GÜNDEM - 23 Eylül 2024 Pazartesi 09:55

Cumhurbaşkanı’nın hediye ettiği 428 yıllık Kur’an-ı Kerim replikası ilgi görüyor

A
A
A
Cumhurbaşkanı’nın hediye ettiği 428 yıllık Kur’an-ı Kerim replikası ilgi görüyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bizzat hediye edilen Hattat Ahmed Karahisari eserlerinden olan 428 yıllık Kur’an-ı Kerim replikası, sergilendiği Hacı Firdevs Türkmenoğlu Camii’nde yoğun ilgi görüyor.


Van’da yapımı 2017 yılında tamamlanan Selçuklu, Osmanlı ve Arap mimarisinin özelliklerini barındıran bin 200 kişi kapasiteli Hacı Firdevs Türkmenoğlu Camii, cemaate geniş ve ferah bir ibadet ortamı sunuyor. Camiyi 2018 yılında ziyaret ederek resmi açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o sırada bir Kur’an-ı Kerim replikası (kopyası) hediye etti. 16. yüzyılın en büyük eserlerinden sayılan ve orijinali günümüzde Topkapı Sarayı’nda bulunan Mushaf-ı Şerif’in bir replikası da Hacı Firdevs Türkmenoğlu Camii’nde muhafaza ediliyor. Camide özel bir alanda sergilenen Kur’an-ı Kerim, sadece Ramazan aylarında bu alandan çıkarılarak cami imam hatipleri tarafından okunuyor.



“Herkesin istifade etmesi ve görmesi gerekiyor”


İHA muhabirine konuşan Camii İmam Hatibi Nasrullah Yavuz, caminin resmi açılışında Cumhurbaşkanı tarafından bu Kur’an-ı Kerim’in hediye edildiğini belirtti. Cumhurbaşkanının ziyaret sırasında camiyle ilgili kendilerinden bilgi aldığını hatırlatan Yavuz, o gün kendileriyle arasından geçen ‘hafızlık’ diyalogunu anlattı. Bir Cumhurbaşkanı’nın Kur’an-ı Kerim ile meşgul olmasının kendilerini mutlu ettiğini dile getiren Yavuz, “Caminin içinde bize bu Kur’an-ı Kerimi takdim ettiler. Bizler de o gün bu camlı dolabı yaptırdık. Daha sonra camimizin güney kısmına bıraktık. Herkesin istifade etmesi ve görmesi gereken mübarek Kur’an-ı Kerim’i camimizde muhafaza ediyoruz” dedi.



“Kur’an-ı Kerim cemaatin ilgisini çekiyor”


Camiye ilk giriş yapan cemaatin ilk olarak Kur’an-ı Kerim’e dikkat kesildiğini söyleyen Yavuz, “Gelen cemaat dolabın yanına gelerek bizlerden bilgi alıyor. Daha sonra yazılan yazıları okuyor. Bizler de her Ramazan-ı Şeriflerde camimizde hatip yapıyoruz. Her öğle namazlarından sonra bu Kur’an-ı Kerim’i rahlesiyle birlikte mihraba indirip cemaatimizin iştirakiyle hatip okuyoruz. Böylece bu mübarek Kur’an- Kerim’den istifade etmeye çalışıyoruz” diye konuştu.



