KÜLTÜR SANAT - 25 Kasım 2020 Çarşamba 10:56

Atatürk Araştırma Merkezi Yayınlarına 3 yeni eser daha eklendi

A
A
A
Atatürk Araştırma Merkezi Yayınlarına 3 yeni eser daha eklendi

2020 yılının son günlerine yaklaşırken Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı okuyucuların beğenisine 3 yeni kitap sundu.

2020 yılının son günlerine yaklaşırken Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı okuyucuların beğenisine 3 yeni kitap sundu.


Bu kitaplardan ilki olan “Birinci Dünya Savaşı ve Millî Mücadele Yıllarında 8.Fırka ve Akşehir Ahz-ı Asker Kalem Riyaseti Yazışmaları (1915-1921)” adlı eser, Nuri Köstüklü tarafından kaleme alındı. Köstüklü eserinde, Osmanlı Devleti’nde Tanzimat’la birlikte askerlik alanında yapılan düzenlemeler çerçevesinde çıkarılan Ahz-ı Asker Heyeti, Ahz-ı Asker Kalemi ve askerlik şubelerinin giden evrak defterlerini 8. Fırka ve Akşehir Ahz-ı Asker Kalem Riyaseti özelinde incelemiştir. Eserde, özellikle I. Dünya Savaşı ve Millî Mücadele Dönemi’nde; asker celp-sevk ve iskânı, silah-mühimmat-yiyecek-giyecek temini, ulaştırma, sağlık hizmetleri, lojistik faaliyetler, firar hadiseleri ve alınan tedbirler, bölgedeki gayrimüslimler ve İtilaf Devletlerinin faaliyetleri, İtilaf Devletlerinden alınan esirler ve bölgedeki üsera garnizonları, askerî harekât ve işgaller, asayiş ve eşkıya faaliyetleri, Ahz-ı Asker Kalemi ve askerlik şubelerinin teşkilat yapısı ile personelin durumu gibi pek çok farklı konulara ışık tutan önemli veriler yer almakta.


Bir diğer yeni yayın ise, Mevlüt Çelebi’nin kaleme aldığı “Heyet-i Nâsıha Anadolu ve Rumeli Nasihat Heyetleri” isimli eserdir. 30 Ekim 1918’de Osmanlı Devleti’nin I.Dünya Savaşı’ndan mağlup ayrılması çok yönlü gelişmelerinde başlangıç tarihini oluşturmaktadır. İtilaf Devletleri Osmanlı Devleti hakkındaki niyetlerini, kendilerince hukukileştirdikleri gizli antlaşmaları hayata geçirme fırsatını mütarekeyle buldular. Osmanlı Devleti’nin tasfiye sürecinin başladığını gören bazı devletler ve Osmanlı tebaası olan halklarda mütarekeyi bir fırsat olarak gördüler. Bu durum karşısında bazı asker ve sivil aydınlar Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kurmaya başladılar. Ülkede her şeyi kontrol altında tutmak ve kendi rızası dışındaki arayışları karşılıksız bırakmak isteyen Saray ve hükûmet, bu gelişmelere karşı kayıtsız kalmayarak Osmanlıcılık anlayışının yeniden canlandırılması için girişimlerde bulunmaya başladı. Bu bağlamda Sultan Vahidettin ve Sadrazam Damat Ferit Paşa, Nisan 1919’da iki Heyet-i Nasiha kurmuş, birini Anadolu’ya, diğerini de Trakya’ya göndermiştir. Eserde, heyetlerin seyahatleri Osmanlı Arşivi’ndeki belgelere, dönemin gazetelerine, hatıralar ve diğer eserlere dayalı olarak ortaya konuldu.


Merkezimizin biyografik yapıtları arasında yer alacak olan “Bir Kuva-yı Millîyeci: Parti Pehlivan” isimli eser, Bünyamin AS’ın kaleminden çıkmıştır. Millî Mücadele’de Kuva-yı Millîyeci olarak vermiş olduğu mücadeleyi anlatan bu eserin satır aralarında bir kuvvacının yaşam öyküsüne şahit olurken bir yandan da Türk millî mücadelesine tanıklık ediliyor.


Okuyucular eserlere, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığının genel ağ sayfasından (http://www.atam.gov.tr/) ve satış bürolarından ulaşabilirler. Ayrıca Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı Yayınları, her yıl katıldığı ve bundan sonra katılacağı kitap fuarlarında da kitaplarını okuyucuyla buluşturarak Anadolu’nun her köşesine ulaştırmaya devam edileceği kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya "Karizmatik liderler, belirsizlik ve değişim dönemlerinde etkili bir rol oynar" Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) İletişim Topluluğu tarafından düzenlenen “İletişim Zirvesi”nde konuşan Doktor Öğretim Üyesi Amine Tuğ Kızıltoprak, karizmatik liderlerin belirsizlik ve değişim dönemlerinde etkili bir rol oynadığını belirtti. Doktor Öğretim Üyesi Amine Tuğ Kızıltoprak, İletişim Zirvesi’nda etkili iletişim ve karizmatik liderliğin temel unsurlarına değindi. Net ve ilham verici mesajlar vermenin, duygusal tonu doğru bir şekilde ayarlamanın, dinleme becerisi geliştirmenin ve empati yeteneği sergilemenin liderlikteki önemine dikkat çeken Kızıltoprak, ayrıca karizmatik liderlerin insanları motive ederek ortak değerler oluşturma ve güven inşası konularında kritik bir rol oynadığını vurguladı. Değişim ve yenilik konularını da ele alan Kızıltoprak, karizmatik liderliğin vizyoner yaklaşımla bireyleri ve organizasyonları dönüşüme yönlendirdiğini belirtti. Kızıltoprak, bu liderlik tarzının değişimi yönetme, yenilikçiliği teşvik etme ve risk alma konularında son derece etkili olduğunu ifade etti. “Karizmatik liderlik; oluşturucu düşünmeyi teşvik etmek, ilham vermek, kaynakları yönlendirmek ve esneklik sağlamak gibi yetkinlikler gerektirir” diyen Kızıltoprak, bu liderlerin yalnızca değişimi yönetmekle kalmadığını, aynı zamanda yenilikçi fikirlerin hayata geçirilmesine öncülük ederek organizasyonları ileri taşıdığını söyledi. Tarihten günümüze karizmatik liderler Karizmatik liderliğin tarih boyunca bireyleri, toplulukları ve hatta ülkeleri ileri taşıma gücüne sahip olduğunu vurgulayan Kızıltoprak, konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk, Recep Tayyip Erdoğan, Winston Churchill ve Franklin D. Roosevelt gibi liderlerden örnekler verdi. Kızıltoprak, bu liderlerin kriz anlarında toplumları yönlendirme, vizyon belirleme ve değişim süreçlerini yönetme konularındaki başarılarına dikkat çekti. Karizmatik liderliğin belirsizlik ve değişim dönemlerinde öneminin daha da arttığını ifade eden Kızıltoprak, siyasetten eğitime kadar birçok alanda geleceğin liderlerinin toplumsal refahı artırmada oynayacağı kritik role değindi. Amine Tuğ Kızıltoprak, “Karizmatik liderler, sürdürülebilir başarı ve kalıcı etki bırakarak hem bireylerin hem de organizasyonların geleceğe güvenle bakmasını sağlıyor” dedi.