Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye Karabük Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı verildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye’nin hayallerin gerçekleştirilebileceği bir ülke olduğunu belirterek, “Tüm zorluklara ve güçlüklere rağmen dünyada ve çevremizde olup biten her türlü sıkıntılara rağmen hayallerin gerçekleştirilebileceği bir yer mutlaka vardır. O hayallerin gerçekleştirileceği yerlerden birisi Türkiye’dir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Türkiye’de bulunan Çad Cumhurbaşkanı İdris Debi’ye Karabük Üniversitesi tarafından fahri doktora ünvanı takdim edildi. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen törene Çad Cumhurbaşkanı Debi’nin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK üyeleri, akademisyenler ve Türkiye’de eğitim gören Çadlı öğrenciler katıldı. Törende konuşan Fuat Oktay, Türkiye ve Çad arasındaki siyasi ilişkilerin 16. yüzyıla kadar gittiğini belirterek, Türkiye’nin hayallerin gerçekleştirilebileceği bir ülke olduğunu söyledi. Oktay, “Tüm zorluklara, güçlüklere ve dünyada olup biten ve çevremizde olup biten her türlü sıkıntılara rağmen hayallerin gerçekleştirilebileceği bir yer mutlaka vardır. O hayallerin gerçekleştirileceği yerlerden birisi Türkiye’dir. Çadlı kardeşlerimizin Türkiye’ye gelip hayallerinin peşinden koşuyor olmaları ama bu hayallerini de tekrar kendi ülkelerinde kuruyor olmaları, Çad’ı geliştiriyor olmaları ve Çad’ın dünya liderliği noktasında sadece ekonomik kalkınmasını değil, siyasi ve sosyal kalkınması anlamında da bu kadar iddialı bir gençlik olarak tekrar Çad’a dönüyor olmaları beni yürekten memnun etti. Bugünkü modern Çad’ın yer aldığı bölgede hüküm süren Kanem-Bornu Sultanı İdris Elevma ile Kanuni Sultan Süleyman ve III. Murat arasında karşılıklı elçiler gönderildiğini biliyoruz. Afrika’nın uyanışını ve adım adım hak ettiği seviyeye yükselmeye başlamasını en az Afrikalı kardeşlerimiz kadar umut ve heyecanla biz de takip ediyoruz. Dünyanın en büyük ekonomilerinin krizlerle boğuştuğu bir dönemde Afrika’nın kalkınması ve büyümesi kesintisiz sürüyor. Afrika’yı kader ortağı olarak görerek son yıllarda kıta ile ilişkilerimizi yeni bir anlayışla ele almaya başladık. Türkiye yalnızca ekonomik ortaklık için değil, her ihtiyaç duyulduğunda tereddüt etmeden Afrikalı kardeşlerinin yardımına koşan bir ülkedir” ifadelerini kullandı.
"Şirketlerimizin Çad’la gerçekleştirdikleri projeler göğsümüzü kabartıyor"
“Çad ve Afrika ülkeleri ile iş birliğini daha da ileriye taşımaya kararlıyız” diyen Oktay, “Türkiye olarak dostumuz Çad ile ilişkilerimizi her alanda geliştirmeye büyük önem veriyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile Çad Cumhurbaşkanı Debi ve beraberindeki heyetin dün gerçekleştirdikleri görüşme, ikili ilişkilerimizin tüm yönleriyle gözden geçirilerek çeşitli alanlarda işbirliği fırsatlarının ele alınmasına imkan tanımıştır. Debi’nin ülkemize gerçekleştirdiği ziyaret sonrası ilişkilerimizin daha da güçlü bir ivme yakalayacağına inanıyorum. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güçlendirmek için mevcut mekanizmaları daha verimli kullanmamız gerektiğini düşünüyor, bu anlamda imzalanan anlaşmaların yürürlüğe girmesini önemsiyorum. Bu iradeyi siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel, her alanda somut sonuçlara dönüştürmek için hep birlikte daha fazla gayret göstermeliyiz. Cumhurbaşkanı Debi’nin gerçekleştirdiği ziyaret vesilesiyle Türk-Çad İş Konseyi Ortak Toplantısı’nın yapılması bu anlamda memnuniyet vericidir. İlkini 2015 yılında Ankara’da düzenlediğimiz Karma Ekonomik Komisyon (KEK) Toplantısı’nın ikincisini de en kısa süre içerisinde gerçekleştireceğimize inanıyorum. İnşaat sektöründen savunma sanayiine şirketlerimizin Çad’la gerçekleştirdikleri projeler göğsümüzü kabartıyor. Toplam hacme baktığımızda dün her iki cumhurbaşkanı da ifade ettiler, yaklaşık 60 milyon dolarlık bir ticaret hacmi Çad ve Türkiye arasındaki bu samimi dostluk ilişkisinin biraz önce Musa’nın çizdiği doldurma şansı yok. Çok daha ileriye götürme zorunluluğumuz var. Dün yapılan görüşmelerin temel çerçevesi de bunun altını doldurmakla ilgilidir” diye konuştu.
