EĞİTİM - 03 Eylül 2022 Cumartesi 18:11

YÖK Başkanı Özvar: “YÖK, akademisyenlerin önünü açmak, onları daha üretken yapmak için var”

A
A
A
YÖK Başkanı Özvar: “YÖK, akademisyenlerin önünü açmak, onları daha üretken yapmak için var”

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, “YÖK, akademisyenlerin önünü açmak, onları daha üretken yapmak için var” dedi.


YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, TEKNOFEST KARADENİZ’e katılmak ve bölgedeki üniversitelerde incelemelerde bulunmak üzere Samsun’a ziyaret gerçekleştirdi. Samsun programına Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) ev sahipliğinde düzenlenen bir dizi etkinliğe katılarak başlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, OMÜ Senato Üyeleri ile bir araya geldi. OMÜ rektörlüğünde gerçekleşen senato toplantısına; başta Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal olmak üzere OMÜ’nün senato üyeleri katıldı.



“OMÜ yaklaşık yarım asra ulaşan geçmişiyle bu bölgenin köklü yükseköğretim kurumlarından biri”


Senato toplantısında OMÜ’deki gelişmeleri vurgulayan ve üniversiteye ilişkin edindikleri izlenimleri paylaşan YÖK Başkanı Özvar, “OMÜ yaklaşık yarım asra ulaşan geçmişiyle bu bölgenin köklü yükseköğretim kurumlarından biri. Gerçekten heyecanla OMÜ Senato Salonunda hocalarımızla buluştuk ve eksiksiz bir biçimde toplantımızı gerçekleştiriyoruz. OMÜ’nün, araştırma üniversitelerini zorlayacak bir rekabette ve tempoda yol aldığını görüyoruz. Bu açıdan fevkalade memnun olduğumu söyleyebilirim. OMÜ’de sadece öğrenci olmak değil bir akademisyen olmak da büyük bir başarıyı ifade ediyor. OMÜ, araştırmadan sağlığa, sosyal faaliyetlerden spora birçok alanda öne çıkıyor” değerlendirmesinde bulundu.



“YÖK, akademisyenlerin önünü açmak onları daha üretken yapmak için var”


YÖK Başkanı Özvar, “Bütün dünyada olduğu gibi üniversitelerin kendi aralarındaki rekabeti araştırma geliştirmeye olumlu olarak etkiliyor. Ayrıca akademik üretkenlikte üniversite yönetimlerine çok büyük iş düşüyor. Çalışanların pozitivist desteklenmesi onları daha fazla teşvik edecek şekilde desteklememiz lazım. Üreten akademik performansı yüksek araştırma üniversiteleri olmamız lazım. YÖK, akademisyenlerin önünü açmak onları daha üretken yapmak için vardır. Bu nedenle sizin gayretlerinizin asla karşılıksız kalmayacağını bilmenizi istiyorum. Ne kadar çok üretirsek o kadar mutlu oluruz” ifadelerini kullandı.



Özlük hakları ile ilgili tasarı Bakanlık tarafından kabul edildi


Konuşmasında ayrıca, özlük hakları ile ilgili Yönetmelik Değişiklik Taslağı’nın Hazine ve Maliye Bakanlığınca kabul edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özvar, bu sürece dair “Gerek YÖK gerekse üniversiteler olarak elimizden gayreti sarf ettik. Özlük hakları konusunda Sağlık Bakanlığı ile mukayese edildiğinde aşağı kalmayacak, eş değer bir iyileştirmenin yapılması için irademizi ortaya koyduk” şeklinde konuştu.



Rektör Ünal: “Her zaman sizleri ve değerli YÖK üyelerimizi Samsun’a bekleriz”


YÖK Başkanı Özvar’dan sonra OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal ise yaptığı teşekkür konuşmasında, “Biz her Ankara ziyaretimiz sonrasında her geri döndüğümüzde enerji ve sinerji yüklenmiş olarak geri dönüyoruz. Yükseköğretim Kurulu’ndan gelen talepleri üniversite olarak hiçbir zaman geri döndürmedik. Bu talepleri bazen OMÜ’ye stratejik hedef oldu bazen de sıkıntının giderilmesi oldu. O nedenle ben şahsınıza bütün çalışma arkadaşlarım olarak teşekkür ediyorum. Her zaman sizleri ve değerli YÖK üyelerimizi Samsun’a bekleriz” sözlerine yer verdi.


