GENEL - 12 Mart 2012 Pazartesi 14:55

(ÖZEL HABER) LÖSEMİ İLACI KARABORSAYA DÜŞTÜ

A
A
A
(ÖZEL HABER) LÖSEMİ İLACI KARABORSAYA DÜŞTÜ

Sivas’ta yaşayan lösemi hastası iki çocuğun ailesi, çocuklarının tedavisi için kullandıkları ilaç piyasada kalmayınca ilacı bulmak için seferber oldu. Lösemi hastası Abdulsamed Öztürk’ün babası Mehmet Öztürk, "8 liralık ilaca 200 lira istediler" diyerek büyüklerden yardım istedi.
Sivas’ta yaşayan 7 yaşındaki Nisa Nur Urhan ve Abdulsamed Öztürk, bir buçuk sene önce kan kanseri hastalığına yakalandı. Bir buçuk yıl boyunca Puri-Nethol isimli ilaçlarını düzenli bulan aileler, daha sonra ilaçları bulamayınca şok oldu. Uzun arayışlar sonucu ilaç bulamayan Abdulsamet’in babası Mehmet Öztürk, çareyi başka illerdeki eczanelerde ilacı aramakta buldu. Kayseri, İzmir, Ankara ve İstanbul’da oğlunun tedavisinde kullanılan ilacı arayan baba Mehmet Öztürk, olumsuz yanıt aldı. Sağlık Bakanlığı
Eczacılık Genel Müdürlüğü’nü arayan Öztürk, buradan ’İlacın piyasadan kaldırıldığını, ilaç firması ile görüşülüp tekrar piyasaya sürülmek için çalışmaların sürdüğü’ cevabını aldığını dile getirdi.
İLAÇ BULUNMAZSA HASTALIK TEKRAR NÜKSEDECEK
Çocukların ilaçları kullanmadığı takdirde hastalıklarının tekrar nüksedeceğini belirten Öztürk, ilacın bulunulmaması durumunda kötü hücrelerin tekrardan üreyebileceğini söyledi. Çocukların 3 yıl boyunca bu ilacı kullanması gerektiğinin altını çizen Mehmet Öztürk, şöyle konuştu: "Çocuklarımız lösemi hastası. Biz bu ilacı 3 yıl boyunca kullanmak zorundayız. Bizim çocuklarımız bu ilacı kullanmadığı takdirde hastalığın tekrar nüksetme durumu var. Kötü hücreler tekrar üreyebilir. Bu ilacı Sivas’ta bulamadık.
Eczaneleri gezdik. Kayseri’deki eczanelere sorduk. Ankara’da Çankaya bölgesinde bütün eczaneleri ve ilaç depolarını dolaştık. Fakat ilacı bulamadık. İzmir’de bulunan bir arkadaşımız vesilesi ile orada aradık ama yine bulamadık. İlaç firmasının bu ilacı üretmediği söylendi, Türkiye genelinde olmadığı söylenildi. Kendi çabalarım sonucunda İstanbul’da Cerrahpaşa Hastanesi’nin etrafındaki bütün eczaneleri, ÇAPA’nın etrafındaki bütün eczaneleri dolaştık. Bizzat kendim cep telefonumdan aradım. Hiçbirinden netice
alamadım"
8 LİRALIK İLACA 200 LİRA İSTEDİLER
Uzun aramalar sonucunda ilacı İstanbul Levent’te bulunan bir eczanede bir kutu bulduklarını anlatan Öztürk, bir arkadaşının başka bir yerden ilacı bulduğunu, yalnız 8 liralık ilaca 200 lira istediklerini iddia etti. İlacı almak için bütçelerinin bulunmadığını vurgulayan Mehmet Öztürk, şunları söyledi: "İstanbul’daki ağabeyim Levent’teki bir eczaneden tek bir kutu bulabildi. Yetkililerden bu sorunun giderilmesini istiyoruz. Bu ilaç kullanılmadığında tedavimiz yarım kalır. Yani tekrar hastalık
nüksedebilir. Bu ilacın tekrar piyasaya sürülmesini istiyoruz. Bir arkadaştan bu ilaç konusunda yardım istemiştim. Arkadaşım buldu ama 8 liralık ilaca 200 lira istemişler. Ama bütçemiz bu fiyata el vermedi. 8 liralık ilaca 200 lira vermek istemedim. Sağlık Bakanlığı Eczacılık Genel Müdürlüğü’nü aradım. İlaç firması ile çalışmaların sürdüğünü söylediler. ’İleride tekrar bu ilacı bulamazsanız tekrar bizi arayın’ diye bir yanıt aldık. Bizim istediğimiz ilaçtan farklı bir ilaç olduğunda yan etkileri çok
