GENEL - 31 Mart 2012 Cumartesi 13:31

ÖLDÜRÜLEN AVUKAT HAYRAN İÇİN ADLİYE ÖNÜNDE TÖREN

A
A
A
ÖLDÜRÜLEN AVUKAT HAYRAN İÇİN ADLİYE ÖNÜNDE TÖREN

Afyonkarahisar`da ofisinde vurularak öldürülen avukat Hüseyin Burhan Hayran için Afyonkarahisar Adliyesi`nde tören düzenlendi.
Törene, Vali İrfan Balkanlıoğlu, Anayasa Mahkemesi Üyesi Celal Mümtaz Akıncı, Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Jandarma Komutanı Okçin Akşit, Emniyet Müdürü İsmail Türkmenli, Hava Meydan Komutanı Seyfullah Sönmez, Baro Başkanı Turgay Şahin, avukatlar, vatandaşlar ve Hayran`ın ailesi katıldı. Avukat Hayran`ın Türk bayrağına sarılı tabutu karanfillerle süslenirken, törende eşi Aysel Hayran ve çocukları Ayşenur ile Elif`in ayakta durmakta güçlük çektiği gözlendi.
Hüseyin Burhan Hayran`ın kardeşi Uğur Murat Hayran törende gözyaşları içerisinde yaptığı konuşmada, hem öğretmenlik hem avukatlık mesleğinde ağabeyinin meslektaşı olduğunu söyleyerek, "Allah`tan gelene gözümüz başımızın üstüne. Buna hiçbir şekilde karşı koyamıyoruz. Menfur bir saldırı sonucu öldürülmesi ailecek bizi yıktı, parçaladı. Hukukçu olarak bütün meslektaşlarımızın da bildiği gibi çok değerli bir hukukçuydu. Çok değerli bir insandı. Allah taksiratını affetsin. Onun bıraktığı bayrağı hem meslektaşı
hem kardeşi olarak ben devam ettireceğim" dedi.
Meslektaşlarının da birer konuşma yaptığı törende, Hayran`ın özgeçmişi kendi kaleminden okunurken tören alanında bulunanlar gözyaşlarına hakim olamadı. Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol, törende yaptığı konuşmada, "Şunu çok iyi biliyoruz ki yüce yaratan böyle kutsal bir vazifeyi ifa ederken hayatını kaybedenlere cennetini vaat ediyor. Biz kendisini cennetle müjdelenmiş olarak görüyoruz. Böyle acı olayların ilimizde, ülkemizde yaşanmamasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Baro Başkanı Turgay Şahin ise, bilge ve güzel insan avukat Burhan Hayran`ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Duygularımızı ifade etmekten aciziz. Kelimelerin yetersiz kaldığı noktadayız. Böylesine alçakça bir cinayete, gözü dönmüş bir caninin katliamına karşı nefret de var. Yıllardır adeta geliyorum diyen bir cinayetin zeminini hazırlayanlara karşı kırgınlık, yıllardır avukatın maruz kaldığı şiddeti görmezden gelen, ciddiye almayan hukuka karşı derin bir kırgınlık var. Temel insan haklarından olan savunma hakkı da katledildi. Bundan sonra insanlar kendilerini savunacak olan avukat bulmakta, savunma mesleğinin
mensupları da inansalar bile bir hakkın savunmasında zorlanacak. İki kere düşünecek. Dün Burhan ağabeyimizi ve savunma hakkını birlikte katledenler, bugün savunmalarını yapmak için yine bir avukata muhtaçlar. Dün içlerine ateş düşmüş, canlarından bir parçayı kaybetmiş avukatlar bağırlarına taş basıp, o canilerin savunmasında kanuni bir zorunluluk gereği bulunmak zorunda."
Konuşmaların ardından yapılan dua ile Hayran`a Allah`tan rahmet dilendi. Hayran`ın cenazesi, daha sonra sevenlerinin omuzlarında cenaze namazı için İmaret Camii`ne götürüldü.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçak kazasını araştırmak için 8 kişilik heyet Bakü’ye gidiyor Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarına düşen Azerbaycan Havayolları’na ait yolcu uçağının incelenmesi için 8 kişilik bir heyet görevlendirdiklerini açıkladı. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam yola çıkarak yarından itibaren çalışmalara başlayacağını kaydetti. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, 25 Aralık günü Bakü-Grozni seferi sırasında Kazakistan’ın Aktau şehri yakınlarında düşen Azerbaycan Havayolları AZAL’a ait yolcu uçağının kaza-kırımının incelenmesi için Türkiye’den 8 kişilik bir heyeti görevlendirdiklerini duyurdu. Bakan Uraloğlu, “Azerbaycan Devlet Sivil Havacılık Ajansı’nın talebi üzerine kazanın nedenlerini araştırmak, teknik ve operasyonel analizler yapmak ve gerekli desteği sağlamak amacıyla uzman bir heyet oluşturduk. Heyetimiz, yerel yetkililerle koordinasyon içinde olayın tüm yönleriyle incelenmesi ve sonuçların raporlanması için çalışacak” dedi. Bakan Uraloğlu, heyetin bu akşam Bakü’ye seferiyle hareket edeceğini, yarından itibaren çalışmalarına başlayacağını bildirdi. Uraloğlu, “Türkiye olarak her koşulda Azerbaycan’ın yanında olduğumuzu belirtiyor, Azerbaycanlı kardeşlerimize bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Patronunun öldüresiyle darp ettiği çalışan yüzde 32 fiziksel engelli kaldı İstanbul’da parkta içki içmesine tepki gösteren patronu tarafından öldüresiyle darp