SAĞLIK - 26 Kasım 2024 Salı 09:53

Akıllı lenslerle hem koruma hem de kusursuz görüş

A
A
A
Akıllı lenslerle hem koruma hem de kusursuz görüş

Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özgür, UV blokajlı akıllı lenslerin, güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından gözleri koruduğunu ve gözlük kullanmadan kusursuz bir görüş imkanı sunduğunu söyledi.


Görme bozukluklarının tedavisinde kullanılan lensler ve katarakt ameliyatlarıyla, gözlük kullanımı giderek tarih oluyor. Medicana Sağlık Grubu Doktorlarından Dr. Öğr. Üyesi Özgür, “Akıllı mercekler sayesinde uzak, yakın ve orta mesafeyi gözlüksüz görmek mümkün. Ayrıca, UV blokajlı akıllı lensler, güneşin zararlı ışınlarından korunmayı da sağlıyor. Bu lensler, göz sağlığını korumanın yanı sıra yaşam kalitesini de artırıyor” dedi.



UV koruma sağlayan akıllı lensler


Medicana International Samsun Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Özgür, UV blokajlı akıllı lenslerin, göz içerisine yerleştirildikten sonra güneş gözlüğü gibi ultraviyole ışınlarına karşı koruma sağladığını vurgulayarak, “Bu lensler retina ve sarı nokta gibi gözün kıymetli yapılarının korunmasına yardımcı oluyor. Katarakt ameliyatı sırasında zaten hastaya bir lens yerleştiriliyor, burada hastanın seçimine bağlı olarak UV korumalı veya çok odaklı lensler kullanılabiliyor. Akıllı mercekler, uzak ve yakın mesafeyi gözlüksüz görmek isteyen hastalar için ideal bir seçenek” diye konuştu.


Akıllı merceklerin en ileri teknolojilerinden olan üç odaklı trifokal lensler hakkında bilgi veren Dr. Özgür, “Bu mercekler, hastaya uzak, yakın ve orta mesafede kesintisiz bir görüş sunuyor. Ancak, bu uygulama her hastaya uygun olmayabilir. Göz yapısı, sistemik hastalıklar ve göz arkasında herhangi bir sorun olmaması gibi faktörler dikkate alınarak ayrıntılı bir değerlendirme yapıyoruz. Doğru kişilere doğru şekilde uygulandığında, akıllı lens cerrahisi yüksek başarı oranına sahip” şeklinde konuştu.


Dr. Özgür, babasına da akıllı mercek uyguladığını belirterek, “Şu anda gözlükten tamamen bağımsız bir yaşam sürüyor. Bu, hastalarımıza hem görsel konfor hem de yaşam kalitesi sunan etkili bir yöntem” ifadelerini kullandı.



Kısa sürede gerçekleşen cerrahi işlem


Akıllı lens ameliyatlarının lokal ya da damla anestezi ile uygulandığını belirten Dr. Özgür, işlemin toplamda 10-15 dakika sürdüğünü ifade ederek, şu bilgileri verdi:


“Ameliyat sonrası hasta aynı gün taburcu ediliyor ve ertesi gün kontrol için geliyor. İlk gün gözü kapalı oluyor; ertesi gün açıldığında sadece düzenli damla kullanması gerekiyor. Bu kadar kısa sürede gerçekleştirilen bir işlem, hastalarımıza büyük kolaylık sağlıyor.”