Cumhurbaşkanı’nın hediye ettiği 428 yıllık Kur’an-ı Kerim replikası ilgi görüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Otomotivdeki güncel gelişmeler OTEKON 2024’tekonuşuldu Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) tarafından desteklenen 11.UluslararasıOtomotivTeknolojileriKongresi (OTEKON 2024) 9-10 Eylül tarihleri arasında Bursa’da gerçekleştirildi. Bu yıl 11.si düzenlenen Uluslararası Otomotiv Teknolojileri Kongresi, Bursa Sheraton Otel’de yapıldı. BUÜ’nün desteklediği ve Burkon tarafından organize edilen OTEKON 2024’te sektörde yaşanan değişimler ve geleceğe yönelik adımlar ele alındı. Kongrenin açılış törenine BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Kaya, Kongre Onursal Başkanı Prof. Dr.Ferruh Öztürk, yurt içi ve yurt dışından gelen akademisyenler, araştırmacılar, sektörün önde gelen isimleri ile çok sayıda kurum ve kuruluşun temsilcisi katıldı. “Sektördeki çalışmalar birçok bilim alanını içeriyor” Açılış töreninde konuşan BUÜ RektörüProf. Dr. Ferudun Yılmaz, Bursa’nın otomotiv alanında önemli bir kent olduğunu ve otomotiv sektörünün Türkiye ekonomisine önemli katkılar sunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; Otomotiv sektörü son derece kıymetli bir alan. Bursa da otomotiv endüstrisinin merkezi olduğuna göre Otomotiv Teknolojileri Kongresinin üniversitemiz tarafından organize edilerek Bursa’da yapılıyor olmasından da son derece memnun olduk. Otomotiv sektöründeki çalışmalar birçok bilim alanını içeriyor. Böylesine gelişmiş bir otomotiv teknolojisinin olduğu yerde, bilimsel altyapı oluşturacak gayretler de son derece bir önem arz ediyor. Sektör ve akademik camia adına hayırlı olmasını diliyor, etkinliğe emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. Yenilikler ve gelişmeler derinlemesine incelendi Organizasyona dair bilgi veren BUÜ Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necmettin Kaya, 2002 yılında başlayan ve 2 yılda bir düzenlenen Otomotiv Teknolojileri Kongresi’nin on birincisi olan OTEKON 2024 Kongresinde 21 paralel oturum ve 123 bildirinin sunulduğunu aktardı.Otomotiv sektörünün ve akademik dünyanın önemli isimlerinin bir araya getirildiğini belirten Prof. Dr. Necmettin Kaya; “Sektördeki yenilikleri ve teknolojik gelişmeleri derinlemesine inceledik. Böylesine kapsamlı bir organizasyona katılan tüm konuklarımıza, katkı veren sponsorlarımıza ve organizasyonu yapan Burkon firmasına teşekkürlerimizi iletiyoruz” şeklinde konuştu. Kaya, ilki 2002 yılında yapılan, iki senede bir tekrarlayan ve geleneksel hale gelen Otomotiv Teknolojileri Kongrelerinin on ikincisinin (OTEKON 2026), 7-8 Eylül 2026 tarihinde yapılacağı bilgisini de paylaştı. Amerika ve İngiltere’den otomotiv alanında uzman akademisyenlerin ve Tofaş, Ford Otosan, Oyak-Renault’tan Ar-Ge ve Mühendislik Yöneticilerinin konuşmalarıyla devam eden Kongre, ‘Future of mobilityandsustainabletransportation: Vehicle Design andManufacturing’ ana teması üzerine otomotiv alanında yapılan araştırma çalışmaları ve uygulamaların sunulduğu bildirilerle tamamlandı.
Rize Çayeli’nde temizlik ona emanet Rize’nin Çayeli ilçesinde temizlik araçlarını kullanan Ayşegül Çolakoğlu, bütün kadınlara örnek oluyor. Rize’nin Çayeli ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Ayşegül Çolakoğlu, cesaretiyle bütün kadınlara örnek oluyor. 