ÇEVRE - 27 Ekim 2024 Pazar 08:50

Erciş balık bendi yavru balıkların barınma alanı oldu

A
A
A
Erciş balık bendi yavru balıkların barınma alanı oldu

Van’ın Erciş ilçesindeki Deliçay akarsuyu ve balık bendi, yavru balıkların barınma alanı oldu.


Her yıl ilkbahar mevsiminden sonbahar mevsimine kadar balıkların üreme alanı olan Deliçay akarsuyu ve Erciş balık bendi, bu yıl da pek çok balık türüne ev sahipliği yaptı. Başta inci kefali olmak üzere siraz, kaya, gümüş balığı ve aynalı sazan gibi balık türlerini bünyesinde barındıran Deliçay akarsuyunda yaşayan balıklar, nesillerini devam ettirebilmek için yaşam mücadelesi veriyor. Hava sıcaklıklarında ve akarsu debilerinde yaşanan düşüşler ile suyun oksijen miktarındaki azalmalar nedeniyle yavru balıklar, Erciş balık bendindeki kaya diplerini ve suyun derinliklerini mekân tuttular.


Yaklaşık 30 yıldır Van Gölü havzasında doğa fotoğrafçılığı yaptığını ifade eden Ferzende Coşar, ilkbahar mevsimi ile beraber balıkların mevcut alana gelerek yumurtalarını bıraktığını ve tekrar geri döndüğünü belirterek, “Balıkların üremesi için çok zengin bir akarsu kaynağıdır. Bu sene de yağmur fazla yağdığı için coşkulu bir şekilde akmaktadır. Balıklar burada üreme dönemini tamamladıktan sonra havaların soğumasıyla birlikte geldikleri yerlere geri dönmeye başlar. Özellikle yavru balıklar, 2-3 ay burada kaldıktan sonra geldikleri yere geri dönüyor. Bu şekilde üreme tamamlanmış oluyor” dedi.



Erciş balık bendi yavru balıkların barınma alanı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Kuşadası’nda 2 deniz kaplumbağası ölü olarak karaya vurdu Son günlerde Kuşadası’nda ölü bulunan deniz kaplumbağalarına dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği Başkanı Bahattin Sürücü; “Dilek Boğazı’nda trol ve gırgır tekneleriyle avcılık yasaklanmalıdır” dedi. Denizel biyoçeşitlilik açısından zengin kaynaklara sahip Kuşadası Körfezi’nin önemli canlı türlerinden biri olan deniz kaplumbağaları, hedef dışı av olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz gün Yılancıburnu koyunda bir erkek caretta carettanın ölü olarak bulunmasının ardından şimdi de Düşler Yakası plajında erişkin bir erkek ile Sevgi Plajında Yeşil Deniz Kaplumbağası ölü olarak bulundu. Yapılan incelemelerde hedef dışı av oldukları düşünülen deniz kaplumbağalarındaki ölüm sayılarında artış yaşandığına dikkat çeken Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, avlanma derinliğinin AB standartlarına getirilmesi gerektiğini ve özellikle ‘Darboğaz’ denilen Dilek Boğazı’nda trol ve gırgır tekneleriyle avcılığın yasaklanması gerektiğini söyledi. Son olarak bulunan iki deniz kaplumbağasının yapılan kontrollerinde yara ve darp izine rastlanılmadığını ifade eden Sürücü; “Aynı gün ve aynı zamanda birbirine yakın plajlarda bulunması ve yanlarında bazı balık türlerinin olması muhtemelen gırgır teknelerine