POLİTİKA - 02 Mayıs 2012 Çarşamba 12:25

TERÖRÜN FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN YASA TASARISI ADALET KOMİSYONU`NDA

A
A
A
TERÖRÜN FİNANSMANININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN YASA TASARISI ADALET KOMİSYONU`NDA

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, malvarlığının dondurulmasının geçici ve acil bir tedbir olması dikkate alındığında, terörist fonların elden çıkarılmasına fırsat verilmeyecek bir mekanizma kurulmasının zaruri olduğunu söyledi.
Adalet Komisyonu, Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanunu Tasarısı`nın Alt Komisyon Raporunu görüşmek üzere toplandı. Tasarının geneli üzerindeki görüşmelerin yapıldı toplantıda Bakan Ergin de tasarıyla ilişkin bilgi sundu. 4 bölüm ve 22 maddeden oluşan kanun tasarısıyla esas itibariyle iki alanda düzenleme yapıldığını belirten Bakan Ergin, ilk olarak 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu`nun 8`inci maddesinde yer alan `terörizmin finansmanı suçu`nun tasarıda yeniden tanımlandığını kaydetti.
Ergin, ikinci olarak da idari nitelikte bir tedbir olarak `malvarlığının dondurulması tedbiri` ile bu tedbirin uygulanmasının usul ve esaslarının düzenlendiğini bildirdi.
Bakan Ergin, terörizmin finansmanı suçu yeniden tanımlanırken, Terörle Mücadele Kanunu`nda tanımlanan terörün finansmanı suçunun konusu olabilecek eylemlerin yanında, Birleşmiş Milletler Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme`de yer verilen eylemler ile aynı sözleşmenin ekinde yer alan 9 adet uluslararası sözleşme ve protokolde sayılan eylemlerin finansmanının da bu kapsama dahil edildiğini kaydetti.
MALVARLIОININ DONDURULMASI
OECD bünyesinde kurulan ve Türkiye`nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü`nün (FATF) ülkeleri değerlendirmeye tabi tutarken referans aldığı ülke değerlendirme metodolojisinde, terörün finansmanı konusundaki dondurma işleminin `gecikmeksizin` yapılması gerektiğinin açık bir şekilde belirtildiğine işaret eden Ergin, şunları söyledi:
"FATF, metodolojide geçen `gecikmeksizin` ifadesini; 1267 sayılı BM Güvenlik Komitesi Kararı için, 1267 komitesinin listeyi yayımlaması, 1373 sayılı BM Güvenlik Komitesi Kararı için, bir kişi ya da kuruluşun, bir terörist, terörü finanse eden veya terör örgütü olduğundan makul gerekçelere dayanarak şüphe edilmesi üzerine, harekete geçilmesi, yani söz konusu fon veya diğer mal varlıklarının kaçırılmasının ya da elden çıkarılmasının önlenmesi olarak yorumlamıştır. Malvarlığının dondurulmasının geçici ve
acil bir tedbir olması dikkate alındığında, terörist fonların ve malvarlığının elden çıkarılmasına fırsat verilmeyecek bir aciliyet idari bir mekanizma kurulması zarureti bulunmaktadır."
Bakan Ergin, ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İsviçre, İtalya, Kanada, Rusya`da olduğu gibi Türkiye`de de sürecin hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlayacak idari bir mekanizma oluşturulduğunu söyledi.
Malvarlığının dondurulmasının idari bir kurula verilmesinin Türkiye anayasal sistemi açısından da bir uyumsuzluk taşımadığını belirten Ergin, Anayasa`nın 35. maddesinde herkesin mülkiyet hakkına sahip olduğu, ancak bu hakkın kamu yararı amacıyla kanunla sınırlanabileceğinin düzenlendiğini söyledi. Ergin, "Buna göre, idare tarafından kamu yararı bulunduğu durumlarda mülkiyet hakkına kanunla yapılan sınırlamalar meşru görülmektedir. Nitekim, değişik kanunlarda iradeye mülkiyet hakkına müdahale edebilme
yetkisi veren düzenlemeler yer almaktadır. Bu çerçevede tasarıda, idari nitelikle olan malvarlığının dondurulması müessesesi düzenlenmektedir" diye konuştu.
