POLİTİKA - 28 Şubat 2019 Perşembe 13:47

Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye fahri doktora ünvanı

A
A
A
Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye fahri doktora ünvanı

Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye Karabük Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı verildi.

Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye Karabük Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı verildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye’nin hayallerin gerçekleştirilebileceği bir ülke olduğunu belirterek, “Tüm zorluklara ve güçlüklere rağmen dünyada ve çevremizde olup biten her türlü sıkıntılara rağmen hayallerin gerçekleştirilebileceği bir yer mutlaka vardır. O hayallerin gerçekleştirileceği yerlerden birisi Türkiye’dir” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’de bulunan Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye Karabük Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı takdim edildi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Çad Cumhurbaşkanı Debi’nin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK üyeleri, akademisyenler ve Türkiye’de eğitim gören Çadlı öğrenciler katıldı. Törende konuşan Fuat Oktay, Türkiye ve Çad arasındaki siyasi ilişkilerin 16. yüzyıla kadar gittiğini belirterek, Türkiye’nin hayallerin gerçekleştirilebileceği bir ülke olduğunu söyledi. Oktay, “Tüm zorluklara, güçlüklere ve dünyada olup biten ve çevremizde olup biten her türlü sıkıntılara rağmen hayallerin gerçekleştirilebileceği bir yer mutlaka vardır. O hayallerin gerçekleştirileceği yerlerden birisi Türkiye’dir. Çadlı kardeşlerimizin Türkiye’ye gelip hayallerinin peşinden koşuyor olmaları ama bu hayallerini de tekrar kendi ülkelerinde kuruyor olmaları, Çad’ı geliştiriyor olmaları ve Çad’ın dünya liderliği noktasında sadece ekonomik kalkınmasını değil, siyasi ve sosyal kalkınması anlamında da bu kadar iddialı bir gençlik olarak tekrar Çad’a dönüyor olmaları beni yürekten memnun etti. Bugünkü modern Çad’ın yer aldığı bölgede hüküm süren Kanem-Bornu Sultanı İdris Elevma ile Kanuni Sultan Süleyman ve III. Murat arasında karşılıklı elçiler gönderildiğini biliyoruz. Afrika’nın uyanışını ve adım adım hak ettiği seviyeye yükselmeye başlamasını en az Afrikalı kardeşlerimiz kadar umut ve heyecanla biz de takip ediyoruz. Dünyanın en büyük ekonomilerinin krizlerle boğuştuğu bir dönemde Afrika’nın kalkınması ve büyümesi kesintisiz sürüyor. Afrika’yı kader ortağı olarak görerek son yıllarda kıta ile ilişkilerimizi yeni bir anlayışla ele almaya başladık. Türkiye yalnızca ekonomik ortaklık için değil, her ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeden Afrikalı kardeşlerinin yardımına koşan bir ülkedir” ifadelerini kullandı.



"Şirketlerimizin Çad’la gerçekleştirdikleri projeler göğsümüzü kabartıyor"


“Çad ve Afrika ülkeleri ile iş birliğini daha da ileriye taşımaya kararlıyız” diyen Oktay, “Türkiye olarak dostumuz Çad ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Çad Cumhurbaşkanı Debi ve beraberindeki heyetin dün gerçekleştirdikleri görüşme, ikili ilişkilerimizin tüm yönleriyle gözden geçirilerek çeşitli alanlarda işbirliği fırsatlarının ele alınmasına imkan tanımıştır. Debi’nin ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonrası ilişkilerimizin daha da güçlü bir ivme yakalayacağına inanıyorum. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmek için mevcut mekanizmaları daha verimli kullanmamız gerektiğini düşünüyor, bu anlamda imzalanan anlaşmaların yürürlüğe girmesini önemsiyorum. Bu iradeyi siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda somut sonuçlara dönüştürmek için hep birlikte daha fazla gayret göstermeliyiz. Cumhurbaşkanı Debi’nin gerçekleştirdiği ziyaret vesilesiyle Türk-Çad İş Konseyi Ortak Toplantısı’nın yapılması bu anlamda memnuniyet vericidir. İlkini 2015 yılında Ankara’da düzenlediğimiz Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı’nın ikincisini de en kısa süre içerisinde gerçekleştireceğimize inanıyorum. İnşaat sektöründen savunma sanayiine şirketlerimizin Çad’la gerçekleştirdikleri projeler göğsümüzü kabartıyor. Toplam hacme baktığımızda dün her iki cumhurbaşkanı da ifade ettiler, yaklaşık 60 milyon dolarlık bir ticaret hacmi Çad ve Türkiye arasındaki bu samimi dostluk ilişkisinin biraz önce Musa’nın çizdiği doldurma şansı yok. Çok daha ileriye götürme zorunluluğumuz var. Dün yapılan görüşmelerin temel çerçevesi de bunun altını doldurmakla ilgilidir” diye konuştu.


