YEREL HABERLER - 03 Nisan 2012 Salı 14:57

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIОINDAN AÇIKLAMA

A
A
A
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIОINDAN AÇIKLAMA

Orman ve Su İşleri Bakanlığı başta olmak üzere diğer bakanlıklar ve Afyonkarahisar İl Özel İdaresi tarafından 2003-2011 yılları arasında Çay ilçesinde önemli yatırımlara imza atıldığı bildirildi.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı`ndan yapılan açıklamada, içme suyundan sulama suyuna, eğitimden sağlığa, çevreden tarıma birçok alanda yeni tesisler inşa edilen Çay`da en çok yatırımın Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından yapıldığı belirtildi. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu`nun öncülüğünde Çay`da yeni yatırım stratejilerinin belirlendiği ifade edilen açıklamada, şöyle denildi:
"Tamamlanan Selevir Sulaması İkmal Yenileme Projesi ile toplam 17 bin 900 dekar tarım arazisi suya kavuşturulmuştur. Proje safhasında olan Çay Barajı`nın hayata geçirilmesiyle 26 bin 700 dekar arazi suya kavuşacak ve vatandaşlara 3 milyon metreküp içme suyu sağlanacaktır. Ayrıca ülke genelinde taşkın koruma tesisleri yapımına büyük önem veren Orman ve Su İşleri Bakanlığı; Çay Akkonak, Eber Deresi, Deresinek Deresi, Koçbeyli Ilgın Deresi, Aydoğmuş Köyü ve Arazisi, Karamık, Akkonak Kasabası 2. Kısım, Armutlu Köyü, Koçbeyli Ilgın Deresi 2. Kısım Taşkın Koruma Tesislerini tamamlayarak Çay ilçesini taşkın zararlarından korumuştur. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu`nun, Çaylı hemşehrilerinin istekleri üzerine yapımı için talimat verdiği İnli Kasabası Taşkın Koruma, Elbiz Deresi Taşkın Koruma tesislerinin inşaatı devam ederken, Deresinek Deresi 2. Kısım Taşkın Koruma ve Eber Deresi 2. Kısım Taşkın Koruma işlerinin ihalesi önümüzdeki yaz yapılacaktır."
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Afyonkarahisar`da yer altı sulamalarının modern sisteme dönüştürülmesi için 100 milyon TL ödenek ayrıldığı, bu tesisler için her ilçeye önemli miktarda yer altı sulama sistemleri yapıldığı belirtildi.
25 BİN 950 DEKAR ALANDA AОAÇLANDIRMA YAPILDI
Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Çay`da 2003-2011 yılları arasında 25 bin 950 dekar alanda ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve rehabilitasyon çalışması yapılarak 901 bin 200 adet fidan dikimi gerçekleştirildiği, bir adet kent ormanı dört adet köy ormanı, üç adet şehitler ormanı ve üç piknik ve mesire yeri tesis edildiği belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"2012 yılında ise 8 bin dekar sahada ağaçlandırma, erozyon kontrolü ve bozuk orman sahalarının iyileştirilmesi çalışması yapılacaktır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından Çay`da orman köylerinde yaşayan ailelere 284 bin 407 TL kredi desteği sağlanmıştır. Alım garantili fidan üretimi çerçevesinde ise 2010-2011 yılında 39 adet üretici tarafından 560 bin adet fidan üretimi yapılmış ve vatandaşlarımıza ek gelir sağlanmıştır. Orman ve Su İşleri Bakanlığı bağlı kuruluşu Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından hava tahmini ve erken uyarıları daha isabetli yapmak gayesiyle Çay ilçesine bir adet otomatik meteorolojik gözlem istasyonu kurulmuştur."