edilen çalışan, yüzde 32 fiziksel engelli kaldı. Kameraya da yansıyan saldırıyı gerçekleştiren kişi hakkında ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Olay, 3 Haziran akşamı İstanbul’un Sultangazi ilçesindeki bir parkta meydana geldi. İddialara göre, 28 yaşındaki reklam firması çalışanı Nail Baran, iş amacıyla gittiği İstanbul’da kaldığı misafirhanenin yanındaki parkta içki içti. Çalışanının durumundan haberdar olan Burak A. (40), Baran’ın yanına giderek tepki gösterdi. İkili arasında çıkan tartışma kısa sürede alevlenerek kavgaya dönüştü. Burak A., yanındaki sopayla Baran’ı darp etmeye başladı. Beraberindeki kişilerle birlikte Baran’ı hareketsiz kalıncaya kadar darp eden Burak A., olayın ardından parktan ayrıldı. Ağır yaralı Baran ise, kaldırıldığı hastanenin yoğun bakım servisinde iki gün müşahede altında tutuldu. Yüzde 32 fiziksel engelli kaldı Başına 55 dikişi atılan Baran, hastanedeki 5 günlük tedavi sürecinin ardından taburcu edilerek Ankara’ya döndü. Darp edilen Baran’a yüzde 32 bedensel engelli raporu verilirken, saldırgan patronu hakkında ise ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar hapis talebiyle dava açıldı. Ruh ve beden sağlığının bozulduğunu ifade eden Baran hayatının altüst olduğunu dile getirirken, avukatı Rabia Ercan Şengül ise saldırganın olaydan aylar sonra ifadesinin alındığını ve yoğun çabaları sonucu dava açabildiklerini ifade etti. Devam eden soruşturma çerçevesinde ifadesi alınan Burak A., suçlamaları kabul etmedi. Yurt dışı çıkış yasağı uygulanan şüpheli serbest bırakılırken, bir sonraki duruşma Şubat 2025’e ertelendi. “Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum” Yaşadığı olayla ilgili konuşan Nail Baran, “İş için İstanbul’a gitmiştim. Çalışmamızı gerçekleştirdikten sonra konaklayacağımız otele geldik. Otelin karşısındaki parkta alkol kullanıyordum, arkadan patronum seslendi. Bana burada alkol almamam gerektiğini söyledi. Ben de kendisinin bana karışamayacağını söyledim. Aramızda arbede çıktı. Ben oradan uzaklaşmak istedim. Sonradan öğrendiğim kadarıyla arkamdan sopayla bana vurmuş. Bilincim gitmiş. Yere düştükten sonra da darp etmeye davam etmişler. Hiçbir şey hatırlamıyorum. Aldığım darbelerden dolayı kafatasımda kırık oluşmuş ve beyin kanaması geçirmişim. Gözlerimi iki gün sonra açtım. Sıkıntılı dönemler geçirdim. Yürüyemiyordum, ihtiyaçlarımı ağabeyim sayesinde gideriyordum. Kafama 55 tane dikiş attılar. Çenemde ve yüzümde kırıklar var. Görme kaybı yaşıyorum. Şu anda yüzde 32 engelliyim ve bu sayı artacak. Ruh sağlığım da bozuldu. Psikolojik tedavi görüyorum. Travmalardan dolayı ilaç kullanıyorum. Hafıza kaybı yaşıyorum” dedi. “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım” Ruh sağlığında da bozulmalar olduğunu dile getiren Baran, “Annemin adını dahi hatırlayamamıştım. Günlük hayatımda da sıkıntılar var. Çalışamıyorum. Kız arkadaşımla evlilik düşünüyordum. Bu olaylardan sonra o da evliliğe sıcak bakmadı. Hayatım altüst oldu. Yargı sürecini bekliyoruz. Davanın takipçisiyiz. Sonuç ne olacak bekliyoruz” ifadelerini kullandı. “Dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz” Avukat Rabia Ercan Şengül ise, karşı tarafın yargı kanadındaki bağlantılarını kullanarak dosyaya müdahale ettirdiğini iddia ederek, “Müvekkilim olaydan sonra hayatına yüzde 32 fiziksel engelle devam etmeye başladı. Olaydan sonra günlerce yoğun bakımda kaldı ancak saldırgan şahsın yapılan tüm araştırmalara rağmen olaydan 3 ay sonra ifadesi alındı. Savcılık olayın peşine düşmedi. Saldırgan gözaltına dahi alınmadı. İddianame düzenlendi. ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 9 yıldan 15 yıla kadar ceza yargılaması devam ediyor. Duruşmamız 2025 Şubat ayında gerçekleştirilecek. Saldırganın tanıdıklarının ve aile çevresinin yargı mensubu olduğunu öğrendik. Bu nedenden dolayı dosyaya müdahale ettirildiğini düşünüyoruz ancak bununla ilgili bir delilimiz mevcut değil. Şahsın tutuklanmasını talep ettik fakat mahkeme bunu reddetti. Mahkeme, yurt dışı çıkış yasağına ve adli kontrol kararının yeterli olduğuna kanaat getirdi” dedi. “Çöp poşeti gibi taşımışlar” Soruşturmanın takipçisi olacaklarını kaydeden Şengül, “Davanın takipçisiyiz. Şüpheli, müvekkilimi öldü sanarak olay yerini terk etti. Saldırgan ve beraberindekiler müvekkili çöp poşeti gibi taşımışlar. Bir kişi yargılanıyor ancak saldırgan tek değildi, yanında en az 3 kişi vardı. Mahkeme ise sadece bu kişilerin tanık sıfatıyla ifadesine başvurdu. Hatta duruşmadan önce tanıkları dinlemek için bir ara karar alındı” dedi.