GÜNDEM - 02 Temmuz 2024 Salı 11:18

Dutun şifa yolculuğu başladı: Tunceli’de pekmez kazanları kuruldu

A
A
A
Dutun şifa yolculuğu başladı: Tunceli’de pekmez kazanları kuruldu

Türkiye’de dut üretiminin en yoğun yapıldığı yerlerden Çemişgezek ilçesinde, pekmez kazanları kaynamaya başladı.


Çemişgezek ilçe merkezi ve köylerinde, dut ağaçlarından elde edilen dutlar pekmeze dönüşüyor. Uzun uğraş gerektiren pekmez üretimi, üreticilerin aile ekonomisine de önemli ölçüde katkı sunuyor. Çemişgezek ilçesi genelinde, tahmini olarak yaklaşık 100 ton üretilen pekmez, kalitesi bakımından yoğun talep görüyor ve pazar sorunu yaşamıyor. Birçok hastalığa şifa olduğu bilinen pekmez, odun ateşinde saatlerce kaynatıldıktan sonra güneş ısısında günlerce olgunlaşması sağlanıyor.



"Çemişgezek’in her tarafı dut bahçesi"


Organik dutlardan, hijyenik şartlarda pekmez ürettiklerini aktaran Eylem Yıldız, "Çemişgezek’te yaşıyorum. Çemişgezek’teki insanların en büyük geçim kaynaklarından biri dut ve pekmezdir. Dut artık dünyada tescillenmiş bir marka olarak Çemişgezek’te üretilmektedir. Ulukale köyümüzde üretilmektedir. Yazın dutlarımızı silkeleriz. Altına savanlarımızı sereriz. Sonra getirip büyük kazanlarda dutlarımızı kaynatıyoruz. Kaynattıktan sonra özel onlar için taşlarımız var. Taşlar üzerinde torbalara koyuyoruz ve orada süzülmesini bekledikten sonra kovalarla alıp kazanlarda tekrardan kaynatıyoruz. Sonra bunu damlarda, tepsiler de yayıp güneşte 2-3 gün beklettikten sonran şıranın pekmez haline gelmesini bekliyoruz. Güneşte birkaç gün bekledikten sonra artık sofralarımızda hazır, yenecek hale geliyor. Pekmezimizi organik dutumuzla, tamamen doğal yöntemlerle yapıyoruz. Hijyenik olmasına çok dikkat ediyoruz. Çemişgezek ilçemizin her tarafı adeta dut bahçesi. Çok uzun yıllardır bulunan dut ağaçlarımız var. Pekmez yapımı çok zor ve çok meşakkatli bir süreçten geçiyor. Yaptığımız pekmezlerin bir kısmını evimize ayırıyoruz, bir kısmını ise satıyoruz. Çemişgezek ilçemizde tahmini olarak 100 ton pekmez üretildiğini biliyoruz. Pekmezimiz her derde deva’’ dedi.


Ürettikleri pekmezlerin birçok hastalığa şifa olduğunu bildiklerini aktaran Zafer Abay, "Organik dutumuzla hijyenik şartlarda yaptığımız pekmezlerimiz, ağız yaralarına ve kansızlığa iyi geldiği, çocukların gelişimine katkı sağladığı, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, ağız ve boğaz enfeksiyonlarına iyi geldiği ve sindirim sistemini güçlendirdiği, pekmezimizin tam bir enerji deposu olduğu söylenmektedir. İlçemizde tahminen 1000 yaşına kadar dut ağaçlarımız bulunmaktadır. Tamamı organiktir" diye konuştu.



