GÜNDEM - 14 Mart 2025 Cuma 23:01

BEUN Rektörü Özölçer, basın mensuplarıyla iftarda buluştu

A
A
A
BEUN Rektörü Özölçer, basın mensuplarıyla iftarda buluştu

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, basın mensuplarıyla iftar programında bir araya geldi.


BEUN Konukevi’nde gerçekleştirilen programda, Rektör Özölçer, üniversitenin 100 yıllık geçmişini, 2024 başarılarını ve 2025 hedeflerini gazetecilerle paylaşarak, eğitim, araştırma, sağlık ve toplumsal katkı alanlarındaki gelişmeleri kapsamlı bir şekilde aktardı.


İftar programının ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Özölçer, üniversitenin köklü tarihine vurgu yaparak "Kökleri 1924 yılında kurulan Zonguldak Maden Mühendislik Mektebi’ne dayanan ve 2012 yılına kadar Zonguldak Karaelmas Üniversitesi adını taşıyan üniversitemizin kuruluş tarihinin 1992 yılı yerine 1924 olarak kabul edilmesine ilişkin başvuru kabul edildi. Bu kabule istinaden yaşadığımız mutluluğun ilk taçlandırmasını da üniversitemizin nişanı olan logomuzu güncelleyerek başlattık" dedi.



Yeni logonun anlamını detaylandıran Özölçer, "Logomuzun dış çeperi, şanlı al bayrağımızın ve şehitlerimizin kanını temsilen kırmızı olarak belirlenmiştir. Kırmızı renk ayrıca Zonguldak’ın zengin kömür ve doğalgaz rezervlerine sahip olması nedeniyle ülkemizin enerji üssü olma özelliğinden ötürü enerjiyi ve cevheri de temsil etmektedir. Ayrıca her birini ayrı bir cevher olarak nitelendirdiğimiz kıymetli öğrencilerimizi Türkiye Yüzyılı’na hazırlamanın enerjisini de simgelemektedir. Logomuzun merkezinde ise Cumhuriyetimizin 50. yılı anısına Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından yaptırılan ‘Uzun Mehmet Anıtı’ yer almaktadır. Bu anıt şehrimizde ‘Üç Mehmet Anıtı’ olarak anılmaktadır. Birinci Mehmet şehit asker Mehmet’i, İkinci Mehmet şehit madenci Mehmet’i ve Üçüncü Mehmet ise madenlerin ilk kurbanı ve efsanevi şehidi olan Şehit Uzun Mehmet’i simgelemektedir. Logomuzun merkezinde yer alan bu anıt, Zonguldak’ın tasvirinde kullanılan ‘Mavi ile Yeşilin Buluştuğu Kent’ imajını vurgulamak için bu iki rengin birleşimi olan turkuaz renkte tasarlanmıştır. Ayrıca turkuaz dünya çapında ‘Türk’ rengi olarak bilinmektedir. Böylece turkuaz renkli Uzun Mehmet Anıtı, üniversitemizi temsilen altına yerleştirilen kitap ve dış çeperimizdeki kırmızı renk ile oluşturulan yeni logomuz; bayrağımız, şanlı tarihimize, şehitlerimize ve vatanımızın doğal güzelliklerine sahip çıkma misyonumuzu her daim koruduğumuzu göstermektedir. Bu kapsamda meşakkatli bir çalışma sonucunda kurumsal kimliğimizi 2024 Ekim ayı itibarıyla tamamlamış bulunmaktayız" dedi.



"Çabalar çok daha iyi noktaya taşımak için sürüyor"


Üniversitenin mevcut durumunu özetleyen Özölçer, "Hâlihazırda üniversitemiz eğitim-öğretim, AR-GE ve topluma hizmet etme faaliyetlerini her gün artırarak 13 ayrı kampüste 15 Fakülte, 1 Devlet Konservatuvarı, 4 Yüksekokul, 8 Meslek Yüksekokulu, 3 Enstitü ve 36 Uygulama ve Araştırma Merkezi ile mevcut konumunu çok daha ileri bir noktaya taşımak için çalışmalarını sürdürmektedir. 28 Şubat 2025 tarihi itibarıyla aktif olarak üniversitemiz 16.838 lisans, 12.687 ön lisans, 2.344 lisansüstü ve 1.934 uluslararası (73 farklı ülkeden) ile toplamda 31.869 öğrencisine eğitim vermeye devam etmektedir. Üniversitemiz, kuruluşundan bu yana ön lisans, lisans ve lisansüstü düzeyde toplam 113.665 mezun vermiş ve mezunlarımız edindikleri donanımlarıyla yurt içinde ve yurt dışında çalışma hayatına atılmıştır. Bilhassa görevi devraldığımız andan bu yana bünyesindeki donanımlı, nitelikli, başarılı akademisyenlerin ve idari personellerin artmasını ve yükselmesini destekleyen üniversitemiz, bugün gelinen noktada 167 profesör, 147 doçent, 324 doktor öğretim üyesi, 312 öğretim görevlisi, 322 araştırma görevlisi olmak üzere toplamda 1.282 akademisyeni ve 2.483 idari personeliyle başarılı yarınlara emin adımlarla ilerlemektedir" diye konuştu.