Çad’ın geleceğine ve insan sermayesine verilen değerden ötürü eğitimin ikili ilişkilerde öncelikli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Oktay, konuşmasını şöyle sonlandırdı:


“Ülkemizdeki üniversitelerde öğrenim gören ve anadili gibi Türkçe konuşan yüzlerce Çadlı öğrencinin bulunmasından da büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 900 Çadlı öğrenci, Türkiye’deki üniversitelerimizde lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim görmektedir. Bu öğrencilerin 500’den fazlasının Karabük’te bulunması anlamlıdır. Karabük Üniversitemiz bu yıl 200 Çadlı öğrenciye burs imkanı sağlamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığımız ise toplam 42 Çadlı öğrenciye burs sağlamıştır. Karabük Üniversitesine öğrenci gönderme sürecinde gösterdikleri özen ve kolaylık sebebiyle Çad Cumhurbaşkanı Debi nezdinde tüm Çadlı yetkilileri tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemde de Çadlı gençleri burslar ile desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye-Çad dostluğu ile Karabük ve Encemine şehirlerinin kardeşliğini, Karabük Üniversitemiz tarafından Cumhurbaşkanı Debi’ye takdim edilen fahri doktora ünvanı taçlandıracaktır. İkili ilişkilerimizin akademik bir nişanesi olan fahri doktora ünvanı için Cumhurbaşkanı Debi’yi tebrik ediyorum.”



“En fazla öğrenci Suriye’den”


YÖK Başkanı Saraç ise, Türkiye’de eğitim almayı tercih eden uluslararası öğrencilerin çeşitli alanlarda Avrupa standartlarında eğitim olanakları bulduğuna dikkat çekerek, “Bunu alan üniversite sayımız şu anda 73’e ulaştı. Erasmus ve Erasmus Plus Programı aracılığıyla 2004 yılından bu yana 55 bini aşkın öğrenci eğitim için ülkemize geldi, 150 bin civarında öğrencimiz ise ülkemizden Avrupa Birliği üyesi ülkelere eğitimlerini bir veya iki dönem olmak üzere gittiler. Türkiye yükseköğretim sistemine yapılan devasa yatırımları böylece uluslararası arenaya da açmış bulunuyor. Türkiye’de tüm uluslararası öğrencilerin yüzde 5,7’si önlisans programlarında, yüzde 70’e yakını lisans programlarında, yüzde 17,7’si yüksek lisans programlarında ve yüzde 7’si doktora programlarında eğitim görüyor. Uluslararası öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 25’i lisansüstü programlara kayıtlı. Hedefimiz bu oranı daha yukarılara çekmektir. Amacımız gelecek ilk 3 yılda bu rakamı yüzde 30’a çıkartmak. Ülkemizde 180 farklı ülkeden uluslararası öğrencimiz bulunuyor. En fazla öğrenci Suriye’den gelirken, bunu sırasıyla Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Afganistan takip ediyor” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kasap dükkanında dehşet saçan sanık, 3 sayfa sabıkasıyla şaşırttı Kocaeli’nin İzmit ilçesinde kasap dükkanına pompalı tüfekle ateş ederek 15 yaşındaki bir müşteriyi yaralayan sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı. Mahkeme başkanını 3 sayfa sabıkasıyla şaşırtan sanık, müştekilerin kendisine bozuk et verdiğini, iade işleminden sonra arkasından konuşulduğunu ve kendisine saldırıldığını iddia etti. Denetimli serbestlikten yararlanarak dışarı çıktığı sırada suçu işlediği öğrenilen sanık, tutukluluğunun devamına karar verildiğini duyunca, "Zaten yakında af çıkacak, çıkarım" dedi. Olay, 14 Nisan’da Yeşilova Mahallesi Turan Güneş Caddesi’ndeki bir kasap dükkanında meydana geldi. Murat A. (48), pompalı tüfekle kasap dükkanına geldi. Bir süre dükkan çalışanlarıyla konuşan