SPOR - 19 Eylül 2024 Perşembe 11:09

Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu

A
A
A

1990’lı yıllarda hain terör örgütüne karşı mücadele ederken görme yetilerini kaybeden gaziler, golbol sporu ile hayata tutundu. Yaklaşık 21 yıldır aktif olarak bu sporla ilgilenen gaziler, gösterdikleri dayanışma ile Türkiye’ye örnek oldu.

Jandarma Astsubay olarak görev yaparken Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde terörle mücadele operasyonlarına katılan ve bir saldırı sonucu gözlerini kaybederek gazi ünvanı alan Erkan İna, rehabilitasyon merkezinde eşinin yardımı ile golbol sporuyla tanıştı. Eşinin rehabilitasyon sürecini hızlandırmak isteyen gazi Erkan İna’nın eşi Yasemin İna, golbol takımı kurdu. Terörle mücadele sırasında gazi olan Ümit Sayırlar, Bayram Diker ve Bayram Ünal’dan oluşan golbol takımı 2. Lig’de mücadele etmeye başladı. 21 yıldır golbol sporu ile uğraşan gaziler, el ele vererek hayata tutundu.

Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu

Erkan İna: "Bundan sonraki nesillere güzel bir ülke bırakmak için şehit ve gazi olduk"

Takımın kuruluş aşamasında yer alan ve kaptanlık görevini üstlenen Erkan İna, "1994 yılında Siirt Pervari’de Jandarma Astsubay olarak görev yapıyorken mayına basmam sonucu yaralandım. Daha sonrasında emekli oldum. 2001 yılında bu yana bu sporla ilgileniyorum. Ankara’da rehabilitasyon merkezinde kursa katıldık. Orada çeşitli kurslara katılıyorduk bu arada bu sporla da ilgilenmeye başladık. O yıllarda Türkiye’ye yeni gelen bu sporda biz de bir takım kurarak katkıda bulunduk. İlk zamanlar Türkiye’de 7 tane olan kulüp şu anda 80, 85 civarına geldi. Biz bunu kurarken tüm gazilerimizi bir araya getirmek amacıyla kurduk. 20 yaşında yaralanmış askerlerimiz hareketsiz evde oturuyorlardı. Bu spor sayesinde bir hareket başladı. Yeni yaralanan arkadaşları aramıza alıyoruz. Onların evden çıkıp kendilerine güvenmelerini sağlıyoruz. Gönül ister ki ülkemizde ne gazi ne şehit olsun ama konumu itibarıyla şehidimiz ve gazimiz eksik olmuyor. Bundan sonra da olmayacak gibi görünüyor. Gaziler ve şehitlerimiz bizim çocuklarımıza güzel bir vatan bırakmamız için bir garanti. Biz de onlardan bu ülkeyi devraldık. Biz de bundan sonraki nesillere güzel bir ülke bırakmak için şehit ve gazi olduk. Bütün Türkiye’deki gazilerimize şifa, şehitlerimize de Allah’tan rahmet diliyorum" dedi.

Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu

1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde çıkan sıcak temasta roket patlaması sonucu gözlerini kaybeden gazi Ümit Sayırlar, "Bu spor sayesinde arkadaşlarımızla buluşup dert paylaşıyoruz. Birbirimize yardımcı oluyoruz" şeklinde konuştu.

Bayram Diker: "Gazi olduktan sonra sporu hiç bırakmadım"

Takımda forma giyen Bayram Diker ise, "5 Temmuz 1999 yılında Mardin Nusaybin’de mayın patlaması sonucu gözlerimi kaybettim. Spor süper bir şey. İnsanı çok motive ve deşarj ediyor. Gazi olduktan sonra hiç bırakmadım. İlk olarak yüzme ile başladım ve Türkiye birinciliği kazandım. Sonra golbol sporunu öğrendim ve katıldım. 20 seneyi aşkın bir süredir devam ediyoruz. Çok mutluyuz, güzeliz, iyiyiz. Şu an buradaki takımlar arasında en yaşlıları bizleriz. Çok yaşlı olduğumuz halde onlara kafa tutabiliyor, yenebiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bayram Ünal: "Benden başka görme engelli yok diye düşünüyordum"

Bayram Ünal de 1994 yılında Kars Kağızman’da askerlik görevini yaparken pusuya düştüğünü ifade ederek, "Zaralı asker arkadaşım Üzeyir Gençdoğmuş aynı olayda şehit oldu, ben de gazi oldum. Müsabakalar eğlenceli geçiyor. Biraz yorucu ama eğlenceli. Arkadaşlarla birlikte vakit geçirerek motive oluyoruz. Bağımsızlığımız bu şekilde ortaya çıkıyor. 2003 yılında rehabilitasyon merkezinde başladım. oraya gelene kadar köyden çıkmamıştım. Ben oraya gidene kadar benden başka görme engelli yok diye düşünüyordum. Orada arkadaşlarla tanıştık" şeklinde konuştu.

Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu

Yasemin İna: "Bütün gazilerimiz bu onuru hayatları boyunca taşısınlar"

Gazi Erkan İna’nın eşi ve aynı zamanda TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübü Galbal Antrenörü Yasemin İna ise, "2002 yılında rehabilitasyon merkezinde eşime refakat ederken bu sporla tanıştım. Türkiye’ye gelen ilk eğitmenlerden antrenörlük ve hakemlik kursu alarak arkadaşlarımla 21 yıldır bu yolculuğu sürdürüyorum. 21 yıldır silahlı kuvvetlerde gönüllü olarak çalışıyorum. Eşimin yaralandıktan sonraki sürecini beraber yaşadık. Sporla tanışana kadar dört duvar arasındaydı. Sporla tanıştıktan sonra hem eşimin hem de benim hayata daha adapte olduğumuzu gördük. Bizden sonraki arkadaşlarımıza örnek olabileceğimizi düşünerek devam etme kararı aldık. Oyuna başladığımızda Türkiye’nin milli takımı yoktu. Eşim ve Ümit, milli takıma gitti. Bugün Gaziler Günü, çok özel bir gün. Bu camiada gazi olmuş birçok arkadaşımın Gaziler Günü’nü kutluyorum demek istemiyorum. Hepsi hayatları boyunca bu onuru taşısınlar. Biz de eşim ve çocuklarımla taşımaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Vatan uğruna gözlerinden oldu, spor ile hayata tutundu

Rahmi Meyveci - Oğuzhan Sarzep

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Sıla bebeğin iddianamesi hazırlandı: Anneye ve çocuklara ağır cezalar talep edildi Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde 2 yaşındaki Sıla bebeğin, gördüğü cinsel istismar ve şiddet sonrasında kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirmesiyle ilgili 5 şüpheli hakkında iki ayrı iddianame hazırlanarak ağır cezalar talep edildi. Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde 8 Eylül’de baygın halde Malkara Devlet Hastanesi’ne götürülen 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri’nin vücudunda darp izleri ve morluklar tespit edilince durum polise ihbar edildi. Durumu ağır olan bebek, Tekirdağ Şehir Hastanesi’ne sevk edilerek beyin kanaması teşhisiyle ameliyat edildi. Fiziksel şiddet bulguları bulunan Sıla’nın DNA örnekleri incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. 30 günlük yaşam savaşını kaybetmişti Gizlilik kararı alınan soruşturmada, Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü ekipleri anne Bakiye Yeniçeri, birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (57), komşuları Kani A. (32) ve çocukları G.A. (14) ile K.A.’yı (13) gözaltına aldı. Şüphelilerden tamamı tutuklanırken, Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, adli tıp raporlarında Sıla’nın cinsel istismara uğradığının kesinleştiğini duyurdu. Malkara ilçesinde annesi tarafından bırakıldığı komşu çocukları tarafından gördüğü şiddet ve cinsel istismar sonucu 2 yaşındaki Sıla Yeniçeri hastanede gördüğü 30 günlük tedavinin ardından hayatını kaybetmişti. 2 ayrı iddianame hazırlandı Konuyla ilgili Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, anne Bakiye Y. (29), çocuklardan birinin babası olan komşu Kani A. (32) ve annenin birlikte yaşadığı Sanlı Ö. (57) hakkında hazırlanan iddianame, Tekirdağ 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Suça sürüklenen çocuklar G.K. (14) ile K.A. (13) için düzenlenen 2. iddianame de Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne iletildi. Anne için 67 yıl hapis cezası Hazırlanan iddianamede, anne Bakiye Y.’nin çocuğu Sıla ile ilgili "ihmali davranışla kasten insan öldürme", "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve "aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali" suçlarından toplam 67 yıl hapis cezasına çarptırılması istendi. Çocuklardan birinin babası olan komşu Kani A. için ise "çocuğun cinsel istismarı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından toplam 28 yıl 6 ay hapisle cezalandırılması talep edilirken, annenin birlikte yaşadığı Sanlı Ö. için "suçu bildirmeme ve gizleme" suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası talep edildi. Çocuklara 66 ve 48 yıl Suça sürüklenen çocuklardan G.K.’nin, "çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından toplam 66 yıl, K.A.’nın ise "nitelikli cinsel istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından 48 yıl, "kasten öldürme" suçundan ise ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması talep edildi.