YEREL HABERLER - 03 Mart 2012 Cumartesi 10:57

MİLLETVEKİLİ GÖK`TEN İNTİBAK YASASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

A
A
A
MİLLETVEKİLİ GÖK`TEN İNTİBAK YASASINA İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Şanlıurfa AK Parti Milletvekili Doç. Dr. Abdülkerim Gök, Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) intibak yasasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Kamuoyunda "intibak" yasası olarak tanımlanan, emekli aylıklarındaki eşitsizlikleri gidermeye yönelik yapılan, altı aylık yoğun bir çalışmanın ürünü olan kanun teklifi hakkında bilgiler veren Şanlıurfa AK Parti Milletvekili Doç. Dr. Abdülkerim Gök yapmış olduğu açıklamada şunları söyledi: "İntibak kısaca ’uyum’ demektir. Bir şeyin ölçülerinin birbirine uyması anlamına gelmektedir. Sosyal güvenlik sisteminde İntibak kavramı, çalışma hayatı boyunca çalışma ve prim ödeme koşullarını eşit düzeyde
gerçekleştiren ve aynı yaşta emekli olan, fakat emekli oldukları tarihin farklı olması nedeniyle aylık hesaplama yöntemlerindeki değişiklik sebebiyle farklılaşan emekli aylıkları arasındaki eşitsizliğin giderilmesi" anlamını ifade etmektedir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, intibak genel bir zam değildir, kamuoyunda böyle bir beklenti oluşturulması da doğru değildir. İntibak haksızlıkları giderici, adaleti sağlayıcı bir düzenlemedir. Biz burada 2000 yılı öncesini düzenliyoruz. Geçmişe dönük KEY
ödemeleri gibi birçok düzenleme yaptık, bizim kendi dönemimizde emekli olanlarda bir sıkıntı yoktur bunu çok net görüyoruz. Gerek alt komisyonda gerekse üst komisyonda muhalefet milletvekilleri 2000 yılı sonrası emekliler için çok şey söyleyememişlerdir. Emeklilerimiz yıllardır intibak taleplerini dile getiriyor. Emeklilerimiz bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş, vergilerini vermiş, vefakar ve cefakar insanlardır. Bir emekli çocuğu olarak bunu çok iyi biliyorum. Emekliler 20 yılı aşkındır bu düzenlemeyi
beklemekteydiler. Ancak, bu düzenleme de AK Parti Hükümetlerine nasip olmuştur. Biz emeklilerimize lütuf değil haklarını veriyoruz. Biz diyoruz ki, bu haklar emeklilerimize ana sütü gibi helaldir. Tasarı, aynı gün, aynı primi ödemesine rağmen değişik tarihlerde emekli olanların maaşlarındaki farklılığı gidermeye dönük bir intibak düzenlemesidir. Yaptığımız düzenleme; 2000 yılı öncesi emeklileri 2008 Ocak ayına taşımaktır. En adil düzenlemeye, en doğruya yakını bu olduğu için bu sistemi huzurlarınıza
getirdik. Sosyal Güvenlik Sistemimizde, statülerine göre emekli aylıklarına bakıldığında; V Memur emeklilerinin aylıklarının hesaplanmasında uygulanan ek gösterge ve katsayı sisteminden dolayı aylıklarında herhangi bir farklılaşma oluşmamaktadır. Bağ-Kur’da gerek 2008’e kadar basamak sisteminin devam etmesi, gerekse 2003 tarihinden sonra bağlanan bütün aylıkların 2003 tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosuna göre hesaplanması nedeniyle aylıklar arasında arada kalan kısa bir dönem hariç önemli bir
farklılaşma oluşmadığı anlaşılmıştır. Bu kapsamda yer alan 12 bin 186 kişinin aylıkları, aynı gelir basamakları üzerinden yüzde 8,9 oranında artış yapılarak yeniden hesaplanacaktır. Yapılan intibak hesaplamaları sonucunda Nisan-Haziran/2002 döneminde aylık bağlanmış olan 12 bin 186 kişinin aylıklarında bulundukları basamaklara göre 27 TL ile 118 TL arasında artış gerçekleşecek ve yaklaşık maliyet 8 Milyon 100 bin TL olacaktır. SSK emekli aylıkları günümüze kadar 6 ayrı sisteme göre hesaplanmış olup, her
bir sistem aylık bağlama kurallarında değişiklik meydana getirdiği gibi ayrı emekli gruplarını oluşturmuştur. SSK emeklileri yönünden, aylık hesaplama yöntemlerindeki değişikliklere göre emekliler genel olarak; Ü 1982 yılı öncesi emekliler, 1982 - 1987 yılı arası emekliler 1987 yılında Kamuoyunda ’Süper Emekli’ olarak tanımlanan emekliler 1988 - 1999 yılı arası emekliler, ü 2000 - 2008 arası emeklilere 2008 yılı sonrası emekliler, olmak üzere 6 gruba ayrılmaktadır. Emekli aylığı hesaplama yöntemlerinde
