ASAYİŞ - 11 Ekim 2024 Cuma 11:25

Ters yönden gelen alkollü sürücü ve eşi, polislere zor anlar yaşattı

A
A
A

Sinop’ta gece saatlerinde gerçekleştirilen trafik denetiminde ters yönden gelen alkollü bir sürücü ile eşi, polis ekiplerine zor anlar yaşattı.

Olay, saat 00.40’ta Kefevi Mahallesi Yüksek Kaldırım Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafik ekiplerinin denetimi sırasında ters yönden gelen O.U. (48) hakimiyetindeki 05 AAB 144 plakalı aracı durduran ekipler, sürücüye alkol kontrolü yaptı. Yapılan kontrolde sürücünün 1.18 promil alkollü olduğu tespit edildi. Bunun üzerine sürücüye "alkollü araç kullanmak ve ters yönden gelmekten" 12 bin 878 TL cezai işlem uygulandı.

"Kızların öldürülürken neredeydiniz?"

Ceza işlemine sinirlenen sürücü ve eşi, polis ekiplerine tepki gösterdi. Sürücünün eşi, yüksek sesle bağırarak "Kızlar öldürülürken neredeydiniz!" şeklinde çıkışması şaşkınlık oluşturdu. Kadın, eşinin kanser hastası olduğunu belirterek, "Önümüzdeki aracı neden durdurmadınız? Eşim kanser hastası, bu yapılan çok büyük bir ayıp" ifadelerini kullandı.

"İki duble içtim, yalan konuşmam"

Alkollü sürücü O.U., "Benim evimin önü burası, sen benim arabamı çekemezsin kardeşim!" diyerek polislere çıkıştı. Şahıs, yapılan kontrollerin haksız olduğunu savunarak, "Güvelik kameralarına bakılsın, benim evimin önünden üç tane araba geçti, bir tanesini durdurmadılar ama beni durdurdular. Çünkü arabam 05 plakalı. İki duble içtim, yalan konuşmam, ben yalancı değilim. Kanser tedavisi görüyorum, psikolojim bozuk" şeklinde konuştu.

"Böyle bir adalet yok!"

Sürücünün eşi ise, "Böyle bir dünya yok! Böyle bir adalet yok! Eşime yaptığınız büyük bir saygısızlık. Çocuklar surlardan atılırken neredeydiniz? 10 yaşındaki çocuğum evde beni bekliyor, eşim kanserle mücadele ediyor!" diyerek sinir krizine girdi.

Gerginliğin büyümesi üzerine olay yerine takviye polis ekipleri sevk edildi. Alkollü sürücü ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü.