Araştırma faaliyetlerinde araştırma-geliştirme faaliyetlerini detaylandıran Rektör, "5 marka başvurusu yapılmış ve tamamı tescil edilmiştir. 3 patent alınmış olup ayrıca 1 adet Faydalı Model Tescili gerçekleştirilmiştir. 4 adet BIDEB 2237 başvurumuz destek almaya lâyık görülmüştür. TÜBİTAK ARDEB kapsamında toplam 4 proje, TÜBİTAK 1001 programından 4 proje, TÜBİTAK 1002 programından 6 proje ve TÜBİTAK 1002-A Hızlı Destek Programı’ndan 6 proje desteklenmiştir. TÜBİTAK Bilimsel Etkinlikleri Destekleme Programı’ndan 5 etkinlik destek almıştır. 4 uluslararası proje desteği alınmış olup, bunlardan birinin bütçesi yaklaşık 1,2 milyon Euro’dur. Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) tarafından 2022 yılında kabul edilen 62 projeye 37.685.530 TL, 2023 yılında 44 projeye 37.387.070 TL, 2024 yılında 104 projeye ise 69.946.753 TL destek verildi. BAP birimimiz TÜBİTAK kaynaklı projeleri de desteklemiştir. Bu kapsamda 2022 yılında 4 proje 502.329,74 TL, 2023 yılında 10 projeye 2.931.295 TL, 2024 yılında ise 10 projeye 3.741.639,90 TL destek sağlandı," açıklamasında bulundu.


Toplumsal katkı projelerine de değinen Özölçer, "Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen ÜNIDES çerçevesinde 15 öğrenci topluluğumuz birinci ve ikinci etap çağrılarında destek almaya hak kazandı. 3, 4 ve 5. etap çağrılarına başvuru için öğrencilerimize akademik destek sağlamak üzere etkinlikler düzenlenmeye devam etmektedir. İş birliklerimiz kapsamında 2022 yılında 30, 2023 yılında 22, 2024 yılında ise 39 ulusal ve uluslararası iş birliği protokolü yaptık" dedi.



Teknopark’tan bölgeye büyük katkı


Zonguldak Teknopark’ın başarılarını paylaşan Özölçer, "Zonguldak Teknopark; üniversitemiz, İl Özel İdare ve ilimizdeki ticaret ve sanayi odalarının ortaklığında kurulmuş olup 2018 yılının son çeyreğinde firma kabulüne başlamıştır. Yaklaşık 6 senedir bölgemizde, AR-GE ve yazılım faaliyetlerinin gelişmesi noktasında en önemli unsurlardan biri haline gelmiştir. Kuruluşundan bugüne 55 firma faaliyet göstermiş, 80 projeye ev sahipliği yapılmış, bölgede 340 personel istihdam edilmiş, 1 milyon dolar ihracat yapılmış, 75 milyon Türk lirası proje geliri, 52 milyon ise proje dışı gelir elde edilmiştir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen TGB Performans Endeksi 2022 sonuçlarına göre Zonguldak Teknopark, Batı Karadeniz Bölgesi’nin lideri olarak 1. sırada yer aldı. Tüm Karadeniz’de ise Samsun’dan sonra 2. sırada yer aldı. Türkiye genelinde ise 40. sıradayız. Teknopark’a kazandırdığımız yeni bina ve devam eden tadilat çalışmalarımız neticesinde faaliyet gösteren firma sayısını 54’e, göreve geldiğimizde 20 olan mevcut çalışan firma sayısını ise 36’ya yükselttik" diye ekledi.


Bilimsel yayınlarda rekor artış


Bilimsel yayınlardaki gelişmeleri aktaran Özölçer, "Aralık 2024 tarihli yapılan taramalar sonucunda akademisyenlerimizin yaptıkları nitelikli (TR, WOS, SCOPUS) bilimsel yayınları kayda değer artış göstermiştir. 2024 yılı sonu itibarıyla SCI indeksli dergilerde yayın sayımız 351, SSCI indeksli dergilerde yayın sayımız 68, AHCI indeksli dergilerde yayın sayımız 6, ESCI yayın sayımız 68, Scopus yayın sayımız ise 24’tür. Bilim, kültür, sanat ve spor etkinliği sayımızı, göreve geldiğimizdeki verilerin üç katına çıkardık" şeklinde konuştu.