37 MİLYON 240 BİN 323 TL TARIMSAL DESTEK SAОLANDI
Bütün bunların yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu`nun istek ve takipleri neticesinde İl Özel İdaresi ve diğer bakanlıklar tarafından Çay`a yapılan yatırımlar da oldukça fazla olduğu kaydedilen açıklamada, "Çay ilçesine 2003-2011 yılları arasında 37 milyon 240 bin 323 TL tarımsal destek sağlanırken, çevre ve altyapı yatırımları için ise toplam 6 milyon 776 bin TL maddi destekte bulunulmuştur. Toplam uzunluğu 62 km olan (Akşehir-Afyon) Ayrım-Çay-Bolvadin-Emirdağ yolu tamamlanmış ve trafiğe açılmıştır. Daha sonra söz konusu yolun bölünmüş yola dönüştürülmesi maksadıyla proje yapımı çalışmalarına başlanmıştır. Eğitim alanındaki çalışmalar çerçevesinde Çay Anadolu Öğretmen Lisesi tamamlanarak eğitim öğretime başlamıştır. Atatürk İlköğretim Okuluna 15 derslik ek bina yapılırken, Kız Meslek Lisesi de depreme dayanıklı hale getirilmiştir. İkinci kademesi bulunan bütün ilköğretim okullarına bilgi teknoloji sınıfları açılmıştır. İlköğretim okullarının bakım ve onarımı yapılmış, okulların ısıtma sistemi kalorifere dönüştürülmüştür. Ayrıca Meslek Yüksek Okulunda yeni açılan bölümlerle öğrenci sayısı artırılarak ilçe ekonomisinin canlandırılması hedeflenmiştir. Çay ilçesinde Melek Sultan Anaokulu tamamlanarak hizmete alınmıştır. İlçeye doğalgaz getirilmiş ve vatandaşların kullanımına sunulmuştur. 50 yataklı Devlet Hastanesi ile altyapı ve çevre düzenlemesi ikmal inşaatı işi 09.02.2012 tarihinde tamamlanmıştır" sözlerine yer verildi.
KÖYLERE 70 BİN 119 METREKARE PARKE TAŞI DÖŞENDİ
İl Özel İdaresi tarafından Çay ilçesinde 140 kilometrenin üzerinde yol çalışması, 17 adet içme suyu tesisi yapımı, 12 adet kanalizasyon şebekesi, 7 adet foseptik inşaatı, 7 köyde yer altı sulama tesisi, 4 köyde doğal arıtma tesisi, 1 adet sondaj kuyusu, 3 içme suyu deposu projelerinin tamamlandığı belirtildi. Çay ilçesindeki köylere toplam 70 bin 119 metrekare parke taşı döşendiği belirtilen açıklamada, şöyle denildi:
"95 adet 3 bin metre alana sahip ahır, yem deposu, bakıcı evi bulunan tarım köy konutları hizmete alınmıştır. Yine Çaylılar`a hizmet vermesi gayesiyle 1 adet ambulans ile 1 adet itfaiye aracı İl Özel İdaresi tarafından ilçeye gönderilmiştir. Çay ilçemizde TOKİ tarafından yapımı tamamlanan 95 adet tarım köy uygulaması ile 176 konutluk ticaret merkezi ve cami hizmete sunulmuştur. Çay`a yapılan yatırımlar ile alakalı değerlendirmelerde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Çay`a yapılan bu yatırımların ilçe halkına hayırlı olmasını dileyerek, "Çay ilçemizin layık olduğu en güzel hizmeti alabilmesi için gerçekleştirdiğimiz yatırımlarla adeta destan yazdık. 2012 yılını hamle yılı ilan ettiğimiz Afyonkarahisar`ımızın her bir köşesine hizmet götürmek için durmadan, yorulmadan çalışmaya devam edeceğiz. Biz halk için halka hizmet için varız" dedi."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli HEKİMSEN Genel Başkanı Adil Kurban: "Mevzuatlar güncellenmeli, polisler korunmalı" HEKİMSEN Genel Başkanı Adil Kurban, polis memurlarının yaşadığı sıkıntılara değinerek, "Biz nasıl hekimlik yasa tasarısına çalışıyorsak, ki bunu da meclisimize önereceğiz. Onların da bunu geliştireceğine inanıyoruz. Aynı şekilde polislere de meslek yasa tasarısı gerekli. Polisler, bugüne kadarki mevzuatların güncellenip, onların korunacağı şekilde hazırlanmasını istiyorlar" dedi. HEKİMSEN Genel Başkanı Uzm. Dr. Adil Kurban, Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıl dönümünde emniyet mensuplarının gününü kutlayarak, polis memurlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Sendika olarak Türk Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıl dönümünü kutladıklarını ifade eden Adil Kurban, "Onlara, bu millete kattıkları, bu milleti korudukları, yurt içinde ve yurt dışında yaptıkları tüm çalışmalar dolayısıyla teşekkür ediyoruz. Tüm şehit polislerimize de Allah’tan rahmet diliyoruz" dedi. "Polisler dertlerini anlatamıyor" HEKİMSEN’in kuruluşundan bu yana sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları anlattığını belirten Kurban, "Polislerimizin bu özel gününde onların da dertlerinden bahsetmek istedik. Polis teşkilatının verimi, çalışması aslında bu milletin geleceğinin de bir garantisi oluyor. Anarşinin çıkmaması, toplumdaki mafyatik yapılanmaların yayılmaması ve sonlandırılması, düzenin sağlanması için olmazsa olmazdır polis teşkilatı. Bir gün bile iş bırakmaları kabul edilemez, dolayısıyla öyle bir hakları yok, dertlerini de anlatamıyorlar" diye konuştu. "Uğradıkları ciddi bir mobbing, haksızlıklar var" Adil Kurban, sendika için yaptıkları il ziyaretlerinde genellikle polisevinde kaldıklarını, bu sebeple polis memurları ile daha çok görüşme fırsatı bulduklarını ifade ederek, "Polis teşkilatımızın bazı problemleri var. Yakından görünce ne kadar önemli olduğunu hissettik. Çok üzücü bir durum ki, 2008-2009’da bir yılda yaklaşık 20 civarında polis intihar etmişken, bugün 2025’nin ilk 3 ayında 27 polis intihar etti. Bakın 3 ayda 27 polis. Ortalama ayda 9 polis intihar ediyor. Uğradıkları ciddi bir mobbing, haksızlıklar var. Mesela 220 saat ortalama çalışıyorlar ama 160 saat ücreti alıyorlar. Bu, onlara yapılan bir haksızlık. Mesela görevlendirmeleri var. Herhangi bir yerde görevlendiriliyorlar. En az 12 saat orada duruyorlar ve yiyecek hakları yok. Oradan ayrılıp yemek yemeleri bile sorun. Bütün bunları kendilerinin finanse etmesi gerekiyor. Bu onların bir rutini. Gündüz çalışma süreleri 12 saat. Buna bağlı olarak da problemler yaşıyorlar. Hayatlarında mobbing çok sıkça oluyor" şeklinde konuştu. "Polisler korunmadıklarını düşünüyorlar" Kurban, sözlerine şöyle devam etti: "Bu mobbinge bağlı intiharlar arttı belki de. Aynı zamanda bu insanlar, suçlularla mücadelelerinde hukuksal olarak korunmadıklarını düşünüyorlar. Bu onlar için çok önemli, çünkü kendileri de tehdit altında, tehdit ediliyorlar. Biz hekimler hakaret işittiğimizde şikayetçi oluyoruz. Onlar, ’Hocam bize her gün o kadar çok insan hakaret ediyor ki hangi birini şikayet edelim’ diyorlar. Tehdit de çok fazla. Polisler korunmadıklarını düşünüyorlar. Onlar, kanunlar kapsamında mafyatik yapılara karşı korunmuyorlar. Tehditlere karşı korunmuyorlar. Kendilerini korumakla sorumlular, bu da onların iç huzurunu bozuyor. Her an başına bir şey gelebilecek düşüncesiyle yaşayan, tehdit edilen arkadaşlarımız bunlar." "İlgilileri göreve çağırıyoruz" Polislerin sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini söyleyen Kurban, "Fazla mesai ücretlerinin verilmemesi, özlük hakkı farkının verilmemesi, özel harekat polisinin sivil memurla aynı maaşı alması gibi sorunlar polislerimize yapılan haksızlıkların bir kısmı. HEKİMSEN olarak polis teşkilatımızın bu sıkıntılara maruz kalmasını istemiyoruz. İlgilileri göreve çağırıyoruz. Hukuksal desteklerin verilmesi gerekiyor. Biz nasıl hekimlik yasa tasarısına çalışıyorsak, ki bunu da meclisimize önereceğiz. Onların da bunu geliştireceğine inanıyoruz. Aynı şekilde polislerin de meslek yasa tasarısı gerekli. Polisler, bugüne kadarki mevzuatların güncellenip, onların korunacağı şekilde hazırlanmasını istiyorlar" ifadelerini kullandı.
