EKONOMİ - 03 Mart 2024 Pazar 08:41

Gençler tarlaya girmiyor

A
A
A
Gençler tarlaya girmiyor

Son yıllarda şehirlerde yaşamayı tercih eden yeni nesil dededen babadan kalan tarla işleri ile ilgilenmezken, tarlalarda çalışanların büyük çoğunluğunu 40 yaş üstündeki kadınlar oluşturuyor.


Doğu Karadeniz Bölgesi’nde havaların sıcak gitmesi ile birlikte tarlalarda mesai bu yıl erken başladı. Yöre halkı güzel havayı da fırsat bilerek köyüne bahçesine giderken, tarla ve bahçelerde ise çalışanların büyük çoğunluğunu 40 yaşın üstündeki kadınlar oluşturuyor.



"Bizden sonra bu bahçelere kimsenin geleceğini zannetmiyorum"


Evinin sebze, meyve, mısır ve patates ihtiyacı için tarla yaptığını belirten Trabzonlu Fatma Sofuoğlu, kendilerinden sonra gençlerin bahçe ve tarlaları sahipsiz bırakacağını ve girmeyeceğini söyledi. Sofuoğlu "Gençler okuyor, okuduktan sonra iş sahibi olunca da artık köylere gelmiyorlar. Eskiden birlik beraberlik vardı, büyüklerimiz ile 8-10 kişi tarlalarda çalışıyorduk. Şimdi ise çocuklar şehirlerden köylere gelmek istemiyorlar. Biz de atalarımızın yadigarını sürdürmek için burada çalışıyoruz. Bizden sonra bu bahçelere kimsenin geleceğini zannetmiyorum, bu topraklar öylece kalacak" ifadelerini kullandı.


Yaza hazırlık yaptıklarını belirten Emine Sofuoğlu ise "Çocuklar tarla ayakkabılarını giyip bahçeye girmeye tiksiniyorlar. Onları eve alıştırdık, şehre alıştırdık. Bu yüzden gelmiyorlar. Bir de çocuklar köy koşullarına alışkın değil" şeklinde konuştu.



Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Ziraat Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Cemil Pehlevan, yeni neslin bahçeye inmemesinin sadece Karadeniz Bölgesi’nin değil ülkemizin her yerinde önemli bir sorun oluşturduğuna dikkat çekerek “Herkes şehirde yaşamak istiyor dolayısıyla tarımsal alanlar olumsuz etkileniyor” dedi.


Son yıllarda yeni neslin bahçeye inmemesine çözüm olarak uzman eleman tedarik firmaları kurulmasını öneren Pehlevan, “Bu büyük bir sorun. Sadece kendi bölgemiz için değil, Türkiye’nin diğer bölgeleri için çok büyük bir sorun. Bu soruna zaman geçirmeden çözüm bulunması gerekiyor. Bizim önerimiz, uzman eleman tedarik firmaları kurulsun. Budama, ayıklama, toplamada maliyetler çok yüksek. Alanlarımız çok küçük şehirdeki bir kişi köyüne gidip fındığını ilaçlayıp, toplayıp, geri döndüğünde maliyet yükseliyor. Tedarik firmalarıyla birlikte bu işi çözebiliriz” dedi.



"Ülkemizin 350 milyon nüfusu besleyecek kapasitesi var"


Herkesin şehirde yaşama tercini tarımsal alanları olumsuz etkilediğine dikkat çeken Pehlevan, “Herkes şehirde yaşamak istiyor dolayısıyla tarımsal alanlar olumsuz etkileniyor. Hayatımızda hava gıda ve su olmazsa olmazımızdır. Bizim bunun bir şekilde çözümünü ortaya koymamız gerekiyor. Ülkemiz şu an dört mevsimi bir anda yaşayan o kadar zengin bir ülke ki, biz bir şekilde bunu harekete geçirmemiz gerekiyor. Türkiye toprakları şu anda 350 milyonu besleyecek kapasitesi var. Ama baktığınız zaman ekonomik kaygılardan kaynaklı üretim alanları terk ediliyor. Ya da lüks yaşamak için ya da şehirde yaşamak için müthiş bir göç var. Bunu bir şekilde durdurmamız gerekiyor. Köyde yaşayanları devlet teşvik etmeli teşviklerini artırmalı ve teşvik yöntemimizi değiştirmemiz gerekiyor” diye konuştu.



