GENEL - 01 Mart 2013 Cuma 16:47

KALKINMA BAKANI YILMAZ ŞANLIURFA`DA

A
A
A
KALKINMA BAKANI YILMAZ ŞANLIURFA`DA

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, GAP Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Toplantısına katılmak için bugün Diyarbakır`dan Şanlıurfa`ya helikopterle geldi. Bir dizi temaslarda bulunacak olan Bakan Yılmaz, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba`dan bilgi aldı. Bakan Yılmaz, daha sonra GAP Eylem Planı İzleme ve Değerlendirme Toplantısına katılmak üzere Hilton Oteli`ne gitti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Muz fiyatları üreticinin yüzünü güldürüyor Antalya’nın Alanya ilçesinde seralarda yetişen muzlar sabahın ilk ışıkları ile toplanırken, kesilen muzlar kamyonetler ile depolara getiriliyor. Üreticiler, tüccara 35 TL’ye sattıkları muzun fiyatından oldukça memnun. Muz üretimi ve ticaretinin ana merkezi haline gelen Alanya’da, seralarda yetişen muzlar sabahın ilk ışıkları ile beraber seralardan kesilip satılmak üzere toptancı haline gidiyor. Muzlar toptancı haline geldikten sonra önce temizleniyor, ardından ise sarartma işlemi yapılmak üzere depolara kaldırılıyor. Depolarda hummalı çalışan işçiler ise işleri severek yapmanın ve üretime katkı sağlamanın kendilerini oldukça mutlu ettiğini ifade ediyor. Muz fiyatlarının son zamanlarda artış göstermesi üreticinin de yüzünü güldürdü. Üreticiler ithal muz yerine yerli muza yönelmenin ülke ekonomisine daha çok katkı sağlayacağını söyledi. Alanya’da yetişen muzların iç pazarda rağbet görmesi üreticileri memnun etti. Seralardan kesimi yapılan muzlar kamyonetler ile toptancı halinde bulunan depoların yolunu tutarken, üreticiler şu an 35 TL’ye satılan muzların fiyatından oldukça memnun kaldı. "Fiyatlar gayet güzel, bundan iyisi can sağlığı" Demirtaş toptancı haline sabah saatlerinde serasındaki muzları toplayıp satmak için gelen Mehmet Yanıkoğlu, "Bahçemde 5 dönüm arazide muzları yetiştiriyorum. Sabah erken kalktık, iki arkadaşımla beraber muzları kestik, arabaya yükledik ve Demirtaş’ta bulunan toptancı haline getirdik. Fiyatlar gayet güzel, bundan iyisi can sağlığı" şeklinde konuştu. "İç pazara çalışıyoruz" Alanya’da muz üretiminde, ihracat pazarından ziyade iç pazar ağırlıklı çalışıldığını ifade eden Demirtaş toptancı halindeki komisyoncu Hüseyin Mecek, "Sabahın ilk ışıkları ile beraber işçilerimiz ile birlikte bahçelerden muz kesimi yapıldıktan sonra burada gerekli temizlikleri, yıkamaları kasalama işlemi ve paketleme yapıldıktan sonra sarartma odalarına giriyor. Odalarda sararan muzları satışa sunuyoruz. Fiyatlar bugünlerde biraz daha iyi, üretici ile tüccarlar arasında dengeyi oluşturmaya çalışıyoruz. Muzda ihracatımız yok, bizler iç bölgelere çalışıyoruz. Ağırlık İstanbul bölgesi" dedi. Muz üretiminin gittikçe arttığını da ifade eden Mecek, "Muzun ilk çıktığı yer Demirtaş bölgesi ve üretim gittikçe artmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı. Alanya’nın Demirtaş Mahallesi’nde 8 dönüm serada muz yetiştiriciliği yapan Mazlum Ağrılı ise, "18 yıldır muz üretimi ile uğraşıyorum, memnunum ve keyifle çalışıyorum, şu an fiyatlar iyi durumda. Yetkililerden ricam, ithal muzu içeriye almasınlar, yerli muzda bizi güçlendirsinler ki bizler daha hevesle çalışalım" dedi. "15 bin dönüm arazide muz üretiliyor" Alanya İshaklı Mahallesi Muhtarı ve aynı zamanda muz üretimi yapmakta olan Rasim Okyanus, "Demirtaş bölgesi olarak 15 bin dönüm olarak üretim yapmaktayız. Halkın geçim kaynağı avokado ve muz üretimidir. Muz fiyatlarından oldukça memnunuz. İthal muz girdiği zaman Türkiye’nin kapasitesi kaldırmadığı için fiyatlar düşüyor ve üretici mağdur oluyor. Muzun maliyeti fazla; gübre parası, işçi parası olmak üzere maliyet biniyor. Şu an fiyatlar iyi ama 30 liranın altına düşerse biz zarar ediyoruz" şeklinde konuştu.
