SAĞLIK - 15 Ocak 2025 Çarşamba 09:46

Şırnak’ta 112 Acil Çağrı Merkezi’ni asılsız ihbarda bulunan 13 kişiye idari para cezası kesildi

A
A
A
Şırnak’ta 112 Acil Çağrı Merkezi’ni asılsız ihbarda bulunan 13 kişiye idari para cezası kesildi

Şırnak’ta 2024 yılında 174 bin 595 acil çağrıya cevap verildi. Asılsız ihbarda bulunan 13 kişiye idari para cezası kesildi.


Şırnak’ta 2024 yılında 112 Acil Çağrı Merkezi personellerinin verdikleri eğitimler ile birlikte 2 yılda asılsız çağrılarda bulunanların sayıları düştü. 2022 yılında yüzde 86 asılsız çağrı yapılırken, Acil Çağrı Merkezi personellerinin verdikleri eğitimler ve çalışmalar ile birlikte bu oran 2024 yılında yüzde 69’a geriledi. 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Erhan Tatar, yapılan her asılsız bir ihbarın yardıma muhtaç olan başka bir vatandaşa yardım edilemediğini belirtti.


112 Acil Çağrı Merkezi olarak önceliğimiz acil durumlarda yardıma ihtiyacı olan vatandaşlara en hızlı ve koordineli bir şekilde yardım ulaştırmak olduğunu söyleyen Tatar, "Acil durumlarda sadece 112’yi arayarak tüm birimlerimize ulaşabilmek, hem zaman hem de koordinasyon açısından çok önemli. 2022 yılında Şırnak’ta yüzde 86 oranında asılsız çağrı yapıldı, 112 Acil Çağrı Merkezi personelleri tarafından yapılan saha çalışmaları ve verilen eğitimler sonucu bu oran 2024 yılında yüzde 69’a düştü. Şırnak 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürlüğü olarak son 1 yıl içerisinde 174 bin 595 adet acil vakaya tüm birimlerimiz ile koordineli bir şekilde müdahale edilmiştir. 112 acil çağrı hattımızı gereksiz yere meşgul eden vatandaşlarımız oluyor maalesef. 2022 yılında yüzde 86, 2023 yılında yüzde 85 personellerimizin tanıtım ve eğitim faaliyetleri sonucunda 2024 yılında bu oran yüzde 69’a inmiştir” dedi.


Asılsız çağrı da bulunanlara idari para cezası kesildi


2024 yılında 112 Acil Çağrı Merkezi’ne asılsız ihbarda bulunan kişilere idari para cezası kesildiğini kaydeden Tatar, “Vatandaşlarımızdan ricamız bu kadar önemli ve yoğun bir acil çağrı hattı olan 112’yi gereksiz aramamaları. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni gereksiz yere meşgul eden vatandaşlarımıza da idari para cezası uygulanmaktadır. 2024 yılı içerisinde 13 kişiye toplam 25 bin 740 TL idari para cezası uygulanmıştır” ifadelerini kullandı.


Asılsız ihbarlar, gerçek ihbarlara engel


112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan asılsız ihbarların, yardıma gerçekten muhtaç olan vatandaşların yapacağı gerçek ihbarların önüne geçtiğini belirten Acil Çağrı Karşılama Personeli Deniz Özdemir, “Biz, çağrı karşılama memurlarının temel görevi vatandaşlarımızın verilen vakada ihtiyaç duyduğu birim veya birimlere yönlendirmek. 112’ye düşen ihbarlarda vatandaşlarımızın verdiği vakaya göre sağlık, emniyet, jandarma, itfaiye, orman, AFAD birimlerinden bir tanesi veya gerekli görülürse birden fazlasına olay yerine yönlendirmek üzere çağrıları aktarıyoruz. Çağrı alırken, hangi birimlere ihtiyaç duyulduğunu tespit etmek kadar bizim için aldığımız çağrının asıllımı asılsız mı olduğu çok önem teşkil ediyor. Çünkü, şöyle bir sıkıntı yaşıyoruz. Asılsız vaka aldığımızda gerçek vakalara ulaşamıyoruz. Vatandaşlarıma yardımcı olamıyoruz. Bunun önüne geçmek adına vatandaşlarımız aradığında gereksiz ihbarlarda veya gereksiz aramalarda bulunduklarını tespit ettiklerimizi, sistemimize düşen adreslerini irtibat numaralarını alıp idari para cezası kesmek üzere ilgili birimlere yönlendiriyoruz. Vatandaşlarımızdan 112’yi gereksiz yere meşgul etmemeleri, asılsız ihbarlarda bulunmamaları adına daha önem vererek, duyarlı olarak bizlere yardımcı olmalarını rica ediyoruz” diye konuştu.


