EKONOMİ - 17 Ekim 2024 Perşembe 17:51

2025 yılı bütçesi açıklandı: En büyük pay eğitim ve sağlık alanlarına ayrıldı

A
A
A
2025 yılı bütçesi açıklandı: En büyük pay eğitim ve sağlık alanlarına ayrıldı

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz“ dedi.


Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ‘2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Bağlama Töreni’ne katıldı. Yılmaz, AK Parti hükümetlerinin 23’üncü, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ise 7’nci bütçesi olan 2025 yılı bütçesi hakkında değerlendirmelerde bulunarak, Türkiye Büyük Millet Meclisine (TBMM) sunulmaya hazır hale gelen 2025 yılı bütçesinin, yapılacak değerlendirmelerin ardından sembolik olarak bağlanacağını belirtti.


Burada bir konuşma gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025 yılı bütçesi hazırlıklarının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gösterdiği vizyon ve talimatları doğrultusunda; tüm bakanlıkların, bağlı ve ilgili kamu kurum ve kuruluşların katkılarıyla tamamlandığını dile getirdi. Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından TBMM’ye sunulmaya hazır hale geldiğini de dile getirerek, “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, kazanımları sürdürülebilir hale getirecek; ekonomik kalkınma ve sosyal refahı önceleyen bir perspektifle hazırlanmıştır. Bütçemiz; yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, sosyal refahı artırıcı bir yaklaşıma sahiptir. Bütçemizde; büyümenin sağladığı imkânları, toplumun bütün kesimleri ile paylaşmak esas alınmıştır. 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz; işçisi, esnafı, emeklisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlanmış, her kaleminde 81 ilimizin gereksinimleri düşünülmüştür” açıklamasında bulundu.



“Bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz”


Bütçe kanun teklifinin, kamuya ait harcama tavanları ve gelir kalemlerine ilişkin tahminleri içeren Anayasal bir doküman olduğunu vurgulayan Yılmaz, “2025 Yılı Merkezi yönetim bütçesi kapsamında; 227 kamu idaresinin bütçesi bulunmaktadır. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağını öngörmekteyiz. Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceğini tahmin etmekteyiz. Bütçe gelirlerinin alt kalemleri şu şekildedir; Gelir Vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, Diğer Vergi Gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, Vergi Dışı Gelirler ise 1 trilyon 662 milyar liradır” ifadelerine yer verdi.



“Deprem bölgesinin iyileştirilmesi için ‘584 milyar lira’ tutarında ödenek öngörülmüştür”


Yılmaz, Kahramanmaraş merkezli deprem afetinde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, imarı ve depremin etkilerinin süratle ortadan kaldırılması için de bütçeden ödenek ayrılacağını belirterek, “2024 yılı bütçemizde depremlerinin yol açtığı hasarların süratle giderilmesi ve deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın ihtiyaçları için toplam ‘1 trilyon 28 milyar lira’ ödenek tahsis edilmiştir. 2024 yılsonunda bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı yüzde 4,9 olarak öngörülmektedir. Deprem harcamaları hariç ise bu oranın yüzde 2,5 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. 2025 yılı bütçesinde deprem bölgesinin iyileştirilmesi ve afetlere karşı dirençliliğin artırılması için “584 milyar lira” tutarında ödenek öngörülmüştür. Bu kapsamda Afetlere Dirençli Şehirler Projesi için ayrılan kaynak tutarı toplam 120 milyar liradır. Bu tutarın GSYH’ye oranının yüzde 0,9 olduğunu belirtmek istiyorum” diye konuştu.


Yılmaz, 2025 yılı bütçe ödeneklerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımını da açıklayarak, personel giderleri için toplam 3 trilyon 911 milyar lira, mal ve hizmet alım giderleri 1 trilyon 24 milyar lira, cari transferler 5 trilyon 813 milyar lira, sermaye giderleri 1 trilyon 102 milyar lira, sermaye transferleri 338 milyar lira, borç verme giderleri 306 milyar lira, yedek ödenekler 287 milyar lira, faiz giderleri 1 trilyon 950 milyar lira ayrıldığını aktardı.



“Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2025 yılında 1 trilyon 452 milyar liraya yükselttik”


Yılmaz, Ak Parti Hükümetleri olarak eğitimi hep en öncelikli mesele olarak gördüklerini ifade ederek, “2002 yılında 8 milyar lira olarak devraldığımız Milli Eğitim Bakanlığı bütçesini 2025 yılında 1 trilyon 452 milyar liraya yükselttik. Öğretmenlerimizin kariyer imkânlarını genişlettik. Özlük haklarında da kapsamlı düzenlemeler yaptık. Yine geçtiğimiz hafta TBMM’de kabul edilen Kanunla öğretmen yetiştirme sürecinde reform mahiyetinde düzenlemeler yaptık. Artan üniversite ve öğrenci sayısıyla birlikte üniversitelerimize ayırdığımız kaynağı da sürekli artırıyoruz. Yükseköğretim kurumları bütçelerini 2025 yılında 488 milyar liraya çıkarıyoruz. Yükseköğretimi de dâhil ettiğimizde eğitim bütçemizi; 2025 yılında 2 trilyon 181 milyar liraya yükseltiyoruz. Böylece merkezi yönetim bütçesinden yüzde 14,8 oranı ile en büyük payı yine eğitime ayırıyoruz” şeklinde konuştu.



“Sağlık alanına ayrılan toplam kaynak; 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır”


Eğitimle birlikte AK Parti hükümetleri döneminde en fazla önem verilen konuların başında sağlık alanının da geldiğini aktaran Yılmaz, “Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanmasını sağlamak amacıyla merkezi yönetim bütçesinden sağlık hizmetleri için 1 trilyon 106 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Merkezi yönetim bütçesinden sağlık için ayrılan kaynağa Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamalarını da eklediğimizde sağlık alanına ayrılan toplam kaynak; 2 trilyon 435 milyar liraya ulaşmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.



“Sosyal yardım ve destekler için 2025 yılı bütçemizde 651 milyar lira kaynak ayırdık”


Sosyal devlet ilkesiyle Türkiye’nin sahip olduğu refahı toplumun tüm katmanlarına yayma konusunda kararlı olduklarını ifade eden Yılmaz, “Sosyal yardım ve destekler için 2025 yılı bütçemizde 651 milyar lira kaynak ayırdık. Bu tutar 2025 yılı bütçesinin yüzde 4,4’üne denk gelmektedir. 2025 yılında; ödeme gücü olmayan vatandaşlarımızın sağlık primi giderlerini karşılamak amacıyla 131 milyar lira, 65 yaş üstü yaşlılarımız, bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımız ve yakınlarına bağlanan aylıklar kapsamında 88 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın evde bakımına destek amacıyla 70 milyar lira, engelli vatandaşlarımızın eğitim desteği için 47 milyar lira, Sosyal konut finansmanının desteklenmesi amacıyla 23 milyar lira, ekonomik yoksunluk içinde olan çocuklarımızın aileleri yanında yetişmelerine imkân sağlayan sosyal ve ekonomik destek ödemeleri için 17 milyar lira, gelir düzeyi düşük vatandaşlarımıza sağlanan elektrik tüketim desteği kapsamında 10 milyar lira, engelli eğitim taşıma giderleri için 8 milyar lira, koruyucu aile uygulaması kapsamında yaklaşık 2 milyar lira kaynak ayırdık” ifadelerini kullandı.


Yılmaz, vatandaşların daha ucuz elektrik ve doğalgaz kullanabilmeleri için 2025 yılı bütçesinde 472 milyar lira kaynak öngördüklerini de ifade ederek, konut tüketicileri için doğalgaz ve elektrik maliyetinin yaklaşık yüzde 60’ının bütçeden karşılandığı bilgisini paylaştı.



