GÜNDEM - 03 Ekim 2024 Perşembe 10:59

14. Uluslararası Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı

A
A
A
14. Uluslararası Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’nın sonuçları açıklandı

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımın, ormanın, toprağın ve suyun önemine ilişkin duyarlılığı artırmak amacıyla düzenlenen ve bu yıl ilk kez uluslararası boyuta taşınan “14. Uluslararası Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması”nın sonuçları açıklandı.


Bakanlık bünyesindeki Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığının DenizBank desteğiyle düzenlediği “Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması” bu yıl uluslararası boyuta taşınarak 14. Uluslararası Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması (UTOİFY) adıyla icra edildi.


9 Eylül’de başvuruları sona eren yarışma; “Genel”, “Çiftçi”, “Öğrenci”, “Tarım ve Orman Bakanlığı Çalışanları”, “DenizBank Çalışanları” ve bu yılın konusu “Üretimin ve Üreticinin Yüzyılı” olmak üzere 6 farklı kategoride gerçekleştirildi.


Yarışmacılar; tarım, hayvancılık, orman, toprak, su, su ürünleri, gıda ve muhafazası, her türlü tarım hareketliliğinin işlenmesi, üretici, çiftçi, çoban, köylü ve köy yaşamına dair faaliyetleri konu alan fotoğraflarla yarışmaya katıldılar.



Seçici kurul


Seçici kurul 17 Eylül tarihinde Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanlığında toplanarak ödül alan ve sergilemeye layık görülen eserleri belirledi.


Yarışmanın seçici kurulunda Tarım ve Orman Bakanlığı Eğitim ve Yayın Dairesi Başkanı Dr. Bülent Kahraman Çolakoğlu, Fotoğraf Sanatçısı ve Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyon (FİAP) Üyesi Reha Bilir, Savaş Muhabiri Coşkun Aral, Fotoğraf Sanatçısı Mehmet Arslan Güven, Anadolu Ajansı Görsel Haberler Direktörü Fırat Yurdakul, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ozan Bilgiseren, Dokuz Eylül Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Işık Sezer, Foto Muhabiri Ümit Bektaş, Kameraman ve Fotoğraf Sanatçısı Sabri Savcı, DenizBank Tarım Bankacılığı Pazarlama Grup Müdürü Canan Aytekin, Bağımsız Jüri Üyesi Perihan Yücel ve Görsel Danışman Serkan Turaç yer aldı.



14 eser ödüle layık bulunurken 120 eser de sergilenmek için seçildi


14. Uluslararası Tarım Orman ve İnsan Fotoğraf Yarışması’na bu yıl toplam bin 988 katılımcı 8 bin 776 eserle katıldı. Seçici kurul tarafından 13 eser ödüle layık bulunurken 120 eser de sergilenmek üzere seçildi. Ayrıca bir eser de Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı tarafından “Bakan Özel Ödülü”ne layık görüldü.


Kyaw Zay Yar Lin, Burma’da çektiği Fishes Selling adlı eser ile birincilik ödülü, Thirumalai Ganesh Sheerapathi Birleşik Arap Emirlikleri’nde çektiği Oasis adlı eserle ikincilik ödülü, Elena Kononova ise Rusya’da çektiği Reindeer Ride adlı eserle üçüncülük ödülü aldı.


Beytullah Eles’in Acı Yol adlı eseri ulusal birincilik ödülü alırken Özgen Beşli Buz balıkçısı eseri ile ikincilik, Nevzat Yıldırım’ın Süpürgeci Zanaatkarlar adlı eseri ise üçüncülük ödülü aldı.