Osman Aksu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Estetikte sahte ürün tehlikesi: Ölümle sonuçlanan vakalar oluşabiliyor Son zamanlarda sahte ürünlerle uygulanan estetik işlemlerin tehlikesine dikkat çeken Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, "Sahte botoks sonrası geçici körlük, kaş düşmeleri, yutkunma güçlüğü tarzında bulgular gerçekleşmektedir. Sahte dolgu ürünlerinde de özellikle dudakta, burunda, gözaltlarında çok ciddi hayati tehlikelere varan, hatta ölümle sonuçlanabilen problemler oluşturabilmektedir" dedi. İnsanların ekonomik sebeplerden dolayı sahte ürünleri tercih ederek kendilerine estetik işlemler yaptırdığını, bu işlemler sonucunda ölümle sonuçlanabilecek durumların yaşanabileceğini ifade eden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Emre Kıymık, vatandaşları uyardı. Son zamanlarda sahte ürün kullanımının çok ciddi bir halk sağlığı bir problemi oluşturduğunu ifade eden Dr. Emre Kıymık, "Sahte ürünlerle dolgu ve botoks tarzında işlemler yapılıyor. Bu tür ürünlerin içeriklerinde ne olduğunu yüzde 100 tespit edemiyoruz. Ne olduğunu bilmiyoruz. Çok sıkıntılı komplikasyonlar gelişmektedir. Sahte botoks sonrası geçici körlük, kaş düşmeleri, yutkunma güçlüğü tarzında bulgular gerçekleşmektedir. Bu durum kişinin hayatını çok ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir. Hatta ölümle sonuçlanan vakalar oluşabilmektedir. Kullanılan botulinum toksin ürününün dozajı çok önemlidir. Sahte ürünlerin içinde bu toksinin olup olmadığını bilmiyoruz. O yüzden çok ciddi halk sağlığı tehdididir. Bu tip sahte ürünlerden kaçınmak gerekiyor" diye konuştu. "Ürünün orijinal olup olmadığını sorgulayın" Dr. Emre Kıymık şunları söyledi: "Halkımızın bu tip durumlarda uygulanacak ürünün ne olduğunu bilmeleri önemlidir. Bu ürünlerin kare kodları vardır. Kare kodları istedikleri takdirde okutabilmelidirler. Burada ürünün orijinal ürün olup olmadığını sorgulayabilirler. Bu sahte ürünleri en büyük tercih sebebi ekonomik sebepler oluyor. Sahte ürünler piyasadaki ürünlerin neredeyse 4’te 1 fiyatına satılıyor. Dolgu dediğimiz hyalüronik asit içerikli ürünlerde de oldukça sahte ürün gözlenmektedir. Güzellik merkezlerinde bu tip sahte ürünlerde uygulama yapılması çok sık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum doku ölümlerine sebebiyet verebilmektedir. Özellikle dudakta, burunda, gözaltlarında çok ciddi hayati tehlikelere varan problemler oluşturabilmektedir. İnsanlar bu tip işlemleri güzellik salonlarını gerçekleştirmemelilerdir. Bu işlemleri plastik cerrahi uzmanları, dermatoloji uzmanları, Sağlık Bakanlığımızın 2008 yılına kadar vermiş olduğu medikal estetik hekim sertifikası olan hekimlerimizdir. Bu tip ürünleri yaptırmak istediğimizde bunlara çok dikkat etmeliyiz. Bu tip sahte ürünlere bağlı işlemler sonucu oluşan komplikasyonlarla çok ciddi hastalarımız gelmektedir."
Kayseri Psikolog Yazıcı: "Çocuklar aileleriyle sosyalleşmeli" Psikolog Selver Yazıcı; ailelerin çocuklarının korkmamalarını ve kendileriyle paylaşım yapmalarını sağlaması gerektiğini söyleyerek; "Çocuklar sosyal hayatta dışlandıkları zaman internette sosyalleşmeye başlıyor” dedi. Ailelerin çocuklarıyla iyi iletişim kurması ve iyi gözlemlemeleri gerektiğini söyleyen Selver Yazıcı; "Öncelikle toplum olarak son zamanlarda yaşanan cinayet olaylarıyla ilgili hepimiz çok üzgünüz. Tabi ki bu olayların psikolojik yönü olduğu kadar toplumsal yönü de çok fazla önemli. Bu anlamda şunu söylemek istiyorum. Toplumda eğitim ailede başlar. Aile çocukla iyi iletişim kurar, çocuğu güzel destekler, çocuğun kendilerinden korkmamasını sağlarsa, herhangi bir şeyi gizlememesini sağlarsa ve çocuğun herhangi korkacağı bir ortamda ya da dışlandığı bir ortamda bunu ailesiyle paylaşmasını sağlarsa en azından bu