Altyapı ve sürdürülebilirlik yatırımları sürüyor


Üniversitenin fiziki yatırımlarını anlatan Rektör, "Modern tıp standartlarına uygun olarak tasarlanmış olan yeni ek poliklinik binası; inşaat taban alanı 1835 metrekare, toplam inşaat alanı ise 7375 metrekare olarak planlandı. 4 kat olarak tasarlanan bu bina, yapımına başlandı ve inşaatı süratle devam etmektedir. Merkezi derslik ve laboratuvar binası (Eczacılık Fakültesi) çağdaş eğitim standartlarına uygun olarak tasarlanmış olup inşaat taban alanı 1168,69, toplam inşaat alanı 8.612,55 metrekare olarak planlanan yeni fakülte binası, zemin kat ile birlikte toplam 6 kat olarak yapımına başlandı. Ereğli Eğitim Vakfı iş birliği ile yapılan Ereğli Doruk Kampüsü’nde modern binaların inşaatı ise halen devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla, iklim değişikliğiyle mücadele etmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla Mühendislik Fakültesi binamızın çatısında 2200 metrekarelik bir alanı kapsayan yeşil çatı uygulamasını gerçekleştirdik. Ayrıca, Farabi Kampüsü’ndeki yemekhane binasına kurduğumuz güneş enerjisi santralini tamamlayarak faaliyete geçirdik. Bu santral sayesinde yıllık enerji ihtiyacımızın yüzde 62,5’ini sürdürülebilir kaynaklardan karşılayacağız. Farabi Kampüsü, 15 Temmuz Şehitler Kampüsü ve İbn-i Sina Kampüsü’nde üçer adet olmak üzere toplamda dokuz adet şarj istasyonu kurduk. Farabi Kampüsümüzde ilk kez, uzun zamandır süren kampüs içi bağlantı yolu ihtiyacımızı çözüme ulaştırarak Farabi Kampüsü Ara Bağlantı Yolu Çalışmamızı tamamlayarak hizmete açtık" dedi.


Fiziki gelişmeleri detaylandıran Özölçer, "İnciharmanı Kampüsümüzde drenaj çalışması gerçekleştirirken, Ereğli Eğitim Fakültemizde Kampüs Sınır Çalışması yaptık. Öğrencilerimizin spor yapma imkânlarını geliştirmek maksadıyla Kilimli ilçemizde bulunan Zonguldak Meslek Yüksekokulu’na modern bir basketbol sahası kazandırdık. Yine Farabi Kampüsümüzde bulunan halı saha yenileme çalışmamızı tamamladık. Farklı birimlerde engelli öğrencilerin kampüs hayatını kolaylaştırmaya yönelik çalışmalar, binaların yalıtımı, boya işlemi, çevre düzenlemesi ve fiziki eksiklerinin giderilmesi için işlemler yaptık. İbni Sina Kampüsümüzde doğalgaz dönüşümü, Üniversite Hastanesi’nin ilgili yerlerinde bakım ve onarım işleri, kütüphane, kapalı spor salonu, kapalı yüzme havuzu ve Obezite binası için bakım, onarım ve altyapı çalışmalarına kaynak ayırarak tamamladık. Zonguldak Meslek Yüksekokulu kampüs alanını genişlettik ve yeni bir spor tesisi inşa ettik" diye ekledi.



Hastanede büyük dönüşüm


Sağlık hizmetlerindeki ilerlemeleri paylaşan Özölçer, "Hastanemiz hizmete girdiği 23 Ekim 2000 tarihinde 5000 m kapalı alana ve 70 yatak kapasitesine sahip iken, 2024 Aralık sonu itibarıyla bu sayı 56.400 m kapalı alana ve 619 yatak kapasitesine ulaşmıştır. Kurumumuz 24 yıllık zaman zarfında, tüm branşlarda deneyimli ve güçlü kadroyla teşhis, tetkik, ameliyat, yoğun bakım, ayaktan ve yataklı tedavi hizmetleri üst düzey kalitede sunarak çalışmalarına devam etmektedir. 2024 yılında Tıp Fakültesi’nde göreve başlayan 27 öğretim üyesi ile akademisyen sayısını artırarak bölgenin sağlık hizmeti ihtiyacına çözüm olmaya devam edeceğiz. 2023-2024 yıllarında yapılan yenilikler ve tedarik edilen cihazlarla hastanemiz, Dijital Röntgen, Anjiyografi, Floroskopi, MR, Bilgisayarlı Tomografi, PET-BT, Radyoterapi, Sintigrafi, Renkli Doppler Ultrasonografi gibi son teknoloji cihazlarla hizmet sunmaktadır. Geçtiğimiz yıl Da Vinci Robotik Cerrahi Sistemi’ni tanıttık. Kanser Araştırma ve Tanı Merkezimizin ihtiyacı doğrultusunda tam otomatik kemoterapi ilaç hazırlama ve uygulama hizmeti alımı yapılarak günde 40 hastaya kadar kemoterapi hizmeti verilmeye devam edilmektedir" dedi.