Murat A., ardından pompalı tüfekle ateş açtı. Çalışanlar dükkanın arka kısmına kaçarken, caddeye çıkan Murat A. tekrardan dükkana ateş açıp kaçtı. Saçmalardan birinin boynuna isabet ettiği 15 yaşındaki Ahmet Ç. yaralandı. Polis ekiplerince kısa sürede yakalanan Murat A., emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Sanığın 13 Nisan’da da kasap dükkanının camını kırdığı öğrenildi. "3 sayfa sabıkan var, bu kadar suçu nasıl işledin?" Murat A. hakkında, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesince "öldürmeye teşebbüs" ve "mala zarar verme" suçlarından açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmaya tutuklu sanık Murat A., müşteki, mağdur ve taraf avukatları katıldı. Dosyayı inceleyen mahkeme başkanı İsmail Öztürk, "3 sayfa sabıkan var, bu kadar suçu nasıl işledin?" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Hasımları olduğunu dile getiren sanık Murat A., "Ben bahse konu olan kasap dükkanının yanında balıkçılık yapıyorum. Olaydan 2 gün önce bahse konu kasaptan et almıştım ancak etler bozuk çıktığı için etlerin iadesiyle ilgili tekrardan kasaba gitmiştim. Sonrasında kasabın sahibi ve çalışanları benim kendilerini kopararak (haraç) et aldığım şeklinde arkamdan söylemlerde bulunmuşlar. Annem ve kardeşimden de müştekilerin hakkımda böyle iddialarda bulunduklarını öğrendim" dedi. "Samet elinde satırla üzerime geldi ve sinkaflı küfür etti" Konuyu sormak için kasap dükkanına gittiğini söyleyen Murat A., "Dükkanın sahibi olduğunu bildiğim Samet’e benim hakkımda konuştuklarını sordum. Samet’te öyle bir şey söylemediğini söyleyince dükkandan çıktım. Hakkımda benzer şekilde konuşulduğunu duyunca olay günü günü tekrardan kasaba gittim. Samet’e bana yanlış yaptığını ve hakkımda konuştuğunu söyledim. Samet elinde satırla üzerime geldi ve küfür ederek öyle bir şeyi kimseye söylemediğini dile getirdi. Oradaki kişiler sopayla üzerime geldi. Daha sonra kasap dükkanının yanındaki çalıştığım balıkçıya gittim. Kalmış olduğum odada bulunan tüfeği aldım ve dükkana gittim. Elimdeki tüfeği havaya doğrultarak 2 el ateş ettim. Ben sadece korkutmak amacıyla ateş ettim. Herhangi birisinin yaralandığını görmedim, kimseyi hedef almadım" şeklinde konuştu. "Oğlumum boynunda hala saçma duruyor" Olaya ilişkin konuşan Suat Ç. "Oğlum Ahmet ile beraber kasaba et almaya gittik. Oğlum tuvalete girdiğimde sanık elinde poşet ile dükkana geldi. Direkt silahı çıkardı, bana dayadı. Ne olduğunu anlayamadım. Elimle tüfeğe vurdum, kaçtım. Ben dükkanda çıkınca sanık Samet K’ye doğru ateş etti. Oğlumun boynuna da saçma geldi, yaralandı. Riskli yerde olduğu için hala saçma duruyor. Şikayetçiyim" ifadelerini kullandı. Yaralanan Ahmet Ç., "Olay anıda tuvaletteydim. Ne olduğunu anlamak için kapıyı araladığımda saçma boynuma geldi. Dükkanda 5,6 kişi vardı. Şikayetçiyim" dedi. "Olay günü dükkana gelen sanık, tüfeği çıkardı ve ’Haraç mı kesiyorum, sizi koparıyor muyum?’ dedi" Dükkan sahibi Samet K. da, sanığa küfür etmediğini ifade ederek, "Sanığa hiç küfür etmedim ve saldırıda da bulunmadım. Samet Ç. ile kasaplık yapıyoruz. Olay günü dükkana gelen sanık, tüfeği çıkardı ve ’Haraç mı kesiyorum, sizi koparıyor muyum?’ dedi. Öyle bir şeyin olmadığını söyledim. Sanık kendince kurgu yapmış. Sanık tüfeği çıkarınca kaçtım. Ben kaçınca sanık arkamdan ateş etti. Ben yaralanmadım ama Ahmet yaralandı. Dükkanda da zarar oluştu, şikayetçiyim" dedi. "Sanık toplam 3 kez ateş etti" Müşteki Samet Ç. ise "Sanık toplam 3 kez ateş etti. Sanık ilk olarak Samet K’ye doğru ateş etti. Ben dışarı kaçtım. Sonrasında içerde birileri var diye tekrar girdim. Sanık arkamdaki cama doğru ateş etti ancak ben yaralanmadım. Sanığa karşı tehdit ve hakaretim olmadı. Kendisi et ve para istedi verdim. Tek yaralanan kişi Ahmet’tir. Şikayetçiyim" diye konuştu. Müşteki Sezer K., "Sanığın olaydan 2 gün önce kasap dükkanının camını kırması bize karşı göz dağı vermek içindi. Dükkanda bulunan kişilerin sanığa karşı herhangi haksız söylemi olmamıştır" diye konuştu. "Yakında af çıkacak, çıkarım" Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi. Sanık duruşma salonundan çıkarılırken mahkeme başkanı İsmail Öztürk’e dönerek "Zaten yakında af çıkacak, çıkarım" dedi. Ayrıca sanığın, olay tarihinde denetimli serbestlikte olduğu öğrenildi.
Balıkesir Edremit Belediyesi kadınların yanında Balıkesir’in Edremit Belediyesi, kadınların sorunlarına çözüm üretmek ve sosyal dayanışmayı güçlendirmek amacıyla “Gezici Kadın Destek Ekibi” projesini hayata geçirdi. Projenin ilk durağı Gazeteci-Yazar Ayşe Sucu’nun katılımı ile Tuzcumurat Mahallesi oldu. Edremit Belediyesi, kadınların yalnız olmadığını hissettirmek ve sorunlarına çözüm üretmek için “Gezici Kadın Destek Ekibi” projesini başlattı. Belediye Başkanı Mehmet Ertaş’ın eşi Gülhan Ertaş’ın öncülüğünde başlatılan proje kapsamında, kadınların yaşadıkları sorunlara çözüm bulunması hedefleniyor. Her ay farklı bir mahallede düzenlenecek buluşmalarda kadınların kaygıları, ihtiyaçları ve beklentileri dinlenerek uzman desteği sağlanacak. Projenin ilk buluşması öncesinde etkinlik alanını ziyaret eden Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, projeye desteklerini dile getirdi. Kadınlarla sohbet eden Başkan Ertaş, “Bu proje, kadınlarımızın sorunlarına birlikte çözüm bulabilmek ve dayanışmayı artırmak adına çok değerli bir adım. Tüm mahallelerimizde bu tür çalışmalarla kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. İlk buluşmanın hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Kadınların sorunlarına çözüm üretmek ve projeyi yaygınlaştırmak amacıyla Edremit Belediye Meclisi’nin kadın üyeleri ve mahallelerin kadın muhtarları da projeye destek veriyor. Etkinliklere katılan kadın temsilciler, bu tür çalışmaların dayanışma kültürünü artırdığını belirterek, kadınların her alanda güçlenmesine katkı sağlamaktan gurur duyduklarını ifade etti. Tuzcumurat Mahallesi’nde gerçekleşen ilk etkinlikte, kadınlar siyasetçi, gazeteci ve yazar Ayşe Sucu ile bir araya geldi. Ayşe Sucu, kadınların toplumdaki rolü, yaşadıkları zorluklar ve bu zorlukların nasıl aşılabileceği üzerine konuşma yaptı. Etkinlikte kadınlar sorunlarını dile getirirken, çözüm yolları üzerine fikir alışverişinde bulunuldu. Gülhan Ertaş, projenin dayanışma ve paylaşım ruhuyla ilerleyeceğini vurgulayarak, “Kadınlarımızla el ele, gönül gönüle bir arada olacağız. Hayat paylaştıkça güzel, birlikte çok daha güçlüyüz” dedi. Edremit Belediyesi’nin Gezici Kadın Destek Ekibi, önümüzdeki aylarda farklı mahallelerde kadınlarla bir araya gelmeye devam edecek. Proje kapsamında kadınlara yönelik bilgilendirme, destek ve dayanışma faaliyetleri düzenlenecek. Belediye yetkilileri, kadınların hayatlarına değer katmayı ve toplumsal dayanışmayı güçlendirmeyi amaçladıklarını belirterek, tüm kadınları etkinliklere katılmaya davet etti.
