ÇEVRE - 05 Temmuz 2021 Pazartesi 15:56

Bakan Pakdemirli: “Ankara susuz kalmayacak”

A
A
A
Bakan Pakdemirli: “Ankara susuz kalmayacak”

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,” Yılda ortalama 226 milyon metreküp ilave içme, kullanma ve sanayi suyunun iletileceği “Gerede sistemi” Ankara’nın 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacının karşılanmasını garanti altına alacak” dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli,” Yılda ortalama 226 milyon metreküp ilave içme, kullanma ve sanayi suyunun iletileceği “Gerede sistemi” Ankara’nın 2050 yılına kadar olan içme suyu ihtiyacının karşılanmasını garanti altına alacak” dedi.


Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacının karşılanması amacıyla devreye alınan projeler Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen ’Suyun Gücü Milletle Buluşuyor’ Toplu Açılış Töreninde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hizmete alındı.



Ankara Gerede Projesi kapsamındaki 3 tesis ile Kırıkkale Sulakyurt Sulama Barajı


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, törende yaptığı konuşmada suyun yaşamın, bereketin ve medeniyetin ismi olduğuna vurgu yaparak, “Su, gıdanın, yeşilin, ormanın güvencesidir. Tarih boyunca medeniyetler yerleşim yerlerini su ve gıda kaynakları etrafında seçmiş ve bu kaynakları yönetmeye çalışmışlardır. Su kaynaklarını koruyup, doğru yöneten toplumlar, medeniyetlerini pekiştirmiş, tarımsal üretimlerini ve güçlerini artırmıştır. Son yüzyılda ise, artan nüfus, sanayileşme ve tarım alanındaki gelişmeyle birlikte suya olan talep her geçen yıl büyürken, su kaynakları üzerindeki baskı da giderek artırmıştır. Bugün su, en önemli mücadele alanlarından biri haline gelmiştir” diye konuştu.


Cumhuriyet tarihinin iki katından fazla barajı bitirdik


Son 19 yılda su alanında adeta devrim niteliğindeki projeleri tamamlamanın gururunu yaşadıklarını ifade eden Bakan Pakdemirli, “Bu dönemde, barajlardan tarımsal sulamaya, içme ve kullanma suyu temininden hidroenerji yatırımlarına kadar binlerce tesisi hizmete aldık ve suyun gücünü milletimizle buluşturduk. 277 Milyar TL’lik yatırımlarla, Cumhuriyet tarihinin iki katından fazla su yatırımları bitirdik. Ayrıca, bugün Ülkemiz, güvenilir içme suyu hizmeti kullanan nüfus oranında yaklaşık yüzde 99 gibi, gelişmiş birçok ülkenin üzerinde bir seviyeye ulaşmıştır” açıklamasında bulundu.


2021 yılını su ve sulama yatırımlarında hamle yılı ilan ettik


“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemin sağladığı avantajlarla son 3 yılda sulama alanında 41 milyar TL üzerinde yatırımla 72’i baraj, 46’sı içme suyu olmak üzere toplam bin tesisi hizmete aldık” diyen Pakdemirli sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“2021 Yılını “Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı” ilan ettik. Cumhurbaşkanımızın desteğiyle su yatırım bütçesini 2,5 kat artışla 15,3 milyar TL’ye çıkardık. Atatürk Barajından sonra ülkemizin dolgu hacmi bakımından 2. büyük barajı olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajını tamamlayarak 2020 yılında hizmete aldık. Yukarı Afrin Barajı ve içme suyu isale hattını Haziran ayı başında tamamladık. 275 metre ile ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajını inşallah bu yıl içinde bitireceğiz. Yer üstü depolama tesislerinin yanında, suyun buharlaşmasını önleyerek tasarruf sağlayan yeraltı barajları da inşa ediyoruz. Şu an itibariyle 34 yeraltı barajımız hazır. Bu sayıyı yılsonuna kadar 50’ye çıkarmayı, 2023 yılına kadar ise 150’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. Çiftçilerimize basınçlı sulama yatırımlarına bu yıl vereceğimiz desteği iki kat artırarak 300 milyon TL’ye çıkardık. İçme ve kullanma suyu alanında 81 ilimizin tamamında 130 projemiz devam ediyor. İçme suyu ihtiyaçlarını tespit ederek yatırımlarımızı uzun vadeli planlıyor ve suyumuzu geleceğe akıtacak projelerimizi peyder pey hayata geçiriyoruz. 81 il İçme Suyu Eylem Planları hazırlanarak, 44 ilimizin içme suyu sıkıntı yaşaması önlenmiştir. Bu yatırımlar yapılmasaydı bu kurak dönemde 44 ilimiz 2020 ve 2021 yılında susuz kalacaktı. Son 19 yılda içme ve kullanma suyu 2,7 Milyar metreküp daha sağlanmış ve toplamda 4.72 Milyar metreküpe ulaşmıştır. 2023 yılı sonuna kadar da 6 Milyar metreküpe ulaşılmayı hedefliyoruz. Suyla ilgili tüm konuları konuşacağımız ve suyumuzun geleceği planlayacağımız Su Şurası’nı Ekim ayında tamamlayıp, çıkan sonuçlar doğrultusunda suyumuzu en verimli şekilde milletimizle buluşturmaya devam edeceğiz”.