Dutun şifa yolculuğu başladı: Tunceli’de pekmez kazanları kuruldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İsrail İstihbarat Servisi’ne casusluk yapılması iddiasına ilişkin 57 sanıklı davada mütalaa İsrail İstihbarat Servisi’ne casusluk yaptıkları iddiasıyla yargılanan 57 sanıklı davada mütalaa açıklandı. Savcılık, tüm sanıkların ‘yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini’ 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını talep etti. Türkiye’de yaşayan Filistinli aktivistler ile İsrail’in Filistin politikasına muhalif kişilere yönelik eylem hazırlığında oldukları ve İsrail İstihbarat Servisi’ne casusluk yaptıkları iddia edilen 57 sanıklı davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 8 tutuksuz sanık ve avukatları hazır bulundu. Duruşmaya 20 tutuklu sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mütalaa açıklandı Duruşmada esasa ilişkin mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, İsrail istihbarat servisinin internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden uzaktan, çevrim içi operasyon ekibi oluşturduğunu, bu ekip tarafından "Abdalla Qassem", "Abu Halid Abdalla Qassem", "Janet Foster", "Ali Al Jafrı", "Şhirin Alayan", "Roman Romanov", "Cemal", "Igor" ve "Ilya" isimlerinin kullanıldığını aktardı. Elde edilen bilgilerin gizli kalması gereken bilgilerden olduğu belirtildi Açıklanan mütalaada, Canlı kuryelerle Mossad’ın sahadaki hedeflerine yönelik taktik bazlı işler yapılmasının amaçlandığı ve sanıkların elde ettikleri bilgilerin devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerden olduğu belirtildi. 12’şer yıla kadar hapis talebi Mütalaada 57 sanığın ‘yasaklanan bilgilerin casusluk maksadıyla temini’ suçundan 8’er yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Duruşmada sanık avukatları, müvekkillerinin uzun süredir tutuklu kaldığını söyleyerek tahliyelerini talep ettiler. 18 sanığa tahliye Ara kararını açıklayan mahkeme, 18 sanığın tutuklu kaldıkları süreyi de dikkate alarak adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. 36 sanığın yurt dışına çıkış yasağı yönündeki adli kontrol tedbirini mevcut delil durumunu dikkate alarak kaldırılmasına hükmeden heyet, sanıklar ile avukatlarına açıklanan mütalaaya karşı savunma hazırlayabilmeleri için süre verilmesine karar vererek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, İsrail istihbarat servisinin, internet tabanlı mobil uygulamalar üzerinden uzaktan, çevrim içi operasyon ekibi oluşturduğu, bu ekip vasıtasıyla uzaktan kaynak temini, canlı kurye ile kaynaklarına para transferi ve sahadaki hedeflerine yönelik taktik bazlı işler yapılmasının amaçlandığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, ilk temasın, cep telefonlarına kodlanan Telegram ve WhatsApp uygulamaları, sosyal medya hesapları, Linkedin, e-posta üzerinden sağlandığı, irtibatın operasyonel Telegram ve WhatsApp uygulamaları üzerinden sürdürüldüğü, kesinlikle görüntülü veya sesli görüşme yapılmadığı, yapılan işler karşılığında ödemelerin uluslararası para transfer şirketleri, kripto paralar, havale ofisleri ve canlı kuryeler vasıtasıyla gerçekleştirildiği belirtildi. İddianamede, profesyonelce yapılması istenilen işlerde dedektiflerden, taktik işlerde ise ağırlıklı olarak şüphe uyandırmayan şahıslardan yararlanıldığı, dedektiflere biyografik bilgi toplama, keşif tahkikat, fotoğraf/video dokümanter, canlı takip, takip cihazı yerleştirme, canlı kurye bulma ve siber faaliyet görevlerinin verildiği, İsrail istihbarat servisinin iş yaptırdığı şahısların, gelen taleplerin sebebini, amacını, oluşturacağı maddi/manevi zararı ve oluşturacağı milli güvenlik açığını fark ettikleri halde faaliyetlerini sürdürdükleri, aynı zamanda muhataplarının kimliklerini gizleme gayretini, yapılan ödemeler karşılığında fatura kesmemesini, yurt dışında bulundukları halde Türkiye’deki şahıslar (canlı kurye) vasıtasıyla ödeme yapılmasını şüpheli bulmakla birlikte maddi kazançlarını ön planda tuttuklarının belirtildiği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede, 57 şüphelinin ‘devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme’ suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.