ASAYİŞ - 19 Kasım 2024 Salı 13:19

Ekmek almaya giden kadın ölü bulundu, kocası ve kızı gözyaşlarına boğuldu

A
A
A
Ekmek almaya giden kadın ölü bulundu, kocası ve kızı gözyaşlarına boğuldu

Adana’da ekmek almak için evden çıkan kadın, evinin yakınındaki boş bir arazide ölü olarak bulundu. Ölen kadının eşi ve kızı gözyaşlarına boğuldu.


Olay, Çukurova ilçesine bağlı Belediye Evleri Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Gülbeyaz Demirel (59) ekmek almak için evden çıktı. Bir süre sonra evinin yakınındaki boş arazide komşuları tarafından yerde hareketsiz yatarken bulundu.


İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Bölgeye gelen sağlık ekipleri Gülbeyaz Demirel’in öldüğünü belirledi.


“Biri annesinin biri karısının cansız bedeni önünde gözyaşlarına boğuldu”


Acı haberi alan ölen kadının eşi ve kızını olay yerine geldi. Eşi, karısının cansız bedeninin önünde gözyaşlarına hakim olmadı. Kızı ise üzüntüden sinir krizi geçirdi.


Kalp krizi geçirdiği değerlendirilen kadının cesedi otopsisi yapılmak üzere Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Gülbeyaz Demirel’in kesin ölüm sebebi yapılacak otopsisinin ardından belirlenecek.