Hastanedeki yenilikleri sıralayan Özölçer, "Hastanemizde 40 branşta poliklinik hizmeti verilmekte olup, 2023-2024 yılları arasında Çocuk ve Ergen Psikiyatri, Çocuk Göğüs, Çocuk Kardiyoloji, Çocuk Nöroloji Polikliniği açıldı. Kemik İliği Merkezi Ruhsatı alındı ve en yakın zamanda hasta kabulüne başlanacak. İnme Merkezi Ünitesi’nin faaliyete geçmesi için çalışmalar tamamlandı. 2023 ve 2024’te eskimiş cihazların yenilenmesi için 128.066.000 TL harcama yapılarak Göz Lazer Cihazı, Seyyar Dijital Röntgen, Fizik Tedavi Yüksek Yoğunluklu Lazer Cihazı gibi yüksek teknoloji gerektiren cihazlar hastanemize kazandırıldı. 2. MR cihazı kurularak randevu süreleri aynı güne çekildi. Hastanemizin deforme olan yerleri ve asansörleri yenilenmiş, 2023-2024’te yaklaşık 30.000.000 TL harcama yapılmıştır. Üroloji, Jinekoloji, Beyin ve Sinir Cerrahisi, KBB, Göz ve Göğüs Cerrahisi servisleri yenilenmiş, bloklar arası tüp geçitlerde tadilat işlemleri yapılmış, otopark düzenlenmiş ve Turuncu blok girişi iyileştirilmiştir. Soğutma Grubu, Onkoloji Binası iklimlendirme sistemi ve Genel Yoğun Bakım Klima santrali yenilenmiştir. 2025’te sağlık ve eğitim hizmetlerini daha ileri götürmek için insan kaynakları, altyapı ve cihaz iyileştirmelerimize devam edeceğiz. Bölgemizde tüm onkolojik tanı ve tedavi ünitelerini barındıran tek merkez olarak, ikinci bir Radyoterapi Sistemi’ni aldık" diye konuştu.



Hasta verilerini paylaşan Özölçer, "Hastanemiz, Uluslararası Sağlık Turizmi Yetki Belgesi almaya hak kazandı. Diş Hekimliği Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde hasta sayımızı 142.444’e, Obezite ve Diyabet Merkezi’nde 47.853’e yükselttik. Poliklinikte yatan hasta sayımız %80 artarak 471.658’e, hastanemizde yatan hasta sayımız %50 artarak 74.415’e, acil servisteki hasta sayımız %50 artarak 60 bin bandını geçti. Diş Hekimliği’nde işlem sayısı %60 artarak 345.254’e yükseldi," dedi.



Kalite çalışmalarını aktaran Rektör, "Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında tüm üniversitemiz 2 yıl akredite olmuştur. 2024 itibarıyla 15 programımız Tam Akredite unvanına sahiptir. MEDEK tarafından 4 programımız akredite oldu. 2024’te Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, Türkçe Öğretmenliği, Kimya, Moleküler Biyoloji ve Genetik ve Tıp Fakültesi olmak üzere 6 adet Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi logosu aldık. 2024’te ilk kez Times Higher Education 2025 Disiplinler Arası Bilim Sıralaması’nda 601+ bandında yer aldık, Türkiye’den 45 üniversitenin dahil olduğu sıralamada 29’uncu olduk. THE 2025 Dünya Üniversite Sıralaması’nda 1500+ bandında yer aldık. YÖK’ün 2024 raporuna göre dezavantajlı gruplara yönelik faaliyetlerde 7., sosyal sorumluluk projelerinde 11., bağış miktarında 12., ödül sayısında 15., öğrenci kulüp sayısında 17. olduk. 9 akademisyenimiz ‘Dünyanın En Etkili Bilim İnsanları’ listesinde yer aldı. THE 2024 Etki Sıralaması’nda İklim Eylemleri kategorisinde Türkiye’de ilk 4’e girdik. RUR Finansal Sürdürülebilirlik’te Türkiye’de 47’nci olduk" dedi.



Bölüm başarılarını sıralayan Özölçer, "SCImago’ya göre Makine Mühendisliği Türkiye’de 1., İnşaat Mühendisliği 4., Enerji 7., Matematik 9., Bilgisayar Mühendisliği 11., Fizik ve Astronomi 22., Mühendislik 33. oldu. 2024 Araştırma Endeksi’nde Türkiye’de 45’inci sıradayız. Diş Hekimliği Fakültesi, DUS’ta 8. oldu. 3 ISO Tescil Belgesi aldık. 2024 YKS’de ön lisansta %100, lisansta %97 doluluk oranı sağladık. 86 ülkeden 2.034 uluslararası öğrencimiz var, Erasmus+ anlaşma sayımız 220. 26 ülkeden 68 üniversite ile iş birliği yaptık. YÖK-TPAO-OTC iş birliğiyle Çaycuma Kampüsü’nde Açık Deniz Teknolojileri Merkezi’nde ilk mezunlarımızı vereceğiz" diye ekledi.