MASAK, GÖREVLİ OLACAK
Adalet Bakan Ergin tasarıyla, `Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nce listeye alınan kişi, kuruluş ve organizasyonların malvarlığının dondurulması kararı verilebilmesi, yabancı bir devlet tarafından talepte bulunulması durumunda, gerekçelerin gösterilmesi kaydıyla ve karşılıklılık ilkesi de gözetilerek, terörizmi finanse eden kişi, kuruluş ve organizasyonların malvarlığının dondurulması kararı verilebilmesi, terörizmin finansmanı suçu işlediği konusunda makul sebeplerin bulunması
durumunda kişi, kuruluş ve organizasyonların tasarrufunda bulunan yabancı ülkelerdeki malvarlığının dondurulması talebinde bulunulabilmesi` yönünde hükümler getirildiğini anlattı. Bu kapsamda, malvarlığının dondurulmasına ilişkin uygulamanın nasıl yapılacağı hakkında da bilgi veren Ergin, şöyle devam etti:
"BM Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nin listeye aldıkları kişi, kuruluş ve organizasyonlar bakımından mal varlığının dondurulması kararları, Bakanlar Kurulu`nun Resmi Gazete`de yayımlanan kararıyla gecikmeksizin uygulanacaktır.
Yabancı bir devlet tarafından yapılan talepler bakımından malvarlığının dondurulması, tasarıyla kurulması öngörülen Değerlendirme Komisyonunun görüşü ve Bakanlar Kurulu kararını müteakiben Dışişleri Bakanlığı tarafından talepte bulunan devlete bildirilecektir. Ülkemizin yabancı ülkelerden bulunacağı talepler bakımından ise şu usul izlenecektir: Değerlendirme Komisyonunca alınan kararlar, Bakanlar Kurulu`nun kararını müteakiben Dışişleri Bakanlığı tarafından talepte bulunulan devlete bildirilecektir.
Malvarlığının dondurulması kararları bakımından yapılacak inceleme, araştırma ve işlemler ile malvarlığının dondurulmasına ilişkin kararlan Mali Suçları Araştırma Kurumu (MASAK) tarafından yerine getirilecektir.
BM Güvenlik Konseyi Yaptırımlar Komitesi`nin listeye aldıkları ile yabancı devlet tarafından yapılan talepler hariç olmak üzere, terörizmin finansmanı suçunun işlendiği konusunda makul sebeplerin bulunması durumunda Türkiye`de bulunan malvarlığıyla ilgili olarak Ceza Muhakemesi Kanunu`ndaki el koyma hükümleri uygulanacaktır. Bu durumda yetki, idari birimde değil, yargı mercilerinde olacaktır."
Bakan Ergin, kanun tasarısının insan hakları, hukuk devleti ilkesi ve güvenlik arasında denge kurmak suretiyle; terörle mücadelede Türkiye`nin elini güçlendirmeyi, tarafı olunan uluslar arası sözleşmenin gereğini yerine getirmeyi ve uluslararası yükümlülükleri karşılamayı hedeflediğini dile getirdi.
