ÇEVRE - 24 Mart 2025 Pazartesi 10:10

Buğdayı don ve kuraklık vurdu

A
A
A
Buğdayı don ve kuraklık vurdu

Türkiye’nin en erkenci buğday hasadının yapıldığı Adana’da kuraklık ve don nedeniyle ekin yanarak zarar gördü.


Yaşanan iklim değişikliği sonrası Çukurova’da buğdayı hem kuraklık hem de don vurdu. Şubat ayının sonunda yaşanan ve dört gün süren don olayı kuraklık ile birleşince Türkiye’nin en erkenci buğdayının hasat edildiği Adana’da ekin yandı. Mayıs ayında hasat edilmesi beklenen buğday yandığı için çiftçi ne yapacağını şaşırmış durumda.


Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Bölgemizde meydana gelen don afeti ve kuraklıktan kaynaklı, sulama imkanı az olan hububat ürünlerimizin tümünde maalesef gelişmesinde çok ciddi sorunlarla karşılaşıyoruz. Arkadaşlarımızla birlikte bu alanlarda gerekli çalışmalarımızı yürütüyor ve bakanlığımıza bildirimde de bulunduk. Bir kısım alanlarda kuraklıktan etkilenen ve strese giren bölgelerde vatandaşlarımız gübreleme gibi bitkiyi daha fazla strese sokan yanlış uygulama içinde olduklarını gözlemliyoruz. Bu tür alanlarda sulama yapılması daha doğru olacaktır. Yabancı ot veya gübreleme gibi bitkiyi daha fazla yıpratacak müdahalelerden kaçınmalarının yerinde ve doğru olduğunu düşünüyoruz" dedi.


Kökçüoğlu, açıklamasına şöyle devam etti:


"Hububat ekim alanlarımız 1 milyon 270 bin dekar ve bunun büyük kısmını ovada yapıyoruz. Ovalardaki 370 bin dekarlık bir alanda sulama anlamında da sorunumuz yok. Onun dışındaki yaklaşık 900 bin dekarlık alandaki kısımlarda sulama imkanımız az. Yağışın daha fazla olduğu Tufanbeyli, Saimbeyli ve Feke gibi ilçelerimizde bir sorunla karşılaşmıyoruz. Güneye doğru indikçe Kozan, İmamoğlu ve Ceyhan’ın kırsal alanlarında maalesef kuraklık sorunuyla karşı karşıyayız."


Kökçüoğlu, kuraklığa ve dona bağlı olarak çiftçinin ekeceği ürünü ve zamanını değiştirmesi gerektiğini ifade ederek, "Bölgemizde ve ülkemizde meydana gelen meteorolojik farklılıklardan dolayı kuraklığa daha dayanıklı olan ayçiçeği gibi ürünlerin ekimini arttırmaya yönelik faaliyet içerisindeyiz. Bitkilerde insanlar gibi canlı, artık geriye döndürülemez alanların atıl kalmaması için bakanlığımız tarafından ayçiçeği dağıtıyoruz. Bu ayçiçek tohumlarıyla birlikte bu bölgelerin atıl durumda kalmadan hem ülke ekonomisi hem de çiftçilerimizin kendi ekonomisine katkı sunmasını hedefliyoruz. Ülkemizde olduğu bu bölgede de maalesef kuraklık ciddi bir sorun olmaya başladı. Tarımsal kuraklık çok önemli. Birkaç gün içinde çok fazla bir yağışın da bizim için anlamı yok. Bitkinin ihtiyacı olduğu zamanlar yağışın olmasını arzu ediyoruz. Son yıllardaki istatistiklere baktığımızda ve önümüzdeki yıllardaki öngörüleri de incelediğimizde maalesef yeni normal dediğimiz kuraklıktan kaynaklı sorunlarla karşı karşıya geleceğiz. Bizlerde artık yeni yağış dönemine göre hem ekim be hasat zamanlarımızı hem de toprak işleme zamanlarını yeni yağış rejimine göre planlayacağız. Suyu daha fazla isteyen ve tüketen ürünleri yavaş yavaş azaltarak kuraklığa daha dayanıklı ürünlerin ekimiyle ilgili projeler üretiyoruz" diye konuştu.



