POLİTİKA - 14 Mayıs 2024 Salı 18:03

Başkan Yazıcıoğlu: “Ecdadımızın mirasına sahip çıkıyoruz”

A
A
A
Başkan Yazıcıoğlu: “Ecdadımızın mirasına sahip çıkıyoruz”

Tokat’ta 537 yıllık geçmişe sahip Hâtûniye Camii’nin restorasyon çalışmaları devam ediyor.

Sultan II. Bayezid’in annesi, Fatih Sultan Mehmet’in hanımı Gülbahar Hatun adına 1485’te inşa edilen ve Osmanlı Mimarisinin en güzel örneklerinden biri kabul edilen Hâtûniye Camii’nin restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, devam eden çalışmalar ve süreç hakkında Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan’dan bilgi aldı.

Teknik ekibiyle birlikte halk arasında Meydan Camii olarak bilenen Hâtûniye Camii’nde devam eden restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyen Başkan Yazıcıoğlu, restorasyon sürecinde, caminin iç ve dış mekânında kapsamlı onarımların devam ettiğini belirtti.

Vakıflar Haftası’nı kutlayan Tokat belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, “Tarih ve kültür şehri Tokat’ımızda ecdadımızın bize miras bıraktığı değerleri gelecek kuşaklara aktarmak için ilgili kurumlarımızla iş birliği içerisindeyiz. Gülbahar Hatun İmareti Hâtûniye Camii restorasyon çalışmalarını Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan ve teknik ekibimizle ziyaret ederek süreç hakkında bilgi aldık. Bu vesileyle dayanışma geleneği ve yardımlaşma kültürümüzün en güzel örneklerinden biri olan Vakıflarımızın Vakıflar Haftası’nı tebrik ediyor, tarihi eserlerimizde emeği olan tüm Vakıf çalışanlarına teşekkür ediyorum” dedi.

Restorasyon çalışmalarını ziyaretinden sonra Tokat Vakıflar Bölge Müdürü Sebahattin Erdoğan’ı Müdürlük binasında ziyaret ederek, Vakıflar Haftasını kutladı.

