ÇEVRE - 02 Nisan 2025 Çarşamba 12:30

Konya Şeker’e bağlı Kangal Termik Santrali, insan sağlığını tehdit ediyor

A
A
A
00:00
00:00
HD

Sivas'ın Kangal ilçesinde bulunan ve Konya Şeker tarafından işletilen Kangal Termik Santrali, çevre köyler için tehdit oluşturmaya devam ediyor. İnsan sağlığını olumsuz etkileyen kül dağları nedeniyle Mağara köyünde 50 haneden sadece 3 hane kaldı.

Sivas'ın Kangal ilçe sınırları içerisine kurulan ve Konya Şeker tarafından işletilen termik santral, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından 8 Şubat 2013 tarihinde özelleştirilerek Torku iştiraklerinden Konya Şeker'e devredildi. Yıllık 1 milyon 908 bin 229 MWh elektrik üretim gücüne sahip olan santral, 2020 yılında filtresiz bacalarıyla gündem olmuştu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla santralin üretimi, filtre ile ilgili şartları sağlayamadığı gerekçesiyle 1 Ocak 2020 tarihinde durdurulmuştu. Bacalarda gerekli filtre işlemlerinin tamamlanmasıyla 30 gün sonra tek türbinde, 6 ay sonra ise tam kapasite olarak elektrik üretimine yeniden başlandı.

Konya Şeker’e bağlı Kangal Termik Santrali, insan sağlığını tehdit ediyor

Termik santralde kullanılan kömürlerin atığı olan küller yıllar içerisinde arazide biriktirildi. Oluşan kül dağları, rüzgârlı havalarda çevreye yayılmaya başladı. Gürün ilçesine bağlı Mağara köyü başta olmak üzere birçok çevre köyü tehdit eden toz bulutu nedeniyle ölüm yaşandı. Birçok köy sakini doğup büyüdüğü yeri terk etmek zorunda kalırken köylerini terk edemeyenler ise solunum sıkıntısı başta olmak üzere birçok sağlık problemi ile karşı karşıya kaldı. Yapılan depolamanın usulsüz olduğunu ifade eden köy sakinleri, yetkililerden yardım eli bekliyor.

Konya Şeker’e bağlı Kangal Termik Santrali, insan sağlığını tehdit ediyor

"Terk edilmiş bir köy haline gelmeye başladı"

Solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Mağara köyü eski muhtarı Ahmet Koç'un oğlu Hasan Koç, "Bu köyün sorunu termik santral. Kangal Termik Santrali, yaklaşık 40 yıldır üretimde olan bir tesis ve bu tesisin atıkları köyümüzün içine dökülüyor. Daha önce yerel ve ulusal medyada çok sesimizi duyurmaya çalıştık. Köyün nüfusu neredeyse bitti. Birkaç komşu ile birlikte köyün bekçiliğini yapıyoruz. Terk edilmiş bir köy haline gelmeye başladı. Burası devlet işletmesiydi. Torku grubuna devroldu. Daha önce devlet işletmesindeyken atıkların üzerine toprak atılıyordu ve kapatılıyordu. Rüzgâr biraz fazla estiği zaman köyün içerisinde duramıyoruz. Hiç önemsemeden, umursamadan kamyonlarla döküm yapıyorlar. Babam solunum problemi yaşıyordu. Geçen sene vefat etti. Ömrünün son zamanlarını sürekli bu mesele ile uğraşarak geçirdi. Temiz ve rahat bir köy görmeyi ömrü vefa etmedi" ifadelerine yer verdi.

Konya Şeker’e bağlı Kangal Termik Santrali, insan sağlığını tehdit ediyor

"Hayvancılık yapamıyoruz, sularımıza kül karışıyor"

Mağara köyünde yaşayan Rıza Karadeniz, "Hayvancılığı terk ettik. Hayvancılık yapamıyoruz, sularımıza kül karışıyor. Arazimizin üzerinden kül hiç gitmiyor. Ekili alanlarımızın üzerinde sürekli kül var. Bu köyde bir tane gurbetçi bulamazsınız. Kül, meranın üzerine konuyor. Meranın üzerine konan külü hayvanlarımız yiyor. Hayvanlarımızın yediği ot zarar veriyor, ölümlere sebep oluyor" dedi.

Konya Şeker’e bağlı Kangal Termik Santrali, insan sağlığını tehdit ediyor

"Ekip biçtiğimizden de verim alamıyoruz"

Köy muhtarı Ali Karadeniz ise, "Ben işletmeye 8-10 defa gittim. Randevu veriyorlar, içeri almıyorlar. Bizi almadıkları gibi bazen yolumuzu da kesiyorlar. Arazilerimize geçişlerimizi bile kapattılar. Şu durumda hayvancılık yapıyorum onu da bırakmak üzereyim. 13 hayvanım var 3-5 tanesi sakat doğdu. Ekip biçtiğimizden de bir menfaat göremiyoruz. Verim alamıyoruz. Özelleşmeden önce üzerine toprak döküp bitki diktiler. O zaman bu kadar zararını görmüyorduk. Özelleştikten sonra çok zararını görmeye başladık. Bir santral kapansın demiyoruz ama dağın üzerini kapatsın. ‘Biz burada 750 kişiye ekmek veriyoruz' diyorlar. Onların da sağlığını tehlikeye atıyorlar. Oradan emekli olan KOAH hastası oluyor" şeklinde konuştu.

