ÇEVRE - 06 Ocak 2025 Pazartesi 09:17

Ağrılı besiciler dondurucu soğuklara rağmen hayvancılığı sürdürüyor

A
A
A
Ağrılı besiciler dondurucu soğuklara rağmen hayvancılığı sürdürüyor

Kışın en sert geçtiği illerin başında gelen Ağrı’da, besiciler dondurucu soğuklara rağmen hayvanlarını beslemeye devam ediyor.


Ağrı’nın Taşlıçay ilçesine bağlı İki Yamaç köyünde yaşayan besiciler, yaz aylarında yaylalarda otlattıkları hayvanlarını, kış mevsiminde kar ve soğuk havanın etkisiyle ahırlarda beslemeye devam ediyor.


2 bin 44 rakımlı İki Yamaç köyünde kış aylarının zorlu şartlarına rağmen hayvancılık yaparak geçimini sağlayan besiciler, hayvanlarının yem ve bakımını titizlikle sürdürüyor.


“Sabah 5-6’da kalkıp mallara bakıyoruz”


Zorlu kış şartlarında besicilik yapmanın zahmetli olduğunu belirten Güven Karakaya, “Çocukluğumuzdan beri babamıza yardım ediyoruz. Hayvanlarla uğraşıyoruz. Zaten yazın bazen biz kendimiz gidiyoruz bazen çoban tutuyoruz. Kışın da 4 ay, 4 buçuk ay içeride bakıyoruz hayvanlarımıza sabah erkenden kalkıp otlarını hazırlıyoruz. 3- saat hayvanın başında bekliyoruz. Eksi 30-35 derecelerde sakalımız, saçımız hepsi buz tutuyor bu soğuklarda, kar yağdığı zaman gerçekten büyük bir esaret yaşıyoruz buralarda köy şartları çok zorlu, çok çetin geçiyor” dedi.


“Kat kat giyiniyoruz ama yine de üşüyoruz”


Geçmiş yıllara kıyasla bu yıl kar yağışının az olmasının işlerini biraz kolaylaştırdığını ifade eden besicilerden Alican Yıldız “Çocukluğumuzdan beri yani 15-20 yaşından beri bu işin içindeyiz, devamlı bu işi yapıyoruz. Sonbaharda hayvanlar içeri girdi mi, soğuk başlıyor, kar yağıyor. Karda kışta kalkıp sabah erkenden saat 05.00-05.30’ta kalkıyoruz eksi 20-30 derece o soğukta otu, samanı götürmeye çalışıyoruz. Bu sene kar yok ama çok soğuk” şeklinde konuştu.



