ÇEVRE - 28 Ocak 2025 Salı 13:42

Dünyadaki Mars’ta dağ keçileri görüntülendi

A
A
A
Dünyadaki Mars’ta dağ keçileri görüntülendi

Sivas’ta rengi ve yapısıyla Mars gezegenine benzetilen Eğribucak kayalıklarında nesli tükenme tehlikesi altında olan dağ keçisi sürüsü görüntülendi.


Sivas merkeze bağlı Eğribucak Köyü eski ismiyle Gerne köyünde rengi ve yapısıyla Mars gezegenine benzetildiği için ’Dünya’daki Mars’ olarak adlandırılan Eğribucak kayalıklarında nesli tükenme tehlikesi altında olan ve avlanması yasaklanan dağ keçisi sürüsü görüntülendi.



“Onları ilk defa bu kadar yakından gördüm”


Dağ keçilerini köyüne ziyaret geldiği esnada farkedip görüntülediğini söyleyen Yasin Durna, ”Bundan yaklaşık bir ay önce köyüme ziyarete geldim. Köyümüzdeki kızıl renkli dünyadaki Mars olarak bilinen kayalıkları çekmek isterken dağ keçilerine denk geldim. Onları ilk defa bu kadar yakından gördüm ve kayıt alabildim. Bu benim için farklı bir deneyim oldu” diye konuştu.



“Nesli tükenmekte olan bu hayvanları görünce çok mutlu oldum”


İlk başta sayılarının az olduğunu düşünen Durna, “Nesli tükenmekte olan bu hayvanları görünce çok mutlu oldum. Önce bir iki tanesini gördüm, kayanın arkasına geçtiğimde ise 8-9 tane olduklarını gördüm. İlk önce keçilerle bakıştık daha sonra videolarını çektim. Fazla sürmeden kayalıkların arkasına doğru gözden kaybolup gittiler” dedi.



