EKONOMİ - 19 Eylül 2024 Perşembe 09:54

CANiK, 26 yıldır Türk savunma sanayisine güç katıyor

A
A
A
CANiK, 26 yıldır Türk savunma sanayisine güç katıyor

CANiK’in de bünyesinde yer aldığı Samsun Yurt Savunma (SYS) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, 26 yıl boyunca, Türk savunma sanayisi için kritik bir rol üstlenip Türkiye’nin savunma gücünü artıran projelere imza attıklarını, bundan sonra uluslararası pazarlardaki güçlerini artırarak dünya savunma sanayiinde öncü bir rol oynamayı amaçladıklarını söyledi.


SYS Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Aral, grubun 26. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla değerlendirmelerde bulundu. Aral, “SYS olarak 26. kuruluş yıl dönümümüzü gururla kutlarken, geçmişten günümüze elde ettiğimiz başarılarla güçlü büyüme hikayemizi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Aral ailesinin 75 yıllık sanayicilik geçmişinin son incisi olan Samsun Yurt Savunma olarak 1998 yılında çıktığımız bu yolculukta, ülkemize ve dünyaya savunma sanayi alanında yüksek kaliteli çözümler sunan teknoloji odaklı bir grup olarak büyümemizi sürdürüyoruz. SYS’nin ilk adımlarını atarken hedefimiz, Türk savunma sanayisinin en güvenilir ve yenilikçi oyuncularından biri olmaktı. Bugün, CANiK markasıyla dünya çapında tanınan bir silah ve teknoloji üreticisi haline geldik. 2005 yılında uluslararası pazara adım atmamız ve ürünlerimizin kalitesi yanında da dünyanın dört bir tarafında en büyük silah fuarlarında boy göstermemiz, büyümemizin önemli aşamalarını oluşturuyor. CANiK’in dünya genelinde 70’ten fazla ülkeye ihracat yapması ve başta ABD olmak üzere birçok pazarda güçlü bir yer edinmesi, markamızın küreselleşmesini sağladı. Ayrıca, 2020 yılında kurduğumuz UNIROBOTICS, 2022 yılında bünyemize katılan İngiliz AEI Systems ve son olarak da 2024 yılında üretime başlayan CANiK USA fabrikamız ile de şirketimiz, küresel bir oyuncu haline geldi. Bugün SYS Grup, CANiK Türkiye, CANiK USA, CANiK Europe, AEI Systems, UNIROBOTICS, MECANIK ve CANiK Academy gibi alanlarında lider şirketleri tek bir çatı altında toplayarak savunma sanayi ve güvenlik güçlerine geniş bir ürün ve çözüm yelpazesi sunuyor. Silah üretim kapasitemiz, dünya standartların çok ötesindeki üretim teknolojilerimiz ve mühendislik gücümüzle, yerli ve milli ürünlerimizle Türk güvenlik güçlerine de hizmet ediyoruz. 2024 yılı itibarıyla SYS, Türkiye’deki tesislerinde yıllık 450 bin adet tabanca, 6 bin adet uçaksavar, İngiltere ve Türkiye’deki tesislerinde 250 adet orta kalibre top ve İstanbul’daki tesisinde de bu silahların atış kontrol sistemlerini üretimi gerçekleştiriyor. Türkiye ve İngiltere’nin yanı sıra Amerika’daki tesisinde de 2025 yılında ayrıca 100 bin adet tabanca üretimi gerçekleştiriyor olacak. Özellikle, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ihtiyaçlarını karşılamak adına yaptığımız çalışmalar ve yeni yatırımlarımız ile milli güvenliğe olan katkılarımız artarak devam edecek. SYS, son 5 yıldır Türkiye’nin en büyük 10 savunma şirketi arasında yer almayı başarmaktadır, savunma ve havacılık ihracatında da ilk 8’de kendine yer bulmuştur. Ayrıca, Türkiye’nin tüm sektörleri kapsayan en büyük 500 sanayi şirketi arasında yer alan SYS, her geçen gün büyümeye ve ülkemize değer katmaya devam etmektedir. 26 yıl boyunca, Türk savunma sanayisi için kritik bir rol üstlendik ve Türkiye’nin savunma gücünü artıran projelere imza attık. Bu süreçte, yerli ve milli üretim anlayışını ilke edinerek, dışa bağımlılığı azaltma yönündeki stratejimizi kararlılıkla sürdürdük. Bundan sonraki hedefimiz, uluslararası pazarlardaki gücümüzü daha da artırmak ve dünya savunma sanayinde öncü bir rol oynamak. Gelecek hedeflerimizde teknoloji ve inovasyonu en üst seviyeye çıkararak savunma sanayinde liderliğimizi pekiştirmeyi amaçlıyoruz. Dijitalleşme ve yapay zeka destekli üretim tekniklerine yatırımlarımızı sürdürmek, silah ve savunma teknolojilerinde geleceğin projelerine imza atmak ve dünya çapında daha fazla ülkeye erişim sağlamak vizyonumuzun temel taşlarını oluşturuyor. Bu vesileyle, SYS ailesinin bir parçası olan herkese, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza teşekkür ediyor, gelecek yıllarda hep birlikte daha büyük başarılara imza atacağımıza olan inancımı vurgulamak istiyorum. Hep birlikte başarılarla dolu nice yıllara!” dedi.