Çad’ın geleceğine ve insan sermayesine verilen değerden ötürü eğitimin ikili ilişkilerde öncelikli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Oktay, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Ülkemizdeki üniversitelerde öğrenim gören ve anadili gibi Türkçe konuşan yüzlerce Çadlı öğrencinin bulunmasından da büyük bir memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 900 Çadlı öğrenci, Türkiye’deki üniversitelerimizde lisans ve lisansüstü düzeyde eğitim görmektedir. Bu öğrencilerin 500’den fazlasının Karabük’te bulunması anlamlıdır. Karabük Üniversitemiz bu yıl 200 Çadlı öğrenciye burs imkanı sağlamıştır. Diyanet İşleri Başkanlığımız ise toplam 42 Çadlı öğrenciye burs sağlamıştır. Karabük Üniversitesine öğrenci gönderme sürecinde gösterdikleri özen ve kolaylık sebebiyle Çad Cumhurbaşkanı Debi nezdinde tüm Çadlı yetkilileri tebrik ediyorum. Önümüzdeki dönemde de Çadlı gençleri burslar ile desteklemeye devam edeceğiz. Türkiye-Çad dostluğu ile Karabük ve Encemine şehirlerinin kardeşliğini, Karabük Üniversitemiz tarafından Cumhurbaşkanı Debi’ye takdim edilen fahri doktora ünvanı taçlandıracaktır. İkili ilişkilerimizin akademik bir nişanesi olan fahri doktora ünvanı için Cumhurbaşkanı Debi’yi tebrik ediyorum.”
“En fazla öğrenci Suriye’den”
YÖK Başkanı Saraç ise, Türkiye’de eğitim almayı tercih eden uluslararası öğrencilerin çeşitli alanlarda Avrupa standartlarında eğitim olanakları bulduğuna dikkat çekerek, “Bunu alan üniversite sayımız şu anda 73’e ulaştı. Erasmus ve Erasmus Plus Programı aracılığıyla 2004 yılından bu yana 55 bini aşkın öğrenci eğitim için ülkemize geldi, 150 bin civarında öğrencimiz ise ülkemizden Avrupa Birliği üyesi ülkelere eğitimlerini bir veya iki dönem olmak üzere gittiler. Türkiye yükseköğretim sistemine yapılan devasa yatırımları böylece uluslararası arenaya da açmış bulunuyor. Türkiye’de tüm uluslararası öğrencilerin yüzde 5,7’si önlisans programlarında, yüzde 70’e yakını lisans programlarında, yüzde 17,7’si yüksek lisans programlarında ve yüzde 7’si doktora programlarında eğitim görüyor. Uluslararası öğrencilerimizin yaklaşık yüzde 25’i lisansüstü programlara kayıtlı. Hedefimiz bu oranı daha yukarılara çekmektir. Amacımız gelecek ilk 3 yılda bu rakamı yüzde 30’a çıkartmak. Ülkemizde 180 farklı ülkeden uluslararası öğrencimiz bulunuyor. En fazla öğrenci Suriye’den gelirken, bunu sırasıyla Azerbaycan, Türkmenistan, İran, Afganistan takip ediyor” dedi.