ÇEVRE - 05 Haziran 2022 Pazar 10:11

TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu: “Sağlıklı bir dünya herkesin sorumluluğudur”

A
A
A
TVHB Merkez Konseyi Başkanı Eroğlu: “Sağlıklı bir dünya herkesin sorumluluğudur”

Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Sağlıklı bir dünya herkesin sorumluluğudur.

Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, “Sağlıklı bir dünya herkesin sorumluluğudur. Doğayı kirletirsen kirlenirsin” dedi.


Türk Veteriner Hekimler Birliği (TVHB) Merkez Konseyi Başkanı Ali Eroğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla yazılı bir mesaj yayımladı. Başkan Eroğlu açıklamasında şunları kaydetti:


“Sağlıklı bir dünya herkesin sorumluluğudur. Doğayı kirletirsen kirlenirsin. Çevrenin korunması konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından bu yana 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak kutlanmaktadır. Bu yıl Dünya Çevre Günü ‘Tek Bir Dünya’ sloganıyla, sürdürülebilir, doğa ile uyumlu, daha temiz, daha yeşil yaşam vurgusu ile kutlanacaktır.


Birleşmiş Milletlere göre (BM); Dünya’nın karşı karşıya kaldığı üç acil durum; 1- İklim insanın ve doğanın uyum sağlayamayacağı kadar hızlı ısınıyor.2- Habitat kaybı ve diğer baskılar, tahminen 1 Milyon türü yok olmakla tehdit ediyor. 3- Kirlilik, havayı, toprağı ve suyu zehirlemeye devam ediyor.


Çevrenin korunması, insan ve hayvan sağlığının korunması için vazgeçilmez bir öğedir. İnsan, hayvan ve çevre ilişkilerinde, halk sağlığına hizmet eden Tek Sağlık Konsepti adı altında disiplinler arası yaklaşımların desteklenmesi bunun için gereklidir. Çevrenin korunması ile insan ve hayvan sağlığının korunması bir bütün olarak görülmeli ve ortaya çıkan sorunlar birlikte çözüme kavuşturulmalıdır


Çevre Sağlığı tüm yaşamların temel hakkı, dünyanın öncelikli konusudur.


İnsanlığın yapması gereken; ekosistemi oluşturan canlı ve cansız her bir varlığı birini diğerine tercih etmeden, var oluş sebebine ve birbirleri ile olan etkileşimlerini dikkate alarak, onları kendi doğal habitatında ve doğal yaşam koşulları içinde koruyup kollayarak ekosistemin devamlılığını sağlamaktır. .


23 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ’Türkiye Çevre Haftası Genelgesi’ ile Dünya Çevre Günü kutlamalarının daha katılımcı, çok paydaşlı şekilde gerçekleştirilmesi, çevre sorunlarının ve gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla her yıl 5 Haziran tarihinin bulunduğu hafta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından duyurulacak bir temayla ’Türkiye Çevre Haftası’ olarak kutlanacak.


Türkiye Çevre Haftası’nın (1-7 Haziran) ilk kez bu yıl ’Sıfır Atık’ temasıyla gerçekleştirilerek bir farkındalığın ortaya konulması çok anlamlı ve sevindirici bir başlangıç olmuştur.


Çevre sağlığının bir insan hakkı olarak hayat bulabilmesi için ulusal ve uluslararası hukuki yapının oluşturulması ehemmiyetli bir husustur.


Ekosistemin insan ve hayvan yaşamı açısından daha sağlıklı bir yapıda olması için kara ve deniz hayatının sürdürülebilirliği açısından kirliliğin önlenmesi tüm insanlığın önceliği olmalıdır. Nesli tehlike altında olan kara, deniz ve su altı yaşamındaki canlıların korunmalarının sağlanmasına yönelik planlar uygulamaya konulmalıdır.


