GENEL - 01 Mart 2012 Perşembe 15:17

ALTYAPI VE KANALİZASYONUN OLMADIĞI EVLERDE KIŞ ŞARTLARI AĞIR GEÇİYOR

A
A
A
ALTYAPI VE KANALİZASYONUN OLMADIĞI EVLERDE KIŞ ŞARTLARI AĞIR GEÇİYOR

Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde 17 Ağustos depreminden sonra kurulan Dernekkırı Prefabrikleri’nde aradan geçen 12 yıla rağmen yüzlerce aile halen yaşamaya devam ediyor. Soğuk kış şartlarında harabeye dönmüş prefabriklerde yaşamak zorunda kalan depremzedeler, yokluktan boşalan prefabriklerin malzemelerini yakarak ısınıyor.
17 Ağustos 1999 depreminin ardından geçiçi olarak inşa edilen Adapazarı ilçesinde ki prefabriklerde aradan geçen 12 yıla rağmen halen yüzlerce insan hayatını sürdürmeye devam ediyor. Dernekkırı Köyünde kurulu bulunan prefabrike yapılarda soğuk kış şartlarında yaşam mücadelesi veren vatandaşlar, soğuklarda yakacak bulamadıkları için boşalan prefabrike binaların malzemelerini yakarak ısınmaya çalışıyor. Altyapısı olmayan ve kanalizasyonu çalışmayan prefabrike yapıların içinde su tesisatıda olmadığı için
vatandaşlar taşıma sularla hayatlarını devam ettirmeye çalışıyor.
Yaklaşık 9 senedir prefabriklerde yaşamını sürdüren Yaşar Perçem, burada yaşamayı; "At kuyruğunda sineğin yaşaması"na benzeterek; çok zor durumda olduklarını ifade ediyor. Perçem, altyapısı ve kanalizasyonı olmayan evlerde hayatta kalma mücadelesi verdiklerini dile getirirken, yetkililerden seslerini duymalarını istiyor.
Prefabrike binalarda ki en büyük tehlikelerden biride son derece riskli olmasına rağmen ısınmak amacı ile soba yakılması. Çabuk yanan bir malzemeden yapılan prefabriklerde küçük bir ateş teması halinde bile kısa sürede adeta alev topuna dönüyor. Yokluktan dolayı yıllardır bu yapılarda soba yakmak zorunda olduklarını dile getiren vatandaşlar, başka bir alternatiflerinin olmadığını dile getiriyor.
Depremden bu yana prefabriklerde kalan ve geçirdiği trafik kazasının ardından hayatını sakat olarak sürdüren Remziye Toskan ise, yaşadıkları şartlara adeta isyan ediyor. Tek göz prefabrikte bir oğlu ile yaşam mücadelesi veren Toskan, "Depremden bu kadar süre geçti halen prefabriklerde yaşam savaşı veriyoruz. Çok zor durumdayız. Bize yardım eli uzatılsın" diye konuşuyor.
Bölgede yaşayan vatandaşlar, boşaltılan prefabrikleri aynı zamanda ahır olarak kullanıyor. Hayatlarını kazandıkları atları prefabriklere koyarak burada bakan vatandaşlar, zort şartlar altında devam ettirdikleri yaşantılarında alternatif çözümler bulmaya çalışıyor.
Henüz 6 aylık evli olan Kamil Palat ise, depremden bu yana prefabriklerde yaşadığını ve evlendikten sonrada buradan çıkamadığını ifade ediyor. "Yeni evliyiz ama halen prefabriklerde kalıyoruz. Eşyamız yok" diyen Palat, prefabriklerin sağlıklarını bozduğunu ve sürekli hasta olduklarını dile getiriyor.