Akıllı lenslerle hem koruma hem de kusursuz görüş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen hemşire: “En iyi yoğun bakım bizdeydi” İstanbul’da bebekleri anlaşmalı oldukları hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yedinci gününde devam ediliyor. Duruşmada savunma yapan Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen tutuksuz sanık Ecem Koç, “En iyi yoğun bakım bizdeydi. Bu nedenle diğer hastanelerden bize bebek gelirdi. Doğum oranımız çok yüksek. Yoğum bakımı gerçekten güvenilir olduğu için hamileler bizde doğum yapmak istiyordu. Günde 8 kez doğuma gittiğimizi biliyorum” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava yedinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuklu ve tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmada, Çorlu Reyap Hastanesi’nde yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan ve Halime bebeğin ölümünde sorumlu olduğu iddia edilen tutuksuz sanık Ecem Koç savunma yaptı. Koç, "Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Çorlu Reyap Hastanesi’nde yeni doğan hemşiresi olarak işe başladım. Fırat Sarı’yı iki yıldır tanıyorum. Kendisi bizim sorumlu doktorumuzdu. Yoğun bakım işletmesi nedir hiç duymadım, burada ilk kez duyuyorum. Burada bulunan hiç kimseyi tanımıyorum, bir örgüte üye olmam imkansızdır. Halime bebek anne karnında oksijensiz kalmıştı. Tekirdağ Devlet Hastanesi’nden 112 aracılığıyla geldi hastaneye. 55 gün yoğun bakımda kaldı ve elimizden geleni yaptık ama hayatını kaybetti. Tape kayıtlarında bir kez Fırat Sarı’yla konuşmamız var o konuşmada bebekle ilgili bilgi veriyordum. Bebek o gün hayatını kaybetmedi, yoğun bakımdaydı. Doktor olmadığı için bebeğe hemşireler yardım etti. Saat 16.19 gibi bebek eks oldu. Doktor bey gelmedi biz son ana kadar mücadele verdik. Eks işlemlerini hazırladık o sırada da denetim ekibi geldi. Denetim ekibi bebeğe detaylı bakmadı, yakından baksalardı açılan damar yolu ve işlemleri görebilirlerdi. Denetim ekiplerini yanıltan şey, bebeğin ölüm saatlerinin değiştirilmiş olmasıdır. Bunun dışında biz bebeğe son ana kadar müdahale ettik. Çorlu Reyap Hastanesi’nin sorumlusu Hasan Yüksel’di" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı sanığa, Fırat Sarı’yla arasında geçen Halime bebeğin ölümüne ilişkin konuşmayı sordu. Sanık, "Fırat Sarı’ya bebeğin sürecini olduğu gibi bilgi akışı ile aktarmıştım. Biz hemşireler epikriz yazmayız. Epikrizleri doktorlar yazar" diye yanıtladı. Savunmasına devam eden Koç, "Fırat Sarı ile aramızda ticari çıkar bulunmuyordu. Kendisinden bu doğrultuda para almadım. Zaman zaman bize yemek ısmarlardı. Sadece bana değil, diğer hemşirelere de maaşlar düşük olduğu için sorumlu hemşiremize paralar vermiş, sorumlu hemşire de bize dağıtmıştı” dedi. Mahkeme başkanı, Fırat Sarı ile arasında geçen hesap hareketlerini sordu. Sanık, "Yoğun bakımdaki bebeklere kendi cebimizden bir şeyler almıştık. Kendisi bize onun ödemesini yaptı" diye yanıtladı. Hakimin bebek sevkleri ile ilgili bilgin var mı? sorusuna hemşire, Ecem Koç, “Trakya ve Çorlu bölgesinde çok fazla yoğun bakım yok. En iyi yoğun bakım bizdeydi. Bu nedenle diğer hastanelerden bize bebek gelirdi. Doğum oranımız çok yüksek. Yoğum bakımı gerçekten güvenilir olduğu için hamileler bizde doğum yapmak istiyordu. Günde 8 kez doğuma gittiğimizi biliyorum” dedi. "Denetime geldiklerinde Halime bebek vefat etmişti" Bebeklerin ölümü sonrası işlemlerden bahseden Ecem Koç, "Bebekler öldüğünde bağlı tüm aletler çıkarılır, bebek sıcakken ailesi aranır, bebek kefenlenmeden önce aile görür, bebeği son kez gördükten sonra biz de son görevimiz olarak bebeği yıkar ve kefenler, aileye teslim ederiz. Halime bebeğe de aynısını uyguladık. Denetime geldiklerinde Halime bebek vefat etmişti biz de bağlı olduğu makineleri çıkarmıştık, bekliyordu. Denetime gelen görevliler kuvözde yatarken gördüler" dedi. Cumhuriyet savcısından sanığa çelişkili savunma sorusu Savunmasına devam eden sanık Koç, "Fırat Sarı her gün hastaneye gelirdi. Bizi rahat bırakmaz, sürekli başımızda dururdu. Halime bebekle Fırat Sarı, her gün ilgilendi ailesiyle de yakından ilgilendi. Halime bebeğin ailesi yabancı uyrukluydu. Kendileriyle tercüman eşliğinde iletişim kurarlardı" dedi. Cumhuriyet savcısı sanığa, "Her gün doktor olması gerekiyor ama olmuyordu diyorsun aynı zamanda Fırat Sarı’nın her gün hastanede olduğunu söylüyorsun bu çelişkiyi açıklar mısın?" diye sordu. Sanık, "Fırat Sarı belli saatlerde gelirdi, benim kastım sabit olarak her gün hastaneye gelen bir doktor olmasını istememdi" şeklinde yanıtladı.
Tekirdağ Teknik direktör cinayetinde 13 zanlı adliyede Çorluspor 1947 teknik direktörü Ersin Aka’ya düzenlenen silahlı saldırının ardından yürütülen soruşturma kapsamında toplam 13 zanlı adliyeye sevk edildi. TFF 3. Lig ekiplerinden Çorluspor 1947 futbol takımının teknik direktörü Ersin Aka (46), geçtiğimiz hafta cuma günü Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde cadde üzerinde yürüdüğü sırada kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradı. Saldırının ardından kanlar içinde yere yığılan Aka, olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Saldırganlar kaçış planı yaptı Teknik Direktör Aka’ya silahlı saldırı anı saniye saniye çevredeki güvenlik kameraları kayıt altına alınırken olay sonrası saldırganın, kendisini bekleyen bir otomobile binerek hızla olay yerinden uzaklaştığı belirlendi. Şüphelilerin Edirne’nin Uzunköprü ilçesi yakınlarında saldırıda kullandıkları aracı terk ederek izlerini kaybettirmeye çalıştıkları tespit edildi. Polis ekipleri araç üzerinde inceleme başlatarak saldırganlara ulaşmak için geniş çaplı operasyon düzenledi. Bulgaristan’a kaçmaya çalıştılar Elde edilen bilgiler doğrultusunda zanlıların Edirne’nin Havsa ilçesine geçerek Bulgaristan sınırına kaçma planı yaptıkları öğrenildi. Polis ekipleri, gerekli önlemleri alarak operasyon başlattı. Zanlılar, polis ekiplerinin düzenlediği operasyonda yakalandı. 13 şüpheli gözaltında Soruşturma kapsamında saldırıyla bağlantılı olduğu değerlendirilen toplam 13 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerden bazılarının olayın azmettiricisi olduğu, bazılarının gözcülük yaptığı, bazılarının ise saldırıyı gerçekleştiren kişilere lojistik destek sağladığı belirlendi. Şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.