Yarışmaya Küçük Çoban Kız adlı eseriyle katılan Mehmet Şah Deniz ise Bakan Özel Ödülü’nün sahibi oldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bu olay Türkiye’yi ağlatacak: Oğlunun hatıralarıyla yaşadığı evi gözlerinin önünde kül oldu Sakarya’nın Hendek ilçesinde yaşayan ve geçen yıl 23 yaşındaki oğlunu cinayete kurban veren Nagehan Denkler’in oğlundan geriye kalan tüm hatıralarıyla birlikte yaşadığı evi yanarak kül oldu. Bir eşyası bile kurtarılamayan Denkler, evinin yanışını ve boğaz düğümleyen haykırışları saniye saniye cep telefonuna yansıdı. Denkler, "Oğlumun eşyalarını, kıyafetlerini yangından bir gün önce koklayıp ağlamıştım” dedi. Acılı kadın kendisine uzatılacak yardım elini bekliyor. Hendek ilçesi Çobanyatak Mahallesi’nde ikamet eden Nagehan Denkler, 28 Şubat 2023 tarihinde çıkan tartışma neticesinde kasıklarından vurulan 23 yaşındaki oğlunu cinayete kurban verdi. Kızıyla tek başına oğlunun hatıralarıyla biriktirdiği evde yaşayan Denkler, geçtiğimiz haftalarda tarlada çalıştığı esnada evinin alev alev yandığını öğrendi. Denkler, alevler içinde kalan evini çaresizce izlerken oğlundan geriye kalan tüm hatıralarıyla yaşadığı yuvası yanarak kül oldu. Bir eşyası bile kurtarılamayan Denkler, evinin yanışını boğaz düğümleyen haykırışlarıyla saniye saniye cep telefonuyla kaydetti. “Oğlumun eşyalarını, kıyafetlerini yangından bir gün önce koklayıp ağlamıştım” Oğlundan geriye kalan tüm hatıralarıyla birlikte yaşadığı evi yanarak kül olan Nagehan Denkler, o anları göz yaşlarıyla anlattı. Denkler, “Bahçeye giderken telefonumun şarjı bitmişti. Akşam takmamışım şarja takayım dedim. Güncelleme gelince telefon ısınıyormuş, ısınmış masanın üzerine koymuştum oğlumun çalışma masası vardı buzdolabın yanında buzdolabın fişinin takılı olduğu üçlü prizde. Onu da takınca ateş mi çıktı, patladı mı? Nasıl oldu? Bilmiyorum. Kapıyı kilitledim çıktım. Tarlaya indik ablamla ve abimi aradılar, “Nagehan’ın evi yanıyor” diye. Geldim ki baktım, ev alev ateş. Kurtaracak bir şey yok eve giremiyorum her yer tutuşmuştu. Her şeyim gitti, bütün bir çöp, bir ayakkabı, bir çantamı kurtaramadım. Cüzdanımda oğlumun resmi vardı onu bile kurtaramadım, hiçbir şey kurtaramadım. Oğlumu vurdular, bir buçuk yıl oldu. Oğlumun hatıraları, aldığı koltuk takımları, TV ünitesi vardı, çalışma masası vardı. Oğlumun eşyalarını, kıyafetlerini yangından bir gün önce koklayıp ağlamıştım. Bütün montlarını, botlarını çıkarttım, evi temizledim. Babamın yattığı battaniyeyle yatıyordum ben. Annem ben küçükken öldü. Babama bağlanmıştım, babamdan sonra oğluma bağlanmıştım oğlum da gitti. Aynısını isterim ama aynısını mümkün değil. Kimse bana yapmaz” dedi.
Erzurum Şahap Paşa Tabyası ile ilgili yeni bir belgeye ulaşıldı Osmanlı Cihan Devleti’nin Erzurum’daki askeri tahkimat çalışmalarıyla ilgili yeni bir belge ortaya çıktı. 12 Zilkade 1303 (1886) tarihli belgede, Erzurum İstihkam İnşaat Komisyonu Başkanı Mirliva Şahap Paşa’nın, kış mevsimi nedeniyle durdurulan inşaat çalışmalarının ardından İstanbul’a dönme izni aldığı belirtiliyor. Osmanlı Devleti’nin stratejik bölgelerindeki askeri projelerinin planlanmasında mevsimsel faktörlere dikkat ettiği bu yazışmayla yeniden gündeme geldi. Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Tarihçi Taner Özdemir, Osmanlı’nın askeri hazırlıklarındaki titiz planlamayı vurguladı. Özdemir, “Erzurum gibi sert kışların yaşandığı bölgelerde askeri tahkimat inşaatlarının durması, coğrafi şartların askeri planlamayı nasıl etkilediğini gösteriyor. Mirliva Şahap Paşa’nın İstanbul’a dönmesi, sadece bir izin değil, gelecek bahar mevsimi için yapılacak hazırlıkların bir parçası olarak düşünülmeli” dedi. Kış Şartları Askeri Projeleri Erteledi Erzurum’da yürütülen tahkimat çalışmalarının kış şartları nedeniyle Eylül ayı itibarıyla durdurulacağı belgede açıkça belirtiliyor. Mirliva Şahap Paşa, İstanbul’a dönerek, inşaatların bahar ayında yeniden başlaması için gerekli malzemeleri ve hazırlıkları yapmakla görevlendiriliyor. Taner Özdemir, “Osmanlı Devleti, her askeri projede büyük bir titizlikle hareket ederdi. Mevsimsel koşullar askeri faaliyetlerde kesintiye yol açsa da, gelecek sezon için hazırlıklar yapılırdı. Bu durum da Osmanlı askeri stratejisinin ne kadar planlı olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı. Padişah Onayıyla Dönüş Belgelerde, Mirliva Şahap Paşa’nın İstanbul’a dönüşünün