hedef dışı av olarak yakalandığını, su yüzeyine nefes alamadıkları için boğularak öldüklerini gösteriyor. Sahil kıyısından yaklaşık 50 metreye kadar olan derinlikler, denizel biyoçeşitliliğin en zengin olduğu ve deniz çayırlarının oksijen üretmesi açısından en değerli alanlar olduğu bilinmektedir. Şu anda yasal olan 24 metre avlanma derinliği, deniz kaplumbağaları ve yunuslar gibi nadir canlı türlerinin de hedef dışı av olmasına neden olmaktadır. Nadir deniz canlılarının korunması, deniz çayırlarının tahrip edilmemesi, kıyıda avlanan yerel balıkçıların desteklenmesi ve aynı zamanda sürdürülebilir bir balıkçılık için, avlanma derinliği AB standartları olan 50 metreye çıkarılmalıdır. Özellikle Darboğaz denilen Dilek Boğazı’nda trol ve gırgır tekneleriyle avcılık yasaklanmalıdır” dedi.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Şehrimizin ulaşım konforu için durmadan çalışıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, Erkilet Osmangazi Mahallesi’nde yeni imar alanında eşzamanlı olarak gerçekleştirilen yol ve asfalt çalışmalarını inceledi. Hava şartlarının elverdiği ölçüde ekiplerin gece-gündüz yoğun bir şekilde çalıştığını belirten Başkan Çolakbayrakdar; “Hemşehrilerimizin daha keyifli ve huzurlu bir ortamda yaşamaları için Kocasinan’ımızın her bir noktasını güzelleştiriyoruz” dedi. Kocasinan’a yeni ve modern bir çehre kazandırmak için yoğun gayret sarf ettiklerini vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, vatandaşların keyif alabileceği ve yaşamaktan mutluluk duyabileceği yaşam alanları inşa ettiklerini söyledi. Kocasinan’da ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak, yüksek standartlarda yol ve kaldırım yaptıklarına dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar; "Osmangazi Mahallesi’ndeki imarlaşma çalışmalarıyla eş zamanlı olarak yol yapım çalışmalarımız devam ediyor. Mevsim itibariyle sonbahardayız ve asfaltlama ile yol çalışmamız tüm hızıyla sürüyor. Önümüzdeki günlerde de hava şartlarının bu şekilde olduğu sürece planladığımız çalışmalarımızı sürdüreceğiz. İnşallah hedeflediğimiz noktaya gelip, bu sezonu kapatmış olacağız. Bütün temennimiz, kazasız belasız trafik akışının daha güzel bir şekilde sağlanmasıdır. Çalışmalar tamamlanmasıyla hemşehrilerimin daha huzurlu ve konforlu bir ortamda oturmalarına katkı sağlayacağız. Yeni imarlaşan bölge olan burasını, eşzamanlı olarak sosyal donatılarını yerine getiriyoruz ve daha nitelikli yaşam alanı olması için çalışıyoruz. Kuzey Çevre yolunun yanı başındaki yollar ve yeşil aksıyla ve diğer taraftaki konutlarla daha nitelikli yaşam alanı oluşmuş olacak. Hayırlı olsun” ifadelerini kullandı. Ulaşımı daha konforlu hale getirmek için dur durak bilmeden çalıştıklarına değinen Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’a konforlu ve kalıcı hizmetler yapmaya devam ettiklerini sözlerine ekledi.