Önemine binaen yaban hayatı kaynaklı zoonotik hastalıkların en son örneği olan Covid-19 Pandemisi ile insanlığa verdiği zararları düşündüğümüzde türler arasında barışçıl ve yapıcı faaliyetlerin ve türlerin sağlıklı yaşamlarını sağlayacak sağlıklı ekosistemin kurulması herkesin derdi ve önceliği olmalıdır.


Bu amaçla esas olan tüm türlerin varlığının doğal denge çerçevesinde sürdürülebilir kılınmasından yana olmak, Sağlıklı Ekosistem için Ekosistem Sağlık Düzeni hedefini gerçekleştirmektir. Aksi takdirde bertaraf olunacağı unutulmamalıdır.


Dünya Çevre Gününü kutluyor, sağlıklı bir dünya için herkesin sorumluluğunu hatırlatıyor, daha güzel ve sağlıklı yarınlara vesile olmasını temenni ediyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Bu meyve kakao ve şeker yerine kullanılabilir Sivas Medicana Hastanesinde görevli Diyetisyen Cansu Arslan, kakao ve şeker yerine keçiboynuzu kullanılmasını önerdi. Doğal ve sağlıklı beslenme trendlerinin etkisiyle harnup meyvesi olarak da bilinen keçiboynuzu meyvesi yeniden popülerlik kazanıyor. Özellikle bağışıklık sistemini destekleyici özellikleriyle dikkat çeken bu doğal besin, hem geleneksel hem de modern tüketim yöntemleriyle sofralarda yerini alıyor. Zengin besin değerleri ve sağlık üzerindeki olumlu etkileriyle dikkatleri toplayan bu meyve; A, B ve E vitaminleri ile potasyum, kalsiyum, demir ve magnezyum içeriyor. Keçiboynuzunun kemik erimesine karşı koruyucu bir rol oynadığını belirten Uzman Diyetsiyen Cansu Arslan, “Keçiboynuzu, yağ içermeyen yapısı ve kakaodan iki kat fazla kalsiyum içermesi nedeniyle sağlıklı bir çikolata alternatifi olarak tercih edilebilir. Çekilip öğütülen keçiboynuzu kek, kurabiye ve muhallebilerde kakao veya şeker yerinde kullanılabilir. Keçiboynuzunun astım ve bronşite; demir eksikliği anemisine iyi geldiği çalışmalarla desteklenmiştir” dedi. “Uzun tokluk süresi sağlar” Uzun tokluk süresi sağladığı için hastalara önerildiğini belirten Arslan, “Zengin çözünmez posa içeriğiyle sindirim sistemimizi olumlu etkiler, uzun tokluk süresi sağlar, bu özelliğiyle diyetlerde de sık tercih edilebilir. Kan şekerini dengeleyici, glisemik indeksi düşük bir besin olan keçiboynuzunu diyabet hastaları da ara öğünlerde tercih edebilir. LDL kolesterol seviyesini düşürdüğüne dair çalışmalar da mevcuttur. İçeriğindeki tanen bileşikleri sayesinde antikanserojenik özelliktedir yani kanser oluşumunu önleyen potansiyel bir etkiye sahiptir. Keçiboynuzunun tazesi direkt tüketilebilirken, kurutulmuş hali çekilip un haline getirilerek; şeker, çikolata yerine kurabiye, kek, muhallebilerde kullanılabilir. Keçiboynuzu pekmezi ise özellikle kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek, vücudumuzu hastalıklara karşı korumak, öksürük ataklarımız varsa bunları önlemek için günlük 1-2 tatlı kaşığı tercih edilebilir” şeklinde konuştu.