“Eşine kızdı ’kendimi öldüreceğim’ dedi”


Bir bayan vatandaşın aradığını, eşinin öldüğünden, kaybolduğundan şüphe ettiğini ilettiğini aktaran Özdemir, "Çünkü eşi evi terk etmiş, kendimi öldüreceğim diye. Biz olay yerine ambulans, emniyet, jandarma, orman, AFAD, itfaiye tüm birimlerimizi arama kurtarma çalışmaları adı altında sahaya yönlendirdik, verilen adrese ve çevresine. Vatandaşı bulduklarında eşine kızıp o cümleleri sarf ettiğini, arabayı ana yolda kenara çekip uyuduğunu tespit ettik” dedi.


112 Acil Çağrı karşılama personeli Ferihan Demirelli ise, acil hastalar için uygun hastane bulmaya ve hastaların en hızlı bir şekilde sevklerini sağlayarak vatandaşların sağlıklarına kavuşmalarını için çaba gösterdiklerini ifade etti.


(MŞ-RK-Y)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Şırnak’ta ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı yapıldı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, muhtemel bir çığ olayına karşı ilgili kurumların katılımı ile ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü koordinesinde İl Jandarma Komutanlığı, İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, TPAO Bölge Müdürlüğü, Meteoroloji İl Müdürlüğü, Türk Telekom İl Müdürlüğü, Şırnak Belediye Başkanlığı, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, Sağlık Müdürlüğü ve Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü temsilcileri ile muhtemel bir çığ afetine karşı hazırlıklı olmak ve müdahale çalışmaları kapsamında gerekli tedbirleri eksiksiz almak üzere Şırnak Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Alpaslan başkanlığında ’çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri’ koordinasyon toplantısı gerçekleştirdi. Deprem ülkesi olan Türkiye’de çığ afetleri de çok sayıda vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açıyor. 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olay, 20 ölü, 6 yaralı olarak kayıt altına alındı. Türkiye’de en fazla ölümlü çığ afeti 1992 yılında merkeze bağlı Görmeç köyünde yaşandı ve 85 kişi vefat etti. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçesine bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetti. "1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde çığ nedeniyle 85 kişi hayatını kaybetmiştir" Şırnak’ta muhtemel bir çığ afetine karşı Şırnak İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü olarak her türlü hazırlığın içerisinde olduklarını ifade eden AFAD Şırnak İl Müdürü Muzaffer İşlek, "Doğa ve insan kaynaklı afetler, hem insanların hayatlarını derinden etkilemekte hem de büyük ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Türkiye’de tektonik, topoğrafik ve iklimsel yapısının etkisiyle doğa kaynaklı afetlerle sık sık karşılaşılabiliyor. Depremler bakımından yüksek riskli bir coğrafyada bulunan ülkemizde, heyelan, sel-taşkın, kaya düşmesi ve çığ afetleri de bölgesel ve mevsimsel bazda yaşanabilmektedir. Afetleri yoğun yaşayan ülkemizin iklim değişikliğinin etkilerini, yakın gelecekte daha da fazla hissedeceği değerlendirilmektedir. Türkiye’de 71 yıllık istatistiklere göre her yıl ortalama 28 olayın yaşandığı 20 kişinin ölümü ve 6 kişinin yaralanması ile kayıt altına alınmıştır. Türkiye’de çığ afetlerinde en ölümlü çığ olay 1992 yılında Şırnak’ın Görmeç köyünde yaşanmış ve 85 kişi hayatını kaybetmiştir. Ayrıca 1992 yılında Beytüşşebap ilçemize bağlı Boğazören