Gençler tarlaya girmiyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Rüşvet Operasyonu’nun ardından balıkçı barınağı yönetimine kayyım atandı Antalya’da Balıkçı Barınağı’na yönelik Sahil Güvenlik tarafından düzenlenen rüşvet operasyonunun ardından Tarım ve Orman Bakanlığı bugün sabah saatlerinde barınağa kayyım atadı. Kayyım yönetimi 25 Kasım’a kadar barınakta inceleme yapma kararı aldı. Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Konyaaltı Karakol Komutanlığı tarafından Antalya Balıkçı Barınağı’nda başlatılan projeli dosya kapsamında yaklaşık 8 ay süren teknik ve fiziki takip neticesinde rüşvete yönelik çalışma başlatılarak düzenlenen operasyonda 7 şüpheli gözaltına alınmış, ifadelerine başvurulan 24 şüpheli ve 9 diğer şahıs olmak üzere toplam 40 şahıs hakkında adli işlem başlatılmıştı. Ekipler, teknelerin barınma ihtiyacı ve karaya çekilip indirilmesi işlemleri için yetkili Su Ürünleri Kooperatifinin tekne sahiplerinden Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce belirlenen fiyat tarifesi dışında usulsüz para aldığını, tekne sahiplerinin Antalya Balıkçı Barınağı içinde bağlama yeri edinebilmek için kooperatife resmi karşılığı olmayan ödemeler yapmalarına mecbur bırakıldığını, kooperatifin kendi bünyesinde yürütmesi gereken faaliyetleri yerine getirmeyip, tekne sahiplerini işletmeci kooperatif ile ilgisi olmayan şahıslara yönlendirerek haksız kazanç ve menfaat sağladığını tespit etmişti. Bakanlık barınağa kayyım atadı Aralarında Yeni Liman Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı C.T. ve kooperatif üyeleri ile birlikte barınak içinde teknelerin karaya alınması ve tekne park yeri temin ederek kendisine veya başkasına menfaat sağlayan şahıslara, rüşvet suçuna ilişkin Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla soruşturma başlatılmasının ardından Antalya Balıkçı Barınağı’na kayyım atandı. Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Sahil Güvenlik Konyaaltı Karakol Komutanlığı tarafından düzenlenen operasyonun ardından bugün Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından barınağa kayyım atandı. Barınakta inceleme yapılacak Sabah saatlerinde Antalya Balıkçı Barınağı’na gelen Tarım ve Orman İl Müdürlüğü görevlileri 25 Kasım Pazartesi gününe kadar barınakta inceleme yapma kararı aldığı öğrenildi. Atanan kayyım tarafından alınan karar gereği 25 Kasım tarihine kadar barınaktaki ticari ve özel tekne sahipleri dışında tekne ve araçların giriş çıkışlarının yasaklandığı ayrıca, Antalya Balıkçı Barınağı içerisinde bulunan market ve işletmelerin pazartesi gününe kadar kapalı olması kararlaştırılırken, mesai saatlerini de 08.30 ile 17.30 saatleri arasında sınırlandırıldığı öğrenildi. Kayyım yönetimi, barınak içerisindeki tüm faaliyetler için kayyım yönetiminden izin alınması gerektiğini kararlaştırdı.
Ankara Üç Konfederasyon Başkanı CHP Genel Bşkanı Özel ile görüştü Türk-İş Başkanı Ergin Atalay, “Enflasyonun sebebi asgari ücret değilmiş” dedi. Üç Konfederasyon başkanı CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştüler. Özel’in makamında gerçekleşen görüşme sonrasında TÜRK-İŞ Başkanı Ergin Atalay gazetecilere açıklama yaptı. Atalay, HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan ve DİSK Başkanı ile bütün grup başkanvekillerini ziyaret edeceklerini belirterek, çalışma hayatıyla ilgili ücretle, emekli, asgari ücretle ilgili sıkıntı var. Ana meseleleri grup başkanvekilleriyle görüşüp akabinde hep beraber üç konfederasyon mitingler, paneller yapıyoruz. Ülkeyi yönetenlerin bizi duymasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Görüşmenin vergiyle ilgili olup olmadığına