ASAYİŞ - 28 Ağustos 2024 Çarşamba 17:02

Şırnak’ta bazı alanlar ’özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi

A
A
A
Şırnak’ta bazı alanlar ’özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi

Şırnak’ta 7 bölge ’özel güvenlik bölgesi’ ilan edildi.


Şırnak Valiliğinden yapılan açıklamada özel güvenlik bölgesi ilan edilen yerlere karşı vatandaşların duyarlı olması istendi. Açıklamada, “İlimiz mülki sınırları içerisinde yer alan; milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, şiddet olaylarının meydana gelmesinin önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun 11’inci maddesi ile 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununun 32/A maddesine istinaden; Şırnak ili merkez ilçesi sınırlarında bulunan Bestler Dereler Bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe ve Güçlükonak ilçesi sınırlarında bulunan Gabar Dağı Bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe, Silopi ve Cizre ilçeleri sınırlarında bulunan Cudi Dağı Bölgesi, Şırnak ili merkez ilçe, Silopi ve Uludere ilçeleri sınırlarında bulunan Kurt Dağı Bölgesi, Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi sınırlarında bulunan Kelmehmetler-Dönmezler-Kovankay, Tahtareş, Hüsrevpaşa-Suhurpaşayayla, İncebeldağları, Faraşin Bölgeleri, Şırnak ili Beytüşşebap ilçesi sınırlarında bulunan Altındağları Bölgesi, Şırnak ili Beytüşşebap ve Uludere ilçeleri sınırlarında bulunan Oymakaya Bölgesi, bahse konu bölgelere gidebileceği değerlendirilen vatandaşların, mezkur bölgelerdeki yasa dışı unsurlardan ve bunlara yönelik alınacak tedbirlerden zarar görmemeleri açısından 30 Ağustos 2024 - 13 Eylül 2024 tarihleri arasında 15 gün süreyle ’geçici özel güvenlik bölgesi’ ilan edilmiştir. Bahse konu bölgelere, vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri bakımından girmeleri yasaklanmıştır” denildi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Kadına yönelik şiddete siyah gelinlikle dikkat çektiler İzmir Moda Tasarımcıları Derneği, kadına yönelik şiddete dikkat çekerek toplumsal farkındalık oluşturma amacıyla, IF Wedding Fashion İzmir Fuarı kapsamında siyah gelinlik tasarladı. “Kadınların varlığına kasteden bir zihniyet insanlığın yüz karasıdır” mesajıyla sergilenen tasarım, fuar ziyaretçilerinden de ilgi gördü. İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde, İZFAŞ tarafından organize edilen ve Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) partnerliğinde düzenlenen IF Wedding Fashion İzmir Fuarı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesinde dikkat çeken bir sergiye ev sahipliği yaptı. Fuarın destekçileri arasında yer alan ve Gelinlik Tasarım Yarışması’nda genç tasarımcılara mentörlük yapan İzmir Moda Tasarımcıları Derneği, üyelerinin tasarımları ile gelinlik, damatlık ve abiye kıyafetlerin yer aldığı bir sergi düzenledi. Serginin en dikkat çekici parçası ise kadına yönelik şiddeti ve toplumdaki şiddeti kınamak, dikkat çekmek amacıyla tasarlanan siyah gelinlik oldu. Şiddeti kendi dilimizle kınadık Dernek Başkanı Esin Özyiğit, “Dünyanın birçok ülkesinden ziyaretçinin yer aldığı, modanın ve zarafetin simgesi haline gelen bu fuarda; kadına, çocuğa, hayvana aslında kısaca insanın insana uyguladığı fiziksel ve psikolojik şiddete dikkat çekmek amacıyla bu fikir ortaya çıktı. Şiddete karşı kendi dilimizce imgesel bir form oluşturmak istedik. Ziyaretçilerin de ilgisiyle karşılandı. Geçmiş yıllarda Gelinlik Tasarım Yarışması’nda birincilik ve derece alan dernek üyelerimiz Taner Tabaklı ve Ezgi Mahir tarafından hayata geçirildi” dedi. Mağdur kadınların sesi oldular Taner Tabaklı ve Ezgi Mahir, “Tasarımımızın, geleneksel gelinlik anlayışını tersine çevirerek, şiddet mağduru kadınların sesi olmasını amaçladık. Normalde saflık ve masumiyeti simgeleyen beyaz gelinliklerin aksine, siyah gelinlik, şiddetin ve kadına yönelik olumsuz tutumların karanlık yüzünü temsil ediyor. Tasarımda, modern teknikler kullanılarak farklı bir estetik oluşturuldu; üst kısmında dikiş olmadan mumyalama ve sıvama tekniği, etek kısmında ise 50 metre kumaş kullanıldı. Modayı yalnızca güzellik ve estetikle ilişkilendirmek yerine, toplumsal sorunlara duyarlı bir araç haline getirmeyi amaçladık. Kadına yönelik şiddet, dünyanın her yerinde karşımıza çıkan bir sorun ve bu projeyle bu sorunun ciddiyetini vurgulamak istedik. Bu tasarım, toplumun her kesiminde kadına şiddetle mücadele etme bilincini artırmayı hedefliyor” diye konuştu.
