EKONOMİ - 10 Ağustos 2024 Cumartesi 12:33

Fındıkta devrim yapan patozun 50 yıllık serüveni

A
A
A
Fındıkta devrim yapan patozun 50 yıllık serüveni

Türkiye’yi fındıkta dünyanın 1 numarası yapan patozun 50 yıllık serüveni, keşfedildiği Samsun’un Terme ilçesinde saklı.


Yıllar önce fındığın ayıklanması ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Fındık ayıklamak başta Samsun, Ordu ve Giresun gibi illerdeki çiftçiler olmak üzere fındık üreticisinin kabusu oluyordu. Samsun’un Terme ilçesinde fındık tarlaları bulunan ustalar Yaşar Polatcan, Aslan Akdoğan ve Mustafa Şahane isimli ustalar kendi imkanları ile bir patoz yaparak ayıklama işini kolaylaştırdılar. O dönem su tesisat çırağı olarak çalışan Yaşar Polatcan, bugüne kadar gelecek modern patozların ilkini başarı ile yaparak çiftçilerin hizmetine sundu.


1973-74 senelerinde patozun keşfedilmesinin ardından fındık üreticileri bayram etti. Günlerce harmanda ayıklanmayı bekleyen fındıklar çaba sarf edilmeden ayıklanırken, köyler patozun kendi mahallerine gelmesini dört gözle bekledi. Patozun namı bir dönem o kadar arttı ki Terme’den başka ilçeye giden vatandaşlara ‘patozcular’ adı verildi. Babasının tarımda başlattığı çizgiyi ilerleterek devam eden oğlu İbrahim Polatcan ve çocukları, Terme’de kurdukları fabrikada ürettikleri tarım makinelerini 50 ülkeye ihraç ediyor.



“Millet fındığını patoza vermek için kuyruğa girerdi”


Patozun Türkiye’de tek kendilerinde olduğu zamanlarda çiftçilerin fındıklarını ayıklatmak için uzun kuyruklar oluşturduğunu ifade eden usta Yaşar Polatcan’ın oğlu fabrikacı İbrahim Polatcan, “Bundan yıllar önce fındık, imece usulü evlere sırayla gidilerek yapılırdı. Uzun çubuklarla yaş fındığa vurup, düşürdükten sonra ilçikleme dediğimiz elle ayıklarlardı. Patoz, 1973-74 senesinde keşf edildi. Patoz, hemen birden yapılan bir şey olmadı. Önce araştırıldı, ilk yapılanlar bozuldu, dağıldı. Yılda bir dönem kullanıldığı için nasıl olduğunu anlamak için 1 sezon beklemek gerekiyordu. Patoz, fındıkta ilk kullanıma girdiğinde millet kuyruğa girerdi. Herkes önce benimki patoza gidecek diye dövüş ederdi. O dönem Türkiye’de 1 tane patoz vardı. Patozla mahalle mahalle gezerdik. Bir mahallenin fındığını bitirmeden diğer mahalleye giremezdin. Başka mahalleye geçmeyelim diye çiftçiler yolu kapatıyorlardı” dedi.



“Şu anki patozlar saatte ortalama 2 ton fındık ayıklıyor”


Patozların geldiği aşamada saatte 2 ton fındık ayıklayabildiğini dile getiren İbrahim Polatcan, “Şu anda ihtiyaca göre patozlar oldukça gelişti. Yılda ortalama 30 büyük patoz üretiyoruz. Bu patozlar bakımı yapılır, yağmurda kalmazsa 40 yıl bir şey olmaz. Bu patozlar saatte 2 ton fındık temizler. Patoz olmasaydı fındıkta randıman da olmazdı, çiftçi de bu kadar üretemezdi. Azerbaycan’daki fabrikalar 20-30 adet patozu alıyor. Çünkü elle ayıklanan fındıkta boş, çürük ayırt edilmiyor. Azerbaycan’da fabrikalar çiftçinin fındığını para almadan dövüyor, fındığını da istersen satabiliyorsun. Bunu ülkede randıman artsın diye yapıyorlar” diye konuştu.



“50 ülkeye tarım makinesi ihraç ediliyor”


Ürettikleri tarımsal makinelerin dünyadaki 50 ülkeye ihraç edildiğine de değinen Polatcan, “Patozun kaşifi babam, su tesisatçılığında çırak olarak başladı. Üretmeyi çok seven bir adamdı. Şu anda onun izinden giderek pirinç fabrikaları yapıyoruz. Türkiye’deki ilk pirinç fabrikasının makinelerini biz yaptık. 50 ülkeye makine ihraç ediyoruz. Şu anda fındık patozu, randıman makinesi, beton mikseri, pirinç kurutma, çeltik kurutma, arpa, buğday, mısır gibi 73 adet makine yapıyoruz” şeklinde konuştu.