Ekmek almaya giden kadın ölü bulundu, kocası ve kızı gözyaşlarına boğuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Denizli Saraköy Jeotermal Kaynaklı Sera Organize Tarım Bölgesi’nde 7 sera parselinde üretim başladı Türkiye’nin önemli sanayi şehirlerinden Denizli’nin Sarayköy ilçesinde Türkiye’nin ilk jeotermal kaynaklı bölgesi olarak planlanan Sera Organize Tarım Bölgesi’nde yatırımlar devam ederken üretim de artıyor. 12 sera parseli ile 2 sanayi parselinin yer aldığı bölgede 7 serada domates üretiliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı, yüksek teknolojinin kullanılacağı, kesintisiz üretim ve yüksek verimin hedeflendiği organize tarım bölgeleri kurmayı sürdürüyor. Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nde sebze-meyve üretimi artarak devam ediyor. Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi Denizli Valiliği, Ticaret Borsası ve Ticaret Odası ortaklığında kuruldu. Tarım ve Orman Bakanlığının günümüz fiyatlarıyla 200 milyon TL’lik kredi desteğiyle alt yapı inşaatları tamamlanan bölge 729 dekar alan üzerine kuruldu. Toplam 12 sera parseli ve 2 sanayi parseli bulunan Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nde 7 sera parselinde domates üretimine başlandı. Diğer parsellerin tamamı ise yatırımcılara tahsis edildi. Bu alanlarda sera kurulum çalışmaları sürüyor. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, jeotermal enerji ile yüksek teknolojinin kullanılacağı, kesintisiz üretim ve yüksek verimin hedeflendiği, çevreye uyumlu, yeterli büyüklükte ve güçlü altyapısı olan Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi’nin sıfır atık ilkesine dayalı üretim yapacağını belirtti. OTB’nin aynı zamanda sanayi bölümündeki tesislerde tarım ürünlerine değer kazandırarak ülke tarımına büyük katkı sağlayacağına dikkati çeken Yumaklı, bölgenin kurulduğunda Türkiye’nin ilk jeotermal ısıtmalı OTB’si olduğunu hatırlattı. Yumaklı, yılda 15 bin ton sebze-meyve üretimi yapılması planlanan OTB’de yüzde 75’i kadın olmak üzere bin kişiye istihdam sağlanacağı bilgisini verdi. OTB ‘nin tamamen faaliyete geçtiğinde ülke ekonomisine yılda 1 milyar TL katkı sağlayacağının altını çizen Bakan Yumaklı, şunları kaydetti: “Güncel fiyatlarla 200 milyon TL’lik altyapı desteğiyle faaliyete geçen Denizli Sarayköy Jeotermal Isıtmalı Sera Organize Tarım Bölgesi, modern tarımsal üretim yöntemlerinin uygulandığı ve jeotermal enerjiyle ısıtılan seralarda, yüksek kalite ve verimlilikte yaş meyve sebze üreten bir tarım üssü olarak hizmet veriyor. Bu bölge, hem Denizli’nin hem de çevre illerin yaş meyve ve sebze ihtiyacını karşılamayı hedefleyerek, tarımsal arz güvenliğini güçlendirmekte ve yerel ekonomiye de önemli katkılar sağlamaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığı olarak ‘üretimin ve üreticinin yüzyılında’ şehirlerimizin ve ülkemizin kalkınmasında öncü rol oynayacak Organize Tarım Bölgelerine yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Güçlü ülkenin güçlü tarımdan geçtiği bilinciyle üreticilerimizin daima yanlarında olacağız. Bölgemiz başta Denizli olmak üzere tüm ülkemize hayırlı olsun.”
Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde diyabet etkinliği düzenlendi Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesinde Dünya Diyabet Günü Etkinlikleri kapsamında diyabet etkinliği düzenlendi ve ardından stant kurularak diyabet taraması yapıldı. Düzenlenen etkinliğe İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner, Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Sevilen Köktürk, Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Uzm. Dr. Pınar Menderes Turhan, Atatürk Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hasan Tosun, Başhekim Yardımcısı Haktan Alcan Güner ve Kalite Destek Hizmetleri Müdürü Ömer Tok katıldı. Etkinliğin ardından açıklama yapan İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner, "Diyabet, vücudun pankreas adlı salgı bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettiği insulin hormonunun etkili bir şekilde kullanılamaması durumunda (insülin direnci) gelişen ve ömür boyu süren bir hastalıktır. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı 2015 yılı verilerine göre 7 milyonun üzerinde diyabetli olduğu, yaklaşık 3 milyon kişinin ise diyabetli olduğundan haberdar olmadığı tespit edilmiştir. Dünya Diyabet Günü (DDG), 160’tan fazla ülkede 1 milyardan fazla kişiye ulaşan dünyanın en büyük diyabet farkındalık kampanyasıdır. Diyabet Günü 1991 yılından beri her yıl, 1922’de Charles Best ile birlikte insülini keşfeden Sir Frederick Banting’in doğum günü olan 14 Kasım’da kutlanmaktadır. Dünya Diyabet Günü 2024-2026’nın teması “Diyabet ve Esenlik”tir. Diyabet bakımına uygun erişim ve destek ile diyabetli herkes iyi yaşama şansına sahiptir. IDF (Uluslararası Diyabet Federasyonu) ’nin projeksiyonlarına göre 2045 yılına gelindiğinde her 8 yetişkinden 1’i, yani yaklaşık 783 milyon kişi diyabet hastası olacak; bu da yüzde 46’lık bir artış anlamına gelmektedir. Diyabetli kişilerin yüzde 90’ından fazlasında sosyo-ekonomik, demografik, çevresel ve genetik faktörlerden kaynaklanan tip 2 diyabet vardır. Tip 2 diyabetin artışına katkıda bulunan başlıca faktörler şunlardır, Kentleşme, Yaşlanan bir nüfus, Azalan fiziksel aktivite seviyeleri, Yanlış beslenme alışkanlıkları, Aşırı kilo ve obezite yaygınlığının artması, Ancak, tip 2 diyabet için önleyici tedbirler alarak ve tüm diyabet tipleri için erken teşhis ve uygun bakım sağlayarak diyabetin etkisini azaltmak mümkündür. Bu önlemler, bu durumla yaşayan kişilerin komplikasyonlardan kaçınmasına veya bunları geciktirmesine yardımcı olabilir. 2021’de dünya çapında diyabet yaklaşık 537 milyon yetişkin (20-79 yaş) diyabetle yaşıyor. Diyabetli toplam insan sayısının 2030 yılına kadar 643 milyona, 2045 yılına kadar ise 783 milyona çıkacağı tahmin ediliyor. Diyabetli yetişkinlerin 4’te 3’ü düşük ve orta gelirli ülkelerde yaşıyor. Diyabet, kalp damar hastalıkları ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıklar (ve genel olarak toplum sağlığının) önlenmesini iyileştirmek, değiştirilebilir davranışsal risk faktörlerinin yanı sıra hava kirliliği, diğer çevresel stres faktörleri ve inşa edilmiş çevre gibi dış faktörleri ele almak için çapraz ve tüm politikalarda sağlık yaklaşımı gerektirir; bunların hepsi bulaşıcı olmayan hastalıklarda da ortak risk faktörleridir. Türkiye Diyabet Programı, diyabetin en önemli risk faktörü olan obezitenin önlenmesi amacıyla yürütülen “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı” ile de desteklenmektedir. Programlarımız Bakanlığımız ve ilgili paydaşlar ile birlikte kararlılıkla yürütülmektedir" dedi.