Padişah’ın onayıyla gerçekleştiği ve bahar mevsiminde yeniden Erzurum’a dönerek inşaatları devam ettireceği ifade ediliyor. Bu da Osmanlı Devleti’nde askeri projelerin sıkı bir merkezi kontrol altında yürütüldüğünü bir kez daha ortaya koyuyor. Tarihçi Taner Özdemir, bu süreci değerlendirirken, “Padişah onayı olmadan hiçbir önemli karar alınmadığını görüyoruz. Bu, devlet yönetiminde merkeziyetçi anlayışın ne kadar güçlü olduğunu ve askeri projelerin padişah tarafından bizzat kontrol edildiğini gösteriyor” dedi. Mirliva Şahap Paşa’nın, baharda Erzurum’a dönerek inşaatlara yeniden başlaması bekleniyor. Bu belgeler, Osmanlı Devleti’nin askeri projelerdeki detaylı planlama sürecini ve disiplinli yapısını gözler önüne seriyor.
Antalya Belediye desteğiyle 4 sokak hayvanı sıcak yuvasına kavuştu Konyaaltı Belediyesi, sekiz yıldır dört sokak köpeğine sevgiyle bakan Ziraat Mühendisi Belma Uğur’un çabalarını karşılıksız bırakmadı. Sokakta yaşayan dört köpeğin sıcak yuvasına kavuşması için sahiplendirme işlemleri için kolları sıvayan Konyaaltı Belediyesi, gerekli sağlık kontrollerini tamamlayarak dört canın sokaktan kurtarılmasını sağladı. Konyaaltı Belediyesi, Belma Uğur’un sesine kulak vererek sokak köpeklerine yeni bir yuva sağladı. Sekiz yıldır kendi imkanlarıyla dört sokak köpeğine yuva sağlayan Uğur, Konyaaltı Belediyesi Sokak Hayvanları Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezi’ne başvurdu. Belediye ekipleri çağrıya kayıtsız kalmayarak köpeklerin sahiplenilmesi sürecini başlattı. Köpeklerin kuduz aşıları yapıldı ve genel sağlık muayeneleri belediye ekiplerince gerçekleştirildi. “Sevgiye muhtaçlar” Belma Uğur, belediyenin bu konuda duyarlılık gösterdiğini belirterek, “Köpeklerimize sekiz senedir site olarak bakıyoruz. Sekiz senedir belediyeyle iletişim halindeyiz. Belediye yetkilileriyle sahiplendirme süreci için görüştüm. Bana yardımcı oldular. Köpeklerimizin gerekli aşıları yapıldı ve köpeklerimizi sahiplendim. Sokak hayvanlarımız doğal bir güvenlik görevi üstleniyorlar. Sokak hayvanlarımız cins hayvanlar kadar sevgiye muhtaç” dedi. “Tüm hayvanseverleri bekliyoruz” Sokak hayvanlarının sahiplenilmesi yönelik çağrıda bulunan Veteriner Hekim Artun Efe, “Belma hanımın çağrısıyla buraya geldik. Gerekli muayenelerini yaptık. Belma hanıma bu duyarlı davranışı için teşekkür ediyorum. Ayrıca Konyaaltı Belediyesi Sokak Hayvanları Bakım Evi’nde hala 100 köpek sahiplenilmeyi bekliyor. Tüm hayvanseverleri hafta içi 14.00-16.00 saatleri arasında, hafta sonları ise 13.00-15.00 saatleri arasında bakımevini ziyaret etmeye bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Rize Rize’de dereyi kirleten firmaya 464 bin 585 TL para cezası kesildi Rize’de dere yatağına endüstriyel atık döktüğü tespit edilen firmaya 464 bin 585 TL para cezası kesildi. Olay merkeze bağlı Düzköy Köyü ile Pehlivantaşı arasındaki dere yatağında meydana geldi. Deredeki suyun renginin değiştiğini fark eden yöre sakinleri durumu önce jandarmaya sonrasında Alo 181 Çevre ve Şehircilik İhbar Hattı’na bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen yetkililer derede inceleme başlattı. Başlatılan incelemeler neticesinde sunta fabrikası tarafından kullanıldığı tespit edilen kalsiyum karbonat içeren maddenin döküldüğü anlaşıldı. Bunun üzerine Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından fabrika hakkında yasal işlem başlatılarak 464 bin 585 TL idari para cezası uygulandı. Rize Valiliği’nden yapılan açıklamada ise görgü tanığının ifadesine başvurulduğunun altı çizilerek “Merkez İlçe Jandarma Komutanlığının ihbarı ve Bakanlığımız Alo 181 hattına gelen şikâyet üzerine İlimiz Merkez İlçesi, Düzköy Köyü yakınında yer alan köprü altında belirtilen adrese gidilerek Jandarma Komutanlığı personeli eşliğinde yapılan inceleme ve denetimde Dere içinde paketli halde 20-30 paket 25 kg’lık maddenin döküldüğü, dökülen malzemenin dere kenarında beyaz bir örtü oluşturduğu, denetim esnasında tespit edilemeyen bir miktar da ayrıca dereye ve çevreye döküldüğü, dökülen malzemenin kireç nitelikli olduğunun görüldüğü, malzemeye ve sahaya ait fotoğrafların çekildiği, S.D.’nin beyanına göre dereye dökülen malzemenin kendisi tarafından döküldüğü, bölgeye yakın bir sunta fabrikası sahasında bulunan bu malzemenin araçla taşınıp dereye dökülerek bertaraf edildiği hususları tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.