İzmir Belirti vermeden büyüdü, ele geldiğinde 30 santimetre çapa ulaşmıştı İzmir’de iki çocuk annesi Meral Coşkun (52) uzun yıllar belirti vermediği gibi tanısı da koyulamayan yumurtalık kanserinin metastaz yayıp ’Peritaneal Karsinomatozis’ denilen karın zarı kanserine yol açması sonucu az daha hayatını kaybedecekti. Coşkun, karnından 30 santimetre çapında, 9,5 kilogram ağırlığında tümör çıkmasının şaşkınlığını yaşarken, ölüm riski yüksek bir ameliyat yaptıklarını belirten Prof. Dr. Cem Terzi, “Kitle o kadar çok büyümüş ki karın içi organlara bası yapıyordu, o yüzden hayati risk oluşturan bir ameliyattı. Tümörü çıkarttık, bundan sonra yeni bir tedavi programı belirlenecek” dedi. Aydın’ın Kuşadası ilçesinde oturan ev hanımı Meral Coşkun’da (52), geçtiğimiz nisan ayında halsizlik, gaz, hazımsızlık, şişkinlik şikayetleri başladı. Bu şikayetleri çok önemsemeyen Coşkun, temmuz sonunda karnındaki şişlik büyüyünce doktora başvurdu, yapılan tetkiklerde yumurtalıkta kitle tanısı koyuldu. Coşkun’un çocukları Müzeyyen ve Tahsin Coşkun annelerini tedavi için doktor ve hastane arayışlarına başladı. Yumurtalıkta başlayan ve karın içini tutan tümörün günden güne büyümesi ve karında sıvı toplanması Meral Coşkun’un sağlığında ciddi sorunlara yol açtı. Coşkun, tüm karın içi organları bası yapıp hayati risk oluşturan tümör ameliyatı için Acıbadem Kent Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cem Terzi’ye başvurdu. “En az 6 branştan uzman hekim ameliyat öncesi hazırlıkta yer aldı” Yumurtalıktan kaynaklanan tümör olduğu için ameliyatı Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Coşan Terek ile birlikte gerçekleştirdiklerini belirten Prof. Dr. Cem Terzi, “Bu büyüklükteki bir tümör sık görülen bir tümör değildi. Yumurtalıkta başlamış, karın zarındaki her yere sıçramış. Biz buna Peritaneal Karsinomatozis diyoruz. Hasta bize başvurduğunda kan değerleri kötüydü, tümör iç organlarına bası yapıyordu. Kanda pıhtılaşma değerleri bozuk olduğu için hematoloji uzmanı gördü, ameliyata hazırladı. Böbreklere bası vardı, idrar yapamıyordu, nefroloji uzmanı gördü. Yoğun bakım ve anestezi değerlendirdi. Akciğerlerine bası vardı, göğüs hastalıkları uzmanı tedavi etti. En az 6 branştan uzman hekim ameliyat öncesi hazırlıkta yer aldı. Yumurtalıktan kaynaklanan bir tümör olduğu için ameliyata, Prof. Dr. Coşan Terek ile birlikte girdik. 30x30 çapında, 20 santimetre yüksekliğinde, 9,520 gram ağırlığında bir tümördü, sorunsuz çıkardık. Sonrasında geri kalan küçük tümörleri de temizleyip karın içine sıcak kemoterapi verdik. Medikal onkoloji uzmanımız ilacı belirledi, 1,5 saat karın içini 41 derece santigratta sıcak kemoterapiyle yıkadık ki gözle görülmeyen kanser hücresi kalmasın diye. Ameliyattan sonra hasta bir gece yoğun bakımda kaldı. Toplam 6 gün hastanede yattı. Ameliyat sonrası bir komplikasyon oluşmadı” dedi. “Bu tümörün 3-5 yılı geçen bir öyküsü var” “Şimdi de hastayı tümör konseyine çıkaracağız, bundan sonraki yol haritamız belirlenecek” diyerek sözlerine devam eden Prof. Dr. Terzi, “Bu vaka bize iki şeyi gösterdi; birincisi bu tür bir operasyonun multidisipliner bir çalışmayla yapılabildiği gerçeği. Büyük, zorlu, ölüm riski yüksek bir vakaydı. Ekip çalışmasıyla başarıldı. Bu vakanın gösterdiği ikinci nokta ise; kanserde erken tanı için rutin kontrollerin, kadınların vücutlarındaki değişimleri iyi gözlemlemelerinin ne kadar önemli olduğudur. Maalesef ki, yumurtalık kanserine hala çok geç tanı konuyor. Öyle bir durumda ele aldık ki hastayı, hastanın