Öğrenci desteklerini vurgulayan Özölçer, "Karaelmas Üniversitesi Vakfı ile 2023-2024’te 550 öğrenciye burs verdik. ‘Öğrenci Destek ve Psikolojik Danışma Koordinatörlüğü’ kurduk, 1.378 öğrenciye destek verdik. 2024’te 420 sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik. Kütüphanede öğrenci başına basılı kitap sayısını 5,61’e çıkardık. Erasmus anlaşma sayısını %50 artırarak 253’e, uluslararası yüksek lisans öğrenci sayısını 119’a, doktora öğrenci sayısını 56’ya yükselttik. Toplam öğretim üyesi sayımız 665, akademik personel sayımız 1300 oldu" dedi.


2025 hedeflerini paylaşan Özölçer, "Cumhuriyetin ilk üniversitesi olma payesini almamızın ardından, ‘Yüz Yılın Hikâyesi’ kitabımızı hazırlıyoruz. ‘Kampüsün Sesi’ dergimizi e-dergi olarak yayımlamaya başladık. Bilim İletişimi Ofisi’ni kurduk. TEKNOFEST’te B-Dispate Uzay Takımımız Türkiye 3.’sü, OVAT ve ISA REVO takımlarımız 7. ve 14. oldu. 2025’in ‘Aile Yılı’ ilan edilmesiyle etkinlik temamızı ‘Aile’ olarak belirledik. Ramazan’da ihtiyaç sahibi öğrencilerimiz için koliler hazırlıyoruz" diye konuştu.



Programın sonunda basın mensuplarına teşekkür eden Özölçer, "Kıymetli katılımınız için teşekkürlerimi sunuyorum" diyerek sözlerini tamamladı. İftar, samimi bir sohbetle sona erdi.