yıllar içinde yapılan değişiklikler, değişik tarihlerde bağlanan SSK emekli aylıklarının farklılaşmasına neden olmuştur. SSK emekli aylıkları arasındaki farklılaşmaya 2000 yılı sonrası emeklilere 2008 yılına kadar büyümeden yüzde 100 pay verildiği halde, 2000 yılı öncesi emeklilere büyümeden pay verilmemesi ve Ödenen prim miktarına ve çalışma günlerine bakılmaksızın belli bir miktarın altında aylık bağlanmamasını sağlamak üzere getirilmiş olan alt sınır aylık uygulaması neden olmuştur. Sosyal devlet
ilkesinden hareketle yüksek olarak belirlenmiş olan alt sınır aylık miktarı, yüksek prim ödediği ve uzun süre sistemde kaldığı halde 3 bin 600 gün prim ödeyen sigortalı ile 7 bin 600 gün prim ödeyen sigortalıya aynı aylığın bağlanması sonucunu doğurmuştur. İntibak düzenlemesi çerçevesinde 2000 yılı öncesinde bağlanmış olan aylıklar, mevcut göstergelerine göre, yüzde 60 aylık bağlama baz oranı dikkate alınarak ve bu oran 5 bin günden sonraki her 240 gün için ve 50-55 yaştan sonraki her tam yaş için 1 puan
artırılarak, 5 bin günden eksik her 240 gün için 1 puan eksiltilerek 1999/Aralık ayı itibariyle alt sınır uygulanmaksızın yeniden hesaplanacaktır" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Anadolu’nun en büyük kitap fuarı kapılarını açtı Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fırat Görgel, 9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nın bu yıl ‘Anadolu’nun en büyük kitap fuarı’ olarak gösterilmesine değinerek, “Şehrimizin edebi ve kültürel mirasını koruma ve geleceğe taşıma misyonumuzu büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu fuar, bu çalışmalarımızın en somut ve anlamlı örneklerinden biridir” dedi. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. 500’ün üzerinde yayınevi, yazar, şair ve edebiyatçıyla 10 gün boyunca Kahramanmaraş Fuar Merkezinde (KAFUM) okurlarla birlikte olacak fuarın açılışı saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başladı. 9. Uluslararası Kitap Fuarı’nın tanıtım filmi de katılımcılara izletildi. Programın açılış konuşmasını yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, “Kahramanmaraş, tarihi boyunca yalnızca kahramanlık destanlarıyla değil, aynı zamanda sanatın, kültürün ve edebiyatın mümbit toprakları olmasıyla da anılmıştır. Bu yıl bir yenisini daha düzenlemekten gurur duyduğumuz kitap fuarımız, işte bu kadim mirasın ve edebi zenginliğimizin en güzel buluşma noktalarından biri olarak gönüllerimizde ayrı bir yere sahip. Kahramanmaraş, sadece ‘Edebiyatın Başkenti’ unvanıyla değil, yetiştirdiği sayısız sanatçısıyla da ‘Sanatın Başkenti’ sayılabilecek ve bu unvanı fazlasıyla hak edecek bir şehirdir. Necip Fazıl Kısakürek’in derinlikli şiirlerinden Âşık Mahzuni Şerif’in türküleriyle yankılanan ahenge, Nuri Pakdil’in fikir dünyasından Cahit Zarifoğlu’nun zarif kalemine kadar pek çok değerli isim, bu toprakların Türkçeye bir armağanıdır. Kahramanmaraş, geçmişten geleceğe edebiyatın büyük ve üretken merkezi olmaya devam etmektedir” diye konuştu. Başkan Görgel konuşmalarının devamında, “Bugün bu fuar aracılığıyla, edebiyat dünyasının usta kalemleriyle gelecek vadeden genç kalemleri bir araya getirmekten mutluluk duyuyoruz. Çünkü biliyoruz ki bir toplumun geleceği, gençlerin hayallerinde şekillenir. İşte bu hayalleri besleyen en önemli kaynaklar kitaplar ve bilgiye duyulan sonsuz tutkudur. Kitap Fuarı’mızı, sadece bir kitap alışveriş alanı olarak değil; aynı zamanda fikirlerin nezaketle konuşulduğu, duyguların samimiyetle paylaşıldığı ve geleceğin azimle inşa edildiği bir ‘bilgi şöleni’ olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı. Başkan Görgel, bu yılki kitap fuarının, yine zengin bir programla edebiyat dünyasının nabzını tutacağını kaydederek, “140’ı aşkın