Konuşmalardan sonra senato toplantısı, karşılıklı fikir alışverişinde bulunulmasıyla sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Asrın felaketinde kaybettiği eşi ve oğlunun ne ölüsüne nede dirisine ulaşamadı Adıyaman’da, asrın felaketinde 2 oğlu ölen, bir oğlu ise sağ kurtulan baba, kaybolan eşi ve bir oğlunun depremden bu yana ne ölüsünü ne de dirisini bulamadı. Adıyaman’ın merkez Alitaşı Mahallesi Gölbaşı Caddesi üzerindeki 5 katlı Arzık Apartmanı’nın birinci katında eşi ve 4 çocuğuyla birlikte yaşayan Mehmet Ziya Demir, deprem gecesi yıkılan binanın enkazı altında kaldı. Kendi çabasıyla enkaz altından çıkan Demir, 22 yaşındaki oğlu Samet Demir’i canlı olarak çıkartmayı başardı. Enkaz alanına giden ekipler, yaptıkları arama ve kurtarma çalışmalarında Mücahit (23) ve Ahmet Demir’in (20) cansız bedenine ulaştı. Enkazın her yerini arayan ekipler, 46 yaşındaki anne Zeliha Demir ile 8 yaşındaki Muhammed Enes Demir’e ise ulaşamadı. Enkazdan çıkmayan eşi ve oğlundan herhangi bir iz bulamadı Ekipler çalışmalarını sonlandırdıktan sonra kendi çabasıyla yeniden enkazın her yerini arayan Demir, eşi ve oğluna ulaşamadı. Cesetlerin götürüldüğü alana giden Demir, orada da bir sonuç elde edemeyince deprem esnasında yaralı olarak çıkartılıp hastaneye kaldırılmaları ihtimaline karşı Adıyaman merkez, çevre iller ve Ankara ile İstanbul’daki hastaneleri arayan Demir, herhangi bir iz bulamadı. "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık" Mehmet Ziya Demir, "Eşimin ve çocuğumun ne ölüsüne ne de dirisine ulaşamadık. Onları çok özledim. Bir çok kez ilgili yerlere başvurduk, DNA örnekleri verdik ama her hangi bir sonuç elde edemedik. Ben eşimin çocuğumun ölüsüne yada dirisine ulaşmak istiyorum. Ölmüşlerse dahi en azından dua edeceğimiz bir mezarları olmalı. Depremin üzerinden 2 yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen ne yazık ki bir izlerine ulaşamadım. Onlar hiçbir zaman aklımdan çıkmadı ve çıkmıyor. Eşimin ve çocuğumun bulunması için yetkililerimizden yardım istiyorum" diye konuştu.
Ankara Bakan Yardımcısı Sağlam: "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir" İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Polis Akademisi Başkanlığı Gölbaşı Yerleşkesi Ali Birinci Kültür Merkezi’nde ‘Polis ve Ceza Hukuku Sempozyumu’ düzenlendi. Sempozyum öncesinde bir konuşma yapan İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, iyi yetişmiş, donanımlı ve profesyonel kadrolarla Türkiye’nin huzurunu sağlamayı amaçladıklarını ifade ederek, "Polisin en önemli ve en güçlü zırhı hukuki bilgisidir. Bu konuyu önemsiyoruz ve bu alandaki çalışmalarımıza devam ediyoruz. 2 gün sürecek sempozyum boyunca polisin zor ve silah kullanma yetkisi alanında uzman kişiler tarafından tartışılarak gerek Türk hukuku gerek uluslararası ve karşılaştırmalı hukuk boyutuyla kapsamlı bir şekilde ele alınacaktır. Aynı zamanda yargı kararları ışığında değerlendirmelerde bulunularak, uygulanmada somut olarak karşılaşılan sorunlara yer verilecek ve bu sorunların çözümüyle ilgili fikir alışverişinde bulunulacaktır. Bundan 3-4 ay öncesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcımızı aradım. Başsavcımızla yaptığımız görüşmelerde bir komisyon oluşturduk. İçişleri Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü ve Yargıtay Başsavcılığının görevlendirdiği savcılarla ortak çalışma toplantıları yaptılar. Polisin silah kullanma halinde karşılaştığı sorunları, olaylar halinde teker teker inceledik. 40’a yakın ceza genel kurul kararı tespit edildi. Onlarla da çalışma yapıyoruz, sonuçlar çıkartacağız. Bu sonuçları hem akademideki öğrencilere hem de Bakan Yerlikaya’nın talimatıyla 81 ilin emniyet müdürlüklerine ve valiliklerine göndereceğiz. Dikkat edilmesi gereken hususları belirlemiş olacağız ki hem vatandaşımız hem de polislerimiz mağdur olmasın. Bu konuda da Yargıtay’a özellikle bir teşekkürü borç biliyorum" diye konuştu. "Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" Sempozyumun amacının sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak olduğunu vurgulayan Sağlam, "Bu sempozyumun amacı, sahadaki uygulamalarla hukuki çerçeveyi buluşturmak, mesleki deneyimlerle akademik bilgiyi harmanlamak ve zor kullanma yetkisine ilişkin doğru, dengeli, insan haklarına duyarlı bir perspektif geliştirmektir. Sizlerden beklentimiz hem görev başında hem de meslek hayatınız boyunca bu bilinçle hareket etmeniz, yetkiyi değil hukuku öncelemeniz ve her zaman vatandaşla empati kurarak davranmanızdır. Sempozyumun emniyet teşkilatına ve akademik camiaya faydalı olacağına canı gönülden inanıyorum. Sempozyumun verimli geçmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Polisin zor ve silah kullanma yetkisinin ele alındığı sempozyuma Polis Akademisi Başkanı Murat Balcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Adalet Komisyonu Başkanı Cüneyt Yüksel ve İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam katıldı.