GÜNDEM - 25 Ekim 2024 Cuma 12:59

Vali Varol ve milletvekilleri Bakan Kurum ile bir araya geldi

A
A
A
Vali Varol ve milletvekilleri Bakan Kurum ile bir araya geldi

Adıyaman Valisi Osman Varol ve Adıyaman milletvekilleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile bir araya geldi.


Vali Osman Varol, Ankara temasları kapsamında Adıyaman Milletvekillerinden İshak Şan, Mustafa Alkayış ve Hüseyin Özhan ile birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u ziyaret etti.


Gerçekleşen ziyarette, Adıyaman’ın dört bir tarafında yapılmakta olan kalıcı deprem konutları ve köy evlerinin geldiği aşama başta olmak üzere, yerinde dönüşüm ve kentsel dönüşüm projeleri kapsamında yapılan çalışmalar, projelerin ilerleme durumu ile Adıyaman için yeni planlanan projeler istişare edildi.


Kabulleri ve 6 Şubat depremleri ile birlikte ağır yara alan Adıyaman’ı yeniden ihya ve inşa sürecine verdikleri destek ve gösterdikleri hassasiyet dolayısıyla Bakan Murat Kurum’a teşekkür edildi.


Adıyaman’ın yeniden ayağa kaldırmak ve vatandaşların güvenli yuvalarına bir an önce kavuşturmanın gayreti içerisinde oldukları mesajı verildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Medeniyetler beşiği İznik’i Papa heyecanı sardı Katoliklerin ruhani lideri Papa Francis’in, Türkiye’ye geleceğini açıklamasının ardından tüm dünyada gözler 4 medeniyete başkentlik yapmış Bursa’nın İznik ilçesine çevrildi. Hıristiyan Kilisesi’nin ilk konsilinin yıldönümünü sebebiyle yapılacak olan gezinin açıklanmasının ardından dünyaca ünlü tarih turizm kenti İznik’te Papa hazırlıkları başladı. Vatikan’da Uluslararası Teoloji Komisyonu’nun toplantısında konuşan Papa, daha önce ilk kez haziranda dile getirdiği Birinci İznik Konsili’nin yıl dönümü için Türkiye’ye gitme isteğinden bir kez daha bahsetti. Papa Franciscus, burada yaptığı konuşmada, gelecek yıl "Jübile Yılı"nı kutlayacaklarını ifade ederek, "Bu Kutsal Yıl boyunca, aynı zamanda ilk büyük ekümenik konsil olan İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümünü kutlama fırsatına da sahip olacağız. Oraya, Türkiye’ye gitmeyi düşünüyorum." dedi. Katoliklerin ruhani lideri, "Bu Konsil, Kilise’nin ve aynı zamanda tüm insanlığın yürüyüşünde bir dönüm noktasıdır." ifadesini kullandı. Papa, 28 Haziran’da da Aziz Petrus ve Aziz Pavlus dini bayramı dolayısıyla Fener Rum Patrikhanesi’nden bir heyeti kabul ettiği sırada ilk kez İznik’e gitme isteğinden bahsetmişti. Papa’nın İznik’e geleceğini duyan ilçe halkı ise heyecana kapıldı. Çini Sanatçısı Kübra Göllü, "Papa’nın İznik’e gelmesi esnaf için ticari açıdan çok önemli. Uzun yıllardır ticaret açısından geri durumdaydık ama bu olayla birlikte daha da iyi olacağına inanıyorum. Tüm esnaflar için çok iyi olacak. Bütün dünya İznik’i öğrenip bilecek. İznik’in adı dünyada bilinecek. Papa’nın geleceği için çok heyecanlıyız ve görmek isteriz" diye konuşurken, Merce Cındık ise, "İznik adına çok güzel bir gelişme tabi. İznik’in adını dünyaya duyurmuş olacağız. Heyecanlıyız istenilen ve beklenen bir şeydi. Turistlik ve İznik’in tarihi açısından, yapmış olduğumuz Çini Sanatı açısından çok güzel bir gelişme, mutluyuz” ifadelerinde bulundu. Emlakçılar Derneği Başkanı Mustafa Can, "Papa’nın İznik’e gelmesi dünya gündemine İznik’i oturtmasıdır. İznik’i zaten bütün dünya tanıyor. İznik tarih, turizm ve tarım olarak tanınan bir şehirdir. Kutsal bir şehirdir, dört Medeniyet’e başkentlik yapmış bir şehirdir. Papa’nın İznik’e gelmesi İznik esnafını hareketlendirir. Bizlerde dört gözle bekliyoruz kendilerinin gelmesini sonuçta büyük bir zat. Bizler İznik halkı olarak misafirperver bir halkız en iyi şekilde onu ağırlamak istiyoruz” diye konuştu. Turizm işletmecisi Bekir Uslu ise, "Bu yapılan açıklama çok önemli. Papa’nın İznik’e gelmesi Türkiye’miz ve İznik’imiz için dünya üzerinde tanınması açısından önemli bir fırsat. Bizler Papa ve diğer misafirlerimizi çok güzel ağırlarsak bizlerde yurt dışına Türkiye’yi ve İznik’imizi daha iyi tanıtmış oluruz. Papa’nın gelmesinin İznik’te turizme katkısını çok fazla olacağını düşünüyorum. Bu sadece İznik’e değil tüm Türkiye’nin tanıtımına katkı olacaktır" dedi.