Kar yağışı altında sıcaklığın eksi haneler düştüğü gecelerde, izolasyonu olmayan ve terkedilmiş bir kasaba görünümünde olan prefabriklerinde yaşamak zorunda olan vatabdaşlar, gidecek başka yerleri olmadığı için burada kaldıklarını ifade ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Selçuklu Belediyesi Glutensiz Satış Noktası çölyak hastalarının tercihi olmaya devam ediyor Konya’nın merkez Selçuklu İlçe Belediyesi tarafından dört yıl önce faaliyete geçirilen Glütensiz Satış Noktası çölyak hastalarına hizmet vermeye devam ediyor. Selçuklu’nun her alanında faaliyetlerini sürdüren Selçuklu Belediyesi toplumun hassasiyetlerini de göz ardı etmiyor. Bu anlamda glüten duyarlılığı olan vatandaşlarını unutmayan Selçuklu Belediyesi, 4 yıl önce Konya Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde hizmete sunduğu Glütensiz Satış Noktası özellikle yolculuk yapan çölyak hastalarının kolay ulaşabildiği şekliyle hizmetini sürdürüyor. Buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan “glüten” isimli bir madde nedeniyle vücut bağışıklık sistemi tarafından verilen anormal yanıt sonucu ortaya çıkan çölyak hastalığı için kullanılması gereken glütensiz un, ekmek, simit, poğaça ve kurabiye, Selçuklu Belediyesi’nin Konya Otogarında kurduğu satış noktasında glüten hassasiyeti olan vatandaşların tercihi olmaya devam ediyor. “Çölyaka dikkat çekmeye devam ediyoruz” Çölyak hastalığının farkında olduklarını ve bu sebeple vatandaşların glütensiz ürünlere kolay ulaşmasının önemli olduğuna vurgu yapan Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, “Selçuklu’muzda yaşayan hemşehrilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda adım atmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede glüten hassasiyeti bulunan vatandaşlarımızın taleplerini de dikkate alarak dört yıl önce Konya Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde Glütensiz Satış Noktamızı faaliyete geçirmiştik. Buradaki satış noktamızda glütensiz ekmek, un, simit, poğaça, kurabiye, makarna ve birçok ürün yer alıyor ve bu konuda vatandaşlarımızdan olumlu geri dönüşler alıyoruz. Bu hizmetimizden sadece Selçuklu’daki hemşehrilerimiz değil otogarın lokasyon olması sebebiyle ülkemizin her noktasından gelen vatandaşlarımız da kolaylıkla yararlanabiliyor. Satış noktamızdaki glütensiz ürünleri Karatay Belediyemizin Halk Ekmek Fabrikası’ndan temin ediyoruz. Şehrimizi fiziksel olarak imar ederken vatandaşlarımızın sağlığı da bizler için büyük önem taşıyor. Bu anlayışla çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Vatandaşlar Glütensiz Satış Noktası’ndan memnun Satış noktasından hizmet alan vatandaşlar da Selçuklu Belediyesi Glütensiz Satış Noktası’nın kurulmasından ve Çölyak hastalarının düşünülmesinden dolayı Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı’ya teşekkürlerini ilettiler. Selçuklu Belediyesi tarafından satılan glütensiz ekmekler 3 buçuk lira, un ise 50 liradan satışa sunuluyor. Ayrıca glütensiz ürün satış noktası pazar günü hariç hafta içi her gün 08.00-19.00 saatleri arasında cumartesi günleri ise 09.00-18.00 saatleri arasında hizmet veriyor.
Kocaeli Müzenin en yaşlı üyesi: 140 yıllık zarf makinesi hala çalışıyor Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi kuruluşlarından SEKA Kağıt Fabrikası’nın 140 yıllık zarf makinesi adeta zamana meydan okuyor. Temeli 1934 yılında atılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sanayi kuruluşlarından biri olan SEKA Kağıt Fabrikası, restore edilmesinin ardından 2016 yılında müze olarak hizmete açıldı. Kağıt üretim sürecinde kullanılan makine ve teçhizatların sergilendiği müzede, 1884 yılında Almanya’da üretilen tarihi zarf üretim makinesi dikkat çekiyor. Matbaa bölümünde sergilenen bu özel makine, tek mil üzerinden aldığı güçle tüm parçalarını çalıştırıyor. Özellikle zarf üretimi ve katlama işlemleri için kullanılan bu makine, farklı boyut ve türde zarfları kesip katlıyor, yapıştırıyor ve baskı yapabiliyor. 140 yaşındaki makine, bu özellikleriyle dönemin mühendislik dehasını yansıtıyor. SEKA Kağıt Fabrikası’nda uzun yıllar görev yapan ve fabrikanın müze haline dönüşümüne katkı sunan emekli işçi Şaban Günay, makinenin hikayesini ve fabrikanın o dönemdeki üretim sürecini anlattı. 