“Ankara içme suyu sıkıntısı yaşamayacak”


Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, Ankara’yı içme suyu anlamında rahatlatacak Gerede Projesinin de içerisinde olduğu 5 tesisin açılış törenine ilişkin şunları söyledi:


“Bildiğiniz gibi Ankara’nın nüfusu son 10 yılda yüzde 20 artışla yaklaşık 5,7 milyona ulaştı ve su ihtiyacı da giderek büyüdü. Geçmişi 1969 yılına kadar giden ve Dünyanın en uzun içme suyu tünellerinden birisi olan Gerede Tüneli projesini, başlatmak ta, bitirmek te zat-ı devletlerinizin desteğiyle oldu. Açılışını yapacağımız Gerede Sistemi ile Gerede Havzasındaki sular, Ulusu Deresi üzerinde inşa edilen Işıklı Regülatörü ile çevrilerek; 4,5 metre çaplı ve 31 bin 592 metre uzunluğundaki içme suyu iletim tüneli vasıtasıyla Ankara’nın en büyük içme suyu barajı olan Çamlıdere Barajı’na aktarılmaktadır. Bu su, Gerede Tüneli ile doğal eğimle cazibeli olarak, tek kuruş enerji masrafı yapılmadan Çamlıdere Barajı’na iletilmektedir. Gerede Sisteminden Başkent’e yıllık ortalama 226 milyon metreküp ilave su temin edilerek, 2050 yılına kadar olan içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Ankara’nın memba kalitesindeki içme-kullanma suyu ihtiyacını karşılayacak olan bu sistemden şu ana kadar Ankara’ya 312 milyon metreküp su verilmiştir. Yani Ankara’nın 8 aylık su ihtiyacı bu sistemden sağlanıyor. Ankara nüfusunun yaklaşık yarısı, içme ve kullanma suyu ihtiyacını 1.2 milyar TL’ye mal olan Gerede Sisteminden karşılayacaktır. Ayrıca Gerede projesi içerisinde yer alan; Işıklı Regülatör Havzası Atık su Arıtma Tesisi ve Atık su Toplama Kolektör Hattının da açılışını yapıyoruz. 19,1 km’lik kolektör hattı ve artıma tesisi ile günlük 8 bin 200 metreküp su arıtılarak tekrar kullanıma sunulacaktır”



Sulakyurt sulaması 5 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı sulayacak


Kırıkkale’de bulunan Sulakyurt Sulamasının da açılışını yapacaklarını belirten Pakdemirli “2016’da tamamlanan Sulakyurt Barajı’nda depolanan su, Sulakyurt Sulaması projesi vasıtasıyla 25 Bin 700 dekar araziyi, diğer bir deyişle 5 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alanı sulayacaktır. Böylece, daha önce kuru tarım yapılan topraklar, artık modern sistemlerle sulanmaya başlayacaktır. Bu yatırım ile yıllık 17 milyon TL gelir artışı elde edilecek ve 2 bin 300 kişiye istihdam sağlanacaktır” diye konuştu.