BEUN Rektörü Özölçer, basın mensuplarıyla iftarda buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’daki açık oto pazarında Ramazan kalabalığı Van’da Ramazan ayının ikinci haftasında ikinci el oto pazarı, araç almak isteyen vatandaşlarla dolup taştı. Erciş karayolu üzerinde bulunan açık oto pazarı, sezonun en yoğun günlerinden birini yaşadı. Tıka basa dolan ve araç alım satımı yapanların mekanı haline gelen pazar, bugün de yoğun kalabalığa ev sahipliği yaptı. Açık oto pazarına araçlarını satmak için gelen vatandaşlar, alıcı bulamamaktan şikayet ederken, alıcılar ise uygun fiyatlı araçların genellikle hasarlı olduğunu, yeni modellerin ise fiyatlarının yüksek olduğunu dile getirdi. Hafta sonu yoğunluğu yaşanan ikinci el açık oto pazarında, genel olarak araç fiyatlarında düşüşün sürdüğü gözlemlendi. "Piyasa güzel ama alıcı yok" İHA muhabirine konuşan araç satıcısı Şahabettin Demirtaş, pazarda çok fazla araç olduğunu ancak alıcıların az olduğunu belirtti. Araç alım sürecinde bilgi sahibi olmayan kişilerin de sürekli soru sorduğunu ifade eden Demirtaş, "Piyasa güzel ve araç fiyatları uygundur. Herkes kendi bütçesine göre araç bakıyor. Ben de aracımı 670 bin liraya satışa çıkardım ama 650 bin liraya kadar düşürebilirim" dedi. Yüksek model araç fiyatlarının düşmediğini dile getiren Mehmet Üstün ise "Piyasayı öğrenmek için geldim. Şu an çok durgun bir dönem yaşanıyor. Ne alan var ne de satan. Herkes araçlara bakıp gidiyor" diye konuştu.
İstanbul Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Genel Kurulu düzenlendi İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirterek, "Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız" dedi. Fatih’te İlim Yayma Vakfı 54. Olağan Kurulu düzenlendi. Toplantıya, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, Anayasa Mahkeme üyesi Muhterem İnce, Anayasa Mahkeme üyesi Prof. Dr. Ömer Çınar ve çok sayıda davetli katıldı. Kuran-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, İstanbul Valisi Davut Gül, 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop açılış konuşması gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından toplantıda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajı okundu. Öte yandan, kurul gündeminin konuşulması basına kapalı şekilde devam etti. "İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, göz aydınlığı olan binlerce genci yetiştirmektedir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın okunan mesajında, "Necmeddin Bilal Erdoğan İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı, İlim Yayma Vakfı’nın 54. Olağan Genel Kurulu’na davetiniz için teşekkür ediyorum. Ülkemizin en eski, en köklü, güçlü geleneğe sahip gönüllü teşekküllerin başında yer alan İlim Yayma Vakfı yarım asrı geçen bir süredir, her bir milletimizin göz aydınlığı olan binlerce genci bu çatı altında Rasullullah Efendimizin (S.A.V.) ’ilim rütbesi, rütbelerin en yücesidir’ tavsiyesinin rehberliğinde nebevi ahlakla yetiştirmektedir. Kendine güvenen ve iyi yetişmiş bir nesli ortaya çıkarmak için gösterilen gayretlerin en yakın şahitlerinden biriyim. İlmin yayılmasını teşvik için koşan, koşturan, emek veren, bu uğurda çile çeken tüm vakıf mensuplarına şükranlarımı sunuyorum. İlim Yayma Vakfı’nın dinini öğrenen ve yaşayan nesiller yetiştirme yolunda sürdürdüğü bu hizmetlerin devam etmesini canı gönülden temenni ediyor, 54. Olağan Genel Kurulunuzun verimli geçmesini diliyor, tüm katılımcıları en kalbi duygularımla selamlıyorum" ifadelerine yer verildi. "Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor" Programda açılış konuşması gerçekleştiren İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ise "54. Olağan Kurulu’muz hayırlara vesile olsun İnşallah. Faaliyet raporunda geride kalan yılda neler yapıldığını hep birlikte izleyeceğiz. Önümüzdeki dönemle ilgili ödevlerimizi sizinle paylaşmak uygun olur. Son dönemde biz üniversitemizle ile ilgili konulara ağırlık verdik. Üniversite mütevellideki arkadaşlarımızla beraber, üniversiteyi daha nasıl güçlendirebiliriz, üniversitemizi nasıl daha hızlı bir şekilde iyi bir mertebeye getirebiliriz diye epey kafa yorduk. Hamdolsun bir teknopark gelişmemiz vardı. Başladığımız kısmı en azından bitirmiş olduk. Dolayısıyla şirketler, kiracılar önümüzdeki haftalarda yerleşiyor olacaklar. Üniversitemizin teknoloji ile işbirliği geliştirmesi, hocalarımızın bu alana teşvik edilmesi için önemli olacak. Öbür taraftan tabii ki üniversitemiz o alanda bir maddi kaynak elde edecek. Öbür taraftan üniversitemizde bir ’hami projesi’ başlattık. Yaklaşık bin 300 öğrenci halihazırda tam burslu olarak eğitim görüyor. Biz bu öğrencilerin sayısınca metodolojik yaklaşımla sayısı kadar bağış toplayıp, üniversitemizin maddi imkanlarını arttıralım diye