SAĞLIK - 24 Eylül 2024 Salı 09:36

Hipertansiyon göz, kalp, böbrek ve beyin gibi uç organları hedef alıyor

A
A
A
Hipertansiyon göz, kalp, böbrek ve beyin gibi uç organları hedef alıyor

SAMSUN (İHA) – İç Hastalıkları (Dahiliye) Uzmanı Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, hipertansiyon (Kan basıncı yüksekliği) hastalığına müdahale edilmediği takdirde göz, kalp, böbrek ve beyinde kalıcı hasar meydana gelebileceğini söyledi.


Türkiye’de 18 yaşını geçmiş her 3 erişkinin 1’i, 50 yaş üstü her 2 erişkinden ise 1’inde görülen hipertansiyon, bir halk sağlığı sorunu olarak dikkat çekiyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, hipertansiyonun hayat boyu mücadele gerektiren kronik bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, yaşam kalitesini arttıracak önemli uyarılarda bulundu.


Hastaların doktora gelmeden önce bile tuz ve kilo kontrolü yapması gerektiğine vurgu yapan Medicana International Samsun Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, “Hipertansiyon bizim için ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dünya için de bir global yük. Kısa zamanda hipertansiyonla ilgili 2 ayrı kılavuz yayımlandı. Bunlardan özellikle belirtilen, hipertansiyon erken dönemlerde semptom vermeyen bir hastalık olduğu için hekim kontrolünde takibi gerektiren bir hastalık. Hastaların hipertansiyon yönetimi için yaşam tarzı değişikliği her şeyden önemli. Tuz kısıtlaması yapmak, kilo kontrolü sağlamak hipertansiyon yönetimi için elimizi çok güçlendiren yaşam tarzı değişikliklerindendir. Hastalarımız, bize gelene kadar bile tuz kısıtlamasına başlamalı ve kalori kısıtlaması yaparak kilo kontrolünü sağlamalarını öneriyoruz. Biz de medikal tedavi ile bunu destekliyoruz” dedi.



“18 yaş üstü her 3 kişiden 1’i, 50 yaş üstü her 2 kişiden 1’i hipertansiyon hastası”


Bazı meslek gruplarında hipertansiyon riskinin yüksek olmasına rağmen kan basıncı yüksekliğinin yaşa bağlı olarak artış gösterdiğine değinen Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, “Hipertansiyon, stresle de sıklığı artan bir hastalık. Daha stresli meslek gruplarında daha fazla rastlandığını görüyoruz. Hipertansiyon sıklığının arttığını mesleğe göre değil, yaşa bağlı arttığını gözlemliyoruz. Türkiye’de şu anda 18 yaş üstü erişkinlerde hipertansiyon sıklığı yüzde 30-35 arasında seyrediyor. Bu da Türkiye’deki her 3 yetişkinden birinin hipertansiyon olduğu anlamına geliyor. 50 yaş üstünde de her 2 yetişkinden biri hipertansiyon hastası. Bazı stresli meslek gruplarında hipertansiyonun biraz daha fazla olmasını bekliyoruz ama tüm toplum için hipertansiyon global bir yük” diye konuştu.



“Göz, kalp, böbrek ve beyin gibi uç organları hedef alıyor”


Hipertansiyonun gerekli müdahale edilmediği takdirde uç organlara kalıcı zarar verebileceğini ifade eden Doç. Dr. Düriye Sıla Karagöz Özen, “Kan basıncının yüksek seyretmesi uç organ hasarları yapıyor. Gözde, beyinde, böbrekte ve kalpte hipertansiyona bağlı organ hasarları meydana gelebiliyor. Gözde görme bozukluğu ve kalıcı körlük, beyinde damar tıkanıklığına bağlı inme, kalpte duvar kalınlaşması, böbrekte ise böbrek yetmezliğine neden olabiliyor. Kan basıncı kontrolünü ne kadar erken sağlamaya başlarsak uç organ hasarlarını da o kadar erken önlemiş oluyoruz. Çalışmalar gösterdi ki uzun süre tanı konmamış hipertansiyon hastalarında bir süre sonra kan basıncı normale düşürülse bile risk kalıcı olabiliyor. O nedenle hastalara önce yaşam tarzı değişikliği yani sigaranın bırakılması, günlük tuz tüketiminin 5 gramın altına düşürülmesi, Akdeniz diyet tipi olan sebze ve meyvelerden zengin tam tahıllardan, tohumlardan zengin, yağı azaltılmış süt ürünlerini içeren ve doymamış yağ ürünlerini içeren bir beslenme gibi yeni alışkanlıklar öneriyoruz. Bunlarla birlikte haftada en az 150 dakika orta derecede aerobik egzersiz yapılmasını tavsiye ediyoruz. Bunlar yüzme, yürüyüş, zumba, bisiklet ve tenis olabilir. 3 güne bölünerek bunlar yapılabilir. Alkol kullanımının kesilmesini öneriyoruz. Bu yaşam tarzı değişiklikleri her şeyden önemlidir” şeklinde konuştu.