“Tarımsal destek programları için 135 milyar lira kaynak ayırıyoruz”


Yılmaz, 2025 yılında bütçeden tarıma 706 milyar lira kaynak ayrıldığını söyleyen Yılmaz, “Bu kapsamda; tarımsal destek programları için 135 milyar lira, tarım sektörü yatırım ödenekleri için 166 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyon desteği için 160 milyar lira, tarım sektörü vergi harcamaları kapsamında 200 milyar lira, tarımsal KİT’lerin finansmanı, müdahale alımları ve ihracat destekleri için 45 milyar lira kaynak ayırıyoruz” şeklinde konuştu.



“Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek öngörüyoruz”


Reel sektör desteklerine 2025 yılında da devam ederek ‘yatırım, istihdam, üretim ve ihracat’ odağıyla özel sektörle büyüme stratejilerini sürdürdüklerini söyleyen Yılmaz, “Reel kesim destekleri için bütçemizden 561 milyar lira ödenek öngörüyoruz. Bu kapsamda; Sosyal Güvenlik Kurumu işveren prim ödemeleri için 223 milyar lira, tarımsal krediler sübvansiyon desteği olarak 160 milyar lira, Halk Bankası esnaf kredileri sübvansiyon desteği için 60 milyar lira, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı teşvik ödemeleri için 32 milyar lira, mesleki eğitim kapsamında ödenen Devlet katkısı için 30 milyar lira, ihracat başta olmak üzere diğer reel sektör destekleri için 57 milyar lira kaynak ayırdık” diye kaydetti.



“Savunma harcamaları için 913,9 milyar lira, iç güvenlik için 694,5 milyar lira ödenek öngördük”


Yılmaz, savunma sanayiinde dışa bağımlılığı asgari seviyeye düşüreceklerinin altını çizerek, “Savunma harcamaları için 913,9 milyar lira, iç güvenlik için 694,5 milyar lira ödenek öngördük. Savunma Sanayii Destekleme Fonu için ayrılan kaynak da dâhil edildiğinde toplamda savunma ve güvenlik sektörü için 2025 yılında 1 trilyon 608 milyar lira ödenek tahsis ediyoruz” diye vurguladı.



Mahalli idareleri de güçlendirmeye devam edeceklerini işaret eden Yılmaz, büyükşehir ve diğer belediyeler ile il özel idarelere ayrılan toplam kaynağı 1 trilyon 344 milyar liraya çıkarılacağını, ayrıca 2002 yılında bu kaynağın bütçe içerisindeki payı yüzde 4 iken bu oranı 2025 yılında yüzde 9,1’e yükselttiklerini kaydetti.



“2025 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 569 milyar liraya yükseltiyoruz”


Sulama projeleri, demiryolu projeleri, havalimanları, denizyolu yatırımlarına gibi birçok alanda yatırımlara da hız kesmeden devam edeceklerini dile getiren Yılmaz, “2025 yılı bütçemizde yatırımlara ayırdığımız kaynağı 1 trilyon 569 milyar liraya yükseltiyoruz. Bu tutar 2025 yılı bütçemizin yüzde 10,7’sine denk gelmektedir” dedi.


Yılmaz, 2025 yılı bütçesini, gelecek süreçte TBMM’ye sunulacağını da hatırlatarak, “22 Ekim’de TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna sunum ile maraton başlayacaktır. 2025 yılı bütçemiz ile eğitimden sağlığa, enerjiden tarıma ve sanayiye her alanda büyüyen, güçlenen, kalkınan, itibarı artan ve refahı yükselen Türkiye için tarihi yürüyüşümüze devam edeceğiz. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, en üst düzeyde insani gelişmişliği yakalamış, ekonomik olarak güçlü ve refah seviyesi yüksek bir ülke olma hedefiyle, milletimizin yaşam kalitesini artırmak için durmaksızın çalışmayı sürdüreceğiz” diye belirtti.