Samsun ‘Kadına şiddetin sebebi özgüven eksikliği’ Özgüven eksikliği olan kişilerin daha sık şiddete başvurduğunu ifade eden Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, “Kimlerin şiddet uyguladığı veya neden şiddete başvurulduğu sorularının cevabı değişken olsa da ortak noktada buluşulmaktadır. Başta gelen sebep, özgüven eksikliklerinin ve yetersizlik duygularının hissedilmesinin ardından kişinin bunları kabul edememesi ve bununla birlikte duygu durumunu ifade edebilecek iletişim becerisine sahip olmaması, kişiyi fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulamaya itmektedir” dedi. Geçtiğimiz günlerde Samsun’da yaşanan kadına şiddet olayı nedeniyle şiddet konusunda bilgilendirmede bulunan Liv Hospital Samsun Psikoloji Kliniği’nden Uzman Klinik Psikolog Enise Öziç, özgüven eksikliği olan kişilerin kadınlara karşı şiddete başvurduğunu söyledi. Toplumda uygulanan şiddet oranının yüksek olduğunu belirten Uzm. Klnk. Psk. Enise Öziç, “Kadına şiddet defalarca yaşadığımız ve kınadığımız bir toplum sorunudur. Geçtiğimiz günlerde de Samsun’da yaşanan bir kadına şiddet olayıyla karşı karşıya kaldık. Görüntüleri izlerken hepimiz aynı acıyı hissettik ve bunlara şahit olan bir çocuğun korkusunu, çaresizliğini birlikte yaşadık. Kadına/insana yönelik her türlü şiddet kabul edilebilir değildir. Bu sorun hem toplumsal hem de bireysel bir sorumluluk gerektirmektedir. Üzülmek normal ancak şiddetin engellenmesi adına yeterli değildir ve daha fazlasını yapmamız gerekmektedir” ifadelerini kullandı. “Şiddet psikiyatrik bir sorundur” Şiddet uygulama davranışının ya da öfke kontrolsüzlüğünün psikiyatrik ve psikolojik bir sorun olduğunun altını çizen Öziç, “Şiddet bir sorun çözme yöntemi değildir. Toplumda şiddet uygulayan insanların geçmiş yaşamlarında şiddete maruz kalma oranlarını yüksek görüyoruz. Aynı zamanda empati yeteneği olmayan, terk edilme toleransı düşük olan, patolojik kıskançlığa sahip kişilerin şiddet uyguladığını görüyoruz. Alkol ve madde bağımlılığını da bunun nedenleri arasında sayabiliriz. Şiddet, sadece fiziksel olarak uygulanmamaktadır. Psikolojik baskı, aşağılama, hor görme, azarlama gibi davranışlar da kadınlara uygulanan şiddet biçimleri arasındadır ve psikolojik şiddet olarak adlandırılmaktadır. Psikolojik şiddetin zararları da fiziksel şiddet kadar yüksektir. Örneğin bir kadının kocasından aldığı fiziksel darbın kadında hissettirdiği duygu ile kocası tarafından aşağılandığında ya da azarlandığında hissettiği duygu benzer travmatik etkileri oluşturmaktadır” diye konuştu. “Çaresizlik öfkeye dönüşüyor” Özgüven eksikliği olan kişilerin şiddete başvurduğunu ifade eden Öziç, “Kimlerin şiddet uyguladığı veya neden şiddete başvurulduğu sorularının cevabı değişken olsa da ortak noktada buluşulmaktadır. Başta gelen özgüven eksikliklerinin ve yetersizlik duygularının hissedilmesinin ardından kişinin bunları kabul edememesi ve bununla birlikte duygu durumunu ifade edebilecek iletişim becerisine sahip olmaması, kişiyi fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulamaya itmektedir. Aynı zamanda yetişkinler açısından bakıldığında ekonomik sorunlar, iş ile ilgili problemler, sağlık sorunları ve kaldırılamayan sorumluluklar kişinin çaresizlik hissetmesine neden olmaktadır. Hissedilen bu çaresizlik ise öfkeye dönüşerek karşı tarafa yansımakta, bazen fiziksel, bazen de psikolojik şiddet olarak ortaya çıkabilmektedir. Kadınlar sadece erkekler tarafından değil, kadınlar tarafından da evde, işte, toplumda çeşitli şekillerde şiddete maruz kalmaktadır. Kadının kadına