Manisa Manisa’da don afeti üzüm bağlarına büyük zarar verdi Manisa’da bu sabah hava sıcaklığının eksi derecelere düşmesi sonrası meydana gelen zirai don afeti, binlerce dekar alanda bulunan üzüm bağlarında yüzde 100’lere ulaşan zarara neden oldu. Don afetinden kurtulmak için her yöntemi deneyen üreticiler afetten kaçamazken bazı bağlarda açılan damlama sulamaların donarak sarkıtlar oluşturduğu görüldü. Filizlenen bağlar ise soğuktan yanarak karardı. Manisa’nın Yunusemre, Şehzadeler, Saruhanlı, Akhisar, Gölmarmara, Turgutlu, Ahmetli, Salihli, Alaşehir ve Sarıgöl ilçelerindeki çekirdeksiz Sultaniye Üzüm bağlarını don afeti vurdu. Filizlenme yaşandıktan sonra gerçekleşen don olayı nedeniyle bağlarında yüzde 100’lere ulaşan zarar bulunan üreticiler ne yapacaklarını kara kara düşünürken, ilçe tarım ve orman müdürlükleri ekipleri de hasar tespit çalışmalarına başladı. Bazı bağlarda üreticiler don olayından kurtulabilmek için damlama sulamalarını açarken üzüm bağlarında buzul sarkıtlarının oluştuğu görüldü. Şehzadeler ilçesine bağlı Güzelköy Mahallesi’nde don afetinden etkilenen bağlarda incelemelerde bulunan Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı ve Manisa Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Hüseyin Altındağ, "Bugün 9 Nisan’ı 10 Nisan’a bağlayan gece büyük bir don olayıyla karşı karşıya kaldı çiftçimiz. Yaklaşık Manisa’mızda, Saruhanlı, Turgutlu, Salihli, Akhisar, Ahmet, Sarıgöl, Alaşehir’de tamamında don olayı vardır. Çiftçilerimize büyük geçmiş olsun. Ayrıca bu sadece çiftçilerimizin değil Manisa’mızın da bir ihracat ürünü olduğu için ülkemiz adına, Manisa’mız adına çok büyük geçmiş olsun. Üreticilerimiz gerçekten bir yıl boyunca baktıkları bu ürünlerini don afeti bir gecede yok etti. Burada tabi TARSİM sigortası yapanlar TARSİM’e mutlaka başvursun. Yapan veya yapmayan ilçe tarım müdürlüklerine hasar tespiti için dilekçe versin" dedi. "Bazı yerlerde sıfır rekolte olacak" Altındağ, yaşanan don olaylarının üretime büyük etkisi olacağını vurgulayarak, "Üretimde rekoltemiz çok düşecek. Bazı yerlerde sıfır rekolteye kadar, bazı yerlerde yüzde 90, bazı yerlerde ise yüzde 80’lere kadar üretimde kayıplarımız var. Çiftçimiz bu sene bağcımız çok perişan. Allah inşallah bir daha böylesini göstermez. Böyle bir yıla rastlamadık. En fazla zarar Manisa’da Şehzadeler, Yunusemre, Saruhanlı, Akhisar, Gölmarmara, Salihli, Turgutlu" diye konuştu.