2025 yılı bütçesi açıklandı: En büyük pay eğitim ve sağlık alanlarına ayrıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Akademisyen ve öğrenci değişikliği protokolü yapıldı Amerika Birleşik Devletleri Southern Üniversitesi ile Louisiana Eyalet Üniversiteleri temsilcilerinden oluşan misafir heyet, Düzce Üniversitesi’ne gelerek Rektör Prof. Dr. Nedim Sözbir ile bir araya geldi. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarete, Southern Üniversitesi Uluslararası Eğitim Dekanı Prof. Dr. Barbara West Carpenter, Türkiye İrtibat Temsilcisi Prof. Dr. Osman Kandara, Öğretim Üyesi Dr. Mehtap Kandara ile Louisiana Eyalet Üniversitesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Eugene Kenndy ve Louisiana Temsilciler Meclisi Üyesi Kermit Johnson IV misafir heyet olarak katıldı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Öztürk, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resul Kara ile Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Salih Tosun, Akçakoca Siyasal Bilgiler Fakültemiz Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Hicran Hamza Çelikyay, Uluslararası Ofis Koordinatörü Doç. Dr. Sibel Bayram ve Araştırma Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Murat Bulut’un da yer aldığı ziyarette; ikili anlaşmalar, projeler, akademik ve bilimsel faaliyetler hakkında fikir alışverişi gerçekleşti. Ziyarette; birçok Düzce Üniversitesi Öğretim Üyesinin daha önce akademik çalışmalar yaptığı Southern Üniversitesi ve A&M Koleji ile geçmişe dayalı köklü bir ilişkinin olduğu ve bu ilişkilerin daha iyileri seviyeye taşınması amacıyla çeşitli iş birlikleri, akademisyen ve öğrenci değişikliklerini içeren protokol de imzalandı.
Düzce Polonya kültürünü tanıttılar Düzce Üniversitesi Uluslararası Ofis Koordinatörlüğü tarafından düzenlenen ErasmusDays etkinliğinin ikinci gününde Polonya Günü gerçekleştirildi. Etkinliğe; Düzce Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri ve basın mensuplarının yanı sıra Polonya ve Slovakya’dan gelen Erasmus öğrencileri de katılım sağladı. ErasmusDays etkinlikleri, Erasmus+ Programı çerçevesinde yürütülen iş birliği projelerinin ve katılımcıların deneyimlerinin daha geniş kitlelere duyurulmasını amaçlayan küresel bir etkinlik olarak her yıl aynı tarihlerde kutlanıyor. Bu kapsamda düzenlenen ErasmusDays Polonya Günü etkinliği, Düzce Üniversitesi Uluslararası Ofis personeli Sultan Bilgiç tarafından gerçekleştirilen açılış konuşması ve ardından Erasmus öğrencilerinin keyifli sunumları ile devam etti. Program boyunca Polonya ile Türkiye arasındaki ilişkileri Umut Zambak aktarırken, Rzeszow Üniversitesi’nden gelen Erasmus öğrencileri Karolina Ofiara ve Kamil Plaza Polonya kültürüne dair sunumlar yaptı. Slovakya’dan gelen Erasmus öğrencileri Alina Almakhunova ve Sofia Kovalenko ise Slovak kültürünü tanıttı. Katılımcılar, farklı kültürlerle tanışma ve Erasmus programı çerçevesinde edinilen tecrübeleri paylaşma fırsatı buldu. Etkinliğin ilerleyen saatlerinde, Düzce Üniversitesi öğrencileri Zehra Çuhacı ve Abdullah Karaahmet’in müzik dinletisi büyük beğeni topladı. Polonya’da hem öğrenim hem de staj hareketliliği gerçekleştiren Selim Bozkurt’un Erasmus deneyimlerini paylaştığı video gösterimi de katılımcılara ilham verdi. Günün sonunda ise Polonyalı ve Türk öğrenciler arasında eğlenceli bir telaffuz yarışması düzenlendi. Etkinlik, günün anısına çekilen toplu fotoğraf ile sona erdi. ErasmusDays kutlamaları, farklı kültürleri bir araya getirerek uluslararası iş birliğini ve öğrenci hareketliliğini güçlendirmeye yönelik anlamlı bir adım olarak Düzce Üniversitesi’nde unutulmaz anlar yaşattı.
