Sivas`ın Suşehri ilçesinde temaslarda bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, "Terörle mücadelede bir hukuki, bir de askeri boyut var. Mevcut hukuk boyutu beni tatmin etmiyor. Türk Ceza Kanunu`nu ve Terörle Mücadele Kanunu`nu yetersiz buluyoruz. Başta idam cezası geri gelmek üzere bir takım düzenlemeler istiyoruz" dedi.
Temaslarda bulunmak üzere Suşehri ilçesine gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, ilçeye bağlı Aşağı Sarıca köyü yol ayrımında, Belediye Başkanı Sedat Sel ve partililer tarafından karşılandı. Destici, burada BBP İlçe Başkanı Nuh Genç tarafından açılan Meblan Kapak Fabrikası`nın açılışına katıldı. İlçe Kaymakamı Mehmet Demiral`in de katıldığı açılış töreni, konuşmaların ardından İlçe müftüsü Bekir Civriz`in okunmasıyla sona erdi. Açılışın ardından tesisi gezen Destici, "Suşehri ve Kelkit vadisi bizim
için çok önemli bir bölge. Önemli özelliklere sahip bir bölge. Büyük Birlik Partisi`ne sahip çıktılar, sahip çıkacağız. Suşehri`ne büyük yatırımlar, büyük hizmetler geliyor. Bundan sonrada gelecektir. Vadi Kab`a üye birlik belediye başkanlarımızla bir araya gelerek tanışmaktan çok mutlu oldum. Biz şundan eminiz ki gözümüz arkada değil. Suşehri emin ellerde" diye konuştu.
Daha sonra Suşehri Belediyesi Aspasya Sosyal Tesisleri`ne geçen Destici ve beraberindekiler, Vadi-Kab Katı Atık Birliği`ne üye ilçe ve belde belediye başkanlarıyla birlikte öğle yemeği yedi. Suşehri Belediye Başkanı Sedat Sel`i makamında ziyaret eden Destici, belediye çalışmaları hakkında bilgi aldı. Burada gündemi değerlendiren Destici, gazetecilerin sorularını yanıtladı. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, terörle mücadelenin hukuki ve askeri boyutunun olduğunu söyleyen Destici, 27 yıldır terörle
mücadele edildiğini fakat gerekli olanlarının yapılmadığını söyleyerek, "Bizler, hükümetin iyi taraflarını söylüyoruz, güzel diyoruz. Ama kabul edemeyeceğimiz, milletin özüne uymayan, milletin milli ve manevi değerleriyle çakışan veya ülkenin kalkınmasını geciktirecek, dış politikayla ilgili Türkiye`yi daha zor durumlara sokacak ya da içeride birlik ve beraberliğimizi yok edecek politikalar karşımıza geldiği zaman bunların yanlışlığını en gür sesle söyleriz. Bunlar düzeltilene kadar da bunun takipçisi
oluruz. Terör bunlardan birincisi. 27 yıldır terörle mücadele ediliyor. Ama geldiğimiz noktada aslında müdahale etmiyorlar. Çünkü 27 yıldır `mücadele ediliyor` deniliyor, Ama mücadelenin en önemli gerekleri yerine getirilmemiş. Yani lojistiğini kesmemişsin, istihbarat birimi oluşturmamışsın, destekçilerine karşı net tavrını almamışsın, bölge halkını yanına alacak hiçbir düzenlemeyi yapmamışsın. Terörle mücadelede bir hukuki, bir de askeri boyut var. Mevcut hukuk boyutu beni tatmin etmiyor. Yani bizim
partimizi, siyasi görüşümüzü tatmin etmiyor. Türk Ceza Kanunu`nu ve Terörle Mücadele Kanunu`nu yetersiz buluyoruz. Başta idam cezasının geri gelmek üzere bir takım düzenlemeler istiyoruz. Onun yanında da bir takım projelere atılan imzaların da iptal edilmesini istiyoruz. Bunu yapmıyorsunuz. Bari mevcut hukuku uygulayın. Sözde legal siyasi partinin genel başkanı çıkacak, açık bir mitingde `Burası özgür Kürdistan olacak ve bunu herkes görecek. Biz burada özgürce yaşayacağız` diyecek. Bir başkası çıkıyor
`Burada herkes silahlı. Buraya gelirseniz kan çıkar` diyor. Bir başkası çıkıyor. `Burası Amed`in başkenti, ey başbakan aklını başına al` diyor. Birisi devletin valisine `tehditse tehdit` diyor. Şimdi bütün bunların hukukta bir karşılığı yok mu" ifadelerini kullandı.