CANiK, 26 yıldır Türk savunma sanayisine güç katıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Annesinin yıllardır ’dik dur’ dediği genç, 3 saatte 5 santim uzadı Antalya’da uzun süredir annesinden “Dik dur” uyarısı alan 17 yaşındaki Burak Kahya, ailesi tarafından korse ile tedavi edilebilir düşüncesiyle özel bir hastanede görev yapan Doç. Dr. Ömer Bozduman’a götürüldü. Bozduman; değerlendirmesinde, Kahya’nın kifoz olduğunu ve kamburluğunun normalin çok üstüne çıktığını tespit ederek, cerrahi müdahalede bulundu. Sağlığına kavuşan ve boyu ameliyat sonrası 5 cm uzayan 11. Sınıf öğrencisi Kahya, “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Artık dışarı çıkmaktan korkmuyorum” dedi. 17 yaşındaki lise öğrencisi Burak Kahya’nın kambur duruşunun gözle görülür seviyede artmasının ardından annesi Ayşe Kahya, Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ömer Bozduman’dan randevu aldı. Kahya, burada yaklaşık 3 saat süren Kifoz ameliyatıyla kamburluğudan kurtuldu, boyunda ise 5 santim uzama oldu. Çocukluk yaşlarından itibaren oğlunu sürekli olarak dik durması yönünde uyaran Ayşe Kahya, oğlunun geçici olarak düşündüğü rahatsızlığı için, belki korse takılabilir düşüncesiyle hastaneye gittiklerini ifade etti. Oğlunun rahatsızlığını hastanede öğrendiklerini dile getiren Kahya, “Burak’ın şansından Doç. Dr. Ömer Bozduman hoca ile tanıştık, Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak şimdi iyi, dik duruyor” ifadelerini kullanırken, Doç. Dr. Ömer Bozduman ise, “Müdahale etmemizdeki temel amaç; bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir” dedi. “Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü” Doç. Dr. Ömer Bozduman, Burak Kahya’nın ailesi tarafından duruş bozukluğu şikayetiyle getirildiğini belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Annesi sürekli kambur şekilde durduğunu ve dik durması gerektiği yönünde uyardığını ifade etti. Bu duruş bozukluğunu incelerken, kamburluğunun artmış olduğunu tespit ettik. Gerekli radyolojik değerlendirmeler ve klinik değerlendirmelerden, bunun ameliyat endikasyonu çerçevesinde ilerlediğini ve giderek çocuğun akciğer kapasitesinde azalma ve efor düşüklüğüne neden olacağını öngördük. Zaten, hastanın efor kapasitesinde azalma vardı. Cerrahi ameliyat önerdik. Ameliyatımızda posterior enstrümantasyon dediğimiz Vida-Rot sistemleriyle bu eğriliği mümkün olduğu kadar düzelttik. Burak, ameliyattan sonraki gün kalkıp yürüdü.” Her insanda anatomik bir kamburluk olduğuna değinen Doç. Dr. Ömer Bozduman, şöyle devam etti: “Buna kamburluk değil, kifoz deriz. Bu derece yaklaşık 35 ile 55 derece arasındadır. Bu 55 ile 70 derece arasında olan küçük çocuklarda korse ve fizik tedavi, yetişkinlerde korse olmadan fizik tedavi öneriyoruz. Ama bu 70, 72, 75 derecelerin üzerine çıktığı zaman özellikle ileri derecede artış olanlarda cerrahi endikasyonu vardır ve müdahale ediyoruz. Müdahale etmemizdeki temel amaç, bu eğriliğin daha da artmasının, iç organ ve akciğer kapasitesinin azalmasının önüne geçmektir.” “Tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz” Doç. Dr. Ömer Bozduman ayrıca ailelerin en çok duruş bozukluğu şikayeti ile evlatlarını getirdiklerini belirtek, “Poliklinik başvuruların en sık olanı, “Çocuk çok fazla telefonla oynuyor ve öne eğiliyor” şeklinde geliyor. Sağlıkta, bu tür duruş bozukluğuna neden olan organik bir problem var. En sık gördüğümüz omurlarda kamalaşma dediğimiz, Scheuermann kifozu gibi ya da ankilozan, spondilit ve romatolojik hastalıklar