Düzce Lise öğrencileri Düzce Üniversitesi’ni gezdi Düzce Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 11.sınıf öğrencileri, Düzce Üniversitesi İşletme, Fen ve Edebiyat, Eğitim ve İlahiyat Fakültesi’ni ziyaret etti. Düzce Üniversitesi’nin eğitim öğretim hayatını, kampüs yaşamını, fakülteleri ve ortak alanlarını yakından tanıma fırsatı yakaladı. İletişim ve Tanıtım Koordinatörlüğü personeli Erdal Çelik, öğrencilere fakülteler hakkında genel bilgiler verdi. Kampüs yaşamı, sportif faaliyetler, bilimsel ve teknolojik alandaki başarılar, kaliteli akademik kadro, yemek ve ulaşım imkanları ile öğrencilerin sosyalleşebileceği faaliyetler hakkında önemli bilgiler sunan Erdal Çelik, öğrencilere meslek ve üniversite tercihi yaparken kendilerini tanıyarak en uygun mesleği seçmeleri konusunda tavsiyeler verdi. İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Bozdemir ve Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Demirel tarafından yapılan İşletme Fakültesi tanıtımında konuşan Dr. Öğr. Üyesi Oğuz Demirel, öğrencilere “Fakültemizin asıl amacı kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarına yönetici yetiştirmektir. Bu doğrultuda mezunlarımız birçok kurum ve kuruluşta iş bulabiliyorlar” ifadesinde bulunarak bölümlerimizin iş alanlarından bahsetti. Birçok bölümde isteğe bağlı hazırlık sınıfı olduğunu ve donanımlı kadrosuyla pahalı İngilizce kurslarının karşısında öğrencilere büyük bir fırsat sağladığını vurgulayan Demirel, “Fakültemizin ve Üniversitemizin kapıları sizlere her zaman açık. Dilediğiniz zaman ziyaret edebilir ve bizlere soru sorabilirsiniz” şeklinde konuştu. Fen Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Arş. Gör. Zehra İşbilir eşliğinde, fakülte amfilerini ve laboratuvarlarını gezen öğrenciler bilimsel çalışmaları ve amfide ders görme fırsatına sahip oldu. Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Arş. Gör. Duygu Dönmez eşliğinde Eğitim Fakültesi ve İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Emine Gümüş Böke eşliğinde ise İlahiyat Fakültesi’ni gezen öğrenciler; dersler, sınav dönemleri, İngilizce ve Arapça hazırlık sınıfları, çift ana dal ve yan dal programları hakkında bilgi edindi. Son olarak İletişim ve Tanıtım Koordinatörlüğü personeli Erdal Çelik’in anlatımıyla Düzce Üniversitesi Merkez Kütüphanesini ve İşkur Genç Ofisini gezen 48 öğrenci, üniversitenin öğrencilere tanıdığı imkanları öğrendi.
Erzurum Atatürk Üniversitesi yeni akademik yıla merhaba dedi Atatürk Üniversitesi’nde yeni Akademik Yılı Açılışı, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’in katılımıyla gerçekleşti. Kültür Merkezi 15 Temmuz Milli İrade Salonunda, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen programa; Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak ile Rektör olarak görev yapan Prof. Dr. Hikmet Koçak ile Prof. Dr. Ömer Çomaklı, şehrin idari ve bürokrasi erkânı ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Koçak: “Atatürk Üniversitesi, Bölgenin Lokomotifi Konumunda” İstiklal Marşı ve Saygı Duruşunun ardından Öğr. Gör. Dr. Derya Eroğlu ile orkestra ekibinin müzik dinletisi ile başlayan 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni, Atatürk Üniversitesi Kuruluş Belgeseli ile devam etti. Üniversitenin 15. Rektörü olarak 2008-2016 yılları arasında görev yapan