SAĞLIK - 16 Haziran 2024 Pazar 17:46

Kardiyoloji uzmanından uyarı: "Kurban Bayramı’nda yeni kesilen eti bekletmeden tüketmeyin"

A
A
A
Kardiyoloji uzmanından uyarı: "Kurban Bayramı’nda yeni kesilen eti bekletmeden tüketmeyin"

Yeni kesilen kurban etinin sert bir yapıya sahip olduğu için pişirme ve sindirimde sorunlar oluşturabileceğini belirten Kardiyoloji Uzmanı Dr. Mustafa Yaşan, “Bu nedenle özellikle mide ve bağırsak rahatsızlıkları bulunanların eti hemen tüketmemesi önerilir. Buzdolabında birkaç gün boyunca saklanan kurban eti, daha sonra ızgara ya da haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile tüketilmesi önerilir” dedi.

Liv Hospital Samsun Kardiyoloji Uzm. Dr. Mustafa Yaşan, Kurban Bayramı’nda yeni kesilen etin bekletmeden tüketilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Uzm. Dr. Yaşan, “Kurban Bayramı’nda kurulan sofralardaki yemeklerin çoğunun et ve şerbetli tatlılardan oluşması özellikle hipertansiyon, yüksek kolesterol, kalp ve şeker hastalıklarının tetikleyicisi olabilir. Bu yüzden bu hastalıklara sahip kişilerin bayramda önerilere daha dikkatli uyması gerekiyor. Kolesterol insanlar için vazgeçilmez bir moleküldür. Çünkü hücre zarında akışkanlığın sağlanması, kararlılık, bütünlük ve geçirgenlik gibi yapısal fonksiyonları düzenlemektedir” diye konuştu.

“Kan kolesterol düzeyi belli bir limitte tutulmalı”

Kolesterolün bağışıklık sisteminin düzenlenmesine de katkı sağladığına değinen Uzm. Dr. Yaşan, “İhtiyacımız olan kolesterolün yüzde 60’ı vücutta sentezlenirken (yaklaşık 700 mg/gün) geri kalanı vücuda diyetle birlikte alınır. Kan kolesterol düzeylerinin yüksek oluşu ateroskleroz ve kalp hastalıkları başta olmak üzere çağımız insanının önemli sağlık problemlerinden biri haline gelmektedir. Bu yüzden kan kolesterol düzeyini belirli bir limitte tutmak veya dengelemek, birçok hastalığın ortaya çıkmasının önüne geçmektedir” şeklinde konuştu.

“Kolesterol problemi olanlar haftada 350-500 gram et tüketebilir”

Diyetten alınan kolesterolün en önemli kaynağının kırmızı et olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Yaşan, “Kırmızı et ve sağlık etkileri üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Detaylı araştırmalar porsiyon kontrolüne dikkat edildiği takdirde kırmızı et tüketiminin şeker hastalığı ile kalp ve damar hastalıkları üzerinde bilinen bir etkisi olmadığını gösteriyor. Kırmızı etin asıl zararı içerdiği kolesterolden değil, trimetilamin N-oksit gibi diğer maddeler nedeniyle oluşur. Yağsız dana eti, görünen yağları temizlenip, pişirme şekline dikkat edilmek koşuluyla kolesterol problemi ve kalp hastalığı olanlarda da haftada 350-500 gram arası tüketilebilir. Etleri yağda kızartmak yerine ızgara, haşlama veya fırında pişirme yöntemleri seçilmelidir” açıklamasında bulundu.