ya da sekonder dediğimiz enfeksiyon, tümör ya da travmaya bağlı gelişen organik gruplara genelde cerrahi yapıyoruz. Organik olmayan, yani altta yatan bir nedeni olmayan, çocuğun sadece duruş bozukluğu olan durumlarda; fizik tedavi veya korse gibi tedavi yöntemlerini kullanıyoruz. Korseleri genellikle de bu Scheuermann dediğimiz gruplarda özellikle büyüme çağında öneriyoruz. Mutlaka, fizik tedavi egzersizleri ekliyoruz ve takip ediyoruz. Ama gelişimini tamamlamış, eğrili ileri derecede olan hastalarda bir korse yetersiz kalıyor. Fazla ilerleyen kamburluklarda, fizik tedaviyle çok fayda göremediğimiz için cerrahi öneriyoruz” ifadelerini kullandı. “Hiç resmimiz yoktu” 17 yaşında geçirdiği operasyonla kamburluğu düzelen Burak Kahya’nın annesi Ayşe Kahya, şu ifadelere yer verdi: “1-2 yıldır hafif kambur halini fark ediyordum ama çocuğa sürekli baskı yapıyordum. “Dik dur oğlum” diyordum, onun dik durabildiğini ama durmadığını düşünüyordum. Hekim, belki çözüm için korse önerir düşüncesiyle hastaneye geldim. Burak’ta geçici bir kamburluk olmadığını, kifoz olduğunu öğrendik. Ömer hoca platin koyulacağını anlattı, onayladık. 22 Ağustos’ta geldik, 29 Ağustos’ta ameliyatımız oldu. Burak iyi şimdi, dik duruyor. Doktorumuzun ve benim boyumu geçti. Rahatsızlığı akciğerlerine baskı yaptığı için, daha önce okulda çok devamsızlığı oluyordu. Ameliyattan sonra bu durumu aştık. Ameliyat sayesinde akciğerlerimiz rahat etti, Burak devamlı kambur durduğu için fotoğraf çekilmeyi sevmezdi. Hiç resmimiz yoktu. Oğlumun özgüveni yerine geldi. Operasyonun ardından boyu 5 cm uzadı, boyu 172 cm idi 177 cm oldu.” “Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum” Burak Kahya ise geçirdiği başarılı ameliyat dolayısıyla doktoruna teşekkür ederek, şöyle konuştu: “Ameliyat çok iyi geçti, özgüvenim yerine geldi. Hep dik dur diyorlardı, zorlanıyordum. Dışarı çıkmaktan artık korkmuyorum, fotoğraf çekilmeyi seviyorum.”
Isparta Şehit kızı Yağmur’a yürekleri ısıtan doğum günü sürprizi Isparta’da faaliyet gösteren bir dernek ve nostalji tutkunları, 2023 yılında Şehit olan Piyade Uzman Çavuş Halil Şahin’in küçük kızı için anlamlı bir doğum günü etkinliği düzenledi. Süslenmiş alanda kızını bekleyen kalabalığı ve konfetilerle karşılandığını gören Deniz Şahin, “Bu özel günde yanımızda olan herkese minnettarız” dedi. Isparta’da faaliyet gösteren "Isparta Bir Kanat Altında Derneği" ve Isparta nostalji otomobil tutkunları topluluğu, Pençe-Kilit Harekatı Bölgesi’nde, 11 Haziran 2023’te el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit düşen Piyade Uzman Çavuş Halil Şahin’in küçük kızı Yağmur Şahin için doğum günü etkinliği düzenledi. Geçtiğimiz yıl doğum gününü babasının mezarı başında kutlayan 4 yaşındaki Yağmur Şahin, bu yıl dernek gençleri ve nostalji otomobil severlerin hazırladığı özel sürprizle unutulmaz bir gün yaşadı. Etkinlikte süslenmiş alanda kalabalık bir grup tarafından karşılanan Küçük Yağmur, konfeti yağmuru altında mutluluğunu alkışlarla ifade ederek teşekkür etti. Etkinliğin ardından doğum günü pastası kesilirken gözleri parlayan Yağmur, sevincini paylaşan herkese içtenlikle teşekkür etti. "Bu özel günde yanımızda olan herkese minnettarız" Şehit Halil Şahin’in eşi Deniz Şahin, bu anlamlı etkinliği düzenleyen dernek başkanı ve gençlere teşekkür ederek duygularını şu sözlerle dile getirdi: “Eşimin şehadetinin ardından doğum günlerini kutlamama kararı almıştım ama kızım Yağmur çok istiyordu. Bu güzel organizasyon için yanımızda olan herkese