EKONOMİ - 05 Kasım 2024 Salı 09:02

Sinop’ta lakerda zamanı

A
A
A
Sinop’ta lakerda zamanı

Sinoplu balıkçılar lakerda yapımına başlarken, 2 kilogramlık lakerdalar 1000 TL’den satışa sunuluyor.


Lakerda, Karadeniz’de torik ve palamudun dilim dilim kesilerek salamura edilmesiyle hazırlanıyor. Palamudun irisi ya da torikten yapılan lakerda için ilk olarak dilimler halinde kesilen balıkların omurilikleri, ince uçlu telle temizleniyor. Balık, temizlenmesinin ardından 3 gün tuzlu ve buzlu suda bekletiliyor. Ardından lakerdanın en önemli kısmı olan tuzlama işlemine geçiliyor. Tuzlanan balıklar, buzdolabına kaldırılıyor. Dinlenmeye alınan balıklar, daha sonra saklama kaplarına konularak hazır duruma getiriliyor. Kentte 2 kilogramlık lakerdalar, 1000 TL’ye satılıyor.


Sinop’ta yaklaşık 30 yıldır balıkçılık yapan İbrahim Gündoğdu, lakerda yapmanın zahmetli bir iş olduğunu belirterek, “Lakerda yapabilmek için önce sert balığı bulmak gerekiyor. Dipten avlanan balıklar bazen sert balıklar oluyor. Onlardan daha güzel olur. Ayrıca özellikle gırgır palamudu seçmek gerekiyor. Daha sonra takozlar halinde kesmek gerekiyor. Arzulanırsa 3 dilim ya da 4 dilim olarak kesiliyor. 3-4 gün suda bekletiyorsun, çıkardıktan sonra tuza yatırıyorsun. Nasıl tuz? Kaya tuzu. İyotlu tuz koku yapıyor ve balığı bozuyor. İnce kaya tuzu kullanmak gerekiyor. 2 gün kaya tuzunda beklettikten sonra tatlı suyla yıkıyoruz. Kavanozlara koyuyoruz ya da dolabın derin dondurucusuna atıyoruz" dedi.


Bu sene palamudun bol olmasının lakerda yapımı bakımından kendilerine katkı sağladığını belirten Gündoğdu, "Herkes evinde lakerdasını yapıyor. Bilen yapıyor, bilemeyen ise gelip alıyor. Tabii, herkesin yaptığı kendine daha güzeldir. Ben tek başıma çalıştığım için standart çalışıyorum. Şu an 2 kilogramlık kavanozdaki lakerdaları 1000 TL’den satışa sunuyoruz” diye konuştu.



Sinop’ta lakerda zamanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Çobanların en güvendiği dostları: Çoban köpekleri Erzincan’ın Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül, çoban köpeklerinin hayvanlarını koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki önemini vurguladı. Çoban köpeklerinin zorlu arazilerde gösterdiği başarıları ve köpeklerin koyun sürüleri için ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti. Başpınar köyünde çobanlık yapan Celal Gül (37) isimli üretici, yıllardır sürülerini koruyan çoban köpeklerinin kendileri için vazgeçilmez birer dost ve güvenlik aracı olduğunu kaydetti. Gül, "Köpeklerimiz hayvanlarımızın can güvenliğini sağlıyor. Onlar olmazsa, sürülerimizi kurtlara karşı korumamız imkânsız" diyerek köpeklerinin, zorlu arazi şartlarında bile sürülerini nasıl başarıyla koruduklarına dikkat çekti. "Köpeklerimiz olmadan hayvanlarımızı kurtlara karşı koruyamayız" Çobanlık yapan Celal Gül, 25 yılı aşkın bir süredir sürülerinin güvenliğini çoban köpeklerine emanet ettiğini belirtti. Gül, köpeklerin sürülerini korumadaki rolüne şu sözlerle değindi: “Eğer köpeklerimiz olmasaydı, hayvanlarımızın yarısı kurtların avı olurdu. Yaylada ve merada en büyük güvencemiz köpeklerimiz. Onlar bize her türlü tehlikeye karşı koruma sağlıyor.” Çoban köpeklerinin sadece sürüleri korumakla kalmadığını, aynı zamanda çobanların da dinlenebilmesi için bir güvenlik sağladığını belirten Gül, "Yaylada çok yoruluyoruz ve köpeklerimize güvenerek biraz dinlenebiliyoruz. Onlar olmasa, koyunları koruyabilmemiz mümkün olmaz" dedi. Çoban köpekleri ve kangal köpekleri arasındaki fark Celal Gül, çoban köpeklerinin kangal köpeklerinden daha üstün olduğunu belirterek, "Kangal köpekleri büyük ve güçlü olsa da, taşlık arazilerde kurdun peşinden koşamayabilirler. Çoban köpeklerimiz ise zorlu arazilerde çok hızlıdır ve bu yüzden sürüyü korumada çok etkilidirler" şeklinde konuştu. Zorlu arazilerde tehlike Çoban köpekleri, sadece koyunları korumakla kalmıyor, aynı zamanda kurtlarla mücadele sırasında hayati risklerle de karşılaşıyor. Gül, köpeklerinin boğazlarına kurt tüylerinin kaçtığını ve bu yüzden hastalanabildiklerini söyledi. Celal Gül, köpeklerin sürülerinin güvenliğini sağlamak ve çobanlık yapmak için en önemli yardımcıları olduğunu belirterek, "Köpeksiz çoban, çobansız da köpek olmaz. Köpeklerimiz bizim gözümüz, kulağımız ve en önemli güvenliğimizdir" diyerek çoban köpeklerinin hayvanlar için ne kadar kritik bir rol oynadığını vurguladı. 12 yaşındaki Berat Topal ise, ara tatilde babasına yardım etmek amacıyla köpeğiyle birlikte koyunları otlatmaya geldiklerini söyledi. "Köpeğim benim için çok önemli. Onu ben büyüttüm, hastalandığında iyileştirdim. Köpeğimiz olmazsa koyunlarımız büyük tehlike altında kalır" diyen Berat Topal, köpeğiyle olan özel bağını da vurguladı. Başpınar köyünde hayvancılıkla uğraşan çobanlar, sürülerini korumanın zorluklarıyla başa çıkarken, en büyük destekçileri olarak gördükleri çoban köpeklerine olan minnettarlıklarını her fırsatta belirtiyorlar.