Dünyadaki Mars’ta dağ keçileri görüntülendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Dışişleri Bakanlığı: "BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisi elzem" Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü’nün görev süresini 1 yıl daha uzatmasına ilişkin, "BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğimizin altını çiziyoruz" açıklamasını yaptı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Kıbrıs Adası’nda konuşlu BM Barış Gücü’nün görev süresini 31 Ocak 2025 tarihinde aldığı 2771 sayılı kararla 1 yıl daha uzatmıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanlığı’nın söz konusu kararla ilgili olarak yaptığı açıklamayı destekliyoruz" ifadelerine yer verildi. "Faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz" BM Barış Gücü’nün faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin tesis edilmesinin önemli olduğu vurgulanan açıklamada, "BM Barış Gücü’nün görev süresi uzatılırken, yerleşik BM uygulamalarının hilafına, Kıbrıs Türk tarafının onayı bu defa da alınmamıştır. BM Barış Gücü’nün KKTC topraklarındaki faaliyetlerinin münhasıran KKTC makamlarının iyi niyeti çerçevesinde yürütülebildiğini hatırlatıyor, anılan faaliyetlerin devamı için hukuki bir zeminin süratle tesisinin elzem olduğunu vurguluyoruz. KKTC tarafının bu çerçevede atacağı adımlara tam destek vereceğimizin altını çiziyoruz" denildi. "Kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak sahadaki gerçekler temelinde bulunabilir" Kıbrıs Adası’nda kalıcı ve sürdürülebilir bir çözümün ancak sahadaki gerçekler temelinde olabileceği vurgulanan açıklamada, "Diğer yandan, BM Güvenlik Konseyi’nin Barış Gücü’nün görev süresini uzatan bu yılki kararında da raf ömrü tükenmiş ve muhtemel bir çözüm bağlamında gündemden düşmüş olan çözüm modellerine atıfta bulunma ısrarını sürdürmesinden derin hayal kırıklığı duyuyoruz. Kıbrıs meselesine adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm ancak sahadaki gerçekler temelinde bulunabilir. BM Güvenlik Konseyi’ni bu gerçeği kabul etmeye ve Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları olan egemen eşitliğini ve eşit uluslararası statüsünü tescil etmeye çağırıyoruz" ifadelerine yer verildi.
Kütahya Bakan Memişoğlu: "Türkiye, dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldi" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık alanında son 20 yılda önemli bir gelişim göstererek dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldiğini belirterek, bu başarıda sağlık altyapısının ve insan gücünün büyük payı olduğunu vurguladı. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi (KSBÜ) Gülsüm Güral Diş Hekimliği Fakültesi ve Hastanesi’nin açılış törenine katıldı. Konuşmasında Türkiye’nin sağlık sisteminin geldiği noktaya dikkat çeken Bakan Memişoğlu, "Sağlık hizmeti, altyapısı ve insan gücü anlamında Cumhurbaşkanımızın desteğiyle Türkiye, son 20 yılda dünyanın en iyi sağlık hizmetini sunabilen ülkesi haline geldi. Salgın, deprem ve afetlerde bunu açıkça gösterdik. Sadece kendi vatandaşlarımıza değil, dünya genelinde muhtaç insanlara da el uzattık" dedi. "Kütahya Şehir Hastanesi’nin sorunlarını çözeceğiz" Kütahya’daki sağlık yatırımlarına da değinen Memişoğlu, Kütahya Şehir Hastanesi’nin önemli bir sağlık merkezi olduğunu ancak bazı işletme sorunlarının bulunduğunu söyleyerek, "Hastanemiz gerçekten iyi ama bazı sorunlarımız var. İnsanlarımızın bir kısmı mağdur. Ancak bu sorunları çözeceğiz, daha iyi hale getireceğiz" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin sağlık alanında ilerlemesini sürdürebilmesi için bilim üretmesi gerektiğini belirten Memişoğlu, gençlere seslenerek, "Bilgiyi bilim yapmak yetmez artık. Ürettiğimiz bilgiyi teknolojiye, ekonomiye yönlendirmeliyiz. Dünyanın en zengin iki doktoru Türk ve bu başarıyı bilim üreterek elde ettiler. Eğer bilim üretirsek büyürüz ve dünyada söz sahibi oluruz" diye konuştu. Açılış törenine Kütahya Valisi Musa Işın, Belediye Başkanı Eyüp Kahveci, AK Parti Kütahya milletvekilleri Adil Biçer, İsmail Çağlar Bayırcı ve Mehmet Demir ile AK Parti Kütahya İl Başkanı Ceyda Çetin Erenler, Hava Er Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Mustafa Baş, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Tekin, NG Kütahya Kurucu Başkanı Nafi Güral, Nafi Güral Eğitim Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Gülsüm Güral, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
İstanbul "Panel" soruşturmasında 50 şüpheli tutuklama talebiyle hakimliğe sevk edildi İstanbul’da vatandaşlara ait kişisel verileri ‘panel’ adı verilen sistemle ele geçirip, sosyal medya platformlarında ücret karşılığı satan 68 şüpheliden 50’si, tutuklanmaları talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu koordinesinde Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığınca yapılan çalışmalarda vatandaşlara ait kişisel verileri, iletişim, adres, tapu bilgileri, eğitim bilgilerini illegal bir şekilde ele geçirip, sosyal medya platformlarında ücret karşılığı satan şahıslar, 25 ilde yapılan eş zamanlı operasyonla yakalanarak gözaltına alınmıştı. Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edilen 68 şüpheliden 50’si, tutuklanmaları talebiyle Anadolu Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Şüphelilerden 35 suça sürüklenen çocuğun ifadelerinin alınması için Çocuk Suçlular Soruşturma Bürosunca 4 savcı görevlendirildi. Diğer şüphelilerin ifadeleri ise soruşturmayı yürüten Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik, Dolandırıcılık ve Bilişim Suçları Bürosunca alındı. Savcılık ifadeleri tamamlanan 68 şüpheliden 50’si tutuklanmaları, 18 şüpheli ise adli kontrol talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi. "Nüfus kayıtlarının bir devletin güvenliğinin temel unsurlarından biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir" Cumhuriyet Savcılığının sevk yazısında, "Güncel bir örneklendirme vermek gerekirse 2003 yılında Amerika, Irak’ı işgal ettiğinde yapılan ilk işlerden biri nüfus ve tapu kayıtlarına müdahale etmek olmuştur. Nüfus kaydının yazılı olarak tutulmadığı zamanlarda ise mezar taşları bile bir devletin var olduğuna ya da hak sahibi olduğuna dair önemli bir delil teşkil etmektedir. Dolayısıyla nüfus kayıtlarının bir devletin güvenliğinin temel unsurlarından biri olduğu hususu yadsınamaz bir gerçektir. Vatandaşlık numarasıyla sorgulama yapılan MERNİS sisteminin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğu aşikardır. Gizli olan bilginin ele geçiriliş şekli ile ilgili yaptığımız değerlendirmede, fail ya da faillerin sadece panel sistemi uygulayıcısı değil, sistemi kuran ve verileri sürekli güncelleyen konumunda olması halinde eylemin aynı zamanda TCK 244/2 ve 244/3 maddesi uyarınca da değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz" ifadelerine yer verildi. Şüphelilerin devletin güvenliği açısından gizli kalması gereken MERNİS veri tabanı ve entegre olduğu diğer bilişim sistemlerine yetkili kullanıcıların şifrelerini çeşitli yollarla elde edip sızdıktan sonra ya da verileri sızıntı yolu ile bizzat temin eden şahıslardan aldıktan sonra alınan verileri panel adı verilen sorgulama ekranına taşıdığı aktarılan yazıda, illegal bir sorgu ekranı yaparak, internet ortamında para ve sanal alemde itibar kazanmak amacıyla yükleyerek haksız menfaat temin ettikleri aktarıldı.