minnettarız, sağ olsunlar çok memnun ettiler. Geçen yıl kızımın doğum gününü babasının mezarı başında kutladık. Maalesef sadece ilk doğum gününde babasıyla bir arada olabildiler” dedi. “Şehit olmasaydı Isparta’ya yerleşecektik” Eşinin şehit olduğunda Mersin’in Erdemli ilçesinde yaşadıklarını belirten Deniz Şahin, “Eşimin şehadetinden sonra Isparta’ya taşındık. Kendisi burada 7 yıl görev yaptı ve ‘Bir gün mutlaka Isparta’ya taşınacağız’ derdi. Biz de bu isteğini yerine getirerek buraya yerleştik. Kızım Yağmur’a iyi bir gelecek sunmak istiyorum. Yeni yaşı mutlu, huzurlu ve sağlıklı olsun” diye konuştu. “Şehit kızının yanında olmak vefa borcumuz” Isparta nostalji otomobil tutkunlarının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, Kulüp 124-131 Derneği Başkanı Kadir Özkan, “Bugün burada şehit kardeşimizin kızının doğum gününü kutlamak için toplandık. Biz abileri olarak onun yanında olmak, bu özel gününde ona destek vermek istedik. Şehitlerimizin aileleri bizlere birer emanettir ve yanlarında olmak bizim vefa borcumuzdur” ifadelerini kullandı. “Şehitlerimizin çocukları bizlere emanet” Isparta Bir Kanat Altında Derneği Başkanı Halil Çeliker ise şehit çocuklarına yönelik destek çalışmalarına değinerek, “Dernek olarak amacımız, şehit ve gazilerimizin çocuklarını mutlu etmek, onlara moral vermek. Bu tür organizasyonlarla gençlerimize de şehitlik ve gazilik bilincini aşılamak istiyoruz. Şehitlerimizin çocukları bizlere emanettir” dedi. Etkinlikte bir araya gelen gönüllüler, otomobil tutkunları ve Isparta Şehitler Derneği’nin katkılarıyla, şehit Halil Şahin’e olan vefalarını göstererek Küçük Yağmur’a unutulmaz bir gün yaşattı.
Denizli Başkan Güngör; "Atatürk’ü tarihe iz bırakan bir lider ve komutan yapan özelliği milletine duyduğu inançtır" AK Parti Denizli İl Başkanı Yücel Güngör, vefatının 86. yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmet ve minnetle anarak, “Her 10 Kasım’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete irtihalini anarken, Türk milleti olarak en büyük vazifemiz vatanımızın birlik ve beraberlik içinde gelişmesi, daha da büyümesi ve ilelebet payidar kalmasını sağlamaktır” dedi. Cumhuriyetin banisi, İstiklal Mücadelesinin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ebediyete irtihalinin 86. yılında rahmetle yâd eden Başkan Güngör, “Bu toprakların vatan olması için mücadele eden, gözlerini kırpmadan canlarını veren tüm aziz şehitlere, gazilere ve kahramanlara Allah’tan rahmet diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Türk milleti olarak en büyük vazifemiz, Atatürk’ün ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ sözlerinde belirttiği gibi ülkemizin, vatanımızın birlik ve beraberlik içinde gelişmesi, daha da büyümesi ve ilelebet payidar kalmasını sağlamaktır” dedi. Başkan Güngör, yayımlandığı 10 Kasım mesajıda; "Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü tarihe iz bırakan bir lider ve komutan yapan en büyük özelliği milletine duyduğu sonsuz güven ve inançtır. Bu cennet vatanımıza ne olursa olsun sahip çıkacağımızı her fırsatta gösterdiğimiz gibi Osmanlı’nın, Selçuklu’nun ve Cumhuriyetin torunları ve evlatları olarak değerlerimize, devletimize, vatanımıza, bayrağımıza ve ezanımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle ebediyete irtihalinin 86 ıncı seneyi devriyesinde Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatanımız uğruna fedakârca şehit ve gazi olan tüm kahramanlarımızı bir kez daha rahmetle, şükranla anıyorum.” ifadelerine yer verdi.