POLİTİKA - 20 Nisan 2012 Cuma 10:45

BAKAN ŞAHİN ADANA`DA

A
A
A
BAKAN ŞAHİN ADANA`DA

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, göç olgusunun neden ve sonuçlarının çok iyi anlaşılması gerektiğini vurgulayarak, göçün bir zenginlik olarak algılanması uyarısında bulundu. Şahin, sorunun bir parçası değil, sorunu çözen taraf olunması gerektiğini söyledi.
Adana`da merkez ilçe Yüreğir Belediyesi ile İktisadi Araştırmalar Vakfı işbirliğinde HiltonSA Adana Oteli`nde organize edilen; `Türkiye`de İç Göçün Sosyo-Ekonomik Sonuçları: Adana Özelinde Değerlendirme Sempozyumu`na katılan Bakan Şahin, göçün umut, bereket ve dinamizm olduğu yorumunda bulundu. Göçün neden ve sonuçlarının iyi anlaşılması ve bunun anlatılması gibi bir zorunluluk olduğunu kaydeden Şahin, Türkiye`nin kültürel zenginliğine dikkat çekti ve bu zenginliğin oluşmasında göç olgusunun üstlendiği
misyonu vurguladı. Göçün sosyolojik, psikolojik ve siyasi açıdan toplumda önemli bir yeri olduğunu ifade eden Şahin, öncelikle bu durumun kabul edilmesi gerektiğini, göçle birlikte değişimin de yönetilmesi gerektiğinin altını çizdi.
"İNSANLARIN NEDEN GÖÇ ETTİОİNİ BİLİP BUNA GÖRE ÇALIŞMAYIZ"
Türkiye`nin göç karşısında ne yapılması gerektiğini artık çok iyi bildiğini anlatan Şahin, "Zorunlu göçün azalması noktasında insan merkezli yönetim anlayışını hayata geçirmek zorundayız. İnsanların neden göç ettiğinin bilip, buna göre çalışmalıyız. Son 10 yılda Türkiye`nin ekonomik anlamda gelişmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, bölgesel gelişmişlik farklarının azalması, teröre dayalı zorunlu göçün önüne geçilmesi adına önemli proje ve çalışmalar ortaya koyduk. Çünkü bizim yönetim
anlayışımızın merkezinde insan var. `İnsanı yücelt ki, devlet de yücelsin` anlayışını benimsiyoruz. İşte yeni teşvik sistemi ile yapmayı planlandığımız şeyin temelinde insanların kendi topraklarında sürdürdüğü onurlu bir yaşam mücadelesine katkı sunmak. Dili, dini, ırkı, mezhebi ve inancı her ne olursa olsun bu ülkede yaşayan herkesin daha iyi bir yaşam standartlarına kavuşması temel amacımız" dedi.
"BİZİM ALTINIMIZ, DOОALGAZIMIZ YOK AMA İNSANIMIZ VAR"
Türkiye`nin dünyada en fazla göç alan ülkelerden biri olduğuna işaret eden Şahin, konuşmasını da şöyle sürdürdü; "Göçle gelen insanlar bir yük olarak görülmemeli, onların kente entegrasyonunu sağlamak bizim en büyük görevimiz olmalı. İnsanların varoluştan gelen temel ihtiyaçları başta olmak üzere doğuştan gelen temel hak ve hürriyetlerini geliştirip, onların yaşamlarını kolaylaştırmak en büyük görevimiz. Ekonomik ve beşeri imkanlarımızı güçlendirip, herkesin bu ülkenin zenginliklerinden eşit şekilde pay
alması sağlamak bizim en büyük görevimiz. Daha önce de söylediğimiz gibi; bizim petrolümüz, doğalgazımız, altınımız yok ama bizim bundan daha kıymetli bir şeyimiz var; beşeri sermayemiz yani insanımız. İnsanımızın beşeri sermayesini güçlendirecek altyapı imkanları, kadın olsun, erkek olsun, yaşlı ve genç olsun, engelli olsun olmasın herkesin bu şanstan eşit şekilde yararlanmalı" diye konuştu.