1972’de SEKA bünyesinde kurulan çıraklık okulunda eğitim aldığını belirten Günay, 1975’da işçi olarak çalışmaya başladığını ifade ederek, "Emekli olana kadar matbaanın her bölümünde çalıştım ve en son usta başı olarak görev yaptım. Zamanla fabrikanın bölümleri kısım kısım kapandı" dedi. "Bazı makineler hala çalışıyor" Müzenin kuruluş sürecinde de görev aldığını belirten Günay, "Seka Kağıt Müzesi yetkilileri talepte bulunduğunda her zaman yardıma geliyoruz. Makinelerin bakımlarını yapıyoruz. Müzede bulunan 3-4 makine hala çalışır durumda. Ben makinelerin özelliklerini biliyorum. Bakımlarını yaparak, daha iyi bir sergi sağlıyoruz" diye konuştu. 140 yıllık Şaban Günay, müzedeki eserler arasında dikkat çekici özelliğe sahip zarf makinesinin 1884 yılında üretildiği bilgisini vererek, "Almanya’da üretildi. Biz çalışırken bazı müzelerden talip olanlar oldu. Fabrikanın zarf ihtiyacını karşıladığı için veremedik ama kendi müzemize nasipmiş. El birliğiyle kurduğumuz Seka Kağıt Müzesinde sergileniyor. Makinenin en büyük özelliği üzerinde görmüş olduğunuz tüm hareketleri tek milden alması. Tüm gücünü altında bulunan milden alıyor" şeklinde konuştu. "Müzede hatıralar yaşatılıyor" Müzede sadece SEKA Kağıt Fabrikası’nda kullanılan makine ve teçhizatların sergilenmediğini, aynı zamanda emek veren işçilerin hatıralarının yaşatıldığına dikkat çeken Şaban Günay, "Emekli olan arkadaşlarımın hatıralarının yaşatılması, onların çocuklarının, aile üyelerinin hazırladığımız müzeye gelmeler, tanık olmaları, hatıraları yaşatmaları çok güzel. Zaten bu çalışmalar onlar için yapıldı. İhmal etmesinler, müzemizi ziyaret etsinler" ifadelerini kullandı. "Davetiyeyi bastım ve ihtar cezası aldım" Günay, çalıştığı yıllarda unutamadığı bir hatırasını da paylaşarak, "Yıllar önce fabrikada çalışan arkadaşlarımızın düğün davetiyeleri zarf makinesinde basılırdı. Aslında davetiye basmak yasaktı. Fakat amirlerden davetiye basan oluyordu. Fabrikada çalışan bir arkadaşımız yanımıza gelmişti, davetiye bastırmak istedi. Yasak diye geri göndermiştik. Arkasından uzun süre baktım ve ’Ben bu arkadaşımızın davetiyesini basacağım’ dedim. Davetiyesini aldım ve bastım. Yakalandık tabii. O yüzden ihtar cezası almıştım. Bu da güzel bir hatıra olarak kaldı" dedi. "Babam 30 yıl burada çalıştı" Ailesiyle birlikte müzeyi ziyaret eden Halil Şenel ise "İstanbul Tuzla’da yaşıyorum. Babam bu fabrikada 30 yıl çalıştı. Bizde müzeyi ziyaret etmek istedik. Nasıl çalışmalar, neler yapmışlar hepsini görmüş olduk" diye konuştu.
İstanbul İstanbul’da uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına geniş çaplı operasyon: 5 şüpheli yakalandı İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince 4 ilçede uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik geniş çaplı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda, 5 şüpheli yakalandı. Yakalanan 5 şüpheliden 2’si tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 1 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulandı, 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Avcılar merkezli Bağcılar, Küçükçekmece, Esenyurt ilçelerinde uyuşturucu madde ticareti yapan sokak satıcılarına yönelik 16 Kasım’da geniş çaplı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda, Avcılar Denizköşkler Mahallesi’nde bir grup şüpheli şahıs, narkotik madde ticareti yaptığı sırada suçüstü yakalandı. Şüphelilerin üzerinde yapılan aramada 9 adet paketlenmiş halde 89.7 gram narkotik madde ile 10 bin 500 lira para ele geçirildi. Adreslere düzenlenen operasyonda çok sayıda uyuşturucu madde ele geçirildi Ekiplerce 4 ilçede yapılan operasyonda 5 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda ise, 2 kilo 960 gram uyuşturucu madde, 17 adet satışa hazır halde toplamda 270.47 gram uyuşturucu madde, 348 gram amfetamin katkı maddesi, 3 adet hassas terazi, 1 litre aseton, çok sayıda şeffaf poşet, 1 adet ruhsatsız tabanca, 1 adet şarjör ve 5 adet 7.65 mm fişek ele geçirildi. Öte yandan operasyon sırasında yakalanan 5 şüpheliden 2’si emniyette ki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. 2 şüpheli, ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ ve ‘ruhsatsız silah bulundurma’ suçundan adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 1 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulandı, 2 şüpheli ise serbest bırakıldı. (GŞ-ÖFA