi alanındaki gelişimine önemli katkılar sağlayan İsdemir kuruluşunun 54. yılını kutluyor. Hem uzun hem yassı çelik üreten şirket, son teknolojiye sahip üretim bantlarında imal ettiği ürünleri dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor. Boru imalatı, gemi yapımı, inşaat ve imalat gibi birçok sektöre temel girdi sağlayan OYAK Maden Metalürji şirketlerinden İsdemir (İskenderun Demir ve Çelik A.Ş.), 54’üncü kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Yapılan açıklamaya göre; 1970 yılında temeli atılan şirket, kurulduğu günden bu yana oluşturduğu ekosistem ile İskenderun’un yanı sıra Türkiye ekonomisine de önemli katkılar sağlıyor. “Çevreye duyarlı üretim” ilkesi doğrultusunda karbon ayak izini azaltacak çalışmalar da gerçekleştiren şirket, sanayi ve kalkınmanın ana unsurlarından demir-çelik sektörünün dünyadaki önemli temsilcilerinden biri olma özelliğini taşıyor. Modern üretim tesisleri, çevre dostu teknolojileri ve yüksek kaliteli ürünleri ile demir-çelik sektöründe önemli bir rol üstlenen şirket, yaklaşık 5,8 milyon ton/yıl sıvı çelik, 3,5 milyon ton/yıl yassı ürün, 0,6 milyon ton/yıl kangal ve 2,5 milyon ton/yıl kütük nihai ürün kapasitesine sahip. Kütük, kangal, sıcak rulo ve slab üretimi gerçekleştirilen İsdemir’de; kok kömürü, oksijen, azot, argon, amonyum sülfat, granüle cüruf, katran ve benzol gibi yan ürünler de elde ediliyor. Yeşil dönüşüm adımlarını şekillendirdiği Net Sıfır Yol Haritası’nı 2024 yılının ilk günlerinde Erdemir ile birlikte açıklayan İsdemir, 2050’de net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. Erdemir ve İsdemir, 2030 yılına kadar, baz yıl olarak belirlediği 2022’ye göre ton başına karbon emisyonunu yüzde 25, 2040 yılına kadar yüzde 40 oranında azaltmayı planlıyor. Erdemir ve İsdemir, üretilen ham çelik başına karbon emisyonlarını asgari yüzde 25 oranında azaltmak için 3,2 milyar dolarlık bir dönüşüm yatırımını 2030 yıl sonuna kadar hayata geçirecek. Söz konusu yatırımlar kapsamında yıllık 1 milyon 710 bin MWh elektrik üretimi kapasiteli GES kurulumu da gerçekleştirilecek. Net Sıfır Yol Haritası kapsamında yapılacak yatırımlar ile Erdemir ve İsdemir’in ham çelik üretim kapasitesi de 2030 yıl sonuna kadar 13 milyon tona ulaşacak. İskenderun’un yanı sıra ülke sanayisinin gelişimine önemli katkılar sağlayan İsdemir, demir-çelik sektöründe yaşanan hızlı dönüşüme uyum sağlamak için yatırımlarını sürdürüyor. 2024 yılında 79 milyon 500 bin dolarlık yatırım ile 1 milyon 200 bin ton/yıl üretim kapasitesine sahip Vakum Altında Gaz Giderme Tesisi’ni devreye alan şirket, 1. Yüksek Fırın yatırımında ise montaj ve test çalışmalarına devam ediyor.
İstanbul Elektrikli yeni Mercedes-Benz G 580 Türkiye’de G-Serisi’nin arazi yetenekleri EQ Teknolojisi ile elektrikli çağına giriş yapıyor. Mercedes-Benz, tamamen elektrikli G 580’in Türkiye tanıtımını, “Geländewagen. Elektriklendi.” sloganı ve sürdürülebilirlik vizyonuyla, doğaya zarar vermeden Kapadokya’da gerçekleştirdi. Türkiye’de satışa sunulan tamamen elektrikli yeni Mercedes-Benz G 580, 45 yıldan bu yana sahip olduğu tüm ikonik unsurlarını içeren köşeli siluetini koruyarak modelin karakterine sadık kalmaya devam ediyor. Yapılan açıklamaya göre, geleneksel içten yanmalı motorlu varyantlar gibi, elektrikli sürüşü destekleyecek şekilde güçlendirilen merdiven şasisine entegre edilmiş lityum-iyon batarya, düşük bir ağırlık merkezi ile arazi sürüşünde avantaj ve güvenlik sağlıyor. Araç, 116 kWsa kapasiteli bataryası ile 450 kilometreye ulaşan menzil sunuyor. Açıklamaya göre, tekerleklerin yakınında bulunan maksimum 432 kW toplam güç üreten bağımsız kontrollü elektrik motoru, seçilebilir LOW RANGE arazi vites küçültme ile farklı sürüş özellikleri sunuyor. G-TURN, aracın gevşek veya asfaltsız yüzeylerde bulunduğu noktada kendi etrafında dönmesini sağlıyor. G-STEERING işlevi arazide sürüş sırasında önemli ölçüde dar bir dönüş açısıyla aracın yönlendirilmesine ve dönmesine imkân veriyor. Üç vitesli akıllı arazi ağır vites fonksiyonu Off-road Crawling, arazi sürüşü için hız sabitleyici bir işlev görerek sürücü arazide gezinmeye odaklanırken optimum sürüş gücünü koruyor. “Şirket, giderek ivmelenen elektrikli otomobil pazarında