"SORUNUN BİR PARÇASI DEОİL ÇÖZMÜN BİR PARÇASI OLMALIYIZ"
Fatma Şahin, "Yerel yönetimler, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarına düşen buna zemin hazırlamak. Gecekondulaşma, çarpık kentleşme ve asayiş gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu noktada çözümün maliyeti de çok yüksek oluyor. Sorunun bir parçası değil, çözümün bir parçası olmamız gerekiyor. Sosyal devlet de böyle bir şey. İnsan odaklı belediyecilikten, kentleşmeden göçe gitmek gerekiyor. Bu konuda Şehircilik Bakanlığımızı güçlendirdik, belediyelerimizin mali gücünü
arttırıyor, kentsel dönüşüm projelerini önemsiyoruz. Adana`da yaşanan sorunları, Adana`nın yine kendisinin çözebileceği gerekli altyapıyı oluşturuyoruz" görüşünü dile getirdi.
"TÜRKİYE`DE GÖÇ DENİLİNCE AKLA İLK GELEN KENTLERDEN BİRİ ADANA"
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ise, göç denildiğinde Türkiye`de akla ilk gelen kentlerin başında Adana`nın yer aldığını ifade ederek, geçmişten günümüze kentte yaşanan nüfus hareketliliği hakkında bilgi verdi. Göç ile birlikte yaşanan sorun ve sıkıntılara dikkat çeken Vali Coş, yaşanan sorunların en fazla kendisini kentleşme alanında gösterdiğini belirterek, plansız ve programsız yapılaşma sonucunda ortaya çıkan çarpık kentleşmenin, deprem gibi bir olgu karşısında ciddi bir risk oluşturduğu uyarısında
bulundu. Bu noktada `kentsel dönüşüm` alanındaki çalışmaları önemsediklerini belirten Coş, bununla birlikte sorunun sadece kentsel boyunu değil, eğitim ve sağlık hizmetlerinin daha verimli hale getirilip, ekonomik ve kültürel anlamda bir gelişimin sağlanması adına da kentsel dönüşümün önemli bir misyon üstlendiğini vurguladı.
"GÖÇÜ BİR ZENGİNLİK OLARAK GÖRÜYORUZ"
Büyükşehir Belediye Başkanvekili Zihni Aldırmaz da, sorun ve sıkıntıların bilincinde olduklarını, ancak bu konudaki toplumsal bilincin önemli olduğunun altını çizdi. Aldırmaz, bugün kent nüfusunun 2 milyona ulaştığını ve nüfusun önemli bir bölümünün de göçle oluştuğunu vurguladı. Adana`nın, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi başta olmak üzere Türkiye`nin 81 ilinden göç alan bir kent olarak da öne çıktığını dile getiren Aldırmaz, kente 50-55 bin kişi göç ederken, bunun yanında 60 bin kişiyi de göç
verdiğine işaret ederek, göç olgusunu da bir `zenginlik` olarak gördüklerinin altını çizdi. Aldırmaz, göç ile birlikte yaşanan sorunların Çukurova olarak bölgesel anlamda ele alınıp, ortak hareket edilmesi halinde çözülebileceğini savundu.