Rahmi Meyveci - Sancar Alp Fırat - Ennur Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Kars’ta "Azerbaycan-Türkiye Kültür Buluşması" renkli görüntülere sahne oldu Kars’ta Azerbaycan Türkiye Kültür Buluşmaları renkli görüntülere sahne oldu. Konservatuar öğretim üyesi ve öğrencilerinin seslendirdiği birbirinden güzel türküler, salonu dolduranları mest etti. Kars Azerbaycan Başkonsolosluğu’nca Ahmet Arslan Kongre Merkezi’nde düzenlenen Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasa ve Devlet Egemenliği yılına ithaf edilen, Azerbaycan Türkiye Kültür Buluşmaları saygı duruşu ve her iki ülkenin milli marşlarının okunmasıyla başladı. Programın açılışında konuşan Azerbaycan Kars Başkonsolosu Zamin Aliyev, "Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan kendi topraklarını kurtarmış ve tüm toprakları üzerinde egemenlik sağlamıştır. Bir Karabağlı gibi ben toprak hasretini iyi bilirim. Ve biz 30 sene topraklarımızı Ermeni işgalindeydi. Ve bu 44 günlük savaşta ben Türk milletinin ve devletinin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu, hem manevi, hem siyasi desteğini gördüm. Buna göre Türk milletine ve Türk devletine teşekkür ediyorum" dedi. Programda katılımcılara seslenen Kars Valisi Ziya Polat, Azerbaycanlı kardeşlerimizin her zaman yanında olduğunu söyledi. Vali Polat, "Tabii iki devlet, tek millet diyoruz ya biz bunu sadece cümle olarak söylemiyoruz. Kalpten ve her tarafımızdan işleyen bir şekilde söylüyoruz. Bu sadece lafta değil, Allah şükür iki devletimiz de çok güçlü, iki liderimiz de çok güçlü. Cumhurbaşkanlarımız çok güçlü, onların etkisi sahaya yansıyor. Bakın yıllardır esaret altında kalan topraklar Allah’a şükür tekrar sahibine geçti. Can Azerbaycanlılar dualarımızla kardeşlerimizin yanındaydık. Türk devleti her türlü imkanıyla kardeşlerinin yanındaydı. Yanında olmaya devam edecek. Biz artık her yerde, uluslararası her platformda kendimiz için istediğimizi kardeşimiz için de istiyoruz. Bu böyle idi böyle olmaya devam edecek" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından Azerbaycan’ın tanıtan video gösterisi yapıldı. Program Üniversite Devlet Konservatuarı öğretim üyeleri ve öğrencilerinin seslendirdiği türkülerle devam etti. Kafkas ekibinin gösteriyle program sona erdi.
Antalya Bisikleti su kanalında bulunan 13 yaşındaki Sefa’dan acı haber Antalya’nın Serik ilçesinde 2 gün önce okul çıkışı kaybolan ve kendisinden haber alınamayan 13 yaşındaki çocuğun, bisikletinin bulunduğu su kanalından 1 kilometre uzaklıkta cansız bedenine ulaşıldı. Serik ilçesi Kökez Mahallesi’nde oturan Sefa Çağlar Glavuz (13), 22 Nisan Salı günü okul çıkışında saat 13.30 sıralarında arkadaşları ile okuldan çıkıp bir daha da evine dönmeyince çocuğunun hayatından endişe eden aile polise giderek kayıp müracaatında bulundu. İhbar üzerine çevrede bulunan kameraları inceleyen polis ekipleri 2 çocuğun ifadesine başvurdu. Bisikleti su kanalında bulundu Çok sayıda polis ve olay yeri inceleme ekibi, ifadeler üzerine Glavuz’un son olarak çocuklarla birlikte bulunduğu Burmahancı Mahallesi’nde kanal boyuna gelerek araştırmalarda bulundu. Polis araştırmada su kanalında Glavuz’a ait olduğu belirtilen bisikleti buldu. Arama çalışmaları için Antalya Emniyet Müdürlüğü Su Altı Arama ve Kurtarma ekipleri bölgeye sevk edildi. Ekipler kanal boyunca yaptıkları aramada kayıp çocuğa rastlayamadı. Bisikletten 1 kilometre uzaklıkta cansız bedenini buldular Kanalın su seviyesinin yüksek olması nedeniyle baraj kapakları kapatılırken, su seviyesinin düşmesi ile birlikte ara verilen arama çalışmaları tekrar başlatıldı. Ekipler bisikletinin bulunduğu alandan yaklaşık 1 kilometre mesafede Sefa Çağlar Glavuz’un cansız bedenine ulaştı. Cenaze Serik’teki özel hastane morguna kaldırılırken, Cumhuriyet savcısının incelemesinin ardından Antalya Adli Tıp Kurumuna gönderilecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Burmahancı Muhtarı Şahin Büyükavcı, "Küçük çocuğun cansız bedenine ulaşıldı. Aile Kayserili, Kökez Mahallesinde oturuyor. Allah rahmet eylesin" dedi. Olayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.