fazla oluyor"
İLACI BEKLEYEN BİR SÜRÜ ARKADAŞIM VAR
Yedi yaşındaki kan kanseri hastası Nisa Nur Urhan ise, ilaçları biran önce bulmak istediklerini söyledi. Kullandığı başka ilaçları sevmediğinin altını çizen Urhan, sözlerine şöyle devam etti: "Ben yeni gelen ilaçları istemiyorum. Onlar beni şişiriyor. O ilaçlar çok kötü. Ben o ilaçları istemiyorum. Ben kendi ilaçlarımı istiyorum. Bir sürü benim gibi arkadaşlarım var. Onlarda ilaç bekliyor. Bizim ilacımız çok güzel. Bizim ilacımız hiçbir şey yapmıyor. Çok güzel içiyoruz. Ama bizim ilaçlarımızı kaldırıp
yeni ilaçlar getirirlerse bizi çok kötü yapıyor"
Sivas Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş, lösemi tedavisinde kullanılan Puri-Nethol isimli ilacın depolarda ve firmada bulunmadığını söyleyerek, "Kronik lösemide kullanılan Puri-Nethol isimli ilaç uzun süredir hem depolarda hem firmalarda yok. Bunu kullanan hastalarımız da sıkıntı çekiyor. Muhtemelen bu ilacın başka bir kişi veya firma adına ruhsatlandırılacağı için ilacı piyasaya sunamıyorlar. Ruhsatlanma işi bittikten sonra piyasaya vermeleri gerekiyor" dedi.
Sağlık Bakanlığı’ndan onay alınarak yurt dışından ilaç getirme imkanı olduğunu anlatan Akkuş, sözlerine şöyle devam etti: "Piyasada ruhsatsız olan veya uzun süredir üretilemeyen ilaçları Türkiye Eczacılar Birliği ve Sağlık Bakanlığı aracılığıyla imzalanan bir protokol gereği Türkiye Eczacılar Birliği Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak yurt dışından getirtebilme imkanına sahip. Bu tip hastalarımıza da Türkiye Eczacılar Birliği’ne veya eczacı odalarına müracaat etmelerini duyurmuş oluyorum."
Sivas Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Akkuş, lösemi tedavisinde kullanılan Puri-Nethol isimli ilaçta ek bir ücretin talep edilmediğini ve bu ilacın alternatifinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Asrın felaketinde kaybettiği eşi ve oğlunun ne ölüsüne nede dirisine ulaşamadı Adıyaman’da, asrın felaketinde 2 oğlu ölen, bir oğlu ise sağ kurtulan baba, kaybolan eşi ve bir oğlunun depremden bu yana ne ölüsünü ne de dirisini bulamadı. Adıyaman’ın merkez Alitaşı Mahallesi Gölbaşı Caddesi üzerindeki 5 katlı Arzık Apartmanı’nın birinci katında eşi ve 4 çocuğuyla birlikte yaşayan Mehmet Ziya Demir, deprem gecesi yıkılan binanın enkazı altında kaldı. Kendi çabasıyla enkaz altından çıkan Demir, 22 yaşındaki oğlu Samet Demir’i canlı olarak çıkartmayı başardı. Enkaz alanına giden ekipler, yaptıkları arama ve kurtarma çalışmalarında Mücahit (23) ve Ahmet Demir’in (20) cansız bedenine ulaştı. Enkazın her yerini arayan ekipler, 46 yaşındaki anne Zeliha Demir ile 8 yaşındaki Muhammed Enes Demir’e ise ulaşamadı. Enkazdan çıkmayan eşi ve oğlundan herhangi bir iz bulamadı Ekipler çalışmalarını sonlandırdıktan sonra kendi çabasıyla yeniden enkazın her yerini arayan Demir, eşi ve oğluna ulaşamadı. Cesetlerin götürüldüğü alana giden Demir, orada da bir sonuç elde edemeyince deprem esnasında yaralı olarak çıkartılıp hastaneye kaldırılmaları ihtimaline karşı Adıyaman merkez, çevre iller ve Ankara ile İstanbul’daki hastaneleri arayan Demir, herhangi bir iz bulamadı. "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık" Mehmet Ziya Demir, "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık. Onları çok özledim. Bir çok kez ilgili yerlere başvurduk, DNA örnekleri verdik ama her hangi bir sonuç elde edemedik. Ben eşimin çocuğumun ölüsüne yada dirisine ulaşmak istiyorum. Ölmüşlerse dahi en azından dua edeceğimiz bir mezarları olmalı. Depremin üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen ne yazık ki bir izlerine ulaşamadım. Onlar hiçbir zaman aklımdan çıkmadı ve çıkmıyor. Eşimin ve çocuğumun bulunması için yetkililerimizden yardım istiyorum" diye konuştu.