"ADANA, DOОU VE GÜNEYDOОU`DAKİ GÖÇÜN ORTASINDA YER ALIYOR"
Göç olgusunun 1950`li yıllardan bu yana gündemde olduğunu vurgulayan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan, göçün başta ekonomik olmak üzere kültürel ve sosyal alanda neden olduğu sorunları anlattı. Adana`nın Doğu ve Güneydoğu`dan yaşanan göçün tam ortasında yer aldığını dile getiren Çelikcan, bu alanda yaşanan sorunların çözümü noktasında da Yüreğir Belediyesi olarak çaba sarf edip, yapılan çalışmalara da katkı sunmaya çalıştıklarını anlattı. İktisadi Araştırmalar Vakfı Başkanı Ahmet İncekara da,
Türkiye ve Adana`daki göç olgusuna dikkat çekerek, bu konuda vakıf olarak yapmış oldukları çalışmalar hakkında kısa bilgiler verdi. Sempozyuma katılanlar arasında Ak Parti Adana milletvekilleri Necdet Ünüvar ile Fatoş Gürkan da katıldı. İktisadi Araştırmalar Vakfı Başkanı Ahmet İncekara, sempozyuma katkı ve katılımlarından dolayı da Bakan Fatma Şahin`e bir teşekkür plaketi takdim etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kartal Belediyesi Sanat Akademisi öğrencilerinden yılsonu konseri Kartal Belediyesi Sanat Akademisi, 2024 eğitim dönemini yılsonu konseri ile noktaladı. Sanatseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikte, akademi öğrencileri yıl boyunca öğrendikleri becerileri sergileyerek büyük beğeni topladı. Kartal Belediyesi Sanat Akademisi sertifika töreni ve yılsonu konseri düzenlendi. Akademiden eğitim alan öğrenciler, aileleri ve çok sayıda sanatseverin katıldığı etkinlik renkli görüntülere sahne oldu. Perküsyon, piyano, keman, flüt, çello ve gitar sınıfı öğrencilerinin performanslarını sergilediği program, izleyenlere unutulmaz anlar yaşattı. Ardından sahne alan koro, programa renk kattı. Törende, akademide eğitimlerini başarıyla tamamlayan 72 öğrenciye mezuniyet belgeleri takdim edildi. Öğrencilere sertifikalarını takdim eden Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Adem Uçar, “2017 yılında bir hayalimiz vardı ve biz bu hayalimizi gerçekleştirdik. Çocukların ve velilerin mutluluğu dünya malına değer. Amacımız aslında buydu. Yüzlerce öğrencilerimizi mezun ettik şimdiye kadar. Birçok öğrencimiz konservatuvar kazandı. Bizleri motive eden Belediye Başkanımıza, hocalarımıza, danışman hocamız Prof. Dr. Cana Gürmen’e teşekkür ediyoruz. İyi ki varlar. ‘Yaşasın sanat’ diyoruz” dedi. “Bir hayalle yola çıktık ve hayalimiz gerçekleşti” Kartal Belediyesi Sanat Akademisi Danışmanı Prof. Dr. Cana Gürmen ise “Çok heyecanlıyım ve çok duygulandım. Bir hayalle yola çıktık ve bu hayalimiz gerçekleşti. 2017 yılında akademimiz çok ciddi bir uğraş sonunda Ekim ayında faaliyetine başladı. Birçok alanda eğitim veriyoruz. Keman, gitar, perküsyon, flüt, çello ve koro dallarında eğitim veriliyor. Şu anda 400’ün üzerinde çocuk eğitim alıyor. Mezun olanlarımız da genellikle konservatuvar sınavlarını kazanarak müzik yaşamlarına devam ediyorlar” şeklinde konuştu. Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Mersin Tarsus’a yeni bir kültür merkezi yapılacak Tarsus’a kültür merkezi kazandırmak için çalışmalarını hızlandıran Mersin Büyükşehir Belediyesi, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değer Katanlar Kurulu (TADEKA) binasında, yeni kültür merkezinin nerede inşa edilmesi gerektiği konusunda görüş ve önerilerin alındığı değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili ve Tarsus Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Uyan, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Tarık İrde, Emlak ve İstimlak Dairesi Başkanı Gürgin Bilici, İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanı Mustafa Solak, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, birim amirleri, TADEKA üyeleri ve farklı kurumlardan temsilciler katıldı. Kentin muhtelif noktalarında Tarsus Belediyesine ait 14 arazinin slayt eşliğinde tek tek yansıtılarak katılımcıların görüşlerinin alındığı toplantıda, en çok dikkat çeken 3 nokta işaretlendi. Yapılan sunum eşliğinde söz alan katılımcılar, görsele yansıtılan arazilerin ulaşım, genişlik, kent merkezine uzaklığı ve benzer konularda düşüncelerini aktardılar. Sona kalan 3 araziyle ilgili olarak yeniden değerlendirme çalışması gerçekleştirilecek. “Tarsus’umuza kültür merkezi yapmak istiyoruz” Toplantının açılış bölümünde konuşan Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, “Tarsus’ta bir kültür merkezi yapmak istiyoruz. Bu kültür merkezimizle ilgili alanlarımızı, Tarsus Belediyesi ile beraber belirledik. Bu doğrultuda ‘kültür merkezini nerede yaparsak çok efektif olur, herkes tarafından ulaşılabilir olması’ gibi konuları değerlendirdik” dedi. Toplantı katılımcılarının görüşlerini paylaşmasının ardından sona erdi.