Öte yandan, komisyonun CHP`li üyeleri Terörizmin Finansmanının Önlenmesi gibi önemli bir tasarı görüşülürken, aynı gün Genel Kurul gündemine `yabancılara arazi satışını düzenleyen` Tapu Kanunu`nun getirilmesine tepki gösterdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon “Bir şey yapmalı” deyip Girişimcilik ve Yatırımcılık Paneli’nde gençlerle tecrübelerini paylaştılar Ortahisar Belediyesi’nin organizasyonuyla, Trabzon’daki üniversitelerin işbirliği ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası (TTSO) ile KTÜ Kadın Girişimcilik Kulübü’nün katkılarıyla “Bir şey yapmalı!” adlı Girişimcilik ve Yatırımcılık paneli, Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Panelde, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, TTSO Başkanı Erkut Çelebi ve iş insanı Nevzat Aydın, girişimcilik konularında fikirlerini paylaştı, panelin sonunda dinleyicilerin sorularını cevaplandırdı. Başkan Ahmet Kaya, konuşmasında gençlere tavsiyelerde bulunarak “Mutlaka bir hayat planınız, bir gelecek planınız olmalı ve bu uğurda çok çalışmalısınız. Çalışınca oluyor. Ben makine mühendisliği bölümünü bitirdim, makine mühendisi olmayı, farklı makineler üretmeyi, ülkeme katkı sunmayı düşünüyordum. Sonrasında siyasete ilgi duyduğumu fark ettiğimde o alana biraz daha fazla zaman ayırmam gerektiğini düşündüm. Sonrasında mensubu olduğum siyasi partimle temasa geçtik ve kararlılıkla bir mücadele vererek önce milletvekili, sonra belediye başkanı oldum. Yolculuğumuzu sürdürüyoruz, temel düsturum şu; bu ülkenin bir evladı olarak bu ülke beni okuttu yetiştirdi, mühendis yaptı, milletvekili yaptı, belediye başkanı yaptı. Ben yaşadığım sürece ülkeme, devletime, milletime minnet duyacağım ve borcumu ödeme gayreti içinde olacağım. Ben meseleye böyle bakıyorum. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi, ’Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır’ anlayışıyla bulunduğum, ait olduğum her yerde görevimi yapmaya gayret ediyorum. Sizlerin de öncelemesi gereken ana fikrin bu olduğu kanaatindeyim, nerede, hangi görevi yapıyorsak, onu en iyi yapma gayreti içinde olmalıyız. Çünkü gerçekten vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır” dedi. “Kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil” Türkiye’nin ilk ve en büyük çevrimiçi yemek siparişi portalı Yemek Sepeti’nin kurucu ortağı Nevzat Aydın ise gençlere kısa yoldan başarının veya para kazanmanın kolay olmadığını vurgulayarak şunları söyledi: “Aslında girişimci dediğin zaman kısa yoldan paraya ulaşabilen ya da başarılı olduğun takdirde kısa yoldan paraya ulaşmış birilerinden bahsediyor olmak çok doğru bir hesap değil. Ben kendi hikâyemden bahsedeyim. 2000 yılında şirketi kurduk, 2006’ya kadar sıfır para kazandık. Maaş falan yok. Tamamen ailenin elde avuçta ne birikimi varsa onlarla geçinmeye ve şirketi idare etmeye çalıştık. Kimse bize para da vermedi. Şimdi risk sermayesi, melek yatırımcı falan deniyor ya, bunlar popüler kavramlar, baya insanla görüştüm ben kimse bana inanmadı. Bir tane, “Nevzat bu çok iyi iş, tutar” diyene rastlamadım. Hatta bana bu işi yapmamam gerektiğini söyleyen insanlar oldu. “Ne güzel okumuşsun, hayatını bunlarla geçirme, yazık sana” diye bana öğüt veriyorlardı o mentor denen tecrübeli insanlar. Yemek sepetini sattığım zaman para kazanma noktam ise 15 sene sonra. Kısa bir süre değil insan ömründe 15 sene. Hayatımın en verimli döneminde yemek sepeti diye bir şeyin peşinden koştum, ama başarılı olamayabilirdim veya benim gibi yüzlerce var ve başarılı olamamış. Ama bunun çözümü, girişimci olmayın değil. Girişimcilik eskiden popüler olmayan bir kelimeydi, herkes kendi işimi yapıyorum derdi, çünkü girişimci diye bir kelime yoktu. Girişimciyim dediğin zaman da ha iş bulamadın mı kimse seni işe almadı mı diye bakıyorlardı. İşsizsen girişimci olurdun. Şimdi öyle değil.” “Yapay zekâ her şeyin temelinde olacak; Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak” “Bana hep ‘Her şey yapıldı artık yeni yapacak bir şey kalmadı!’ diyorlar, böyle bir şey söz konusu bile değil” diyen Aydın “Dünya her geçen teknoloji devrimiyle beraber, çok daha farklı yeni fırsatların yeni iş imkanlarının öne çıktığı bir dönem yaşıyoruz. Yapay zekâ dediğimiz olay, geçtiğimiz 20 yıl içinde birçok farklı önemli konseptler çıktı. Mesela Metaverse ve NFT diye bir şey çıktı. İkisine de inanmayanlardanım ben bu arada. Kripto çıktı. Yapay zekâ biraz daha farklı. Yapay zekâ, iş yapış tarzımızı, her şeye olan algımızı komple değiştirebilecek büyüklükte bir şey. İleride öyle fırsatlar var ki, bir veya birkaç kişinin bir araya gelip milyar dolarlık şirketler kurduğunu görüyor olacağız. Eskiden öyle bir şey söz konusu değildi. Gençler yapay zekâyla farklı bir şekilde ilgilensin. Bu şirketler için de geçerli, çünkü yapay zekayı iş üretim süreçlerinin içine katamayan gündelik hayatında kullanmayanların verimlik anlamında nispeten geride kaldığı bir döneme giriyor olacağız. Bu, 1800’lü yıllardaki buharlı tren veya 2000’li yılardaki internet gibi bir devrimle geliyor. Bunun da tam göbeğinde yer alıyoruz, çok daha farkında olalım. Bir kere yapay zekâ her şeyin temelinde olacak. Bunu kullanmayan şirketlerin yaşama şansı kalmayacak. Nesnelerin interneti diye bir sektör var, bu gelişmeye çok açık bir alan. Biyoteknoloji çok gelişecek. Bugüne kadar çözüm bulunamayan birtakım hastalıklara çözümler gelebilir. İnsana ihtiyacın daha az olduğu ve korkulan yapay zekânın hâkim olacağı bir döneme giriyoruz. Girişimcilik de gelişecek. Ekip çok önemli. Ben daha çok ekiplere yatırım yapmayı seviyorum, girişimcilere değil. Ortak seçerken o iş rolüne göre uygun olan kişiyi almanız daha doğru olacaktır. Girişimciler için zor bir dönem olacak. Ama girişimlerinin de karşılığını alacakları bir dönem olacak. Bilgisayarların ve yapay zekânın önemi ve değeri artacak. Girişimcilerin söz sahibi olacağı bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı. Panelin son kısmında Türk futbolu konuşuldu Eski bir Trabzonspor Kulübü yöneticisi de olan Aydın, Türk futbolunun yeterli birikime sahip olmayanların elinde olduğunu belirterek “Türkiye’deki konjonktürü düşündüğümüzde, yapılabilecek çok fazla şey olduğunu düşünmüyorum. Bu kadar paranın döndüğü bir sektörün, bu kadar eğitimsiz ve yeterli birikime sahip olmayan bir kitle tarafından yönetildiğini hiç görmedim. Bunu her kademe için söylüyorum, kendimi de katayım, hakem de öyle, yönetici de öyle, futbolcusu da öyle, federasyonu da öyle. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Bu benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. Çünkü ben hayatımda futbola çok zaman ayıran, futbola kafayı takan bir adamım. İki defa yönetici oldum, birinde meşhur şike dönemi oldu, ikinci de bambaşka şeyler yaşandı ve 87. ayda istifa ettim. Benim kafamdaki futbolun karşılığı bu ülkede yok ne yazık ki. O yüzden çok da ‘şunu yapmalıyız’ demeyim, yapılabilecek şeyler zaten söyleniyor. Bir futbol kulübünün hayatı boyunca vergi vermemesi ne demek ya, böyle bir şey olabilir mi? Devlete vergi vermemiz gereken bir durum var, onunla ilgili bir kanun var, vermiyorsunuz, öteleniyor. Çünkü o tamamen kulüp yöneticisinin o hükümetteki gerekli kişilerle ilişkisine bağlı bir düzen. Herhangi bir şekilde hak, hukuk, kanunun olmadığı bir düzen. Aynı şekilde futbolcu menajer ilişkileri de öyle. Çok umutlu değilim bu taraftan” dedi. Panelin son kısmında konuşmacılar, kendilerine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Panelin ardından KTÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Ali Temiz, konuşmacılara teşekkür belgesi takdim etti.