Ahmet Demirağ



Başkan Yazıcıoğlu: “Ecdadımızın mirasına sahip çıkıyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Milli gelirin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara, kişi başına gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜYAP Fuar Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası İş Forumu Kongresi’nde yaptığı konuşmada, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz” dedi. İstanbul TÜYAP Fuar Merkezinde Dünya Müslüman İş Alemi Fuarı ve Uluslararası İş Forumu Kongresi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleşti. Çok sayıda davetlinin katıldığı programda Erdoğan, kürsüde gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi. Formun 88 ülkeden iş insanlarını bir araya getirdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, hedefin 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmak olduğunu söyleyerek, “Salı günü başlayan ve bugün sona erecek fuara ülkemiz içinden ve yurt dışından ilginin gayet yoğun olduğunu görüyorum. Fuar vesilesiyle 88 ülkeden iş insanları, sanayiciler ve yatırımcılar bir araya getirildi. Özellikle tekstil, makine, inşaat, yapı malzemeleri, gıda tarım ve savunma sanayi firmalarımızın fuara mührünü vurmasını önemsiyoruz. Bu gurur verici tablo Türk ekonomisinin kapasitesi yanında çeşitliliğini de gösteren kayda değer bir referanstır. 24 sektörden 300’ü aşkın katılımcı firmayı buluşturan B2B görüşmelerinde hedef 1 milyar dolarlık ticari iş birliği hacmine ulaşmaktır. Çarşamba gününden bu yana yapılan temaslarla inşallah bu rakamın da üzerine çıkıldığına inanıyorum” dedi. "Tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz" Gerek katılımcılar gerek fuarda sergilenen ürünler gerekse etkiler noktasında göz doldurucu bir içeriğe sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası İş Forumu’nun insani ve iktisadi boyutuyla göç teması altında tertiplenmesi de ayrıca takdire şayandır. Forumda yapılan tartışmaların da hayırlara vesile olmasını diliyorum. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim: Göç konusu sadece bizim gibi geçiş güzergahındaki ülkeler için değil, gelişmiş, gelişmekte olan fark etmeksizin tüm dünya için günümüzün en hassas meselelerinden biridir” diye konuştu. Türkiye’nin tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olduğunu söyleyen Erdoğan, "Türkiye açısından göç, dünyanın birçok ülkesine kıyasla çok daha eski bir kavramdır. Biz gerek coğrafi konumumuz gerekse beşeri ve kültürel bağlarımız sebebiyle tarih boyunca göç hareketlerine muhatap olmuş bir ülkeyiz. Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları 19. yüzyıldan itibaren hızlanınca Kırım’dan, Kafkaslar’dan ve Balkanlar’dan yoğun göçler aldık. Son iki asırda başı dara düşen, sürgüne uğrayan soydaşlarımızı muhabbetle bağrımıza bastık. Müslümanlarla birlikte gün oldu Musevi ve Hıristiyanlara da kapımızı açtık. Birinci Körfez Savaşı’nda Kuzey Irak’ta zulüm gören Kürt kardeşlerimiz gibi 2011 yılından itibaren Suriye’deki iç savaştan kaçan komşularımıza da sahip çıkan biz olduk” ifadelerini kullandı. “3.5 milyon civarında yerlerinden edinmiş insana ev sahipliği yapıyoruz” 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Meselenin bir diğer boyutu ise şudur. 1960’lardan başlayarak yüz binlerce insanımız İstanbul Sirkeci tren istasyonundan davulla, zurnayla uğurlanarak gurbet trenlerine bindi. Acı vatan dedikleri Almanya’ya daha sonra da Belçika, İsviçre ve diğer Avrupa ülkelerine iş için, ekmek için, rızıklarını kazanmak için gitti. Bugün çoğu Suriye’den 3,5 milyon civarında yerlerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyoruz. Yine bugün kahir ekseriyeti Almanya’da olmak üzere Avrupa’nın farklı ülkelerinde 6 milyonu aşkın kardeşimiz hayatlarına devam ediyor, yaşadıkları ülkelerin ekonomisine önemli katkılar sunuyor. Tüm bunları şunun için söylüyorum. Göç ve göçmenlik olgusuna aşina bir milletiz. Hem uzun yıllar farklı kaynaklardan göç almışız hem de vatandaşlarımızı göçmen olarak farklı ülkelere göndermişiz. Bu tecrübe son yıllarda iş çevrelerimiz dahil milletimizin farklı kesimlerini meşgul eden göç meselesini daha sağlıklı bir zeminde değerlendirmemize imkân sağlıyor” diye konuştu. Türkiye’nin illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdüreceğini vurgulayan Erdoğan, "Bakınız, kimi ülkeler göçmen konusuna sadece menfaat penceresinden yaklaşabilir. Kimi ülkeler bunu etnik ve kültürel bir tehdit olarak ele alabilir. Kimileri ise bu meseleyi sadece güvenlik ekseninden okuyabilir. Ama biz Türkiye olarak göç olgusuna çok boyutlu bir şekilde, özellikle insani değerleri merkeze alan bir yaklaşımla bakmak zorundayız. Şimdiye kadar sayısız toplantıya, araştırmaya, sempozyuma konu olan bu meseleyi bütünlükçü bir anlayışla okumak, buna göre doğru, kalıcı ve uzun vadeli politikalar geliştirmek mecburiyetindeyiz. Göç başlığı her açıldığında konuyu hemen düzensiz göçle mücadele parantezine alıp güvenlikleştirmek doğru bir tavır değildir. Düzensiz göç baskısıyla yüzleşen her devlet gibi elbette Türkiye de illegal göç akınlarıyla mücadelesini tavizsiz sürdürecektir. Hudutlarımızın güvenliğini, namusumuz bilip koruyacağız. İlave tedbirlerle daha da tahkim edeceğiz. Aynı şekilde kayıt dışılığın sıfırlanmasına yönelik kararlı politikalarımızdan geri adım atmayacağız” dedi. "Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor" Milli gelirin 15 bin 551 dolara yükselmesini beklediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milli gelirimizin 2024 sonunda 1 trilyon 331 milyar dolara ve kişi başına gelirimizin ise 15 bin 551 dolara yükselmesini bekliyoruz. Eylül ayında istihdam edilenlerin sayısı yıllık bazda 1 milyon 129 bin kişi artarak 32,8 milyon kişiye çıktı. Deprem bölgesinin imarı ve ihyası için yaptığımız harcamaların toplam değeri 72 milyar dolara yaklaştı. Geçen sene deprem etkisine rağmen milli gelire oranla yüzde 5,2’de tuttuğumuz bütçe açığını bu sene yüzde 4,9’a indirmeyi hedefliyoruz. Bütçe açığını 2025 yılında yüzde 3,1’e indirecek ve dezenflasyona maliye politikası kanalıyla da çok güçlü destek vereceğiz. Türkiye ekonomisi 17 çeyrektir kesintisiz büyümeye devam ediyor. Milletin refahı, huzuru, geçim sıkıntısı yaşamaması bizim en büyük önceliğimizdir. Bu konuda hiçbir zaman taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz. Daha fazla para kazanmak, kar elde etmek için milletin lokmasına uzanan elleri kırmakta en küçük bir tereddüt göstermeyeceğiz. Türk ekonomisi fırtınalı sulardan artık serin sulara doğru yol almaktadır” şeklinde konuştu.
Edirne “El kaldırma, gönül al” konseri yoğun ilgi gördü Edirne’de Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu tarafından, “El Kaldırma Gönül Al” adlı kadına şiddete hayır farkındalık konseri gerçekleştirildi. Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu konser salonunda düzenlenen konserde kadına şiddetle mücadelenin önemine dikkat çekildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen konser etkinliği yoğun ilgi gördü. Etkinlik çerçevesinde stant açan Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme Merkezi, emniyet ve jandarma personelleri, kadına şiddetle mücadeleye yönelik yapılan çalışmaların anlatıldığı broşürleri katılımcılara dağıttı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 1999 yılından bu yana 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edildiğini hatırlatan Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Harun Tohumcu, her yıl ülkemizde, dünyada ve yerelde kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili farkındalık çalışmaları yaptıklarını aktardı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın kadına şiddetle mücadeleye yönelik birçok farkındalık çalışması yaptığını söyleyen Tohumcu, kadına karşı şiddetin olmaması ve son bulmasına yönelik bir çok farkındalık çalışmaları yaptıklarını, bunlardan birisinin de bu konser etkinliği olduğunu ifade etti. ’Kadına Karşı Şiddete Sessiz Kalma’ felsefesiyle ’Kadına Şiddetle Mücadelede Biz Varız’ diyerek çağrıda bulunan Tohumcu, konsere katılım sağlayanlara teşekkür etti. Edirne Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) Kuruluş Müdürü Nihan Ertan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri çerçevesinde konser organizasyonu planladıklarını ve konserin yoğun ilgi gördüğünü söyledi. Hafta boyu çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirten Ertan, kadına şiddetle mücadelede ’birlik, beraberlik, umut ve kararlılığa’ vurgu yapmak için bu konseri organize ettiklerini ifade etti.