Trabzon 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı. 15. Paten Futbolu Dünya Kupası, 21-26 Kasım tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı Paten Futbolu Dünya Kupası’nın oynanacağı Hayri Gür Spor Salonu’nda açılış programı düzenlendi. Açılışa Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Gençlik Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu, Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour, Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur, ilçe belediye başkanları, il protokolü, öğrenciler ile 24 ülkeden 214 sporcu yer aldı. Mehter gösterisiyle başlayan programda konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, dünya ve spor şehri Trabzon’da uluslararası bir organizasyonu gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, "Trabzon’umuzun birçok özelliğinin, güzelliğinin ve değerinin farkındayız. Öne çıkan değerlerimiz ve güzelliklerimiz var. Bunlardan bir tanesi de spor şehri oluşumuz. Futbolla başlayan ama bütün branşlarda devam eden organizasyon kabiliyetine sahip hem bir spor şehri hem de bir olimpiyat şehriyiz. Çok büyük uluslararası organizasyonlar yapabilmiş bir şehiriz. Bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz" dedi. "Dünya barışına katkı sağlasın" Başkan Genç, bu organizasyonun barış ve kardeşliğe katkı sunmasını arzuladıklarını vurgulayarak, "15. Dünya Paten Futbolu Dünya Kupası’nı gerçekleştiriyoruz. Çok önemli bir organizasyon. 24 ülkemizin sporcuları şehrimizde. Dünyanın gözü paten futboluyla beraber Trabzon’da. Paten futbolu Trabzon’umuzla beraber yeniden ivme yakalıyor. Ben bu organizasyona bir taraftan ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken, spor şehri Trabzon’umuzdan dünyaya da bir mesaj vermek istiyorum. Spor, dostluk ve kardeşliktir. Burada dünyanın her yerinden, 24 ülkemizden sporcular var. Kardeşlik içerisinde bir organizasyonda buluştular. Bu kardeşliğin, dünya barışına da katkı sağlamasını istiyoruz. Çünkü şu anda en fazla buna ihtiyacımız var. Bu organizasyonun ve buluşmaların yeryüzünde yaşanan savaşların, soykırımların son bulmasına katkı sağlamasını diliyorum. Bu iş önemli bir iş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Pour: "Bize her yer Trabzon" Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour da Türkiye’de ilk organizasyonlarını spor şehri Trabzon’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere emeği gelen herkese teşekkür ediyorum. Bize her yer Trabzon" şeklinde konuştu. Adanur: "Gurur içerisindeyiz" Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur ise, "Paten futbolunu Trabzon’a getirmenin gururu içerisindeyiz. Başkanımız Ahmet Metin Genç’e çok teşekkür ediyorum. Paten gerçekten modern bir spor haline geldi. Onu Trabzon’da futbolla birleştiriyoruz. İnşallah gençlerin gelecekte en çok sevdiği spor olacak" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından plaket takdimi, horon, kolbastı ve sema gösterileri yapıldı. Uluslararası organizasyon, gösteri maçının ardından Fransa ve Kenya arasında oynanan ilk maçla start aldı.