Ağrılı besiciler dondurucu soğuklara rağmen hayvancılığı sürdürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli 7 bin kişiye deprem bilinci aşılandı Kocaeli’deki Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi’nde 2024 yılında 7 bin kişiye deprem eğitimi verildi. Sismolojik İzleme ve Deprem Eğitim Merkezi’ni kurarak, uygulamalı deprem eğitimlerinin öncüsü olan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, 7’den 70’e herkese deprem bilinci oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, Kocaeli ve Düzce gibi 10 farklı depremin gerçek ölçümleri kullanılarak yapılan deprem odası simülasyonuyla öğrenci ve yetişkinlere deprem bilinci aşılanıyor. Planlı çalışmalar sayesinde bir yandan depremin kentteki izlerinin silindiği, diğer taraftan da farkındalık oluşturmak için eğitim faaliyetlerinin yürütüldüğü çalışmalarda çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu 7 bin 265 kişiye 2024 yılında uygulamalı eğitim verildi. Yapılan simülazisyonlar ile sarsıntıları birebir yaşayan vatandaşlar, deprem sırasında hayat kurtarıcı noktaları yaşayarak öğrenme fırsatı buldu. Ziyaretçilere depremin fiziksel ve psikolojik etkilerinin tecrübe edilmesi yolu ile can ve mal kaybının en aza indirilmesi için tasarlanan deprem simülatöründe, deprem sırasında ve sonrasında nasıl davranılması gerektiği ve depremden korunmak için alınması gereken basit önlemler uygulamalı olarak anlatıldı. Ayrıca eğitime katılan tüm katılımcılara deprem eğitim kitapçığı, katılım belgesi ve çeşitli hediyeler verildi. Merkez aynı zamanda kentin önemli ve stratejik yerlerine Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ile birlikte kurduğu ve işlettiği 41 adet ivme ölçer cihazı ile Kocaeli depremselliği an be an takip ediliyor. Deprem İzleme Merkezi’nde kurulan büyük ekranlar ve kullanılan uluslararası gelişmiş yazılım programları vasıtasıyla ulusal deprem aktivitesi izleniyor. Aynı zamanda Kocaeli’deki en küçük deprem hareketleri dahi takip edilerek, depremlerin yerleşim alanlarına etkisini, ilimizin deprem tehlike ve riskini belirleyecek şekilde gerekli ölçüm teknikleri ve cihazları merkez bünyesinde barındırılıyor. Sismolojik İzleme çalışmaları ile hasar yapıcı bir depremden hemen sonra deprem bölgesinde olması muhtemel yapısal hasarı ve can kaybını tahmini olarak hesaplamak, deprem senaryoları üretmek, deprem mühendisliği araştırmalarına altlık teşkil edecek deprem erken uyarı ve acil müdahale ve zarar azaltma çalışmalarına katkıda bulunuyor.
Adana Kocasını bıçaklayan kadın çocuğunu göremediği için gözyaşlarına boğuldu Adana’da dolmuş süren kocasını bıçaklayan kadın çocuğunu hala göremediği için gözyaşlarına boğulurken, eşinin kumar borcu olan erkeklerden ahlaksız teklif aldığını söyleyerek, “Eşime durumu anlattım bana ’bir kereden bir şey olmaz’ yanıtını verdi” dedi. Ayrıca, kocanın genç kadını darp ettiği görüntüler ortaya çıktı. Evli ve bir çocuk annesi, 5 aylık da hamile olan Sabriye A. (26) geçtiğimiz günlerde çocuğunu göstermeyen eşi Mehmet A.’yı (26) dolmuş sürerken bıçaklamıştı. Genç kadın o anları ve evli kaldığı 3 yıl içinde kocasının kendisine neler yaptığını anlattı. Sabriye A. eşiyle görücü usulü evlendiğini, eşinin önce askeriyede çalıştığını daha sonra kumar bağımlısı olduğunu öğrendiğini, boşanmak istediğini ve bir türlü kurtulamadığını, bir keresinde çalıştığı sağlık kabinine gelerek boşanmaktan vazgeçmesi için boğazını sıkıp kendisini öldürmeye çalıştığını öne sürdü. Sabriye A. bu olayın anbean güvenlik kamerası kayıtları olduğunu da belirtti. Sabriye A. evli kaldığı 3 yıl içinde sayısız kez şiddete maruz kaldığını, bir keresinde şikayetçi olduğu için 3 ay hapse girdiğini ama daha sonra çocuğu için şikayetinden ve boşanmaktan vazgeçtiğini ancak eşinin hem ordudan atıldığını hem de kumar oynamaya devam ettiğini, üstelik kendisini de aldattığını, en son da çocuğunu alıp götürdüğünü ve bir daha göremediğini ifade etti. “Kumar borcu yüzünden ahlaksız teklifler geldi ‘bir kereden bir şey olmaz’ dedi” Sabriye A. bardağı taşıran son damlanın kumar borcundan dolayı kendisini arayan bir erkeğin ahlaksız teklifte bulunması olduğunu belirterek, “Bu zamana gelene kadar çok fazla şey yaşadım. Bu olayı gerçekleştirmeden önce, kumar borçlarından kaynaklı hiç tanımadığım bir şahıs tarafından arandım. Bu borçların benim tarafımdan ödenebileceğini söyledi ve ahlaksız bir teklifte bulundu bana. Ben bunu duyunca kendimi çok kötü hissetim ve tepki verdim. Sonrasında eşim geldi ve bu durumu anlattım. Eşim sarhoştu ve gece 02.00 civarıydı, bana bunun çok normal olduğunu ve bir kereden bir şey olmayacağını, kumara da devam edeceğini söyledi. O sırada aramızda tartışma çıktı ve çocuğumu alıp götürdü. Ben hamile olduğum için engel olmadım. Eşimin madde kullanan bir kardeşi var ve çocuğumu onun yanına bıraktığını duyunca hemen kaynımı aradım ve çocuğumu istediğimi söyledim. Bana küfür edip hakaretlerde bulundu. Sonra eşimi arayıp çocuğumu istedim ve ’o ortamda olmasını istemiyorum’ dedim. Eşim, bana bir daha çocuğumu göstermeyeceğini söyledi. Beni konuşmak için yanına çağırdı. Gittim ve o anki annelik içgüdüsüyle hiç yapmamam gereken bir şey yaptım. Çok pişmanım ve kendime de hiç yakıştıramıyorum bu noktada olduğum için. Bunların yaşanmasından dolayı çok üzgünüm ama kaç gündür evladımı göremiyorum” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Sabriye A. şöyle devam etti: “Ben şu an evdeyim ama çocuk nerede onu bilmiyorum. Çok zor durumdayım, 5 aylık hamileyim ve çocuğumu istiyorum. 5 gün oldu haber alamıyorum. Geceleri uyuyamıyorum, zor durumdayım. 5 gündür çocuğumun sesini bile duyamadım. İletişim kuramıyorum. Çocuğumu istiyorum diye benim telefonlarımı da engellemişler. Çocuğumu çok özledim ve yanımda olmasını istiyorum. 2 yaşındaki bir çocuğun yeri annesinin yanıdır. Kumar borçlarından kaynaklı şahısların beni arayıp cinsel yoldan halledebileceklerini söylüyor olması ve eşimin buna karşı hiç tepki vermemesi çok ağrıma gitti. Kedi köpeğin bile yavrusunun yeri annesinin yanı. Ama ben oğluma hasret kaldım.” Sabriye A. çocuğunu alabilmek için polise şikayette bulunduğunu söyledi.