bir gayrete giriştik. İyi bir mesafe aldık bu sene. Bu bizim için artık her sene üniversitemizin fiziki imkanlarını tamamlayacak ve bir diğer yandan laboratuvar imkanlarını güçlendirecek. Bir diğer yandan da daha iyi öğrenci ve daha iyi akademisyenin gelmesine uygun bir zemin oluşması için çalışma yapacak. Bunların her birinde ister istemez maddi imkanlar kritik. Proje bu sene iyi bir yol aldı, İnşallah önümüzdeki yıllarda bu proje güçlendikçe üniversitemize daha fazla tam burslu öğrenciyi çekebileceğiz. Daha fazla akademisyenin severek geldiği akademik ortamı inşa etmeyi başaracağız. Diğer taraftan üniversitemizin ticari gelirlerini artırmayla ilgili İlim Yayma Cemiyetimizle bir projemiz var. O başlayacak, maalesef ruhsatı olan projemizde ruhsatta ufak tefek değişiklik yapmamız gerekirken belediye gitti geldi ancak muhatapsızlıktan dolayı zaman kaybettik. Yoksa İlim Yayma Cemiyetimiz bir lojistik merkezi gelir getirici olarak üniversitemize kazandıracak. Bir de üniversitemizde yüzde 70’e yakın kız öğrenci var. Kızlarını insanlar İlim Yayma Vakfı Üniversitesi’ne emanet etmek konusunda güven duyuyorlar. Bu çok güzel ama bizim bu konuda yeterli yurt kapasitemiz yok. Toplam 770 kapasiteli yurdumuz var. Yarısı kız ve yarısı erkek. 10 bini aşkın öğrenci içerisinde bu yeterli gelmiyor. Cemiyetimizin dışarıda bir yurdu var ama biz istiyoruz ki projesi, ruhsatı olan yaklaşık bin kişilik bir kız yurdunu kampüsümüzde yapalım. Ondan sonra da bütün Anadolu’ya İlim Yayma Cemiyeti şubelerimiz vasıtasıyla şu mesajı gönderelim; ’Yurt faaliyetimiz güçlendi, yurt kapasitesi sorunumuz yok. Başarılı kız öğrencilerimizi bekliyoruz’ diyelim. Hem üniversitenin daha iyi öğrencileri çekmesine imkan sağlayacak. Biraz daha büyük proje ama Allah’ın izniyle 2-3 yıl içerisinde bunu da bitirip kurdeleyi keseriz. Bu tarafta da bitirmemiz gereken işlerimiz var. Bu binanın bitişiğinde bir mahalle kütüphanesi yapmak istiyoruz. Hem öğrencilerimiz için ek bir çalışma mekanı olsun hem de bu bölgede biliyorsunuz İlhan Varank Anadolu İmam Hatip Lisesi, Vefa Lisesi ve hatta Atatürk İmam Hatip Ortaokulu’na destek olduğumuz projelerimiz var. Oradaki öğrenciler gelsin, buradaki öğrencilerimizle çalışsınlar. Bizim öğrencilerimiz onlara abilik yapsınlar. Onun dışında burada küçük kütüphane binası var. Hanım bursiyerlerimizin gelip ders çalışabilecekleri de bir yer olsun istiyoruz. Öbür taraftan bu sene yurt binamıza öğrenci almadık. Çünkü orayı yıkıp, yeniden yapmamız gerekiyor. Çok eski bir binaydı. Projesi, her şeyi tamam ama inanın Suriçi’nde inşaat yapmak çok zor. Epey süreçler kurula gidiyor, oradan başka tarafa gidiyor. Oradan imzaya takılıyor derken şurayı yeniden yapmak için yıkamıyoruz da tabii ki elimize ruhsatı almadan yıkmakta istemiyoruz" ifadelerini kullandı. "Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz" Savunma sanayi kahramanı Nuri Paşa’nın konağını müze yapmak istediklerini belirten Erdoğan, "Orayı yaptığımız zaman Nuri Paşa Konağı da yeniden ihya edilmiş olacak. Valimiz sağ olsun söz verdi. Nuri Paşa Konağı’nı tarihi eser olması yönüyle Valilik yapabiliyor. Nuri Paşa Konağı’nda bir İlim Yayma ve İmam Hatip Müzesi yapmak istiyoruz. Orayı yaptığımız zaman inşallah İstanbul İmam Hatip’in ilk binadan sonra geldiği yer burası. O binayı ihya etmiş olacağız. Bütün bu 74 yıllık hikayenin orada ilgilisi tarafından yeniden yaşanmasını ve yeni nesillere aktarılmasını sağlayacağız. Arkada bir yurt binası vardı, yine bizim kurucu ailelerimizden bir tanesine ait. O binanın geçen hafta tapusunu aldık. İnşallah onu da yıkıp, onun yerine bir eğitim merkezi yapmış olacağız. İlim Yayma Vakfı’nın kurulduğu yerde daha çok eğitim hizmetini özellikle öğretmenlere yönelik eğitim hizmetlerini güçlendirmeye çalışıyoruz. Hem İl Milli Eğitim Müdürümüzün, önceki bakanlarımızın ve şimdi bakanımızın yönlendirmesiyle arzu eden öğretmenlerin istedikleri alanda kendilerini geliştireceği eğitimleri başlattık. Büyüterek vermeye devam edeceğiz. Bu eğitim merkezimiz de o konu da bizi güçlendirmiş olacak. Bütün projelerde tabii kurucu ve bağışçılarımızın destekleri bizler için çok kritik. Bu kutlu davada bizim yanımızda olduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde görev alacak arkadaşlarımıza, önceki dönemde görev almış arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Her yıl genel kurul yapıyoruz ama yönetim hep değişmiyor. 