Balıkesir Seyyid Ahmet Arvasi Balıkesir’de Necatibey Eğitim Fakültesinde anıldı Balıkesir’de 13 yıl görev yapan eğitimci, fikir adamı, yazar ve sosyolog Seyyid Ahmet Arvasi görev yaptığı Necatibey Eğitim Fakültesinde Arvasi’yi anma etkinliği yapıldı. Seyyid Ahmet Arvasi Hoca Eğitim Fakültesi kültür, sanat, eğitim etkinlikleri kapsamında Şehit Öğretmen Aybüke Yalçın konferans salonunda anıldı. Anma programı saygı duruşu ve İstiklal marşının okunması ile başladı. Necatibey Eğitim Fakültesi Prof. Dr. İbrahim Aydın katılımcılara ve anma programına katılan misafirlere hoş geldiniz konuşması sonrası, Seyyid Ahmet Arvasi’nin biyografisini okundu. Seyyid Ahmet Arvasi’yi tanıyan öğrencileri ve akademisyen Doç. Dr. Semih Uşaklıoğlu, Dr. Öğretim üyesi Zekeriya Kökrek, Uzman Dr. Kemal Tekden ve Uzman Dr. Mehmet Çalışkan Arvasi Hocayı dinleyicilere anlattı. Oturum Başkanı Kemal Tekden, Arvasi’nin ’Yükselen Değer Milliyetçilik Gençliği’ni ve Yaşam felsefesi ve hayatını anlatırken, Dr. Zekeriya Kökrek’de ’İnsanlık bilgisi bilimini, Doç. Dr Semih Uşaklıoğlu’da ’Arvasi Hoca’dan günümüz gençliğine misyonu ve İnsan Sevgisini anlattı. Dr. Mehmet Çalışkan’da Arvasi Hoca’nın Balıkesir günlerini ve günlük yaşamını anlattı. Necatibey Eğitim Fakültesinde yapılan anma programına Rektör Yücel Oğurlu, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Ticaret İl Müdürü İlhan Pehlivan, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fatih Satıl, Prof. Dr. Murat Doğdubay. Genel Sekreter Yemliha Yanar, öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Program sonrası katılımcılara Rektör Prof. Dr. Yücel Oğurlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fatih Satıl ve Prof. Dr. Murat Doğdubay ile İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit plaket ve çiçek taktim etti.
Aydın Aydın ve Edremit iş dünyası bir araya geldi Aydın Ticaret Borsası (ATB) Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, Meclis Başkanı A. Bahri Erdel, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Ülgen ve Yönetim Kurulu Üyeleri Yakup Er ile Cihan Can, Edremit Ticaret Odası’nı ziyaret etti. Heyeti, Edremit Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çetin, Meclis Başkanı Bayram Kayahan ve oda heyeti karşıladı. Ziyaret sırasında, oda ve borsaların yürüttüğü mevcut faaliyetler, bölgesel iş birliği imkanları ve tarıma dayalı sanayi sektöründeki güncel ekonomik konular ele alındı. Görüşmelerde, tarım sektöründe karşılaşılan zorluklar, üretici destekleri ve sürdürülebilir kalkınma hedefleri üzerinde duruldu. Ayrıca, her iki kurumun üyelerine yönelik sunduğu hizmetlerin daha da iyileştirilmesine yönelik fikir alışverişi yapıldı. ATB Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur, toplantıya ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Edremit Ticaret Odası ile gerçekleştirdiğimiz bu verimli görüşmelerde, bölgelerimizdeki ticaret ve tarım sektörlerini daha ileriye taşıyacak stratejiler üzerine yoğunlaştık. Üyelerimize daha fazla katma değer sunmak ve tarımsal üretimdeki kaliteyi artırmak için birlikte atılabilecek adımları konuştuk” dedi. Toplantının ikinci bölümünde, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) Projesi kapsamında pilot kurumlar olarak seçilen Aydın Ticaret Borsası ve Edremit Ticaret Odası’nın coğrafi işaretli ürünler konusundaki çalışmaları gündeme geldi. Coğrafi işaretlerin yerel üreticilere sağladığı faydalar ve bu ürünlerin uluslararası platformlarda tanıtımının artırılmasına yönelik iş birliği fırsatları değerlendirildi. Çondur, coğrafi işaretlerin bölgesel kalkınmadaki önemine dikkat çekerek, “Bu ürünlerin tanıtımı ve markalaşması, yalnızca yerel ekonomiyi desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda ülkemizin tarımsal mirasını uluslararası düzeyde temsil ediyor” ifadelerini kullandı. Ziyaret, her iki kurum arasında gelecekte gerçekleştirilecek ortak projelere zemin hazırlarken, özellikle tarımsal üretim, sürdürülebilir kalkınma ve markalaşma konularında atılacak adımlara yönelik önemli fikir alışverişleriyle sona erdi.