“Kötü alışkanlıklar hastalığın tekrar nüksetmesine neden olur”


Yaşam tarzını değiştirip hipertansiyonu dengeleyen hastaların kötü alışkanlıklara döndüğünde hastalığı da davet ettiğini dile getiren Doç. Dr. Özen, “Tüm metabolik hastalıklar ve hipertansiyon için yaşam tarzı değişikliğinin ömür boyu devam ettirilmesi çok önemlidir. Yaşam tarzı değişikliği ve kilo kontrolüyle, sigarayı bırakmayla, tuz kısıtlamasıyla, medikal tedaviyle desteklenerek hipertansiyonu ideal hale getirebiliriz. Bazı hastalarda ilaçları dahi kesebiliriz. Buna doktor karar verecektir. Ancak hipertansiyonu kontrol altına aldıktan sonra eski kötü alışkanlıkları tekrar yapmaya başladığınızda hipertansiyon geri gelir. Hipertansiyon kronik bir hastalıktır, ömür boyu takibi gerekir. Kan basıncının hangi aralıkta olduğu, uç organ hasarı olup olmadığı, ömür boyu hekim tarafından takip edilmelidir. Ayrıca kış aylarında bu hastalık grubuna influenza, grip aşılarını mutlaka öneriyoruz. 65 yaş üstü hastalar da zatürre aşılarını takip etmelidir” ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Tepebaşı örnek projelerini Berlin’de anlattı Tepebaşı Belediyesi’nin Almanya’dan kardeş şehir olan Treptow-Köpenick Belediyesi ile birlikte kazandığı “Kentsel Sürdürülebilirlik ve Çevre Koruma” konulu proje yarışması kapsamında düzenlenen üçüncü teknik toplantı, Berlin’de gerçekleşti. Toplantıda Tepebaşı Belediyesi’nin örnek projeleri de anlatıldı. Tepebaşı Belediyesi’nin dünya ve Türkiye’den kardeş kentleri ile temasları devam ediyor. Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye) tarafından Almanya ve Türkiye arasında yerel yönetim iş birliğini ve karşılıklı iletişimi güçlendirmek amacıyla düzenlenen “Kentsel Sürdürülebilirlik ve Çevre Koruma” konulu proje yarışmasını kazanan Tepebaşı Belediyesi ve Almanya’dan kardeş kent Treptow-Köpenick Belediyesi, projenin üçüncü teknik toplantısını Berlin’de gerçekleştirdi. “Sürdürülebilir kalkınma için çalışmalarımız devam edecek” ‘Etkin ve Sürdürülebilir Topluluklar İçin Ortaklıklar Projesi’ kapsamında düzenlenen toplantı Treptow-Köpenick Belediyesi Başkanı Oliver Ilgel ve Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcısı Suat Yalnızoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. Yalnızoğlu, “Almanya ve Türkiye arasında yerel yönetimler düzeyinde kurulan bu anlamlı iş birliği sayesinde, sürdürülebilir şehirler inşa etmek için önemli bir adım atıyoruz. Projeye emek veren herkese, özellikle Treptow-Köpenick Belediyesi’ne ve Almanya-Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’na teşekkürlerimi sunuyorum. Tepebaşı Belediyesi olarak, bu sorumluluğun bilincinde hareket ediyor ve her zaman sürdürülebilir kalkınma için çözümler üretmeye devam edeceğimizi vurgulamak istiyorum” dedi. Tepebaşı Belediyesi’nin örnek çalışmaları anlatıldı Toplantıda Tepebaşı Belediyesi’nin birinci nesil Türkiye’deki ilk ve tek akıllı şehir projesi olan Remourban’ın uygulama alanı olan Melih Savaş Yaşam Köyü’nü, Engelli Montaj Atölyesi, İki Elin Sesi Senfoni Orkestrası, Küreseliz projesi, Yeryüzü Ekoloji Okulu, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğini anlatan video gösteriminin ardından Tepebaşı Belediyesi’nin sürdürülebilirlik odaklı uygulamaları anlatıldı. ‘Sürdürülebilirlik sadece zenginler için mi? Uluslararası ortaklık projelerinin temsilcileriyle tartışmalar’ konulu panele katılan Tepebaşı Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Ayça Köprübaşı, uygulanan çalışmalar hakkında bilgi verirken koordinatör Başak Demiray da Tepebaşı’nın sürdürülebilir kalkınma amaçları doğrultusunda hayata geçirdiği örnek projeleri aktardı. Projenin amacı “Etkin ve Sürdürülebilir Topluluklar için Ortaklıklar” isimli proje, kardeş şehirler ve belediyeler arasında var olan ve gelecekteki iş birliklerini güçlendirmeyi, sivil toplum düzeyinde Türk-Alman girişimlerinin görünürlüğünü artırmayı hedeflemektedir. Ayrıca bu iş birliklerinin somut projeler temelinde iyileştirilmesi amaçlanmaktadır. Projenin son toplantısı Ekim ayında Tepebaşı Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek.