Fındık üretiminde dünyada 1. sırada olan Türkiye’de Karadeniz ve diğer birçok ilde hasat edilen fındıklar, patozlar ile ayıklanarak ülke ekonomisine kazandırılıyor.



Fındıkta devrim yapan patozun 50 yıllık serüveni

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul MİT tarafından yakalanan gri listedeki terörist tutuklandı Terörden arananlar listesinde gri kategoride yer alan ve Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) operasyonuyla yakalanan Kadir Çelik, çıkarıldığı mahkemece ‘silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan tutuklandı. MİT tarafından Maoist Komünist Parti (MKP) üyesi olduğu ve terörden arananlar listesinde gri kategoride yer aldığı belirlenen Kadir Çelik’in Türkiye’ye yönelik sansasyonel bir eylem arayışı içinde olduğu belirlenmişti. Çelik, MİT tarafından Türkiye’ye getirilip emniyet güçlerine teslim edilmişti. 2 aranması olduğu da belirlendi İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği’nce ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, Tunceli Ovacık Sulh Ceza Hakimliği’nce de aynı suçtan olmak üzere 2 aranmasının da bulunduğu tespit edilen Kadir Çelik, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı. ‘Savaş’ kod adını kullandığı belirtildi Öte yandan soruşturmanın detayları da ortaya çıktı. Soruşturma çerçevesinde örgüt içerisindeki bir şahsın vermiş olduğu ifadesinde, şüphelinin 11 Mart 2015’de İstanbul Okmeydanı’nda sokağın trafiğe kapatılarak ateş yakılıp molotofkokteyli ve havai fişekli eyleme katıldığı şeklinde cümleler kullandığı, başka bir şahsın ifadesine göre de kod adının ‘Savaş’ olduğu, örgütte suikastçı konumunda olduğu şeklinde beyanların bulunduğu da kaydedildi.
Sakarya Sakaryaspor’un eski başkanına tokat atıp kayda alan sanıklar hakkında 18 yıl hapis talebi Sakaryaspor’un eski kulüp başkanı Gökhan İn’e tokat atılmasına ilişkin mütalaada, 1’i tutuklu 2 sanık hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs", "Kişisel verilerin kaydedilmesi", "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçlarından 18 yıl 3’er aya kadar hapis cezası talep edildi. Eski Sakaryaspor Kulüp Başkanı Gökhan İn’in kulübün eski reklam ve sponsorluk sorumlusu H.C.Ş. tarafından darp edildiği görüntüler sosyal medyada gündem olmuştu. Sakarya Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma neticesinde tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ. yakalanarak gözaltına alınmış, emniyetteki işlemleri sonrasında 2 şahıs "Yağmaya teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, şüpheli S.İ. daha sonra tahliye edilmişti. Bahse konu olan olaya ilişkin Gökhan İn, Sakarya Adliyesi’ne giderek kendisine tokat atan H.C.Ş. ve o anları kayda alan S.İ.’den şikayetçi olmuştu. Konuya ilişkin Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, şüpheliler H.C.Ş. ve S.İ. hakkında "Nitelikli yağmaya teşebbüs" suçundan 2 yıl 6 aydan 11 yıl 3’er aya, "Kişisel verilerin kaydedilmesi" suçundan 1 yıldan 3’er yıla, "Kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme" suçundan 2 yıldan 4’er yıla kadar hapis cezası istenildi. Sanıklar 12 Kasım Salı günü 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Tutuklu sanık H.C.Ş., tutuksuz sanık S.İ. ve müşteki Gökhan İn ile taraf avukatlarının katıldığı duruşmada sanıklar da dinlenildi. Görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamını ve mütalaayı hazırlamak için süre verilmesini talep etmişti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluk halinin devamına, esas hakkındaki savunmasını hazırlamaması için dosyanın cumhuriyet savcısına gönderilmesine hükmederek duruşmayı 28 Kasım tarihine erteledi. Mütalaa hazırlandı Celse arasında duruşma savcısı tarafından 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen mütalaada, H.C.Ş. ve S.İ.’nin, Gökhan İn’e yönelik 150 bin lira ödemesi tehdidinde bulundukları eylemlerin ‘yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturduğu ifade edildi. Gökhan İn’e atılan tokadın ‘yağma’ suçu unsuru olduğu belirtilen mütalaada, “Suçun birden fazla kişi tarafından konutta ve gece vakti işlenmesi nedeniyle ’nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçunu oluşturmuştur. Sanıkların katılandan belli davranışları sergilemesini isteyerek video kaydına almaları eyleminin, geçerli rıza bulunmadığından ilgilinin rızası hukuka uygunluk nedeni sayılamayacağından eylem ’kişisel verilerin kayda alınması’ suçunu oluşturmuştur” ifadelerine yer verildi. Mütalaada ayrıca, görüntülerin sosyal medyada yayınlanması karşısında sanıkların, ‘kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme ve yayma’ suçunu işledikleri belirtildi.