ameliyatta hayatını kaybetme riskini kendisi ve ailesiyle konuşmak zorunda kaldık. Bu tümörün 3-5 yılı geçen bir öyküsü var. Belirti vermeyebilir ancak bu tümöre daha 1-2 santimetreyken tanı koyulabilirdi. Yıllık rutin kontrollerle yakalanabilir, dolayısıyla bu kadar büyümeden tedavi edilebilir, bu kadar yüksek hayati riskle ameliyata girmek zorunda kalmazdı. Kadınların kendilerinde hangi tümörlerin sık görüldüğünü bilmesi gerek. Ona göre kendi meme kontrollerini kendilerinin yapması lazım. Jinekolojik organlar açısından da rahim ve yumurtalık kanseri açısından da her yıl kadın doğum kontrollerini ihmal etmemeliler. Vücutlarındaki değişimleri fark etmeleri, her şeyden önce de rutin kontrollerini aksatmamaları erken tanı için çok önemli” ifadelerini kullandı. “Yıllık kontrollerinizi ertelemeyin” Karnından 9,5 kilo tümör çıkmasının şaşkınlığını henüz üzerinden atamayan, ancak ameliyat öncesi nefes almadan yürümeye yaşadığı onca sorundan kurtulmanın mutluluğunu yaşayan Meral Coşkun, “Şikayetleri önemsememiş, hafife almıştım. Hazımsızlıktan karnım şişiyor sanıyordum. Yumurtalık kanserinin belirtilerini bilmiyordum. Bilseydim, daha önce doktora giderdim. İşin buralara varacağı hiç aklıma gelmemişti, ölümden döndüm. Çok sıkıntılı günler, çaresizlikler yaşadık; eşim, çocuklarım perişan oldu. Şimdi yeniden rahat nefes almanın, yürümenin sevincini yaşıyorum. Ailemin de yüzü gülüyor. Ameliyattan sonra şimdi de onkoloji tedavim başlayacak. Her şeyin başı gerçekten de sağlık. Bu durumu yaşadıktan sonra ben de bütün kadınlara, kontrollerinizi ihmal etmeyin diyorum. Doktorlarıma sonsuz teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Aydın Başkan Alıcık: "Türkiye Cumhuriyeti’mizin 101. yaşı kutlu olsun" Türkiye Cumhuriyeti’nin savaş meydanlarındaki kahramanlık ve fedakarlıklarla vücut bulduğunu ifade eden MHP Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık; "Türkiye Cumhuriyeti’mizin 101. yaşı kutlu olsun" dedi. Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Aydın İl Başkanı Haluk Alıcık, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Cumhuriyetin fedakarlık ve kahramanlıklarla kurulduğuna dikkat çeken Başkan Alıcık, mesajında "Türk milleti 29 Ekim 1923 tarihinde, kutlu mazisinin en önemli stratejik kazanımlarından birini gerçekleştirmiş, içteki ve dıştaki art niyetli odaklara asla fırsat vermeyeceğini güçlü iradesiyle ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti, şehit kanlarıyla, savaş meydanlarındaki kahramanlıklarla ve fedakarlıklarla vücut bulmuş, bu haliyle sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak etmiştir. Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye, daha ileriye, çok daha ileriye erişme azmini göstermiştir. Milli Mücadele’nin her safhasında, sahip olunan manevi kuvvet ve direncin yegane kaynağı Türk milletinin var oluşuna duyulan bağlılık, sadakat ve sarsılmaz inanç olmuştur. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni yüzyılının ilk yıl dönümünde, tarihimizin derinliklerinden süzülüp bugünlere ulaşan milli emanetler asla zedeletilmeyecek, hiçbir zaman da zaafa uğratılmayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin, hemşehrilerimin fedakar dava arkadaşlarımın 29 Ekim Cumhuriyet Bayram’ını gönülden kutluyor, ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, TUSAŞ tesislerinde şehit olan kardeşlerimize ve tarihin her döneminde mücadeleleriyle öne atılıp şehit düşen kahramanlarımıza, Allah’tan rahmetler niyaz ediyorum" ifadelerine yer verdi.