Prof. Dr. Hikmet Koçak’ın konuşması ile süren programda Prof. Dr. Koçak, Atatürk Üniversitesinin Erzurum için taşıdığı öneme vurgu yaparak, üniversite kuran üniversite misyonunu taşıyan, bölgenin lokomotifi konumunda bir eğitim yuvası olduğuna dikkat çekti. Böylesine güzel bir etkinliğe davet edilmiş olmaktan duyduğu memnuniyeti de dile getiren Prof. Dr. Koçak, yeni akademik yılın hayırlara vesile olmasını diledi. Prof. Dr. Çomaklı: “Üniversitemizi Daha İleriye Taşımanın Gururunu Yaşıyoruz” Üniversitenin 16. Rektörü olarak görev yapan Prof. Dr. Ömer Çomaklı ise ülkemizin köklü ve büyük yükseköğretim kurumlarından birisi olan Atatürk Üniversitesini hep birlikte bulunduğu noktanın çok ilerisine taşımanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Üniversitenin uluslararası alanda önde gelen yükseköğretim kurumları arasında yer alma sürecinin istikrarlı bir şekilde devam edeceğine yürekten inandığını belirten Prof. Dr. Çomaklı, nezaketinden dolayı Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na teşekkür ederek, akademik yılın başarılı geçmesi temennisinde bulundu. Rektör Hacımüftüoğlu: “Dünya Çapında Bir Araştırma Üniversitesi Olma Yolunda Emin Adımlarla İlerliyoruz” Kürsüye çıkan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, 67 yıllık köklü geçmişiyle üniversitenin bugün dünya çapında bir araştırma üniversitesi olma yolunda ilerlediğini vurguladı. Kurumsal hafızayı diri tutmak ve köklerinden güç almak amacıyla böylesine önemli bir etkinliği tertip ettiklerini belirten Rektör Hacımüftüoğlu, üniversitenin 2 fakülte ve 135 öğrenciyle başladığı yolculuğunun, bugün 23 fakülte, 13 yüksekokul, 1 yüksekokul ve 1 konservatuvarı ile 2 bin 750 akademisyen ve 7000 idari personel ile sürdüğünü belirtti. Atatürk Üniversitesinin yarım milyondan fazla öğrencisi ve 750 bini aşkın mezunuyla Türkiye’nin eğitim sistemine ciddi katkılar sunduğunu ifade eden Hacımüftüoğlu, ülkenin pek çok sektöründe üniversitenin mezunlarının hizmet verdiğini söyledi. Geçmişten bugüne görev yapmış tüm akademik ve idari kadrolara minnetlerini sunarken, devlet büyüklerinin üniversiteye verdiği destek için teşekkür eden Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesini gelecekte daha da ileriye taşımak için uluslararası iş birlikleri, araştırma ve geliştirme çalışmaları, toplumsal katkı ve girişimcilik gibi birçok alanda önemli projeler yürüttüklerini ifade etti. Ayrıca üniversiteye yeni katılan öğrencilere seslenen Hacımüftüoğlu, üniversiteli olmanın bir ayrıcalık olduğunu vurgulayarak, öğrencilerin bu süreçte akademik bilgi ile donatılacağını ve kardeşlik ruhunu pekiştirecek bir eğitim alacaklarını ifade etti. Açılış törenine katılan tüm misafirlere teşekkür eden Hacımüftüoğlu, ilim üretmeyi ve öğrenciye hizmeti şiar edinen Atatürk Üniversitesinin tüm mensuplarına yeni dönemin hayırlı olması temennisinde bulundu. Başkan Sekmen: “Ülke Yükseköğretiminin Önde Gelen Bilim Merkezlerinden Birisine Sahibiz” Atatürk Üniversitesinin nitelikli akademik kadrosu ve son teknolojiye sahip alt yapısı ile ülke yükseköğretiminin önde gelen bilim merkezlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, eskiye göre çok daha geniş imkanlara sahip olunduğunu ifade ederek son yıllarda elde edilen başarıların bunun en önemli göstergesi olduğunu vurguladı. Küllerinden doğan bir toplumun geleceğe umutla baktığını ve bu başarının mimarlarının, donanımlı ve parlak nesiller olduğunu belirten Başkan Sekmen, törende emeği geçen