en zengin ürün gamlarından birini sunuyor” Kapadokya’da elektrikli G-Serisi’ni katılımcıların özel bir parkurda deneyimledikleri lansman etkinliğinde konuşan Mercedes-Benz Otomotiv İcra Kurulu ve Otomobil Grubu Başkanı Şükrü Bekdikhan, şirketin, giderek ivmelenen elektrikli otomobil pazarında en zengin ürün gamlarından birini sunduğunu belirtti. Marka olarak elektrikli araçta konforu ve lüksü yaşatmayı amaçladıklarını söyleyen Bekdikhan, “Ambition 2039 ile hedefimiz karbon nötr bir otomobil filosu oluşturmak ve bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugün elektrikli G-Serisi’ni sunarak otomobillerimizi elektrikli hale getirmeye devam ediyor ve üretimde yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Batarya teknolojisini iyileştirmek için yatırımlar yapıyor, araçlarımızı üretirken giderek daha fazla geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyoruz. Yeni otomobil satışlarımızda elektrikli otomobillerin ve plug-in hibritlerin küresel payının bu on yılın ikinci yarısında yüzde 50’ye ulaşacağını öngörüyoruz. Türkiye’de geçtiğimiz yıl elektrikli araç satışlarımızın oranı pazar ortalamasının üzerine çıkarak yaklaşık yüzde 15 oldu. Hedefimiz yıl sonunda bu oranın yüzde 20’ye ulaşması” dedi. Arazi araçlarının ilk tamamen elektrikli varyantının Türkiye’de satışa başlamasından dolayı çok heyecanlı olduklarını söyleyen Mercedes-Benz Otomotiv Satış ve Pazarlama Direktörü Dr. Nadine Adam, G-Serisi’nin geleneksellik ve inovasyonun başka hiçbir yerde kolaylıkla görülemeyecek birleşimini simgelediğinin altını çizdi. Dr. Nadine Adam, G-Serisi’nin 1979 yılında ilk üretildiğinden bu yana premium arazi aracı olarak bir segment oluşturduğunu belirterek, “Simgesel, sağlam ve ölümsüz bir DNA’ya sahip olan G-Serisi, küçük değişiklikler ile günümüze kadar gelerek ikonik tasarımını korudu. Dünyada bugüne kadar yaklaşık 564 binden fazla satışı gerçekleşen G-Serisi gerek arazide gerekse şehir içinde büyük bir kullanım keyfi sunuyor. Şimdi de tamamen elektrikli olarak üretilen Mercedes-Benz G 580, modern sürüş destek sistemleri, daha yüksek konfor ve gelişmiş dijitalleşme sayesinde performansını daha da artırdı” diyerek uygun yüzeylerde yüzde 100’e kadar tırmanma kabiliyetine sahip olduğunu vurguladı.
Samsun Balık mezatında kasalar dolusu palamut kapış kapış satıldı Samsun’da balık halinde gece 03.00’te yapılan mezatta kasalar dolusu palamut kapış kapış satıldı. Bu sezon Karadeniz’de palamut bolluğu yaşanıyor. Balıkçılar tarafından avlanan palamutlar, Samsun Büyükşehir Belediyesi Balık Hali’nde yapılan mezatta satışa sunuluyor. Açık artırmayla satılan palamutlar, balıkçılar tarafından satın alınarak Türkiye’nin çeşitli illerine götürülüyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi Balık Hali’nde gece yarısı başlayan balık mezadı, sabahın ilk ışıklarına kadar sürüyor. Mezatta kasa kasa palamut, tüketiciye sunulmak üzere balıkçılar tarafından satın alınıyor. Genellikle çevre iller olmak üzere birçok yerden Samsun’a gelen balık satıcıları, kasası 10-11 kilogram gelen palamudu bin ile bin 100 TL’ye satın aldı. "Ete paydos, palamut balığına yemeğe devam" Mezada gelen balıkçı Hacı Yaşar, "Balık mezadında en bol palamut balığımız var. Palamudun tanesi 100 TL’den satılıyor. Bu sene denizde çok fazla palamut var. İstavrit ve çinekop da var. Vatandaşta palamut yiyor. Türkiye’nin her tarafından gelerek burada balık alıyorlar. Karadeniz’de palamut şenliği var. Herkes palamut yesin. Ete paydos, palamut balığına yemeğe devam" dedi. "Palamutlar 1 kiloyu geçti" Mezada gelen balıkçı Recep Kıyak, "Bu sene balık var fakat istikrar yok. Bir gün balık bol oluyor, bir gün olmuyor. Dün 80 TL’ye aldığımız balığın bugün 100 TL’ye tanesini alıyoruz. Yaklaşık 1 aydır balık satıyoruz fakat her gün fiyatlar değişiyor. Şu anda genelde istavrit ve palamut var. Barbun ve mezgit de çıkıyor. Karadeniz’in uzaklarında hamsi gelmeye başladı. Mezatta en çok çinekop ve palamut satılıyor. Palamutlar büyüdü, 1 kiloyu geçti. Tavuk fiyatına balık satılıyor. Bazı palamutlar bir kilo 200 gram geliyor. Balık tezgahlarında balıklar 80 ile 120 TL arasında satılıyor" diye konuştu. Mezatta çinekop, mezgit ve barbun balıkları da satıldı. (FAU-