Çankırı Dereçatı Barajı ile 7 bin dekar tarım alanı modern basınçlı borulu sistemlerle sulanacak


Hizmete alınacak diğer tesis olan Çankırı Dereçatı Barajı’nın ise temelden 50,5 metre yüksekliğe ve 2 milyon 160 bin metreküp depolama hacmine sahip olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli “Bu baraj ile Dereçatı, Paşaköy ve Yukarıçavuş köylerine ait yaklaşık 7 bin dekar tarım alanı modern basınçlı borulu sistemlerle sulanacaktır. Proje ile yıllık yaklaşık 5 milyon TL gelir artışı elde edilecek ve yaklaşık 1.050 kişiye istihdam imkanı sağlanacaktır. Açılışını yapacağımız tesislerin, Ankara’ya, Kırıkkale’ye ve Çankırı’ya hayırlı olmasını diliyorum” diyerek sözlerini tamamladı.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen törene, Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey de katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail Konsolosluğu önünde hareketli dakikalar: Pompalı tüfekle havaya ateş ederek eylem yaptı Beşiktaş’ta bulunan İsrail Konsolosluğu önünde kimliği belirlenemeyen bir kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için pompalı tüfekle havaya ateş açtı. Uzun süre direnen eylemci, özel harekat polislerinin uyarı ateşi sonrası teslim oldu. Gözaltına alınan eylemci, Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay, saat 00.20 sıralarında Beşiktaş Levent Mahallesi Talatpaşa Caddesi İsrail Konsolosluğu’nun bulunduğu binanın önünde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek isteyen ismi belirlenemeyen bir kişi, konsolosluk binasının önünde pompalı tüfekle havaya 5-6 el ateş açarak silahlı eylem yaptı. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. Direnen şahsa özel harekat polisi operasyon düzenledi Polis ekiplerine uzun süre direnen şahıs, teslim olmayınca özel harekat polisleri, eylemciyi yakalamak için operasyon düzenledi. Özel harekat polisinin havaya ateş etmesiyle şahıs, silahını bırakarak polislere teslim oldu. Polislere teslim olan eylemci gözaltına alınarak Beşiktaş Güvenlik Büro Amirliği’ne götürüldü. Olay yeri inceleme ekipleri, olay sonrası çevrede incelemelerde bulundu. Yaşanan olayda ölü ve yaralının olmadığı öğrenildi.
İzmir İzmir’de ilaçlama yapılan binada 1 bebek hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde haşere ilaçlaması yapılan binada yaşayan 1 yaşındaki bebek hayatını kaybetti. Meydana gelen acı olayda bebeğin anne ve babası ile birlikte bir apartman sakini de hastaneye kaldırılırken, ilaçlama firması çalışanı 3 kişi gözaltına alındı; olayın yaşandığı apartman ve yandaki 2 apartman da tahliye edildi. 12 Kasım Salı günü ilçeye bağlı Kahramanlar Mahallesi 1413 Sokak’ta bulunan bir apartmanda ilaçlama çalışması yapıldı. Binanın ilaçlanmasının ardından bazı apartman sakinleri dün öğle saatlerinde rahatsızlanarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan araştırmada apartman sakinlerinden 1 yaşındaki erkek bebek T.A.K.’nin zehirlenerek hayatını kaybettiği tespit edildi. Bebeğin annesi R.K., babası R.K. ve apartman sakinlerinden G.U. da sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. İlaçlamadan etkilenen apartman sakini G.U.’nun tedavisine Alsancak Devlet Hastanesinde devam edildiği, vefat eden bebeğin babası R.K. ve annesi R.K.’nin de tedavilerinin ardından taburcu olduğu öğrenildi. Çevre binalar tahliye edildi İzmir Valiliği tarafından olayla ilgili yapılan açıklamada, söz konusu apartman ile yandaki 2 apartman tahliye edilerek, tahliye edilen vatandaşlara valilik tarafından geçici barınma imkanı sunulduğu, ayrıca AFAD Kimyasal Biyolojik Radyolojik Nükleer (KBRN) ekiplerince ilaçlama yapılan bölgede havalandırma çalışmalarına başlandığı bildirildi. Olayın yaşandığı apartmanı ilaçlayan firmanın 3 personelinin gözaltına alındığı öğrenilirken olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Ankara Bakan Tekin: “(Mülakat puanları) Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere ilişkin “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığının 2025 yılı bütçesinin yanı sıra Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK), Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) ve üniversitelerin 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifleri ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifleri, 2023 Yılı Sayıştay Raporu görüşüldü. Bütçe görüşmelerinin ardından Bakan Tekin, komisyonda yer alan milletvekilleri tarafından kendisine yöneltilen soruları cevapladı. Bütçe görüşmeleri sırasında muhalefet milletvekillerinin şahsına yönelik kullandıkları ‘kepazelik, ikiyüzlülük, sefalet, otoriter rejim, talimatla hareket eden Bakan’ gibi ifadeleri tek tek not aldığını ifade eden Tekin, “Bizler de burada bu tür ifadelerden etkileniyoruz ve doğal olarak tepki koymuş olabiliriz. O yüzden biz de orantısız cevap verdiğimiz arkadaşlar varsa ben de onlardan özür diliyorum ama bu ifadeler normal ifadeler değil” ifadelerini kullandı. “İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce CHP’liler değerlendirsin” Tekin, yine bütçe görüşmeleri sırasında mülakatla ilgili eleştiriler geldiğini kaydederek, “Kabul ediyorum, ‘Mülakatla ilgili ben öğretmenliği çok önemsiyorum ve vatandaşlarımızın çocuklarını emanet edecekleri öğretmenleri mülakatla almak istiyorum’ dedim. Kamuoyuna da şu açıklamayı yaptım; bu mülakat komisyonlarında alacağımız tedbirleri sıralıyorum. Kamera kaydından tutanağa kadar bir sürü başlıkta tedbir aldık. CHP’liler itiraz ediyorlar, bir taraftan mülakata karşıyız diyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı mülakatları önce siz bir değerlendirin. Eğer, ‘İtfaiye memurluğu, öğretmenlikten daha önemlidir’ diyorsanız, bir şey demeyeceğim. Benim öğretmenlik mülakatı ile ilgili yaptığım budur” ifadelerini kullandı. CHP’lilerin mülakat konusunda geçmişlerinden dolayı endişeli olduklarını söyleyen Tekin, “Ben 1994 yılı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunuyum. Mezun olur olmaz girdiğim ilk iş sınavı, Adalet Bakanlığı’nın açtığı Adli Yargı Hakim ve Savcı Adaylığı yazılısıydı. İstanbul’da bir kongrede CHP’nin Adalet Bakanı ‘Bu kadroyu örgütüme vermeyip de milliyetçileri mi verseydim? Yaptığım suçsa suç işlemeye devam edeceğiz’ dedi” şeklinde konuştu. “Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş” Tekin, öğretmen adaylarına yönelik yapılan mülakat sonrasında bazı komisyonların yüksek, bazı komisyonların düşük not verdiğine yönelik eleştirilere de değinerek, şu cevabı verdi: “Benim elimde bütün komisyonların raporları var. Benim elimdeki rakamlar, 3-5 arkadaşın bir araya getirdiği toplam rakam içerisinde istatistiksel anlamı olmayan veya doğru analiz sağlayacak rakamlar değiller. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği ile ilgili konuşuldu. Mesela bir komisyonda 193 kişi mülakata girmiş, 3 kişinin yeri değişmiş. Bir başka ilimizde 682 kişi girmiş, 11 kişinin yeri değişmiş. Türkiye genelinde 60 bin kişide toplam bin 100 kişinin yeri değişmiş.” Bakan Tekin, muhalefet vekillerinden 5 bin kişinin yerinin değişti iddiasının dile getirilmesi üzerine “Yanlış, benim elimde il bazlı rakam” diye karşılık verdi. “KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl gerçekleştirilen TBMM Plan Bütçe Komisyonu toplantısını hatırlatan Bakan Tekin, “KPSS puanı ile değil mülakatla öğretmen ataması yapacağız. Bunun kavgasını verdik, tartışmasını yaptık. Geçen yıl burada adaletsizlik ve torpilin olmayacağı bir mülakat taahhüt etmiştim. Şimdi size ‘Bu ülkede hiç kimsenin verdiği herhangi bir isimle ilgili mülakatta torpilin olmadığı bir sistem kuruldu’ dedim. Söylediğiniz doğru şeyler var. Bir ildeki öğretmenimiz yüksek not almış, mülakata girmiş. Başka bir öğretmenimiz ‘Ben yüksek aldım ama bir başkası benden daha yüksek aldı. Dolayısıyla, ben sıralamanın dışında kaldım’ diyor ama ben zaten KPSS puanı ile bu işi yapacak olsaydım, hiç mülakat yapmazdım” dedi. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği mülakatlarına değinen Tekin, “Bursa’da 197 kişi, İstanbul’da 688 kişi girmiş. Bursa’da mülakata girip sıralamanın dışında kalan kişi 23 kişi, İstanbul’da ise 51 kişi sıralamanın dışında kalmış” ifadelerini kullandı. “Tüzel kişiliği olmayan cemaat ve tarikatlarla hukuken protokol imzalama şansımız yok” Cemaat ve tarikatlarla protokol yapıldığı eleştirilerine de cevap veren Bakan Tekin, “Hukuki olarak cemaat ya da tarikat diye bir tüzel kişilik var mı? Tüzel kişilik olmayınca bakanlık olarak ya gerçek kişiyle ya da tüzel kişilikle protokol imzalayabilirim. Hukuken başka kimseyle protokol imzalama şansımız yok. Bizim 5 bin civarında bu türden protokolümüz var. Burada isimlerini saymak istemediğim çok farklı sivil toplum örgütleri ile protokolümüz var. Bunların hiçbirisiyle de protokol imzalarken siyasi ya da ideolojik hiçbir şeye bakmıyoruz. Bir tek İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası tarafından legal olarak kabul edilmiş bir sivil toplum kuruluşu mudur? Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış bir vakıf mıdır, diye bakıyoruz. Onun dışındaki konular beni ilgilendirmez. Herhangi bir sivil toplum örgütüyle, dernek, vakıf ya da meslek örgütü olmak üzere imzaladığımız protokolde tüzel kişiliğe ödenmiş tek bir kuruş kamu kaynağı yoktur” açıklamasında bulundu. “Protokollerin tek taraflı fesih hakkı bakanlıkta” Protokollerin tek taraflı fesih hakkının bakanlıkta olduğunun altını çizen Bakan Tekin, “Protokolde yazılan ilkelere aykırı davranan sivil toplum örgütü varsa protokolümüzü hemen iptal ederiz. Protokol kapsamında protokol yaptığımız kuruluşlar eğer okullarımıza bir eğitim verecekse, bu eğitim kimin vereceği, hangi diplomaya sahip kişilerin vereceği ve hangi içerikte eğitim verecekleri bizim protokolümüzde tanımlanmıştır” dedi. “ABB 2 bin 300 okuldan 13’ünü sadece bir kere temizliyor sonra bütün okulları temizledim diyor, bu olmaz” Türkiye’de 65 bin civarında okul olduğunu ve 55 bin civarında kadrolu temizlik elemanının olduğunu söyleyen Bakan Tekin, “Kadrolu temizlik elemanlarımız, bu okullardaki temizlik açısından yeterli olmadığından biz her yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Toplum Yararına Programlar (TYP) diye tanımladığı istihdam türü ile bakanlığımızda temizlik ve güvenlik personeli istihdam ediyorduk. Yaz aylarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TYP kapsamındaki istihdam türü ile ilgili dünyada özellikle kovidden sonra gelişen istihdam türleri açısından farklı bir model deneyeceklerini ifade etti. Biz de bu konuda kendisiyle konuştuk ve bize ‘kısmi zamanlı çalışma usulü getireceğiz ve bu çalışmayla da size 120 bin kadro vereceğiz, haftada 3 gün çalışacaklar’ dedi. Biz de kendileriyle uzlaştık. Biz hangi belediye olursa olsun kaç okul temizleyeceğini, kimlerle yapacağını ve hangi tür malzeme kullanacağını öğrenmek ve bilmek zorundayız. Bunun yolu şudur; gidersiniz valiliklere biz böyle bir protokol yapmak istiyoruz dersiniz. Nobran bir tavırla, ‘Ben geldim, okulu temizleyeceğim beni içeri alın’ derse ve benim görevlilerim de alırsa bunun karşılığı olur. Bir büyükşehir belediye başkanı çıkıyor. Yaklaşık 2 bin 300 tane okulumuz var. Bu okullardan 13 tanesini sadece bir gün temizliyor. Sonra çıkıyor ekrana ve ‘Ben Ankara’daki bütün okulları temizledim’ diyor. Bu olmaz, bu iyi niyetli değil” değerlendirmesinde bulundu. “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe” Bazı muhalefet vekillerinin çocukların anadil öğrenmesiyle ilgili beyanlarına katıldığını söyleyen Tekin, şu ifadeleri kullandı: “Çocuklar anadillerini öğrensinler ama bizim ülkemizde resmi dil Türkçe, çocuklarımız Türkçe’nin dışında bir dil öğrenmek istiyorsa bizim devlet olarak üstümüze düşen vazife çocuklara bu alanın sağlanmasıdır. Bu AK Parti iktidarıyla sağlandı. 2003 yılında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın aldığı bir kararla, özel anlamda kursların açılmasının önü açıldı. Biz MEB olarak üstümüze düşeni yapıyoruz.”