“Yeni kesilen kurban etini hemen tüketmeyin”

Yeni kesilen kurban etinin sert bir yapıya sahip olduğu için pişirme ve sindirimde sorunlar oluşturabileceğini söyleyen Uzm. Dr. Yaşan, “Bu nedenle özellikle mide ve bağırsak rahatsızlıkları bulunanların kurban etini hemen tüketmemesi önerilir. Buzdolabında birkaç gün boyunca saklanan kurban eti, daha sonra ızgara ya da haşlama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile tüketilmesi önerilir” ifadelerini kullandı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: "Yargı, sokak hareketlerinden etkilenmez" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Yargı dosyadaki iddialara bakar, savunmalara bakar, sokak hareketlerinden etkilenmez. Dolayısıyla yargı millet adına karar verip, millet adına görev yapar, kararları millet adınadır, milletin hakkını, hukukunu savunur. Kim teröre bulaşmışsa onun hesabını millet adına sorar. Kim yolsuzluğa bulaşmışsa, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişse yargı bunun hesabını sorar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özel’i sorumlu davranmaya davet ediyoruz" dedi. Bir dizi programa katılmak üzere Tokat’a giden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Tokat Valiliği ile Tokat Belediyesini ziyaret etti. Tokat Valisi ile bir süre görüşen Bakan Tunç, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bakan Tunç, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıklamalarıyla ilgili, "Sayın Özel’in bu şekilde bir ifade kullanması ve şu anda soruşturma başladığından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nin izlediği yol, yol değil. Devletin yargı makamı adliyeler suç örgütleriyle mücadele eder. Milletin huzuru için çalışır. Yolsuzluk yapanlarla da mücadele eder" dedi. Soruşturmaya ilişkin bilgiler veren Bakan Tunç, "Bu bir adli soruşturma. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan iki soruşturma var. Birisi terör suçları soruşturma bürosunca yürütülen. Diğeri de örgütlü suçlar soruşturma bürosu tarafından yürütülen soruşturmalar. Terör suçları soruşturma bürosu tarafından yürütülen soruşturma İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında gözaltı kararı verilmişti. Teröre iştirak halinde yardım suçundan bir soruşturma başlatıldı. Bu soruşturmada halen yakalanamayan 3 firari kişi var. Onların yakalama süreci devam ediyor. Örgütlü suçlar soruşturma bürosunun yaptığı soruşturmada da 100 kişi hakkında rüşvet, irtikâp, ihaleye fesat karıştırma, nitelikli dolandırıcılık, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme suçlarından gözaltı kararları verilmişti. Toplamda 106 kişiyle ilgili işlem başlatılmıştı. Şu ana kadar 90 kişi emniyette işlemleri devam ediyor. 16 kişinin de yakalaması devam ediyor. 16 kişi şu anda firar durumunda. Şu anda adliyede işlemleri devam eden 90 kişi var emniyette işlemlerden sonra adliyeye getirecekler ve adliyede sulh ceza hâkimlerimiz tarafından sorguları yapılacak ve soruşturma devam ediyor. Burada örgütlü suçlar ve terör suçu olduğu için 4 günlük bir azami gözaltı süresi var. Buna dikkat edilerek bu işlemler takip ediliyor" dedi. "Cumhuriyet Halk Partisi’nin izlediği yol, yol değil" Özgür Özel’in ifadeleriyle ilgili Bakan Tunç, "Sayın Özel’in bu şekilde bir ifade kullanması ve şu anda soruşturma başladığından bu yana Cumhuriyet Halk Partisi’nin izlediği yol, yol değil. Devam eden bir adil soruşturma var. Özellikle bizimle ilgili gerek İçişleri Bakanımız gerek Adalet Bakanı olarak benimle ilgili devleti bir suç örgütü gibi yönetiyorlar ifadesini bir kere reddediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Hukukun dışına çıkamaz. Dolayısıyla devletin yargı makamı da suç örgütü gibi hareket etmez, edemez. Devletin yargı makamı adliyeler, suç örgütleriyle