köyünde 36 vatandaş, Çığlıca köyünde 1992 yılında 15 vatandaş, Beşağaç köyünde 3 vatandaş çığ afeti nedeniyle hayatını kaybetmiştir" dedi. Geçmişte yaşanan bu olaylara karşı hazırlıklı olmak için "çığ hazırlık ve müdahale tedbirleri" adı altında bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirdiklerini belirten İşlek, "Bu toplantıdaki amacımız depremlere hazırlıklı olduğumuz gibi çığ afetlerine karşı da hazırlıklı olmak ve olası bir olaya karşı da alınması gereken tedbirleri zamanında almaktır. Çığ öncesinde çığ riskine karşı nasıl hazırlanacağınızı ve korunacağınızı öğrenebileceğiniz eğitim programlarına katılın. İlk yardım gibi tamamlayıcı eğitimleri de alın. Yeni yerleşim yeri olarak çığ riski taşıyan bölgeleri seçmeyin. Mevcut yapılarınızı sigortalatın. Çığ tehlikesinin artmasını engellemek için, yamaçlardaki ağaçları, bitki örtüsünü ve ormanları koruyun. Kar yağan aylarda hava ve yol durumu raporlarını dikkatlice izleyin. Aile Afet Planınızı hazırlarken çığ riskini göz önünde bulundurun" diye konuştu.
İstanbul Su şişesinde 30 TL’den sahte alkol İstanbul’da çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği sahte alkolün satışının yapıldığı Türkmen Lokantası görüntülendi. Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç, "Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı" dedi. İstanbul’da sahte alkol kullanan 65 kişi zehirlendi. Zehirlenen şahıslardan 43 hastanın tedavisi devam ederken 19 kişi ise yaşamını yitirdi. Başakşehir Ziya Gökalp Mahallesi’nde bulunan vatandaşların Türkmen Lokantası diye adlandırdığı işletmede satışın yapıldığı tespit edildi. Polis ekipleri adrese operasyon düzenledi. Çok sayıda malzeme ele geçirilirken işletme yetkilisi olduğu öğrenilen 2 kişide gözaltına alındı. “Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış.” Aynı mahallede esnaflık yapan Müslüm Öziç isimli vatandaş yaşanılan durumla alakalı, “Ben burada esnafım karşı esnaf arkadaşlarımız burası Türkmen Lokantası diye geçiyor. Burada ekmek üretiyorlardı. Sahte alkol ve yasaklı madde satıyorlarmış. Polis buraya baskın verene kadar bizde bilmiyorduk böyle bir satış yapıldığını. Su şişeleri içerisinde tanesini 30 TL’den satıyorlarmış. Evden bayağı bir malzeme çıktı kendilerini polis aldı götürdü. Kendi yörelerine ait yemekler satıyorlardı lokanta gibi kimse şüphelenmedi bu durumdan. Gelenlerde hep yabancı uyruklu şahıslardı gıda ve içecek satıyorlardı.” Şeklinde konuştu. (BT-ZA-
İzmir Aliağa’dan doğu illerindeki öğrencilere bisiklet Aliağa Cumhuriyet İlkokulu’nun hayata geçirdiği "Velespitim Pırıl Pırıl" projesi kapsamında, Iğdır, Ardahan ve Kars’taki öğrencilere toplam 42 adet bisiklet hediye edildi. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün "İyilik Gönüllüleri" projesi kapsamında başlatılan "Velespitim Pırıl Pırıl" Kasım ayı projesi, Aliağa Cumhuriyet İlkokulu öğrencileri ve öğretmenlerinin duyarlılığı sayesinde hayata geçirildi. Proje kapsamında, Iğdır Tuzluca Eğrekdere İlkokulu, Ardahan Göle Tahtakıran İlkokulu ve Kars Alçılı İlkokulu’nda eğitim gören öğrencilere toplam 42 adet bisiklet hediye edildi. Bisikletler, çocukların hayallerine ulaşmalarına vesile oldu. Aliağa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "Bu bisikletler, çocuklarımızın hayallerine yol arkadaşlığı yapacak, kimi köy yollarında rüzgarla yarışacak, kimi bir arkadaşını ziyaret etmek