Hükümete yüklenen Destici, konuşmasına şöyle devam etti:
"Milletvekili olmak, millete küfretmenin, devlete baş kaldırmanın yolu değildir. Milletvekili mecliste yasa yapmak, millete hizmet etmektir. Millete küfretmek için, milletin birliğini ve beraberliğini bozmak için devlete pervazsızca kafa tutmak, alçakça saldırmak için kullanılacak bir zırh değildir. O zaman bunu yapanlar varsa, bunun dokunulmazlığı kaldırılmalı. Bunun sorumlusu hükümettir. CHP`yi çok şey görmüyorum, eski yol arkadaşlarıdır. Kıyamazlar onlara, dokunulmazlığı kaldırılsın diye teklif
vermezler. MHP`yi hiç anlamıyorum. `Zaten sayımız yetmez` diyor. Böyle bir bahane olmaz. Önergeyi verin en azından."
DESTİCİ: "ŞEHİTLİĞİN SİVİLİ ASKERİ OLMAZ"
Gündemde olan "sivil şehitlik" konusunu değerlendiren Destici, "Sivil şehitlik diye bir konu çıkarttılar. Şehidin sivili, askeri olmaz. Şehidin tarifi, anlamı Allah`ın kelamında, kitabında net olarak yazılıdır. Şehit olmanın birinci şartı Müslüman olmaktır. Sen şimdi Hrant Dink`i de şehit kapsamına sok, Madımak`ta ölenleri de şehit kapsamına sok, terör örgütüne yataklık yapan, istihbarat götüren, sonra da terörle mücadelede ihmal sonucu öldürülenleri de şehit kapsamına sok. Şimdi bütün bunlar milletin
kabul edebileceği bir şey değil. Şehitliği de kimse öyle kafasına göre dağıtamaz. O Allah`ın insanlara bahşettiği bir konudur. Bunu derhal geri çekmelerini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Eğitim sistemi ile ilgili görüşlerini dile getiren Destici, "Eğitim sistemiyle ilgili de Türkiye`nin bir an önce bu 28 Şubat darbeci zihniyetinin her türlü zorbalıkla, demokrasi dışı dayatmalarıyla bu milletin milli ve manevi değerleriyle hiçbir benzerliği olmayan bu eğitim sisteminden bir an önce kurtulması lazım. Ama isterdik ki, bu bir müzakereyle olsun. İktidar partisinin bunu kendi içinde bile tartışmadığını biliyoruz. Türkiye`de asıl meseleler tartışılmıyor. Türkiye`de suni gündem oluşturuluyor.
Türkiye`nin milli bir eğitim sistemine, çağın gereklerini de kapsayacak şekilde mutlaka sahip olması gerekiyor. Eskiye göre desteklediğimiz bir öneri ama bizim daha güzel bir teklifimiz var; 5+4+3 şeklinde. Keşke o yapılsaydı diye düşünüyoruz" dedi.
Suşehri Belediye Başkanı Sedat Sel, ilçeyi ziyaret anısına BBP Genel Başkanı Destici`ye, ilçenin tarihini anlatan bir kitap ve nostaljik bir radyo hediye etti.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici daha sonra ilçeden ayrıldı.