3 çocuk annesi Çolakoğlu, Çayeli Belediyesinde temizlik işçisi olarak çalışıyor. Araba kullanmayı çok seven Çolakoğlu, yaklaşık 3 yıl önce belediye bünyesinde temizlik araçlarını kullanmak için talepte bulundu. Yaptığı talebi geri çevrilmeyen Çolakoğlu, yol süpürme aracı ve çöp kamyonlarında çalışmaya başladı. Çolakoğlu’nu direksiyon başında gören Çayeli halkıda kendisini tebrik ediyor. Çolakoğlu, her gün sokakları temizledikten sonra akşamları da bir anne olarak eviyle ilgileniyor. “Çayeliler bu duruma alıştı” Çayelili vatandaşların temizlik arabası kullanan bir kadına alıştığını belirten Çayeli Belediye Başkanı İsmail Hakkı Çiftçi, “Şimdiki çalışanımız daha öncesinde başka bir pozisyonda belediyemizde çalışıyordu. Arkadaşlarımızla yapmış olduğumuz istişare sonucunda iyi derece şoför olduğunu öğrendik. Hem temizliğe hem de Çayeli’ne bir kadın eli değsin dedik. İlk zamanlar bir aracımız olmadığı için ilk başlarda normal olarak çalışıyordu. İlk fırsatta almış olduğumuz çöp süpürme aracını Ayşe hanıma güvenerek kendisine teslim ettik. Yaklaşık 3 yıldır bu görevi yapıyor. Bu görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Çayeliler bu duruma alıştı. Çayelili olup da yaz tatiline gelenler için farklı bir durum oluyor. Mutlaka başka şehirlerde de tır süren, uçak süren kadın çalışanlar var. Kadının elinin her yere kesinlikle değmesi gerekiyor. İşin açıkçası kenti temizlik konusunda elimizden gelenin en iyisini yapma noktasındayız” ifadelerini kullandı. “Kadının eli her yere değmeli” Kadının hayatta her noktaya el atması gerektiğini ifade eden Ayşegül Çolakoğlu, “Belediyede şu anda şoför olarak görev yapmaktayım. Süpürme aracı ve çöp arabasını kullanıyorum. Normal araç kullanırken bile zorluk yaşıyoruz ama bu biraz daha zorluk yaşıyoruz. Zorluğu olduğu kadar güzel de motive oluyorum. Takdir alıyorum. Farklı bir konumdaydım. Araba kullanmayı çok sevdiğim için talepte bulundum. Başkanımızın ve müdürlerimiz de yapabileceğime inandılar. Çok sevdiğim için azim ettim. Buraya kadar geldim. Kadınların yapması gerekiyor. Bir kadın olarak biz istersek her şeyi yapabiliriz. Bir kadın ve anne olarak devam ediyorum. Çocuklarımdan dolayı da işime daha da çok sarıldım. Kadının eli her yere değmeli. Sabah işe başlıyorum. Silme aracıyla güne başlıyoruz. Çöp arabasıyla döküme gidiyorum. Hep temizlik yapıyoruz. Çayeli’ni daha temiz hale getirmek için çalışıyoruz. Gündüz Çayeli’ni temizliyorum. Akşam çocuklarıma bakıyorum. Sadece Çayeli’ne değil, her yere kadın eli değmesi lazım. Kadın elinin değdiği her iş daha da güzelleşir” şeklinde konuştu.
Bursa Ünlü mikolog Jilber Barutçiyan Uludağ’ın eşsiz mantarlarını keşfetti Uludağ Milli Parkı’nın muhteşem ormanlarıyla çevrili Kirazlıyayla’da, doğanın tam kalbinde yer alan Swissôtel Uludağ, misafirlerine yönelik farklı aktivitelerine devam ediyor. Mantar bilimci (mikolog) Jilber Barutçiyan eşliğinde bir grup doğa tutkunu etkinlik kapsamında 3 gün boyunca Uludağ’ın eşsiz mantarlarını keşfetme imkanı buldu. Swissôtel Uludağ, 13-15 Eylül tarihleri arasında doğanın kalbinde geçirmek isteyen misafirlerine yönelik özel bir program düzenledi. Swissôtel Uludağ’ın mantar toplama etkinliğine yurt içinden ve yurt dışından 70’ten fazla kişi katılım sağladı. "Türkiye’nin Mantarları" ve "Makro Mantarlar" kitaplarıyla tanınan mantar bilimci (mikolog) Jilber Barutçiyan da zirvedeki bu programa eşlik etti. Zirvede mantar mesaisi Program kapsamında Swissôtel Uludağ’ın misafirleri, Jilber Barutçiyan ile birlikte oksijen deposu ormanlarda yürüyüşler gerçekleştirdi. Mikolog Barutçiyan, yürüyüşte doğada toplanan mantarlarla ilgili katılımcılara detaylı bilgiler aktardı. Etkinliğin ardından şefler özenle hazırlanan özel mantar menüleriyle misafirlere gastronomik bir şölen yaşattı. "Güzel bir etkinlik gerçekleştirildi" Mantar bilimci (mikolog) Jilber Barutçiyan, Swissôtel Uludağ Bursa ev sahipliğinde 3 gün boyunca verimli bir program gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye’nin mantar konusunda çok zengin bir coğrafya olduğunu vurgulayan Barutçiyan, "3 günlük etkinlik kapsamında yurt içinden ve yurt dışından gelen katılımcılara yönelik verimli bir program gerçekleştirdik. Doğa yürüyüşü esnasında topladığımız mantarları hep birlikte sergileme imkanımız oldu. Katılımcılarımıza mantarın özelliklerini, saklama şartlarını, sağlığa faydaları noktasında detaylı bilgiler de aktardık. Bu organizasyondan dolayı Swissôtel Uludağ’a teşekkür ediyorum" dedi.