Kocaeli Annesine küfür ettiğini iddia ettiği arkadaşını tabancayla yaralayan sanığa 10 yıl hapis Kocaeli’nin İzmit ilçesinde vefat eden annesine küfür ettiği iddiasıyla arkadaşını sokak ortasında defalarca tabancayla ateş ederek yaralayan sanık, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Olay, 4 Ocak’ta Yenişehir Mahallesi Kuşak Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, arkadaş olan Yusuf Ö. (56) ve Serkan Ç. (36) arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle Yusuf Ö. tabancasını çıkartarak Serkan Ç’ye ateş etti. Kurşunların isabet ettiği Serkan Ç. yere yığılırken, Yusuf Ö. yakında bulunan bir büfeye gitti. Daha sonra tekrardan sokağa gelen Yusuf Ö., yine Serkan Ç’ye ateş etti. Silah seslerini duyan bekçiler koşarak bölgeye geldi. Bekçilerin havaya uyarı ateşi açmasının ardından tabancasını bırakan Yusuf Ö. teslim oldu. Kurşunların boynuna ve ayağına isabet ettiği ağır yaralı Serkan Ç., hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Gözaltına alınan Yusuf Ö. ise çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yusuf Ö’nün pandemi döneminde bulunduğu cezaevinden denetimli serbestlik şartıyla tahliye olduğu ve birden fazla suçu olduğu öğrenildi. "Alkollüydüm" Olayla ilgili duruşma Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşmaya tutuklu sanık Yusuf Ö., avukatı Gülbahar Sarıhan ve başka suçtan tutuklu bulunan Serkan Ç. katıldı. Savunması için söz hakkı verilen Yusuf Ö., "Olaydan bir süre önce 2023 yılının ağustos ayında annem vefat etti. O zamandan beri moralim bozuktu. Tek başıma yaşamaya başlamıştım. O süreçte denetimli serbestlik müdürlüğünün yemekhanesinde çalışıyordum. Olay günü evimde tek başıma otururken canım sıkıldı. Bir şişe şarap alarak içtim. Daha sonra canım sıkıldığından dolayı dışarı çıktım, bira aldım. Olayın meydana geldiği çay ocağına yakın bir yerde biramı içtim. Daha sonra eve doğru tekrar yürümeye başladığım sırada çay ocağının olduğu yerden bağrışma sesleri duydum" dedi. "Serkan vefat eden anneme sinkaflı şekilde küfür etti" Çay ocağında Serkan Ç’yi gördüğünü söyleyen sanık Yusuf Ö., "Önceden tanıdığım, sevdiğim, arkadaşım olan Serkan’ı gördüm. Yanına gidip alkollü olduğumu söyleyerek, kendisini bir büyük olarak uyardım, evine gitmesini söyledim. Bunun üzerine vefat eden anneme sinkaflı şekilde küfür etti. Ben o esnada dönüp gitmek üzere arkamı döndüm. Ancak bir gaflete kapılarak tekrar Serkan’a doğru dönüp üzerimde bulunan ruhsatsız tabancayı çıkarıp namluya mermi sürdükten sonra rastgele 2 el ateş ettim. Serkan’ın ayaklarından yaralandı ve yere düştü. ’Benim annem namazında niyazında bir insandı, niçin ona küfür ediyorsun?’ dedim. O esnada silah hala elimdeydi. Arkamı dönüp gittiğimde Serkan küfür etmeye devam edince yanına giderek 2 el daha ateş ettim ve oradan uzaklaştım. Alkolün de etkisiyle daha sonrasını çok detaylı hatırlamıyorum" şeklinde konuştu. "Sanık yakın mesafeden başıma hedef alarak 1 el ateş etti, boynumdan yaralandım" 6 aydır başka suçtan cezaevinde olduğunu söyleyen Serkan Ç., "Olay günü çay ocağının önünde oturuyordum. Sanık tuvalete girip çıktı. Sanık olaydan 5 gün önce anneme, ’Oğlunun kulaklarını çek’ demiş. Bunu annemden öğrendiğim için sanığa, ’Hayırdır beni mi vuracaksın?’ dedim. Kendisinin hasımları olduğundan üzerinde sürekli silah taşır. Üzerinde bulunan silahı çıkararak bana ateş etti. Şu an vücudumda 3 tane mermi duruyor. Önce 2-3 el ayaklarıma ateş etti. Ben yere düşünce gitti ve 2 dakika sonra geri gelerek yakın mesafeden başıma hedef alarak 1 el ateş etti. Bu kez boynumdan yaralandım. Sanık yanımdan uzaklaşıp tekrar yanıma döneceği sırada bekçilerle karşılaştı, onu etkisiz hale getirdiler. 14 gün hastanede yoğun bakımda kaldım. Hayati tehlike geçirdim. Ayaklarıma platin takıldı, şikayetçiyim. Olay öncesinde sanıkla aramızda bir münakaşa olmadı. Küfür etmedim, aramızda husumet yoktur. Sanığın anneme neden oğlunun kulaklarını çek dediğini bilmiyorum" ifadelerini kullandı. 10 yıl hapis Mahkeme heyeti, sanık Yusuf Ö’ye "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 9 yıl, ruhsatsız silah bulundurmaktan ise 1 yıl hapis cezası verdi.