yayınevi, birbirinden kıymetli yazarlar, şairler ve düşünce insanları, bu fuar vesilesiyle Kahramanmaraş’ımızda bir araya gelecek. Söyleşiler, imza günleri, paneller ve konferanslarla dolu programımız, sadece bilgiye değil, dostluğa, paylaşıma ve ilhama açık bir kültürel şölen olacaktır. Bu yılki fuarımızda yalnızca edebiyat ve sanat değil, aynı zamanda dostluk, paylaşım ve dayanışma da ön planda olacaktır. Bugün bu kitap fuarı hem şehrimize hem de depremden etkilenen hemşehrilerimize moral ve motivasyon kazandırmayı da amaçlıyor. Çünkü biz inanıyoruz ki kitap, yalnızca bilgi değil; aynı zamanda bir umut kaynağıdır” dedi. Kitap Fuarı’nda çocuklar ve gençlere yönelik etkinliklere de ağırlık verildiğini vurgulayan Görgel, “Bu yıl gençlere yönelik etkinliklerimizi artırmış bulunuyoruz. Çocuklar ve gençler için düzenlediğimiz atölye çalışmaları, hiç şüphesiz geleceğin yazarlarını ve okurlarını yetiştirme ve yetişebilecekleri imkanları onlara sunma görevimizin bir parçasıdır. Çünkü biliyoruz ki, kitapla erken yaşta tanışan bir nesil, geleceği daha aydınlık kılacak bir nesildir. Bugün buraya gelen gençlerimiz arasında, mutlaka geleceğin Necip Fazılları, Abdurrahim Karakoçları, Nuri Pakdilleri veya Cahit Zarifoğulları olacaktır” diye konuştu. 9. Uluslararası Kitap Fuarı’nın ziyaretçi hedefinin 500 bin olduğunu vurgulayan Görgel, “Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrimizin edebi ve kültürel mirasını koruma ve geleceğe taşıma misyonumuzu büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz. Bu fuar, bu çalışmalarımızın en somut ve anlamlı örneklerinden biridir. 9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nın bu yıl ‘Anadolu’nun en büyük kitap fuarı’ olarak gösterilmesi, bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Bu yıl, yaklaşık 500 bin kitapseverin fuarımızı ziyaret etmesini bekliyoruz” dedi. 9. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nın onur konuğu Prof. Dr. İsmail Kara, “Kitap; ilmi, fikri ve estetik çabaların, eğitim programlarının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Kitap, geçmişte olduğu gibi gelecekte de etkisi ve tesrini koruyarak hayatımızda olmaya devam edecektir” diye konuştu.
Kocaeli Şehrin göbeğinde rezil görüntü Kocaeli’nin İzmit ilçesindeki Sanayi Mahallesi’nde bulunan boş arazi ve yollar adeta çöp alanına döndü. Vatandaşlar, bu sorunun artık çözüme kavuşturulmasını istiyor. Sanayi Mahallesi’nde bulunan boş araziler ve yollar, sorumsuzca atılan çöplerle dolmuş durumda. Ev eşyalarından araç parçalarına, cam şişelerden kartonlara kadar çeşitli atıklar, bölgede hem görüntü kirliliğine neden oluyor hem de insan sağlığını tehdit ediyor. Hurdacılar bu alanlara kamyonlarla çöp bırakırken, atıklardaki demirleri çıkarabilmek için yangın da çıkarıyorlar. Şehir merkezindeki bu görüntü kirliliği ve çevre sağlığına olan tehdit, vatandaşları da endişelendiriyor. Defalarca yetkililere şikayette bulunulduğunu söyleyen vatandaşlar, bu sorunun artık çözüme kavuşturulmasını istiyor. "İzmit’i kötü yansıtıyor" Bölge sakinlerinden Serdar Avcı, çöp yığınından duydukları rahatsızlığı dile getirerek, "Burası sanayinin girişi ve çıkışının bulunduğu bölge. Değerli eşyalarını alıp çöplerini buraya getirip bırakıyorlar. Görüntü olarak da çok çirkin gözüküyor. Buraya sinekler toplanıyor. Senelerdir böyle hiç ilgilenmiyor kimse. Bundan yana sıkıntılıyız çünkü memleketimizi güzel yansıtmıyor. Yan tarafta çadır kurup kalan insanlar var. Onlar gelip karıştırıyorlar. İçinde değerli bir şey varsa alıyorlar" dedi. "Çare bulunmalı" Bölgenin ıssız olduğu için kimse tarafından fark edilmediğini söyleyen Avcı, "Bu bölge ıssız olduğu için çöpe atılacak malzemeler gece buraya atılıyor. Kimin attığını da bilmiyoruz. Bu atıklar toprağa da zarar veriyor. Her türlü doğa için tehlikeli bir durum. Yetkililere de seslenmek istiyoruz, bir çare bulunmalı artık" diye konuştu.