Antalya Ağız ve diş sağlığı genel sağlığı da etkiliyor Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Ağız ve diş sağlığı, yalnızca dişlerinizi değil; genel sağlığınızı da etkileyen önemli bir unsurdur. Sağlıklı bir gülüşe sahip olmak için günlük ağız bakımını ihmal etmeyin” dedi. 18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akın, vatandaşlara uyarılarda ve tavsiyelerde bulundu. Ağız ve diş bakımı konusunda dikkat edilecek konular ve bakım periyotları hakkında konuşan Prof. Dr. Mehmet Akın, “Dişlerimizi günde en az iki kez, en az üç dakika boyunca fırçalamalıyız. Yumuşak bir fırça ve florürlü diş macunu kullanımını önermekteyiz. Ayrıca dilimizi de fırçalamamız gerekmektedir. Diş ipi veya ara yüz fırçası gibi ürünlerle dişlerimizin arasını her gün temizlemeliyiz. Diyetimiz sağlıklı besinlerden oluşmalı ve çürüğe neden olan şekerli yiyecek ve içeceklerin tüketimini sınırlandırmalıyız. Diş fırçamızı yaklaşık her 3 ila 4 ayda bir veya eskidiğinde değiştirmeliyiz. Rutin kontrol için mümkünse yılda iki kez diş hekimini ziyaret etmeliyiz. Bu kontroller sırasında diş taşı temizliği ve erken teşhis yapılabilir. Tütün kullanımından kaçınmalıyız. Dişlerinizi beyazlatma gibi estetik işlemler düşünüyorsanız bunu mutlaka diş hekiminiz ile planlayarak yaptırmalısınız. Çocuklar için ilk diş çıkmasından itibaren ağız bakımına başlanmalıdır. Çocuklarda yutabilmelerinden dolayı florürsüz macun öneriyoruz. Düzenli bakım ve doğru alışkanlıklarla diş problemlerini büyük ölçüde önleyebiliriz. Herhangi bir ağız sağlığı sorunu fark ederseniz hemen diş hekiminize başvurun” dedi. ‘’Rutin kontrollerde ciddi hastalıklar ortaya çıkabilir’’ Sağlıklı bir ağız ve dişler için yapılması gerekenleri kapsamlı şekilde anlatan Dekan Akın, “Herhangi bir diş probleminiz olmasa bile rutin diş kontrollerini gerçekleştirmenizi öneririz. Normalde her 6 ayda bir diş muayenesi gereklidir ancak ağız sağlığınızın durumuna ve diğer risk faktörlerine bağlı olarak diş hekiminiz daha sık veya daha seyrek kontroller önerebilir. Kontroller arasındaki süre, diş ve diş etlerinizin ne kadar sağlıklı olduğuna ve gelecekte sorun yaşama riskinize bağlı olarak 3 ay ile 2 yıl arasında değişebilir. Gerekli durumlarda diş hekiminiz radyografik muayeneye başvurabilir ve uzmanlık gerektiren prosedürler için sizi bu alanda uzman olan başka bir diş hekimine yönlendirebilir. Rutin kontroller sırasında hekim, ağız kanseri gibi ciddi hastalıkların erken belirtilerini tespit edebilir” diye konuştu. ‘’Ağızdaki zararlı mikroorganizmalar tüm vücutta hastalığa yol açabilir’’ Ağız ve diş sağlığının genel sağlığın temel taşlarından biri olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Akın, “Ağız sağlığının bozulması ile altta yatan sistemik hastalıklar arasında bir bağlantı olduğu keşfedildiği için ağız sağlığının önemi son yıllarda daha da artmıştır. Vücudun diğer bölgeleri gibi ağız da mikroorganizmalar barındırır ancak bu mikroorganizmalar çoğunlukla zararsızdır. Ağız, sindirim sisteminin ve solunum yollarının başlangıç kısmında bulunmaktadır. Burada meydana gelen bir bozuklukta ağızdaki zararlı mikroorganizmalar tüm vücutta hastalığa yol açabilir. Ağız hijyeni iyi olmadığında, mikroorganizmalar diş çürüğü ve diş eti hastalığı gibi enfeksiyonlara yol açabilmektedirler. Kötü ağız sağlığının kalp hastalığı, endokardit (kalp zarının iltihaplanması), erken doğum ve düşük doğum ağırlığı gibi önemli sağlık durumları ile ilişkili olabileceği bildirilmektedir. Sağlıklı bir ağız, sindirimin başlangıcını kolaylaştırır ve mide-bağırsak sağlığını destekler. Araştırmalar, sağlıklı diş etlerine sahip bireylerin Alzheimer hastalığına yakalanma olasılığının, uzun süre diş eti hastalığı yaşayanlara göre daha düşük olduğunu göstermektedir. Ayrıca sağlıklı dişlere sahip bireyler, besinleri iyi çiğneyerek sindirim sürecinin kolaylaşmasını sağlar. Dişlerdeki problemler, çiğneme sorunlarına neden olabilir. İyi bir ağız sağlığına sahip olmak bireylerin öz güvenini artırır. Bu öz güven, insanlar ile daha kolay ve iyi ilişkiler kurmasını sağlamada yardımcı olur. İyi dişler güzel gülmeyi sağlar, güzel gülmek karşıya olumlu enerji verir” diye konuştu. ‘’Günlük ve Rutin bakım çok önemli’’ Ağız ve diş sağlığı ile ilgili önerileri, uyarılar ve mutlaka yapılması gerekenler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Akın, “Sağlıklı bir ağız ve diş yapısını korumak için günlük ağız bakım rutinine özen göstermek önemlidir. Beslenme alışkanlıklarımızda dikkatli davranarak ara öğünlerde diş sağlığına zararlı gıdalardan uzak durmalıyız. Asitli ve şekerli içeceklerden kaçınmalı, karbonhidrat içeriği yüksek yapışkan yiyeceklerin tüketimini sınırlandırmalıyız. Bunun yerine lif açısından zengin gıdalar tercih ederek su tüketimini artırmalıyız. Ayrıca düzenli diş hekimi kontrollerini ihmal etmemeli ve çocuklarımızı henüz bebeklik döneminde diş hekimiyle tanıştırarak onlara iyi ağız hijyeni alışkanlıkları kazandırmalıyız. Ağız ve diş sağlığı, yalnızca dişlerinizi değil; genel sağlığınızı da etkileyen önemli bir unsurdur. Sağlıklı bir gülüşe sahip olmak için günlük ağız bakımını ihmal etmeyin. Herhangi bir sorun yaşamadan önce diş hekimi kontrollerinizi düzenli olarak yaptırarak erken müdahale şansını artırın” uyarısında bulundu. ‘’ALKÜ, geleceğin diş hekimlerini yetiştirirken yüksek kaliteli sağlık hizmeti de sunuyor’’ ALKÜ Diş Hekimliği Fakültesi ile Uygulama ve Araştırma Merkezinin uygulamaları ve hizmetleri hakkında bilgi veren Dekan Prof. Dr. Mehmet Akın, “ALKÜ Diş Hekimliği Fakültesi, bilimsel bilgi ile çağdaş diş hekimliği uygulamalarını bir araya getirerek etik ilkeleri ön planda tutan bir eğitim ve sağlık merkezi olarak hizmet vermektedir. Fakültemizde, 8 farklı uzmanlık dalında donanımlı kliniklerde; ilk muayene, estetik tedaviler, implant uygulamaları, kök kanal tedavisi, ortodontik tedavi, dolgu, diş çekimi, cerrahi işlemler, çocuk diş hekimliği ve periodontal tedavi gibi prosedürler başarıyla uygulanmaktadır. Hem toplumun ihtiyaçlarına hem de etik değerlere uygun tedavi yaklaşımlarının benimsendiği fakültemiz, geleceğin diş hekimlerini yetiştirirken aynı zamanda topluma yüksek kaliteli sağlık hizmetleri sunmaktadır. Eğitim ve hizmetin iç içe geçtiği bu fakülte, insan sağlığını merkeze alan bütüncül bir vizyonla bilim ve sanatı buluşturmaktadır” dedi. Akın, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla tüm meslektaşlarını tebrik etti.