ilişkin soruya Atalay, “Ana sorunlarımızdan bir tanesi vergi. Ocak ayında aldığımızı Aralık ayında almıyoruz. Ocak ayında 15, Nisan ayında 20, 12 ay çalışıyoruz, iki ay çalıştığımız vergiye gidiyor. Bir an evvel bunun değişmesi lazım” şeklinde konuştu. Asgari ücret ile ilgili olarak Atalay, “İki dönemde asgari ücrette üç konfederasyon beraber yapsak. Biz iki dönemdir Türk-İş Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda beş üyenin dördü asgari ücretli oluyor. Bu dönemde öyle olacak. Dört arkadaşımız oturuyorlar, bir rakam tespit ediyorlar. Bu rakamı kamuoyuna sunuyoruz. Görüşmeler başlasın, üyeler rakamı tespit etsin, paylaşırız” dedi. Çerkezoğlu, asgari ücrete ilişkin olarak, DİSK olarak araştırma dairemizin hazırladığı raporlar bilimsel temelleriyle rakamları paylaştığını belirterek, asgari ücret olması gereken rakamı paylaşacaklarını ifade etti. Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonunun genişlemesi gerektiğini söyleyerek, asgari ücreti nasıl yükseltilebileceğinin çalışması yapılması gerektiğini ifade etti. Atalay asgari ücret geçim ücreti olduğunu belirterek, “Enflasyon sebebi asgari ücret değilmiş. Onun için insanca yaşayabilecek bir ücret getirirler. Komisyonda kabul ediyorsa, üç arkadaş konuşuruz. Bu ücret bir haftalık bir ücret bile değil” dedi.
Muğla Menteşe Halk Eğitimi Merkezi’nden özel bireylere destek Özel eğitime ihtiyacı olan 18 yaş üstü yetişkin bireyler için Muğla İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde, Menteşe Halk Eğitimi Merkezi tarafından farklı alanlarda kurslar gerçekleştiriliyor. Son dönemde bazı basın mecralarında Menteşe Halk Eğitimi Merkezinde özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik kursların tasarruf tedbirleri sebebiyle açılamayacağını bildiren haberlerin aslını yansıtmadığı, kursların hali hazırda devam ettiği görüldü. İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde, Menteşe Halk Eğitimi Merkezi tarafından özel bireylere yönelik el sanatları ve spor alanında açılan kurslar, faaliyetlerini etkin bir şekilde sürdürüyor. Özel eğitim ihtiyacı olan bireylere yönelik Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü tarafından başlatılan kurslar, özel bireylerin eğitim süreçlerine katılımını artırmayı ve toplumsal hayata daha etkin bir şekilde dâhil olmalarını amaçlıyor. Bu kurslar, bireylerin kişisel gelişimlerine katkı sunarken aynı zamanda sosyal becerilerini, iş ve yaşam yetkinliklerini de geliştirmeyi hedefliyor. Menteşe Halk Eğitimi Merkezi, bu kurslar aracılığıyla özel eğitim ihtiyacı duyan bireyler için çeşitli alanlarda eğitim fırsatları sunmakta. Kilim dokuma, dekoratif el sanatları yapımı, batik boyama, temel takı tekniklerini uygulama, halk dansları, beden eğitimi gibi farklı alanlarda açılan halk eğitim kursları, öğrenciler tarafından büyük ilgi görüyor. Gün boyu devam eden kurslar, eğitsel terapötik yaklaşımlar, mesleki beceriler, sosyal beceri gelişimi gibi konularda destek sunarak katılımcıların özgüven kazanmalarına ve yaşamlarını daha bağımsız bir şekilde sürdürebilmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Menteşe Halk Eğitimi Merkezinde görevli özel eğitim öğretmenleri tarafından, Konakaltı Kültür Merkezi ve Muğla Uluslararası Gençlik Merkezinde başlayan kurslara, hafif, orta ve ağır düzeyde zihinsel engeli olan ve otizm spektrum bozukluğu olan bireyler katılıyor. Bu tür eğitim faaliyetleri, özel eğitime ihtiyaç duyan bireylerin toplumla entegrasyonunu sağlamada önemli bir rol oynamakta. Ayrıca, ailelerin de bu süreçte desteklenmesi ve rehberlik edilmesi, hem bireylerin hem de ailelerinin yaşam kalitesini artırıyor.