için pedal çevirecek. Ancak en önemlisi bu bisikletler onlara umut ve mutluluk getirecek." ifadeleri kullanıldı. Bisikletlerine kavuşan öğrenciler, sosyal medyada "Aliağa Cumhuriyet İlkokulu’na teşekkür ederiz" yazılı görseller paylaşarak mutluluklarını dile getirdi. Proje, Aliağalı iş insanlarının ve Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Üstüner Baki’nin destekleriyle gerçekleştirildi. Projenin hayata geçmesinde destek veren tüm veliler, Aliağalı iş insanları ve bisikletlerin ulaşım ve teslimatında büyük katkıları olan Kafkas Üniversitesi Öğretim Görevlisi Üstüner Baki’ye teşekkür edildi.
Ankara Türk Eğitim-Sen’den ’her nöbet için ücret ödensin’ talebi Türk Eğitim-Sen, öğretmenlere her nöbet için ücret ödenmesi talebinde bulundu. Türk Eğitim-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, "Bilindiği gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okul ve kurumlarda görev yapan öğretmenlere nöbet görevi verilmekte, haftalık tutulan nöbet sayısı okul yönetimleri tarafından belirlenmekte, öğretmenlere verilecek nöbet sayısında üst sınır bulunmamakta olup, ücret olarak ise sadece bir nöbet görevi için üç saat ek ders ücreti ödenmekte, birden fazla tutulan nöbet görevleri için ise ek ders ücreti ödenmemektedir. Ayrıca hafta sonları açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında da öğretmenlere nöbet görevi verilmekte olup, bu görevler için de ek ders ücreti ödenmemektedir. Diğer taraftan ücretli olarak çalışan öğretmenlere de nöbet görevi verilmekte olup, ücretli öğretmenler de bu görevleri karşılığında ücret alamamaktadır. Diğer bir ifadeyle birden fazla tutulan nöbetler, ücretli öğretmenlerin tuttuğu nöbetler ve destekleme yetiştirme kurslarında tutulan nöbetler için ücret ödenmeyerek öğretmenler angarya olarak çalıştırılmakta, ücret verilmeyerek mağdur edilmektedirler" ifadelerine yer verildi. Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Öte yandan devlet; çalışanlarının haklarını korumak, çalışanlarının hak ettiği ücreti ödemek zorundadır. Yukarıda bahsettiğimiz nöbet görevini yerine getiren öğretmenlere yapılacak olan ödeme de Bakanlığın bütçesine ekonomik anlamda çok da fazla yük getirmeyecektir. Bu nedenle öğretmenlerimizin yerine getirdikleri her bir nöbet görevine karşılık hak ettikleri ücretlerinin ödenmesi ve nöbet görevi noktasında öğretmenlerimizin teşvik edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, nöbet görevini yerine getirmeyen öğretmenler hakkında disiplin soruşturması açılarak ceza veriliyor ise; yani öğretmenler nöbet tutmaya zorlanıyor ise bu durumda her türlü nöbet görevine karşılık ücret ödenmesi hak ve adalet gereğidir. Devlet kurumları her türlü şart altında angaryadan kaçınmalı, çalışanlarının hak ettiği ücretleri gecikmeksizin ödemelidir." Açıklamada, "Bakanlığa bağlı okul ve kurumlarda görev yapan öğretmenlere haftada birden fazla nöbet görevi verilmesi durumunda her bir nöbet görevine karşılık ek ders ücreti ödenmesi, hafta sonlarında açılan destekleme ve yetiştirme kurslarında öğretmenlere nöbet görevi verilmesi durumunda bu görevlere ek ders ücreti ödenmesi, ücretli öğretmenlere de nöbet görevi verilmesi durumunda bu görevlere karşılık ek ders ücreti ödenmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması, yasal düzenlemeler yapılıncaya kadar ek ders ücreti ödenmesi hak ve adalet gereğidir" denildi.