Kütahya DPÜ’de "Anadolu’da İlk Bilimler Ansiklopedisi Sempozyumu" düzenlendi Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, (DPÜ) İstanbul Medeniyet Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen "Anadolu’da İlk Bilim Ansiklopedisi Sempozyumu"na ev sahipliği yaptı. DPÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile DPÜ Fen-Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen etkinlik, bilim ve düşünce tarihine ışık tuttu. DPÜ İİBF Amfi 2’de gerçekleşen sempozyumun açılışına Kütahya Valisi Musa Işın, DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Tekin, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Boz, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülfettin Çelik, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ekrem Savaş ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı. Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, etkinliğe video konferans yoluyla katılarak yaptığı açılış konuşmasında, Abdullah Kütahi’nin bilim tarihindeki önemine değindi. Prof. Dr. Özvar, "Feraidu’l-Funun adlı ansiklopedi, Osmanlı ve İslam dünyasına önemli katkılar sunan, su sistemlerinden savaş aletlerine kadar geniş bir bilgi yelpazesi sunan değerli bir mirastır. Bu tür çalışmalar geçmişimizi anlamamıza ve geleceğimizi şekillendirmemize yardımcı olur" ifadelerini kullandı. "Kütahya, tarih boyunca önemli bilimsel gelişmelere ev sahipliği yapmıştır" DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak da konuşmasında Kütahya’nın bilimsel ve kültürel geçmişine dikkat çekerek, "Kütahya, tarih boyunca önemli bilimsel gelişmelere ev sahipliği yapmıştır. Abdullah Kütâhî, bu potansiyelin 18. yüzyıldaki en önemli temsilcilerindendir. Onun kaleme aldığı Feraidu’l-Funun ansiklopedisi, Osmanlı’da bilimsel bilginin sistemli bir şekilde sunulduğu eşsiz bir eserdir" dedi. Sempozyumun açılış konferansında İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, "Bir ‘Bilimler Ansiklopedisi’ Yazmak: Abdullah Kütahi ve Dönemi" başlıklı sunumuyla Abdullah Kütâhî’nin yaşadığı dönemin bilim ve felsefe ortamına dair değerlendirmelerde bulundu. Etkinlik, Fen-Edebiyat Fakültesi Germiyanoğlu Yakup Bey Konferans Salonu’nda üç oturum halinde devam etti. Bu oturumlarda, Abdullah Kütâhî’nin hayatı ve Ferâidu’l-Funûn adlı eseri farklı açılardan ele alındı. Sempozyum, düzenlenen değerlendirme oturumuyla sona erdi.
Kastamonu Samsun’daki TÜBİTAK Bölge Yarışmasında Kastamonu’dan büyük başarı Samsun’da düzenlenen TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde Kastamonu’yu temsil eden 8 takım, Ankara’da düzenlenecek finallere projelerini taşıdı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Türkiye genelinde 13 bin 918 proje başvurusu yapılan TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde Kastamonu’yu temsil eden 8 takım, başarı kazandı. Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezinden "matematik" alanında danışmanlık yapan Burhan Turgut ile İnebolu Bilim ve Sanat Merkezinden "Değerler Eğitimi" alanında danışmanlık yapan Şeyda Kızıltan’ın hazırlamış olduğu projelerle bölge birinciliği elde edildi. Ayrıca "Ffizik" alanında Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezinden Erkan Bakır’ın danışmanlığını yaptığı projeyle bölge üçüncülüğü elde edildi. Bölge finalinde büyük başarıya imza atan projeler, Mayıs ayında Ankara’da gerçekleştirilecek olan Türkiye Finallerine katılmaya hak kazandı. Samsun’da gerçekleştirilen bölge finaline katılan Kastamonu İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş, "Kastamonu’nun bilime ve teknolojiye olan katkıları her geçen gün artmakta ve bu başarılar bizleri gururlandırmaktadır. TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Bölge Finali’nde elde edilen başarılar, ilimizdeki eğitim ailemizin ne kadar güçlü ve yetenekli olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır. Öğrencilerimizin gayretleri ve öğretmenlerimizin özverili çalışmaları neticesinde elde edilen bu başarıların mimarları tüm öğrencilerimizi ve danışman öğretmenlerimizi gönülden tebrik ediyor Türkiye finallerinde başarılar diliyorum" dedi. Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Toprak Ayaz Sinanoğlu, Cihangir Ali Dündar ve Barlas Çetin’in hazırlamış olduğu "Matematik" alanındaki proje birinci seçildi. Hazırladıkları projeleri hakkında bilgiler veren Kastamonu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Toprak Ayaz Sinanoğlu, "Samsun’daki TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasına 13 bin 918 proje başvuru yaptı. Bu projeler arasından 100 proje seçildi. Bizim hazırlamış olduğumuz projede birinci seçildi. Projemiz, matematik üzerineydi. Dik üçgen dedektifi kayıp kenarların peşinde isimli projemizle elde ettiğimiz başarıdan dolayı çok mutluyum. Projemizde, pisagor teorisinden yola çıkarak bir kenarı bilinen bir dik üçgenin muhtemel diğer kenarlarını bulmayı amaçlıyordu. İnşallah Ankara’da da yapılacak finalde de projemiz başarılı olacak. Buna inanıyoruz" dedi.