15 kişilik yönetim kurulunun 5 kişisinin süresi doluyor. Onların yerine bazen yeni görevlendirme oluyor bazen olmuyor. Daha genç ve yeni arkadaşlarımız bu vakfı sırtlansınlar. Bizim götürdüğümüz, büyüklerimizin götürdüğü yerlerden daha aydınlık ufuklara taşısınlar. Önümüzdeki en büyük mesele; düşünün ki 1951, 1973 yılında buraları kuranlar Anadolu’nun çocukları İstanbul’a gelsinler, o zaman mertebe taşradan İstanbul’aydı. Vizyon, İstanbul’un ötesi o zaman için yok. İstanbul’a gelsin burada eğitim alsın. Vali olsun, Bakan olsun, Cumhurbaşkanı olsun, hepsi oldu. Vizyonlar yerine geldi hamd olsun. Bundan sonra artık bizim yetiştirdiğimiz çocuklara İstanbul vizyonu bizi kesmiyor. Bizim bunlara dünya vizyonu vermemiz lazım. Kendilerini bütün dünyayı belki bir vatan, bir menzil olarak görmelerini sağlamamız lazım. Yabancı dilse yabancı dil, yurt dışı tecrübesi ise yurt dışı tecrübesi, yurt dışında çalışmak ve okumak gibi bunların hepsini kazandırmamız lazım. Artık vakfımızın, cemiyetimizin önündeki kırılım, hedef bu olacak. İnşallah buna yönelik konuşup ve çalışıyoruz. Bu yolda da sizlerin desteklerinde daha çok mesafe alıyor olacağız. Hepinize teşekkür ederim" şeklinde konuştu. "Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar" Yaklaşık 70 yıldır İlim Yayma Vakfı’nın hayırlı işler gerçekleştirdiğini belirten İstanbul Valisi Davut Gül, "İlim Yayma Vakfı, sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de lokomotifidir. Amiral gemisi gibidir. Baktığımızda simalarda bir çok tavsiyelerinizi başka başka sivil toplum kuruluşlarında görüyoruz, biliyoruz ama İlim Yayma’nın açtığı o yolda ilerlemek çok kıymetli. Yaklaşık 70 yıldan fazla süre içerisinde çok hayırlı işler yaptılar. İstanbul Valiliği olarak kurumsal anlamda kurucularından bir tanesisiniz. Müftülük, belediye kurucularından bir tanesi dolayısıyla kurumsal anlamda da bireysel anlamda da takip ediyoruz. Her dönemde kıymetli işler yapıldı ama son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Bilal Başkanımız başta olmak üzere aile efradına, bütün sosyal kredisine hayır, hasenat ve bu tür işlere yönlendirilmesi ile İlim Yayma Vakfı daha kurumsal bir hale geldi" ifadelerini kullandı. "Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa, ilk İmam Hatiplerde hissedilmiştir" Programda konuşan 27. Dönem TBMM Başkanı Mustafa Şentop ise "11 Ekim 1951’de kuruluyor, kamuya yararlı dernek statüsünü 10 Şubat 1952’de kazanıyor. 4 ay sonra kazanmış oluyor. İlim Yayma Cemiyeti’nin ve onunla beraber İmam Hatiplerin tarihini çok yerde söylüyorum. Türkiye’nin son 100 yıllık siyasi tarihini unutmak size uzun ve meşakkatli geliyorsa, İmam Hatiplerin ve İlim Yayma Cemiyeti’nin tarihini okursanız, ülkenin siyasi tarihinin özetini görmüş olursunuz. Ne zaman Türkiye’den demokrasi, halkın iradesi ve oyunun kıymeti artmışsa, hürriyetler fiilen tanınmışsa o zaman İmam Hatip liseleri büyümüş, gelişmiş ve öğrenciler sayıları artmıştır. İlim Yayma Cemiyeti’nin faaliyetleri artmış. Ne zaman demokrasiye bir darbe olmuşsa ilk defa İmam Hatiplerde hissedilmiştir. 1960’da İlim Yayma Cemiyeti’ne el koyulmuş, 7 yıl boyunca böyle devam etmiş. Ne zaman serbestlik başlamış o zaman cemiyet ve İmam Hatipler gelişmiştir. Türkiye’de milli değerler üzerinden yürütülen siyasi görüşlerin, siyasi hareketlerin ayrı bir desteğe ihtiyacı yok. Sadece önlerinin kapanmaması ve üzerinde baskı kurulmaması yeterlidir" şeklinde konuştu.
Zonguldak Zonguldak’ta "Doğanın Kanatlı Harikalarını Keşfet" etkinliği düzenlendi Zonguldak’ta 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası Kapsamında "Doğanın Kanatlı Harikalarını Keşfet" etkinliği gerçekleştirildi. Zonguldak’ta Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü 10. Bölge Müdürlüğü Zonguldak Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğü ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanlığı Akademisyenleri işbirliğince Fen Bilgisi Öğretmenliği Öğrencileri ile 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında Karadeniz Ereğli Limanı’nda "Doğanın Kanatlı Harikalarını Keşfet" etkinliği düzenlendi. 8-14 Mart Bilim ve Teknoloji Haftası kapsamında Bilim ve Teknoloji Topluluğu’nun katılımları ile " Doğanın Kanatlı Harikalarını Keşfet " isimli kuş gözlemi etkinliği ve konferans gerçekleştirildi. Bülent Ecevit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı hocalarından Prof. Dr. Mustafa Sözen’in katılımıyla önce limanda kuş gözlem etkinliği ardından Ereğli Eğitim Fakültesi’nde konferans gerçekleştirildi. Limanda gerçekleşen kuş gözlemi etkinliğiyle katılımcılar doğanın zenginliğini ve kuşların eşsiz dünyasını keşfetti. Konferansta ise Prof. Dr. Mustafa Sözen, öğretmen adaylarına sadece kuşların dünyasından değil, kutuplardaki çalışmalarından da bahsetti. Konferans bitiminde Zonguldak Doğa Koruma Milli Parklar Müdürlüğünce öğretmen adaylarına "Zonguldak Kuşları" kitapları dağıtıldı. Öğretmen adayları kitaplarını Prof. Dr. Mustafa Sözen’e imzalattılar. Konferans sonunda topluluk akademik danışmanı Doç. Dr. Canay Pekbay tarafından Prof. Dr. Mustafa Sözen’e teşekkür belgesi ve çiçek takdim edildi.