KÜLTÜR SANAT - 30 Ağustos 2024 Cuma 23:55

Uşak’ta Zafer Bayramı coşkusu fener alayı ile sürdü

A
A
A
Uşak’ta Zafer Bayramı coşkusu fener alayı ile sürdü

Uşak’ta 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları, binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen fener alayı ile devam etti.


Uşak’ta 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102. yıldönümünde bir dizi program gerçekleşti. Program çerçevesinde akşam saat 21.30’da Uşak Valisi Dr. Turan Ergün ve binlerce vatandaşın katılımıyla “Fener Alayı” yürüyüşü gerçekleşti. Ata Park Meydanı’ndan başlayan kortej, Zübeyde Hanım Caddesi üzerinden kentin en işlek caddesi olan İsmet Paşa Caddesi’nin girişindeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı’nda son buldu. Etkinlik, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam ederken, Uşak Belediyesi’nin hazırlamış olduğu havai fişek gösterisi eşliğinde ‘10. Yıl Marşı ve İzmir Marşı’ ile son buldu.



Uşak’ta Zafer Bayramı coşkusu fener alayı ile sürdü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Onat Kutlar vefatının 30. yılında Beyoğlu’nda anıldı Şair, yazar, sinema eleştirmeni Onat Kutlar vefatının 30’uncu yılında Beyoğlu Belediyesi tarafından hazırlanan “Onat Kutlar: Başkaldırı ve Şenlik Günleri” isimli programla anıldı. 11 Ocak 1995’te düzenlenen bombalı saldırının ardından 59 yaşında hayatını kaybeden Onat Kutlar anısına düzenlenen etkinlik, gazeteci ve yazar Zeynep Oral’ın moderatörlüğünde gerçekleşti. Programa, yazar Adnan Özyalçıner ve gazeteci Zeynep Avcı konuşmacı olarak katıldı. Etkinlikte Onat Kutlar’ın eşi Filiz Kutlar ve Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de yer aldı. Sanatçılar Nazan Kesal, Halil Ergün ve Tayfun Erarslan’ın metin okumaları ve şiir dinletileriyle katkı sunduğu etkinlikte genç yetenek Balkız Mercan Eruluğ’un müzik dinletisi de büyük beğeni topladı. Programda bir konuşma yapan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, “Yitip gidenler diyoruz, ancak biz onları anmaktan vazgeçmeyeceğiz. Anmak, demokratlığımızın bize yüklediği bir görev. Aslında onları anmak demek, sadece o şahsiyeti anmak demek değil, onun fikrini yaşatmaktır. Bu anlamda Onat Kutlar’ın savunduğu fikri, güzel ve aydınlık günler için mücadeleden vazgeçmemeyi biz onun satırlarında okuyarak öğrendik. Bu nedenle onları anmayı ve bunu sürekli kılmayı çok önemsiyorum. Ve 30 yıl sonra Beyoğlu Belediyesi’nin bu anmaya ev sahipliği yapıyor olması beni hem duygulandırdı hem de diğer türlü de mutlu etti. Tabii Onat Kutlar Beyoğlu’nu çok seviyordu. Son 1,5 yılında Beyoğlu’nda yaşamış, Beyoğlu’nda üretmiş ve Beyoğlu’nun belki de bütün sokaklarını ezbere biliyordu desek yanlış olmaz. Aynı şekilde ülkesini çok seviyordu. 12 Eylül’ün o karanlık günlerinde bile ülkesinin aydınlık günlerine inanıyordu, demokrasiye inanıyordu ve Aydınlar Bildirgesi’nin mimarlarından birisiydi Onat Kutlar” şeklinde konuştu (MKK-RU
Aydın Çok sevdiği koyunlardan 32 yıldır kopamıyor Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yaşayan ve 7 yaşından bu yana ata mesleği koyun çobanlığı mesleğini devam ettiren 39 yaşındaki Musa Türkoğlu, çok sevdiği koyunlardan kopamazken, yıllardır mesleğini severek yapıyor. Koçarlı ilçesi Boydere Mahallesi’nde yaşayan 39 yaşındaki Musa Türkoğlu, yaklaşık 32 yıldır çobanlık yaparak geçimini sağlıyor. Ömrünü hayvanlara adayan Türkoğlu, günün büyük bir kısmını koyunlar ve kuzularla geçiriyor. Çobanlık mesleğini yapanların sayısının her geçen gün azaldığına dikkat çeken Türkoğlu, birçok kişinin sığır çobanlığına döndüğünü söyledi. Çobanlık mesleğini babasından devraldığını belirten Türkoğlu; “7 yaşımdan beri çobanlık yapıyorum. Zaten ata mesleğimiz. Koyunların içinde büyüdüm. Çobanlık, güzel olduğu kadar zor bir meslek. Çünkü, koyunlar düğün, cenaze dinlemez. Gününüzün büyük bölümü onlarla geçer. İlgi ister. ’Koyun, arı ve kadın’ gezmezse olmaz derler. Koyunlar hep gezdiği için bizim de günümüz meralarda geçiyor" dedi. "İnternet çobanların en büyük ihtiyacı oldu" Son günlerde haberlerde aylıkla çobanlık yapanların maaşın yanında internet taleplerini de bir çoban olarak değerlendiren Türkoğlu, çobanların bu isteğinin oldukça makul karşılanması gerektiğini belirterek, "Artık hayat şartları değişti. Z kuşağı denilen yeni nesil ve 21. yüzyıla ayak uyduran çobanlar da bir sosyal hayat istiyor. Dağ bayır dolaşıp koyun güden bizlerin en önemli eğlencesi artık internet oldu. Koyun yattığı anda bizler de sosyal medyada takılıyoruz. Çeşitli platformlarda paylaşımlar yapıp sanal ortamda da olsa konuşuyoruz. Eskiden çoban çoktu. Hayvanlar yatınca biz de aramızda muhabbet ederdik. Şu anda bir dağda 2 çoban olmuyor ki kiminle hasbıhal edelim. Bu nedenle çobanların iş ararken internet talep etmesi gayet makul karşılanmalı. Haliyle günümüzde internet de gerekiyor. Çünkü vakit geçirmek gerekiyor. Artık çobanın sosyal hayatı internet oluyor" dedi. Gün geçtikçe çobanların sayısının azaldığını, gençlerin bu mesleğe ilgi göstermediğini ve çobanlık mesleğinin devamlılığının tehlikede olduğunu belirten Türkoğlu; “Eskiden bu bölgede çoban çoktu. Ama artık çobanlık yapan kalmadı. Herkes sığırcılığa dönüyor. Ben oğluma ’gel yap’ desem bu işi yapmaz. Artık bu işi yapacak insan bulamıyoruz. Aslında devlet teşvik edip, sosyal güvence verse belki genç nesil yapar ama en önemlisi de bu işi sevmesi lazım" diye konuştu. Mera yapısından dolayı koyun sürüsünü sakız cinsinden karya cinsine çevirdiğini ifade eden Musa Türkoğlu, "Karya cinsinin bakımı merinos veya tahirovaya göre daha rahat oluyor" dedi. Genç ve bekar olan çobanların en büyük sorunun evlilik olduğunu da kaydeden Türkoğlu, bir çok genç çobanın kendisine mesleğinden dolayı kız verilmediği için çobanlığı bırakıp asgari ücretle başka işlerde çalışmaya başladığını kaydetti.