Buğdayı don ve kuraklık vurdu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kadir Gecesi nedeniyle binlerce insan Eyüpsultan Camii’ne akın etti Ramazan ayının son günleri yaşanırken vatandaşlar Kadir Gecesi vesilesiyle Eyüpsultan Camii’ne akın etti. Teravih namazı için gelenler cami içerisinde yer bulamayınca avluda saf tuttu. Ramazan Ayı’nın son günleri yaşanırken Kadir gecesi nedeniyle binlerce insanın ziyaret ettiği Eyüpsultan Camii’nin içi ve etrafı dolup taştı. Kur-an Kerim’in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi’nde vatandaşlar teravih namazlarını kılmak için camiye sığmayınca avluda saf tutmak zorunda kaldı. Namazlarını kılan vatandaşlar sonrasında Kur’an-ı Kerim okuyup Mevlid-i Şerif dinledi ve ellerini açarak dualar etti. Eyüpsultan’ı ziyarete gelen Cemile Kılıç, "Hastalarımız için, ölmüşlerimizin ruhu için, dualarımızın kabul olması için geldik. Ziyarette bulunduk. Ben Sivas Divriği ilçesinden geldim. Gelmişken burayı da ziyaret edeyim dedim. Dualarımız kabul olsun inşallah. Herkesin kadir gecesini kutluyorum." dedi. Şevval Duman ise, "Mübarek Kadir Gecesi olduğundan dua etmek için geldik ama çok kalabalık olduğu için giremiyoruz. Buradan dua ediyoruz. İçeride dua ederiz diye düşündük ama çok kalabalık olduğu için Allah buradan kabul eder inşallah." dedi. Berkay Baran, "Bugün buraya dua etmek, namaz kılmak için geldim. Burasının atmosferi güzel, kalabalık, güzel bir ortam. İçeride çok insan vardı giremedim. Herkes gelmiş." dedi. Gül Biçer ise, "Bugün Kuran-ı Kerim’in indiği Kadir Gecesi. O yüzden geldim. Herkesin Kadir Gecesi’nin mübarek olmasını diliyorum. Çok mutluyuz. Her sene geliyoruz. Herkese tavsiye ediyorum. Buradaki zat peygamber efendimizi görmüş, biz de onu görmeye geliyoruz." dedi. Vatandaşlar çocukları ve aileleriyle Eyüpsultan’da gece boyunca vakit geçirdi.
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi soykırım politikasına ramazanda da devam ediyor." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde "Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Ödül Töreni"nde konuştu. Yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığı ve TRT ailesine teşekkür eden Erdoğan, "Nihayete ermesinin verdiği hüzünle, buruk bir kalple uğurlamaya hazırlandığımız Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyor, Ramazan Bayramınız şimdiden mübarek olsun diyorum. İnşallah bu akşam aynı zamanda, Leyletü’l Kadr’e, Kadir Gecesi’ne kavuşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Rabbimiz Kadir Suresi’nde şöyle buyuruyor: ’Biz onu yani Kur’an’ı Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, Rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur.’ Evet, işte böyle bir müstesna ve muazzez bir geceyi idrak ediyoruz. Kur’an-ı Kerim’in nazil olduğu tan yerinin ağarıncaya kadar esenlikle dolduğu bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’nin milletimiz, alemi İslam ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum. " dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu mübarek gecenin başta Gazze ve Filistin olmak üzere Suriye’de, Lübnan’da, Yemen’de, Somali’de ve daha pek çok yerde zulme, zalime ve soykırıma karşı kahramanca direnen tüm mazlumların kurtuluşuna, bunun yanında daha fazla kardeşliğe, daha fazla dayanışmaya, Müslümanlar arasında daha fazla vahdete vesile olması temennisinde bulundu. 19 Ocak’ta varılan ateşkes mutabakatını bozan Siyonist İsrail hükümetinin son günlerde Gazze’ye yönelik hava saldırılarını artırdığını ifade eden Erdoğan, "Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, sağlık tesisleri, sağlık çalışanları İsrail tarafından bilerek hedef alınıyor. Neredeyse yüzde 80’i yıkık halde olan Gazze’nin ayakta kalan son binaları da ağır bombardıman altında yok ediliyor. Batılı güçlerin sessizliği karşısında şımardıkça şımaran, her gün daha da haydutlaşan İsrail yönetimi, soykırım politikasına Ramazan’da da devam ediyor. İsrail’in insanlık dışı son saldırılarında maalesef çoğu çocuk ve kadın 700’ün üzerinde Filistinli kardeşimiz şehit oldu, yüzlerce masum yaralandı. Tüm