herkese teşekkür ederek, gençlerin bu imkanları en iyi şekilde değerlendirmeleri gerektiğini ifade etti. Atatürk Üniversitesinin eğitimdeki öncü rolüne dikkat çekerek, üniversitenin sadece Erzurum için değil, tüm Türkiye için önemli bir bilim merkezi olduğunun altını çizen Sekmen, üniversite yönetimi ve öğrencilerin bu süreçte elde edecekleri başarıların, ülkenin kalkınmasına büyük katkı sağlayacağını kaydetti. Vali Çiftçi: “Atatürk Üniversitesi, Bölgesi İçin Büyük Bir Önem Taşıyor” Atatürk Üniversitesinin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreninde konuşan Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, üniversitelerin, ülkemizin dünya ile rekabet edebilecek düzeye gelmesi ve refaha ulaşması için hayati bir rol üstlendiğini vurguladı. Vali Çiftçi, bu bağlamda Atatürk Üniversitesinin önemli bir sorumluluk üstlendiğini ve gerek bilimsel altyapısı, gerekse yetiştirdiği mezunları ile ülkesine hizmet etmeye devam ettiğini söyledi. Vali Çiftçi, Atatürk Üniversitesinin sadece bölgesi için değil, çevre ülkeler için de vazgeçilmez bir konumda olduğunu belirterek, üniversitenin uluslararası alandaki önemine dikkat çekti. Yeni akademik yılın tüm öğrenci ve akademisyenler için hayırlı olmasını dileyen Çiftçi, Atatürk Üniversitesinin başarılarının artarak devam edeceğine olan inancını katılımcılarla paylaştı. Bakan Tekin: “Atatürk Üniversitesi, Uluslararası Düzeyde Kabul Gören Bir Üniversite” Son olarak kürsüye çıkan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Atatürk Üniversitesinin akademik açılış yılı dolayısıyla aralarında bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, üniversitenin 1957’den bu yana ülkemizin ve dünyanın önemli eğitim kurumlarından biri haline geldiğini vurguladı. Atatürk Üniversitesinin akademik, sosyal ve kültürel alanlarda uluslararası düzeyde kabul gören bir bilim merkezi olduğunu belirten Tekin, üniversitenin mezun ettiği öğrenciler aracılığıyla Türkiye’nin insan kaynağına önemli katkılar sağladığını dile getirdi. Konuşmasında üniversitelerin misyonuna değinen ve bu kurumların akıl ile bilimi merkeze alan kadim medeniyet değerleri üzerine inşa edilmesi gerektiğini söyleyen Bakan Tekin, eğitim sisteminin sürekli değişim ve yenilenmeye ihtiyaç duyduğunu belirterek Türkiye’deki eğitim sisteminin geçmişte daha çok konjonktürel taleplerle değiştirildiğini, ancak günümüzde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde bu sistemin daha kalıcı ve verimli hale getirildiğini ifade etti. “Yeni Müfredat, Teknoloji ile Milli Değerleri Harmanlayan Bir Modele Sahip” Prof. Dr. Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli adı verilen yeni müfredatın temel amacının, milli değerlerle harmanlanmış bir eğitim sistemi oluşturmak olduğunu, bu modelin aynı zamanda teknolojiyi merkeze alarak öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerini kazanmalarına katkı sağlayacağını belirtti. Son olarak, üniversitelerin bu süreçteki katkılarının büyük önem taşıdığını vurgulayan Tekin, Atatürk Üniversitesinin bu anlamda örnek bir rol üstleneceğine olan inancını dile getirerek yeni akademik yılın, bu program nezdinde tüm ülke yükseköğretimine hayırlı olması temennisinde bulundu. Program; Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun, Rektör olarak görev yapan Prof. Dr. Hikmet Koçak ile Prof. Dr. Ömer Çomaklı’ya hizmetlerinden dolayı, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin’e ise ziyareti dolayısıyla hediye takdimiyle sona erdi.