Bursa Mudanya Mütarekesi, uluslararası düzeyde ele alınıyor Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu iş birliğiyle 4-5 Ekim tarihleri arasında ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’ düzenleniyor. Yurt dışından ve yurt içinden birçok akademisyenin katılacağı sempozyum, Mudanya’nın tarihi önemini bir kez daha hatırlatarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıma yolunda önemli bir adım olacak. Bursa Büyükşehir Belediyesi, Mudanya Mütarekesi’nin yıl dönümünde önemli bir etkinliğe imza atıyor. Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanlığı koordinasyonunda Bursa Uludağ Üniversitesi, Mudanya Belediyesi, Çekül Vakfı ve Bursa Okulu işbirliğiyle düzenlenen ‘Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu’, 4-5 Ekim 2024 tarihlerinde Mudanya’da yapılıyor. Mudanya’nın tarihini ve kültürel dokusunu derinlemesine irdeleyecek olan programda, yurt dışından ve yurt içinden katılacak birçok akademisyen kendi alanlarında önemli bilgiler paylaşacak. İki gün sürecek olan programda, 5 akademik bildirimler oturumu ve ‘Mavi Yeşil Mudanya’ söyleşisi Tirilye Kültür Merkezi’nde düzenlenecek. Belediye başkanları ve kent konseyi başkanları forumu ile ‘Mudanya Fotoğrafları ve Gazeteleri Sergisi’ ise Mudanya Mütareke Meydanı’nda gerçekleştirilecek. Sempozyumun temel hedefi, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının korunmasına yönelik çalışmalara akademik bir zemin hazırlamak ve bu alandaki farkındalığı artırmak. Sempozyum Onur Kurulu, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ve Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç’tan oluşuyor. Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanlığını Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan üstlenirken, Sempozyum Düzenleme Kurulu’nda Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç, Mudanya Belediyesi Belediye Başkan Yardımcısı Baran Güneş, ÇEKÜL Vakfı Başkan Yardımcısı Mithat Kırayoğlu, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Keçiş, Düzce Üniversitesi’nden Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Doç. Dr. Gürhan Yellice, Bursa Okulu’ndan Dr. Alper Can ve Uğur Ozan Özen yer aldı. Etkinliğin ilk gününde Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Sait Liman’ın başkanlığını üstleneceği birinci oturumda, Prof. Dr. Odile Moreau, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Prof. Dr. Saime Yüceer, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu ve Prof. Dr. Hatice Şahin konuşma yapacak. Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu’nun başkanlığını yapacağı ikinci oturumda, Gerasimos Apostolatos, Vassileios Sakellaridis, Prof. Dr. Eugenia Mytilineou, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar ve Dr. Alper Can bilgilerini paylaşacak. Sempozyumun üçüncü oturumunun başkanlığını Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Prof. Dr. Behçet Kemal Yeşilbursa üstlenirken, Dr. Georgios Limantzakis, Raif Kaplanoğlu ve Giovanni Cassano da konuşma yapacak. Prof. Dr. Serhat Zaman’ın oturum başkanlığını üstleneceği günün son oturumu olan dördüncü oturumda ise Prof. Dr. Uğur Bilgili, Prof. Dr. Sertaç Dokuzlu, Doç. Dr. Hacer Karabağ Arslan ve Dr. Öğrt. Üyesi Yusuf Ziya Karaaslan bilgiler paylaşacak. Etkinliklerin ilk günü, ‘Mavi Yeşil Mudanya’ isimli bir söyleşide Mithat Kırayoğlu, Cüneyt Pekman ve Ceyhun İrgil’in konuşmalarıyla son bulacak. Etkinliğin ikinci günündeki beşinci oturumun başkanlığını Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Güney Özkılınç üstlenirken, Dr. Öğretim Üyesi Emine Şahin, Uğur Ozan Özen, Hilmi Haşal, Uzm. Sanat Tarihçi Fikret Alkan, Prof. Dr. Ayşegül Koyuncu Okca ve Zümrüt Üskül konuşma yapacak. Mudanya ve çevresindeki yerel yönetimlerin geleceğe dair ortak bir vizyon geliştirmelerine fırsat sunacak olan ‘Belediye Başkanları ve Kent Konsey Başkanları Forumu’, bölgede sürdürülebilir kalkınma ve iş birliği kültürünü güçlendirmeyi hedefliyor. Forumun moderatörlüğünü Gazeteci-Yazar Yüksel Baysal üstlenirken, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, Bursa Kent Konseyi Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Aksoy ve Mudanya Kent Konseyi Başkanı Ozan Kozan konuşmacı olarak yer alacak. Etkinlikler, Yavuz Gerçekçi’nin koleksiyon ve arşivinden Mudanya Fotoğrafları ve Gazeteleri Sergisi ile son bulacak. Uluslararası Mudanya Mütarekesi ve Kültürel Miras Sempozyumu, sadece Mudanya’nın tarihine ışık tutmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgenin kültürel mirasının korunmasına yönelik adımlara da öncülük edecek. Yerel ve uluslararası akademik çevreler ile halk arasında güçlü bir köprü kurmayı hedefleyen sempozyum, Mudanya’nın tarihi önemini bir kez daha hatırlatarak, geçmişin izlerini geleceğe taşıma yolunda önemli bir adım olacak.