Ankara Bakan Yardımcısı Sağlam: "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir" İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Polis Akademisi Başkanlığı Gölbaşı Yerleşkesi Ali Birinci Kültür Merkezi’nde ‘Polis ve Ceza Hukuku Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyum öncesinde bir konuşma yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, iyi yetişmiş, donanımlı ve profesyonel kadrolarla Türkiye’nin huzurunu sağlamayı amaçladıklarını ifade ederek, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2 gün sürecek sempozyum boyunca polisin zor ve silah kullanma yetkisi alanında uzman kişiler tarafından tartışılarak gerek Türk hukuku gerek uluslararası ve karşılaştırmalı hukuk boyutuyla kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda yargı kararları ışığında değerlendirmelerde bulunularak, uygulanmada somut olarak karşılaşılan sorunlara yer verilecek ve bu sorunların çözümüyle ilgili fikir alışverişinde bulunulacaktır. Bundan 3-4 ay öncesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımızı aradım. Başsavcımızla yaptığımız görüşmelerde bir komisyon oluşturduk. İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü ve Yargıtay Başsavcılığının görevlendirdiği savcılarla ortak çalışma toplantıları yaptılar. Polisin silah kullanma halinde karşılaştığı sorunları, olaylar halinde teker teker inceledik. 40’a yakın ceza genel kurul kararı tespit edildi. Onlarla da çalışma yapıyoruz, sonuçlar çıkartacağız. Bu sonuçları hem akademideki öğrencilere hem de Bakan Yerlikaya’nın talimatıyla 81 ilin emniyet müdürlüklerine ve valiliklerine göndereceğiz. Dikkat edilmesi gereken hususları belirlemiş olacağız ki hem vatandaşımız hem de polislerimiz mağdur olmasın. Bu konuda da Yargıtay’a özellikle bir teşekkürü borç biliyorum" diye konuştu. "Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" Sempozyumun amacının sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak olduğunu vurgulayan Sağlam, "Bu sempozyumun amacı, sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak, mesleki deneyimlerle akademik bilgiyi harmanlamak ve zor kullanma yetkisine ilişkin doğru, dengeli, insan haklarına duyarlı bir perspektif geliştirmektir. Sizlerden beklentimiz hem görev başında hem de meslek hayatınız boyunca bu bilinçle hareket etmeniz, yetkiyi değil hukuku öncelemeniz ve her zaman vatandaşla empati kurarak davranmanızdır. Sempozyumun emniyet teşkilatına ve akademik camiaya faydalı olacağına canı gönülden inanıyorum. Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Polisin zor ve silah kullanma yetkisinin ele alındığı sempozyuma Polis Akademisi Başkanı Murat Balcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ve İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam katıldı.