mücadele eder. Milletin huzuru için çalışır, yolsuzluk yapanlarla da mücadele eder. Dolayısıyla bu ifadeleri kesinlikle reddediyoruz. Tuttukları bu yol, sokak çağrısı kesinlikle doğru bir yol değil. Bu onlara da zarar verici bir yol. Şu anda adli soruşturma devam ediyor. Bu adli soruşturmanın içerisindeki iddialar nelerdir? Deliller nelerdir? Savunmalar nelerdir? O gözaltındaki kişiler neler konuşuyor? Siz biliyor musunuz bunların neler konuştuğunu? İhbar edenlerin kimler olduğunu biliyor musunuz? Toplanan delillerle ilgili bir bilginiz var mı? Yok. Ama topyekûn burada adli soruşturmayı özellikle etkilemeye yönelik ifadeler kullanmak hukuk devletiyle bağdaşmaz. Dolayısıyla dosyanın içeriğine vakıf olmadan söylediğiniz sözlerin hiçbir kıymeti yok. O dosya açılacak. O dosya soruşturmanın sonunda iddianame düzenlenirse eğer bunlar bir iddia, iddianame düzenlendiğinde tüm delilleriyle beraber kamuoyu tarafından öğrenilecek ve bu durumda şimdiden siz bir şeyler söyleyerek peşin yargıya vararak ne yapmak istiyorsunuz? Peşin yargıya vardığınız zaman utandığınızda istifa etmek zorunda kalacak mısınız?" ifadelerine yer verdi. "Haddini bilsin" Soruşturmanın neticesinin beklenilmesi gerektiğini ifade eden Bakan Tunç, "Sayın Özel’in sokak çağrısı yapması özellikle adli soruşturmayı etkilemeye yönelik ve hukuk devletiyle bağdaşmayan bir tavırdır. Bir ana muhalefet genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Sizin sokak çağrısı yapmanız ve o sokağa getirdiğiniz kişileri kışkırtarak polisle karşı karşıya getirmeniz, polislerin yaralanmasına sebep olmanız durumunda ne diyecekti İçişleri Bakanımız? Polislerine bir geçmiş olsun dediğinde suç örgütüne yardım etmiş olacaktı. Böyle bir mantık olabilir mi? Dolayısıyla bizim bakanlarımız, devlet kurumlarımız hukuk devleti ilkesine uygun bir şekilde tavır sergiliyorlar. Burada Adalet Bakanı olarak ben bu dosyada şunlar şu nedenle suçludur diyor muyum? Şu nedenle soruşturma açılmıştır diyorum. Ve bu soruşturmanın neticesini sabırla, sükunetle bekleyelim. Sonuçta dosya açıldığında hepimiz göreceğiz. Dolayısıyla dosya açıldığında bütün kamuoyunun gördüğü hususları siz de gördüğünüzde o zaman pişman olmayacak mısınız? O nedenle peşin hükümlü olmamak gerekir. Soruşturmanın sonucunu beklemek gerekir. Ve burada özellikle sokakları karıştırmanın, milletin huzurunu bozmanın ve milletin güvenliğini tehdit etmenin çok yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle devleti suç örgütü gibi yönetiyorlar cümlesini hadsizlik olarak nitelendiriyorum. Haddini bilsin" diye konuştu. "Hiç boşuna uğraşmayın, gölgeleyemezsiniz" Yargının millet adına karar verdiğini söyleyen Bakan Tunç, "Savcıların vereceği karardan sonra iş hakimlerin önüne gelecek. Sulh ceza hakimleri şüphelileri dinleyecek. Yargının kendi içerisinde denetime tabi olan hukuk güvenliğinin olduğu bir mekanizma içerisinde eğer siz üniversiteleri, öğrencilerimizi, gençlerimizi kışkırtarak bir kaos ortamı yaparak eğer işi gölgelemeye çalışmak istiyorsanız hiç boşuna uğraşmayın, gölgeleyemezsiniz. Dosya kapsamıyla bağlıdır yargı. Yargı dosyadaki iddialara bakar, savunmalara bakar, sokak hareketlerinden etkilenmez. Dolayısıyla yargı millet adına karar verip, millet adına görev yapar, kararları millet adınadır, milletin hakkını, hukukunu savunur. Kim teröre bulaşmışsa onun hesabını millet adına sorar. Kim yolsuzluğa bulaşmışsa, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişse yargı bunun hesabını sorar. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özel’i sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı’na yönelik ve Sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle başından beri söylediği sözleri kesinlikle reddediyoruz" ifadelerine yer verdi.