Muğla MSKÜ Tıp Fakültesi Gönüllü öğrencilerinden prostat ve meme kanseri farkındalık etkinliği Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Gönüllü Öğrenciler Birliği, prostat ve meme kanseri farkındalığını artırmak amacıyla bir etkinlik düzenledi. Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin poliklinik girişinde stant kurularak vatandaşlara bilgilendirme broşürleri dağıtıldı. Kanserde erken teşhisin önemine vurgu yapmak amacıyla düzenlenen etkinliğe hastane yönetim ekibi de destek vererek standı ziyaret etti. Etkinlikte, prostat kanserinin erkekler arasında en sık görülen ikinci kanser türü olduğu ve her yıl dünya genelinde yaklaşık 1,4 milyon yeni vaka tespit edildiği belirtildi. Erken tanının önemine dikkat çekilerek, dijital rektal muayene ve PSA ölçümleri, prostat kanserinin erken teşhisinde kritik öneme sahip olduğu, 50 yaş üstü erkekler, ailesinde prostat kanseri öyküsü olan 45 yaş üstü bireyler ve BRCA-2 gen mutasyonuna sahip 40 yaş üstü erkeklerin düzenli kontrolleri ihmal etmemesi gerektiği vurgulandı. Kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan meme kanseri hakkında da bilgilendirme yapıldı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre meme kanseri, dünya genelinde tüm yeni kanser vakalarının yüzde 11,7’sini oluşturarak ilk sırada yer alıyor. Etkinlikte, meme kanserinde erken teşhisin hayat kurtarıcı olduğunun altı çizildi. Kendi kendine meme muayenesi, sağlık personelince yapılan kontroller ve 40 yaş üstünde 2 yılda bir mamografi çektirilmesinin erken teşhis için kritik olduğu vurgulandı. Meme kanseri tedavisinde cerrahi, ışın tedavisi (radyoterapi) ve ilaç tedavisi (kemoterapi) gibi yöntemlerle yüzde 90’a varan hayatta kalma oranlarına ulaşılabildiği ifade edildi. Etkinlik, kanser farkındalığı oluşturmanın yanı sıra toplumda erken teşhise yönelik bilinci artırmayı hedefledi. Tıp Fakültesi Gönüllü Öğrenciler Birliği, toplum sağlığı için farkındalık çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
İzmir Öğrencilerden şiddete karşı manifesto Yaşar Üniversitesi’nde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında hafta boyunca öğrencilerle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Yaşar Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (YÜKAM) düzenlediği etkinliklerden biri olan “Erkekler, Erkeklik ve Şiddet” başlıklı seminere Celal Bayar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Göç konuşmacı olarak katıldı. Erkeklik ve güç kullanımıyla ortaya çıkan şiddetin ve eşitsiz ilişkilerin tüm toplumu olumsuz etkilediğini vurgulayan Doç. Dr. Göç “Eşitlik tüm topluma gerekli” diyerek kadın erkek eşitliğine duyulan ihtiyacın altını çizdi. “Seniz 10 dakikan bir kadının ömrü!” Lise ve üniversite öğrencilerine seslenen YÜKAM Müdürü Prof. Dr. Huriye Toker ve Avukat Destina Berfin Sever, gündelik yaşamın içinden örneklerle eşitliğe giden yolun küçük davranış değişiklikleri ile mümkün olabileceğini anlattı. Birleşmiş Milletler desteği ile Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrenci Topluluğu Platform Up ve Danışmanı Öğretim Görevlisi Meltem Kolday tarafından başlatılan ve YÜKAM’ın 2017 yılından bu yana aktif olarak katıldığı Turuncu Zirve Manifesto Yazım Atölyesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde gerçekleşti. Farklı liselerden gelen 60 kişilik öğrenci, Yaşar Üniversitesi öğrencileri eşliğinde manifesto yazım atölyesinde gruplara ayrıldı. Öğrenciler, Birleşmiş Milletler’in desteklediği ve bu yıl 12-13 Aralık’ta düzenlenecek olan ‘Turuncu Zirve’de dile getirmek üzere kadına yönelik şiddet ve eşitsizliğe dikkat çeken sloganlar belirledi. Bu çalışmalar arasından seçilen 10 slogan ile bir manifesto oluşturuldu. Atölye sonrasında ortaya çıkan manifestodaki bazı sloganlar ise şöyle oldu: “Mesleğimi cinsiyetim değil, ben seçerim! Hayaller eşit haklar neden değil? Mavi ya da pembe değiliz, biz rengarengiz! Her kadın bir hikaye, her hikaye bir hayat! Şiddete karşı ışığı yak, sessizliği kır! Senin 10 dakikan bir kadının ömrü! Eşitlik terazisi cinsiyetle tartılmaz! Prenses kurtarılmayı bekleyen değil, kendi hikayesini yazandır! Ne erkek işi ne kadın işi, herkes yapmalı ev işi! Eğitimde eşitlik istek değil, haktır! Eşitlik yoksa alfabenin harfleri bile eksik! O saatte gözünün onda ne işi var? Şiddetin iyi hali olmaz! Takım elbiselerde indirim yok! Turuncu sadece bir renk değil, şiddete karşı direniştir!”