ASAYİŞ - 17 Eylül 2024 Salı 16:38

Sıla bebeğin teyzesi konuştu: Kardeşi dahil herkesin en ağır cezayı almasını istedi

A
A
A

Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde Sıla bebeğin cinsel istismara ve şiddete uğraması olayıyla ilgili minik bebeğin teyzesi ve ailenin avukatı konuştu. Sıla bebeğin teyzesi bu olayda parmağı olan herkesin kardeşi olsa bile en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ederek sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.

Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde cinsel saldırı ve şiddet mağduru Sıla Y.’nin tedavisi sürerken durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenildi. Olayda anne Bakiye Y. Ve diğer 4 şüphelinin tutukluluğu sürerken anne Bakiye Y.’nin ablası Aslı Tatar süreçle ilgili konuştu. Aslı Tatar, olaylardan önce çocukları yanlarına almak için çabaladıklarını mahkeme sürecinin devam ettiğini belirtti.

Ailesine bile doğruyu söylememiş

Sıla bebeğin teyzesi Aslı Tatar yaptığı açıklamada, "Bakiye aileden sürekli babamdan ve kardeşimden şikayetçi oldu. Evde gayet güzel bakılıyordu bebekler. Bakiye’nin cezaevine girdiği süreçte teyzeleri olan Elif ve diğer kız kardeşimiz, bebeklere gayet güzel bakıyordu. Daha bu olaylar olmadan önce kız kardeşim vasi davası açmıştı. Çocukları bize alabilmek için. Hatta vasilik davası ile ilgili bildiğim kadarıyla bu ayın 19’unda mahkemesi var. Biz zaten bu olaylar olmadan önce vasilik davası açmıştık. Bakiye cezaevine girdiğinde, biz uyuşturucu kullandığını öğrendiğimizde, kendisi karakola giderek, ’ben bunu kullanıyorum ve satıyorum’ diyerek biz ondan sonra Bakiye’nin çocuklara iyi bir annelik yapamayacağını, iyi bir birey olamayacağını düşünerek, vasilik davası açtı kız kardeşim. Ancak Sanlı dediğimiz şahıs kız kardeşimi götürerek bizden kopardı. Onun yanına gittiğinden beridir son olay olana kadar bizleri arayıp ‘Beni ve Sıla’yı dövdüler. Sıla yoğun bakımda’ diyene kadar bizim bu olaylardan haberimiz olmadı. Kız kardeşim demeye dilim varmıyor. Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Narin olayı ile ilgilendiği kadar bu olayla da ilgileniyor. Suçluların cezalandırılması için elinden geleni yapacağını söyledi. Tekirdağ Baro Başkanı Egemen Bey’e de teşekkür ediyorum” diyerek suçluların en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiğini belirtti.

Sıla bebeğin teyzesi konuştu: Kardeşi dahil herkesin en ağır cezayı almasını istedi

Ailenin Avukatı Ahmet Berksoy, ailenin konunun en başından bu yana takipçisi olduğunu ifade ederek, ailenin kolluk görevlilerine konuyla alakalı soruşturmanın en başından bu yana adil, etkili ve süratli bir şekilde yürütülmesi adına katkıda bulunmaya çalıştığını belirtti. Berksoy ayrıca aile yakınlarının Sıla Y. bebeğin annesi dahil suçluların en ağır şekilde cezalandırılmalarını istediğini ifade etti.

Berksoy, açıklamasında, "Bu durumun meşrulaştırılması ve kabul edilebilir bir kalıba sokulmasını mümkün ve muteber olmadığını belirtmekte fayda vardır. Aile, çocuğun geçmişten bu yana bakım ve gözetimini, ahlaki yönden, hukuki yönden sorumluluğu olmamasına rağmen kız kardeşlerinin ve kızlarını bu noktada eksik ve hatalı olabileceği ihtimaline binaen cezaevine girdiği süreçte, bu aşamada ve önceki durumlarda üzerine düşen tüm her şeyi yerine getirmeye çalışmıştır. Kız kardeşlerinin ciddi manada hukuki yönden sorumluluğunu ihmal ettiği her ne kadar dosya kapsamında vücuttaki işte meydana gelen yaralanmaların koltuktan düştüğü tarzı bu suçu ve suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, tartışmaya mahal vermeksizin bu durum zaten aşikar. Konuyla alakalı zaten savcılık, kolluk birimleri hassasiyet ve titizlikle bu süreci yürütüyor” diyerek bebeğin vücudunda bulunan diş izlerinin eski tarihlere ait olduğunu da bildiklerini söyledi.