şehitlere yüce Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Sizlerden Kadir gecesinde edeceğiniz dualarda Gazzeli kardeşlerimizi unutmamanızı istirham ediyorum. Rabbim bu geceyi hakkıyla ihya etmeyi hepimize nasip eylesin diyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye’nin Filistinlilerin yanında olmaya devam edeceğini bir kez daha vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnsani yardımlarımızla yanlarında olacağız. Diplomatik temaslarımızla yanlarında olacağız. Barışı ve adaleti savunan ilkeli politikalarımızla yanlarında olacağız. Türkiye olarak kardeş Filistin halkına gereken her türlü desteği vereceğiz. Gazze’de zulmün ve soykırımın bir an önce son bulması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmayı kararlılıkla sürdüreceğiz. Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım. Soykırımın başladığı ilk günden itibaren tüm imkanlarıyla Filistin halkının sesi olmaya gayret eden TRT gerek ulusal gerekse uluslararası haber mecralarındaki yayınlarının kahir ekseriyetini Gazze’ye ayırdı. 7 Ekim 2023 günü itibariyle Gazze’den dünyaya bir iletişim koridoru açarak gelişmeleri an be an aktardı. Meydana gelen tüm ihlalleri, yaşanan her acıyı kayda geçirdi." şeklinde konuştu. TRT’nin sadece haber yayınlarıyla değil, soykırımı anlatan yapımlarıyla da adalet mücadelesine katkı sunduğunu, sunmaya da devam ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gelecekte adaletin tesis edilmesine önemli katkılar yapacak yayın ve yapımlara imza atan TRT mensuplarını bir kez daha tebrik ediyorum. Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması’nın düzenlenmesinde emeği geçen Diyanet İşleri Başkanlığımıza ve TRT ailesine yürekten teşekkür ediyorum. 28 Şubat’ta başlayan yarışmamızın ödüllerini inşallah birazdan takdim edeceğiz. Dereceye giren karilerimizi, hafızlarımızı, genç kardeşlerimizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. Yarışmaya iştirak eden 110 yarışmacının tamamına aynı şekilde tebrik ve takdirlerimi iletiyorum. İlki 2017 yılında düzenlenen ve artık bir ekran klasiğine dönüşen bu güzide yarışma hem ülkemizde hem de yurt dışında büyük bir ilgi ve teveccühle takip ediliyor. " dedi. "Kur’an bülbülleri tilavetleriyle kalplerimizi mesut ve mesrur ederken, bizler de huşu içinde Kelamullah’ın feyiz ve bereketinden istifade ediyoruz." diyen Erdoğan, "Alemlere rahmet, beşeriyete hidayet olarak gönderilen Fahri Kainat Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle emretmektedir: ’Her zaman Kur’an okuyan kimseye şöyle denecektir. Oku ve yüksel. Okuduğun nispette cennet basamaklarından yukarı çık. Dünyada ağır ağır okuduğun gibi şimdi de ağır ağır oku. Şüphesiz senin cennette yerleşeceğin yer okuduğun ayetin son noktasıdır. Ne kadar okursan o kadar yükselirsin.’ Rabbim bu ahengi bu yükselişi bu mertebeyi inşallah hepimize nasip eylesin. Mevla, Kur’an ve sünnetin izinden bir an olsun ayrılmamaya, daima sırat-ı müstakim üzere olmaya bizleri müyesser kılsın." şeklinde konuştu. Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissedildiğini ifade eden Erdoğan, "Son dönemde bölgemiz başta olmak üzere dünyanın farklı noktalarında meydana gelen hadiselerin etkilerini giderek daha fazla hissediyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan küresel sistem yeniden inşa edilirken şiddet ve rekabetin dozu da günden güne artıyor. İnsanlığın ortak değerleri, ortak birikimi gün ve gün tefessüh ediyor. Barışı, huzuru ve güvenliği tesis etmek üzere ihtiyaç edilen uluslararası kurum ve kuruluşlar görevlerini yerine getiremediği gibi karşı karşıya olduğumuz insani trajedilerin daha da derinleşmesine sebebiyet veriyor. Filistin’de bir buçuk yıldır devam eden işgal ve soykırımın önüne bir türlü geçilemedi." dedi. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluğu onlarca yıldır yaşayan milyonlarca insan olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Coğrafyamızda nereye baksak istikrarsızlık, çatışma, kaos, kardeş kavgası görüyoruz. Çözülmediği için derinleşen krizler görüyoruz. Afrika’nın farklı ülkelerindeki açlık, susuzluk, yoksulluk onlarca yıldır devam ediyor. Bugün 60’tan fazla ülkede 280 milyonu aşkın insan akut gıda kriziyle karşı karşıya. Açlığı en ileri ve ölümcül düzeyde yaşayan dünya genelinde 36 milyonun üzerinde insan var. Sistematik baskılara, asimilasyon politikalarına maruz bırakılan, hakları çiğnenen, çok zor şartlar altında yaşayan milyonlarca kardeşimiz var." ifadelerini kullandı. Bu olumsuz tablonun ortaya çıkmasında küresel sistemin efendileri kadar İslam dünyasındaki ataletin ve dağınıklığın da payı olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendi iç meselelerimizle uğraşmaktan maalesef dış dünyaya, dışarıdaki fırsatlara yeterince odaklanamıyoruz. Kimi zaman mezhep, kimi zaman köken, kimi zaman kabile taassubu, Müslümanların enerjilerini tüketiyor, içten içe adeta çökertiyor. Dünyanın en genç nüfus yapısına sahip olmamıza rağmen geleceğimiz olan evlatlarımızı kardeş kavgasına kurban veriyoruz. Emperyalistlerin bir asır önce öldüğü ve yıllardır sürekli büyüttüğü fitne ve nifak duvarlarını üzülerek söylüyorum. Bir türlü yıkamıyoruz." dedi Cumhurbaşkanı Erdoğan İslam Alemine birlik beraberlik çağrısı yaparak, "14 asırdır her gün beş defa aynı kıbleye döndüğümüz halde inancımızın bize emrettiği şekilde bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenemiyoruz. İslam’ın evrensel kardeşlik mesajlarına teslim olamadığımız, bunları hayatımıza tatbik edemediğimiz, kaderimizin de kaderimizin yanında müşterek olduğunun şuuruna layıkıyla varamadığımız için ne yazık ki emperyalist güçlerin operasyonlarına açık hale geliyoruz. Gelinen noktada şu gerçeği kabul etmemiz şarttır. Bizi içeriden zayıflatan bu kötü gidişe artık bir dur demek zorundayız. Türk, Kürt, Arap, Farisi, Asyalı, Afrikalı, siyah, beyaz demeden İslam alemi olarak hep beraber vahdeti kuşanmak, kardeşliğimize sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz. Eğer yaralarımızı sarmak, yeryüzünde huzur ve adaleti tesis etmek, gariplerin, mazlumların, güçsüzlerin çektiği sıkıntılara bir son vermek istiyorsak aramızdaki birlik ve beraberliği güçlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Peygamber Efendimizin aleyhissalatü vesselam bize en büyük mirası olan Kur’an ve sünnetin ışığında yeni bir sayfa açmamız, aramızdaki anlaşmazlıkları bir an önce çözüme ulaştırmamız icap ediyor." diyen Erdoğan, "Bakın şunu da tüm samimiyetimle söylüyorum. Yakın bir tarihe kadar dünyaya nizam veren geçmişimize baksak, İslam’ın nuruyla yeryüzünü aydınlatan üç kıta yedi iklimde adaleti şefkat ve merhameti hakim kılan ecdadın izinden gitsek inanın bu bile bizim için çok önemli bir başlangıç olacaktır. Kur’an yolunu takip eden, sünnet ve sireti bir zırh gibi giyinen siz kıymetli gençlerimize birlikte gelecek nesillerin daha adil bir dünyayı mümkün kılacağına yürekten inanıyorum. Tıpkı sizler gibi medeniyet coğrafyamızdaki milyonlarca gencin inşallah içinde bulunduğumuz bu asırda Türkiye yüzyılında iyilik ve adaleti yeniden ihya edeceğinden hiç şüphe duymuyorum." diye konuştu. Üstat Necip Fazıl’ın mısralarını hatırlatan Erdoğan, "Mehmet’im sevinin başlar yüksekte ölsek de sevinin eve dönsek de, sanma bu tekerlek kalır tümsekte yarın elbet bizim elbet bizimdir gün doğmuş gün batmış evet bizimdir. Allah’ın izniyle şer şebekeleri ne yaparsa yapsın istikbal bizimdir. İstikbal Kur’an ve sünnetin çizdiği rotadan sapmadan gidenlerindir. İstikbal İslam’ın cihan şümul kardeşlik mesajlarını özellikle kulak verenlerindir. İstikbal bedel ödeme pahasına doğruluktan dürüstlükten hakkaniyetten ayrılmayanların yarınlara dair umutlarını asla kaybetmeyenlerindir. İstikbal inançla sabırla sarsılmaz bir imanla hak davalarına sahip çıkanlarındır. Rabbim hepimizin yar ve yardımcısı olsun diyorum. Kur’an-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında ödüle layık görülen kardeşlerimizi bir kez daha ayrı ayrı tebrik ediyorum. Kıymetli jüri üyelerine ve seçici kurula emekleri için teşekkür ediyorum." açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından ödüle layık görülen isimlere ödüllerini takdim etti.