uyguladığı şiddet en üzücü travmalardandır” şeklinde konuştu. “Şiddete başvuranlar duygu durumunu gözden geçirmeli” Şiddete eğilimli olan kişilerin duygularını gözden geçirmeleri gerektiğinin altını çizen Psikolog Öziç, şunları söyledi: “Şiddet uygulayan kişi aslında ‘ben kendimi aciz hissediyorum’ ya da ‘özgüven sorunu yaşıyorum’ demektedir. Uyguladığı beden dilinin ifadesi budur. Ancak gizlemek istediği duygularını bu şekilde daha çok açığa çıkarmaktadır ve bununla da kalmayarak bir başka kişinin de hayatını travmatik hale getirmektedir. Şiddet gören kadınların birçoğunda sebebi belirlenemeyen fiziksel ağrılar, mide sorunları gibi fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra depresyon, panik atak gibi psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkmaktadır. Bir başka kadının eşimiz olsa dahi hayatını travmatize etme hakkına asla sahip değiliz. Bu yüzden şiddete eğilimli olan kişilerin mutlaka duygularını gözden geçirmeleri, hissettikleri duyguları kabullenerek sağlıklı çözüm yolları aramaları ve duygularını sağlıklı şekilde ifade etme yollarını öğrenmeleri gerekmektedir. Kadına uygulanan hiçbir şiddet hissedilen olumsuz duyguyu ortadan kaldırmamaktadır. Ancak o duygunun kabullenilmesi ve çözümlenmeye çalışılması, kişinin hem kendisi hem de çevresi için sağlıklı yaşamı mümkün kılmaktadır. Geçtiğimiz günlerde Samsun’da yaşanan kadına şiddet olayının son olması ve kadınların hiçbir şekilde şiddet görmemesini dileriz.”
Manisa Yunusemre’de şiddetle mücadele seminerleri verildi Yunusemre Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla toplumsal farkındalığı artırmak için çeşitli etkinlikler ve seminerler düzenledi. Bu kapsamda 5 gün boyunca ilçenin farklı noktalarında kadınlara ve erkeklere yönelik şiddetle mücadele, iletişim ve toplumsal cinsiyet eşitliği temalarında bilinçlendirme seminerleri gerçekleştirildi. Yunusemre Belediyesi, Yunusemre Kent Konseyi ve Manisa Barosu el ele verdi, Yunusemre’de Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve İletişim Semineri düzenledi. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla düzenlenen seminerler ilçedeki kadın dayanışma ve eğitim merkezleri ile kıraathanelerde gerçekleştirildi. Düzenlenen eğitimlerde İl Emniyet Asayiş Şube Müdürlüğü Aile İçi Şiddet Birimi Personelleri tarafından KADES uygulaması ve şiddet anında yapılabilecekler anlatıldı. Hafsa Sultan, Yenimahalle, Muradiye, Akgedik, Mareşal Fevzi Çakmak Kadın Dayanışma ve Eğitim Merkezi’nde eğitim gören kursiyerlere Yunusemre Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanları tarafından Vaka Örnekleri Grup Çalışması, Yunusemre Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü Personeli Sosyolog Meltem Erdinç tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Manisa Barosu’na bağlı Kadın ve Çocuk Komisyonu Avukatları tarafından da Şiddete Karşı Mücadelede Hukuki Rehberlik konularında bilgi verildi. Erkeklere de eğitimler düzenlendi Yunusemre Belediyesi, şiddetin yalnızca kadınlara yönelik bilinçlendirme ile önlenemeyeceği anlayışıyla erkeklere yönelik eğitimler de düzenledi. Hafsa Sultan Mahallesi Çınarlı Kahve, Yenimahalle Baran Kıraathanesi, Muradiye Piyangocular Kıraathanesi, Akgedik Yunuskent Kıraathanesi ve Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi Yılmaz Kıraathanesi’nde Yunusemre Belediyesi Sağlık Hizmetleri Merkezi Psikoloğu Zahid Abalı tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Manisa Barosu’na bağlı Kadın ve Çocuk Komisyonu Avukatları tarafından Şiddete Karşı Mücadelede Hukuki Rehberlik anlatıldı.