Halil Dağ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Tıp profesörü bu kez avukat cübbesini giydi Tıp alanında profesör olan Ahmet Nezih Kök, avukatlık stajını tamamlayarak cübbesini giydi, ruhsatnamesini aldı. 2000 yılında Ankara Hukuk Fakültesi’nden mezun olan, Adalet Bakanlığı Erzurum Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök (62), bir yıllık Avukatlık stajını tamamladıktan sonra, Erzurum Barosu’nda düzenlenen yemin törenin ardından avukatlık ruhsatnamesini aldı. Erzurum Barosu’nda düzenlenen cübbe giyme ve yemin törenine Erzurum Baro Başkanı Av. Talat Göğebakan, eski baro başkanları Avukat Faruk Terzioğlu ve Avukat Naci Turan, Baro Genel Sekreteri Zühal Önalan Asiltürk, Avukat Enver Atasever, Gündüz Güneş, Kamuran Karahan, Mustafa Çelebi, Ömer Çiftçi, Bilgin Ertaş, Prof. Dr. Nezih Kök’ün oğlu Avukat Melih Kök, öğretmen eşi Dilek Kök, avukatlar ve mesai arkadaşları katıldı. Ruhsatnamesini eşi verdi Erzurum Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Avukat ve Prof. Dr. Ahmet Nezih Kök’e Baro Başkanı Talat Göğebakan, yaptırdığı yeminin ardından dönem Baro Başkanı Faruk Terzioğlu tarafından cübbesini giydirerek tebrik etti. Adli Tıp Kurumu Grup Başkanı Prof. Dr. Avukat Ahmet Nezih Kök’e avukatlık ruhsatnamesini ise eşi Dilek Kök verdi. “Tıp Fakültesinden sonra, hukuku bitirmek çok güzel duygu” Törende duygularını paylaşan Prof. Dr. Avukat Ahmet Nezih Kök, “Erzurum’da bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Yorucu bir hukuk fakültesi sürecinin ardından, öncelikle her şeyden mahrum kalan çocuklarım, desteklerini esirgemeyen fedakar, kıymetli eşime teşekkür ediyorum. Tıp Fakültesinden sonra hukuku bitirmek çok güzel duygu benim için, hukuk alanında da bu mertebeye gelmiş oldum. Çok memnunum. Umarım genç arkadaşlar için de bu yaşta buraya gelen biri olarak örnek de olabilirim. Hukukun üstünlüğünü elimden geldiğince yerine getirmeye çalışacağım. Mesleği en iyi şekilde icra etmeye çalışacağım" dedi.
Eskişehir Bu yıl ayçiçeği hasadı için çiftçilerin umudu yüksek Eskişehir’de mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle alternatif olarak tercih edilen ve çiftçilerin gece gündüz demeden adeta bebek gibi baktığı ayçiçeğinin hasadı için üreticilerin umutlu bekleyişi devam ediyor. Tepebaşı ilçesine bağlı Gündüzler Mahallesi’nde gerçekleştirilen ayçiçeği üretimi tüm hızıyla devam ediyor. Bu çerçevede, bölgede ağırlıklı olarak üretilen ayçekirdeği ürünleri için çiftçiler yoğun çaba sarf ediyor. Mahsullerini gece gündüz demeden bebek gibi bakıp büyüttüklerini söyleyen üreticiler, ekimden hasada kadar olan tüm süreci titizlikle gerçekleştiriyor. Tarlalara bolca gübre attıklarını ve özellikle sulamaya çok önem gösterdiklerine dikkat çeken çiftçiler, kaliteli ürünler yetiştirebilmek için büyük çaba sarf ettiklerini vurgulayarak hasattan çok umutlu olduklarını ifade etti. "Mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle ayçiçeği alternatif bitkimiz" İl Tarım ve Orman Müdürü Ender Muhammed Gümüş, "Çiftçimiz burada çok gayretli. Arazilerimizin çoğu sulu tarım arazisi yapılıyor. Burada da alternatif olarak bizim çok fazla mısır üretimimiz var. Tohum üretimimiz de var bu bölgede. Mısıra göre daha az su tüketmesi nedeniyle alternatif bitkimiz de ayçiçeği. Ayçiçeğinde bu bölgede daha çok çerezlik tercih ediliyor" dedi. "Biz bunu bebek gibi bakıp büyütüyoruz" Gündüzler Mahallesi’nde çiftçilik yapan Harun Esenoğlu, "En çok ektiğimiz, ağırlık verdiğimiz ürün gördüğünüz gibi çerezlik ayçekirdeği. Bu seneki verimle ilgili konuşacak olursam, daha biçerler girmedi. Şu anki görünüm 400-450 bazında bir kilo bekliyoruz. ’Fiyattan fazla bir beklentiniz var mı’ diye sorarsanız, açıkçası fiyat çok dalgalı. Serbest piyasa olduğu için durum böyle. Şu an çerezlikler için açıklanan bir fiyat yok. Serbest piyasa olduğu için sadece çıkaran iller var. Mesela Denizli gibi. Orada da duyduğumuz, internetten gördüğümüz 78 bin lira gibi bir rakam var. Fiyat 75-78 bin lira arasında olursa çok iyi ama onun altına düşerse gerçekten çok büyük zarar ederiz. Çok mağdur oluruz. Biz bunu bebek gibi bakıp büyütüyoruz. Ekiminden hasadına kadar çok ince detaylı bir şekilde ilgileniyoruz. Ziraat mühendislerimiz geliyor, biz kendimiz de çok çaba sarf ediyoruz. Gecemiz yok, gündüzümüz yok. Devamlı sulama yapıyoruz" şeklinde konuştu. "Bakım konusunda çok iddialıyız, birinci sınıf ürünler çıkarıyoruz" Hasattan çok umutlu olduklarını ve bakımı iyi yapılan ekinin kaliteli yetiştiğini belirten Esenoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Mesela bakım derseniz şöyle söyleyeyim, altına 50 kilo gübre attık. Üstüne 60 kilo daha attık ve bunun yanında ek takviye olarak sıvı gübreler de verdik. Hele suyu çok önemli bizim için. Suyunu hiç eksik etmedik. Biz bunun bakımını yapmazsak, ilgilenmezsek, 2 ya da 3 suda kesersek bunun vereceği minimum 150-200 kilo. Bu da külliyen zarar. Arazi kendinin de olsa külliyen zarar edersin. Dedim ya, biz bakım konusunda çok iddialıyız. Kendimiz de böyle hırs yapıyoruz. Biraz daha iyi olsun, daha kaliteli ürünler yetiştirelim diye uğraşıyoruz. Birinci sınıf ürünler çıkarıyoruz. Mesela bu köyün geneli öyle. Satışa gittiğimiz zaman bunların adet sayısı oluyor, içinin doluluk-boşluk oranı oluyor. Biz bunları yükseklerde tutmaya çalışıyoruz ve elimizden geldiğince de fazlasını yapıyoruz."