gibi durumların önüne geçebiliriz. Aile içi iletişim burada çok önemli. Çünkü çocuklar genelde sosyal hayatta dışlandıkları zaman internetten buldukları arkadaşlarıyla sosyalleşmeye başlıyorlar ve bu arkadaş her zaman ve faydalı arkadaşlar olmayabiliyorlar. Arkadaşlık ilerledikçe, samimiyet ilerledikçe farklı yönlere çekilebiliyor bu durumlar. İşte son zamanlarda duyduğumuz zararlı örgütler gibi, çocukları tahrik etme gibi, çocuklara şantaj yapma gibi ya da çocuklara kadın cinayetlerini legal hale getirmeye, kadınları düşmanlaştırma, onların ölmesinin gerektiğini söyleme gibi durumlara itebilecek arkadaşlıklar kurabiliyorlar. Bu anlamda benim velilere ya da ailelere verebileceğim en büyük tavsiye, çocuklarıyla ilişkilerini sağlam tutmaları ve çocuklarını gerçekten iyi gözlemlemeleri gerekiyor. Eğer çocuklar iyi gözlemlenmezlerse, odalarına astıkları posterlerden girdikleri internet sitelerinden, davranışlarından, bir şeyler gizlediklerinden bile bir şeyler çıkarabiliriz biz. Bu anlamda ailelerin çocukları iyi gözlemlemeleri ve iyi denetlemeleri gerekiyor” "Dışarıda sosyalleşemeyen çocuk internette örgütlere itiliyor" Yazıcı; ailelerin belli sınırlar içerisinde çocuklarının sosyalleşmesine izin vermesi gerektiğini aksi takdirde çocukların internetteki örgütlere itildiğini söyleyerek; "Tabi ki eğitim çocuklukta başlıyor. Bu iletişimi lütfen 15-16 yaşlarındayken, çocuk ergenliğe girdikten sonra değil de daha çocukluk yaşlarındayken iletişimimiz güçlü olmaya devam ederse, başlarsak çocuk yaşlarındayken daha sonrasında iletişim kurmanız çok daha rahat olur. Bu anlamda tabi ki sosyal hayatın içerisinde anne-babalar, iş hayatında ya da güncel hayatta çok yorulmuş olabiliyorlar. Akşam eve geldiklerinde çocuklarıyla ilgilenmeye, vakitleri olmayabiliyor. Bunu anlayabiliyorum ama o çocukları dünyaya getirmeyi siz istediniz. Bu yüzden lütfen çocuklara kaliteli zaman ayırmayı, onlarla doğru iletişim kurmayı unutmayın. Gün sonunda aman çocuğun eline tablet telefonu vereyim de işte benden uzak olsun da ben de kafa dinleyeyim, çocuk da kendi halinde sessiz sakin odasında nasıl olsa tehlikeden uzakta diye düşünmemek lazım. Aslında son zamanlardaki olaylardan gördüğümüz kadarıyla da en büyük tehlike aslında o tabletin, telefonun, bilgisayarın içinde bulunuyor. Çünkü örgütlenmeler artık sosyal ortamda dışarıdaki ortamda değil, internet ortamında işte Twitch gibi yayınlarda, Discord gibi yayınlarda oluyor. O yüzden internet sağlayıcılarınızı lütfen doğru kontrol edin. Gerekirse çocuklarınızın internetini de kısıtlayın. Her siteye girmesini engelleyebilirsiniz. Lütfen çocuklarınızla doğru iletişim sağlayın. Eğer bir genç gerçekten arkadaş edinemiyorsa, sosyalleşemiyorsa yanlışa düşebiliyor. Bu anlamda çocukların sosyalleşmesi ve arkadaş edinebilmeleri için belli sınırlar içerisinde arkadaşlarını tanıyarak, arkadaşlarının ailelerini tanıyarak lütfen çocuklarınızın dışarıda da sosyalleşmesine izin verin. Çünkü genelde kapalı, izin verilmeyen kapalı yapıdaki ailelerin içerisinden çıkıyor bu gibi çocuklar. Çünkü dışarıda sosyalleşemedikleri için internetten kötü örgütlere başvurabiliyorlar. Bunun dışında sosyal olarak işte çirkinlik, beğenilmeme, kabul görmeme gibi problemler de bu gibi örgütlere çocukları itebiliyor. Lütfen çocuklarımızın öz güvenleriyle ilgili çirkinlik ya da güzellik değerleriyle ilgili de çocuklarımıza destekleyici olalım. Yardımcı olalım. Bu anlamda okulların rehberlik hizmetleri, rehberlik servislerinin de ciddi anlamda gözlemleyici ve destekleyici olmasını tavsiye ediyorum ben. Keşke bu durumlar yaşanmasaydı ama bu durumların önüne geçebilmek için de elimizden geleni yapmakla yükümlüyüz biz hepimiz. Umarım bir daha böyle durumlar başımıza gelmez. İnşallah bir daha yaşamayız” ifadelerini kullandı.