Bursa Kemal Sayar Yıldırımlılarla buluştu Yıldırım Belediyesi, kültür sanat etkinlikleri kapsamında Psikiyatri Uzmanı ve Yazar Prof. Dr. Kemal Sayar’ı ilçe sakinleriyle buluşturdu. Barış Manço Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. 2024-2025 kültür sanat sezonu etkinliklerini ‘insanlık adına’ mottosuyla gerçekleştiren Yıldırım Belediyesi, alanında uzman isimleri sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. ‘Bir İnsan Yetiştirmek’ konusu üzerine konuşan Prof. Dr. Kemal Sayar, aile ilişkileri ve eğitimi üzerine değerlendirmelerde bulundu. Sayar, çocukların öğrenme sürecinde ebeveyn- çocuk ilişkisinin önemine değinerek, “Çocuklarımız kitapla ve oyunla hayal kurmayı öğrenirler. Hayal kuran empati yapmayı, empatiyi öğrenen merhametli olmayı öğrenir. Merhameti öğrenen yerleşik bir ahlak duygusuna sahip olarak bir başkasının canını incitmemesi gerektiğini bilir. Günümüzün en önemli meselelerinden bir tanesi ebeveynlerin çocuklarıyla kaliteli vakit geçirmeleridir. Eğer dünyada iyi anne babalık hüküm sürerse, ebeveynler çocukları hak ettikleri şekilde yetiştirilebilirse dünyada antidepresan kullanımı ciddi şekilde düşecektir” dedi. İnsana dokunan hizmetler Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, nitelikten ödün vermeyen, her kesime erişen, değer yargıları ve hassasiyetleri gözeten bir kültür-sanat anlayışıyla Yıldırım’ı ve Bursa’yı Türkiye’nin örnek gösterdiği bir yer hâline getirmek için çalıştıklarını belirtti. Yıldırım Belediyesi olarak ‘insana dokunan, şehre değer katan’ kültür-sanat faaliyetleriyle Bursa’nın kültür merkezi olması için alın teri döktüklerini kaydeden Başkan Oktay Yılmaz, “Geride bıraktığımız 5 yılda, hayata geçirdiğimiz kültür ve sanat projeleriyle bu kentin her bir değerine karşı aidiyet hissini artırmayı hedefledik. Kendimizi, kentimizi ve medeniyetimizi tanıtma hususunda, adeta bir kültürel seferberlik ilan ettik. Hedefimiz; bugünün huzurlu ve müreffeh, yarının daha da mükemmel olması için kültürlü insan yetişmesine vesile olmaktır. Bu gaye ile çocukların, gençlerin örgün eğitim hayatlarına destek ve katkı sağlamak amacıyla onların kültür-sanat alanındaki ihtiyaçlarını ve taleplerini karşılamayı vazifemiz olarak görüyoruz. Bu noktada yaptığımız işin şuurunda olarak; “bir mıh bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu, bir ordu bir ülkeyi ve bir ülke de bütün dünyayı kurtarır” düsturuyla hareket ediyoruz. Mehmet Âkif Ersoy’un ‘Âsım’ın Nesli’, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Büyük Doğu Nesli’, Nurettin Topçu’nun ‘Hareket Nesli’, Sezai Karakoç’un ‘Diriliş Nesli’ diyerek ömürlerini verdikleri nesil, şu an göklerde yükselen ve millî gururumuz olan teknolojileri geliştirdi. Bugün birçok alanda önemli hamlelere imza atan nesil, o önemli şahsiyetlerin eserleri ve fikirleriyle beslenerek çağın ruhunu yakaladılar. Biz de yarının dünyasına uyum sağlayacak ve dahi yön verecek nesillerin yetişmesi için gayret ediyoruz.” dedi.
İstanbul Uzmanlar açıkladı: "Serviks kanserinin en önemli nedeni, HPV virüsü enfeksiyonu" Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Filiz Bilir, Serviks Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Filiz, "Serviks kanserinin en önemli nedeni, HPV virüsü enfeksiyonu" dedi. 1-31 Ocak, Serviks(Rahim ağzı) Kanseri Farkındalık Ayı olarak belirlenmiş olup dünyanın birçok ülkesinde hastalığa dikkat çekmek üzere farkındalık etkinlikleri düzenleniyor. Ülkemizde de farkındalık etkinlikleri ve tarama programları tanıtılarak bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapılıyor. Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Filiz Bilir, Serviks Kanseri hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı. Serviks kanserinin dünya çapında yaklaşık 600 binden fazla görünen bir kanser türünün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Filiz Bilir, "Türkiye için konuşacak olursak, bu 600 binin 2 bin beş yüzü civarında. Yılda da bin 200 civarında ölümle karşılaşıyoruz. Rahim ağzı kanserinin şöyle bir özelliği var; hem üreme çağındaki yani genç kadınlarda görüyoruz, hem korunabilecek bir kanser türü, koruma yöntemleri var, aşı gibi hem de taranabilir bir kanser. Kadın sağlığı da bir ülkenin gelişmişlik düzeyini gösterdiği için Serviks Kanseri önemli kanserlerimizden. Türkiye’deki taramalar 30 yaş sonrasında başlıyor, HPV testi ve smear testi yapılıyor. Normalde önerilen 21 yaş veya cinsel ilişkiden bir yıl sonrasında smear ile tarama şeklinde. HPV‘de tarama kapsamında baktığımızda 30 yaşından sonra bakıyoruz. Serviks kanserinde en önemli nedeni HPV virüsü enfeksiyonu. O yüzden HPV ile tarama, smear testine göre daha değerli bizim için" ifadelerini kullandı. "Cinsel ilişki ile bulaşıyor" Hastalığın genellikle cinsel ilişki ile bulaştığının altını çizen Bilir, "Diğer bulaşma yolları çok nadir yani cinsel aktif kadınların yaşamları boyunca HPV’ye maruz kalma oranı yüzde 80 erkeklerin de yüzde 90. Çok ciddi oranda enfeksiyona maruz kalıyoruz aslında. Hepimiz özellikle kadınlar için söylüyorum, genç bireylerde 1-2 yıl içerisinde vücut onu elimine ediyor. Kalıcı HPV enfeksiyonlarında kansere yol açan süreçler başlıyor, kanser öncesi lezyonlarla başlıyor. Düşük derece lezyondan yüksek derece lezyon sonrasında da kansere doğru ilerliyor. Aslında bu süreç bizim için avantaj kanser olmadan kanser öncüsü lezyonları yakalayabiliyoruz Kolposkopi dediğimiz bir yöntemle öncesinde HPV pozitifliği veya smear testinde anormallik çıktığında kolposkopla bakıyoruz hastalara" dedi "Aşılar, enfeksiyonun önlenmesinde çok değerli" Doç. Dr. Filiz Bilir, enfeksiyonu önlemekte aşının çok değerli olduğunu belirterek, "Çoğu Avrupa ülkelerinde aşı takvimine girmiş HPV aşısı. Ülkemizde de 4’lü ve 9’lu aşımız var, 2’li aşı da var ama en son gelen 9’lu aşı daha değerli. Genelde 15 yaşın altında iki doz şeklinde altı ay arayla yapılıyor, 15 yaş üzerinde de 45 yaşa kadar koruyuculuğu güzel aşının, yüzde 90’lar üzerinde. 45 yaşından sonra koruyuculuk azalıyor ama yine değerli. Amacımız, Serviks kanserini kanser olmadan yakalamak. Kanserlerde evreler çok önemli, erken evrelerde hastalar rahim ağzının alınmasıyla kurtulabiliyor. Ama ileri evrelerde kemoterapi radyoterapi işin içine giriyor. Kanserin biyolojik yapısı çok önemli burada, kimi hasta çok iyi yanıt alırken kimisi de kötü gidebiliyor" sözlerini kullandı. "Kendi içimizde denetim mekanizması kurduk" Zeynep Kamil Hastanesi’nin bu konudaki çalışmalarını anlatan Bilir, "Zeynep Kamil Hastanesi taramalarının yapıldığı önemli hastanelerden biri. En çok kolposkopi yaptığımız hastane diyebiliriz. Jinekolojik Onkoloji için kendi içimizde denetim mekanizmaları kurduk, mesela patolojiden anormal bir lezyon tespitinde hemen bize haber geliyor. Biz hastaları arıyoruz özellikle kolposkopi birimi için söylüyorum. Hastaların takip, tedavi ve o günkü kolposkopi işlemleri için belli bir düzenimiz var. O açıdan Zeynep Kamil Hastanesi Serviks Kanseri hastaları için avantajlı" diye belirtti.