ÇEVRE - 13 Haziran 2024 Perşembe 15:34

Rize’de sel risklerini azaltmada kullanılacak olan 8 iş makinesi dere ıslahlarına başladı

A
A
A
Rize’de sel risklerini azaltmada kullanılacak olan 8 iş makinesi dere ıslahlarına başladı

Rize’de sel ve taşkın risklerini azaltması için kullanıma gönderilen 8 iş makinesi teslim alınarak dere ıslahlarına başladı.


Sel, su baskını ve taşkınlara yönelik risk azaltma, müdahale ve iyileştirme çalışmalarında kullanılacak olan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Nisan 2024 tarihinde AFAD Başkanlığı’nda gerçekleştirilen törenle Karadeniz Bölgesi’ndeki 13 ile 111 adet iş makinesi gönderildi. 111 iş makinesinden 8’i ise Rize’ye gönderildi. Rize’ye gelen iş makinelerinin teslim törenleri gerçekleştirildi. Yapılan proje ile birlikte derelerde yapılacak temizlik ve ıslah çalışmaları ile sel ve taşkın risklerin azaltılması hedefleniyor. Yapılan teslim töreni öncesi AFAD Rize il müdürü Mehmet Salih Avcı bilgilendirme sunumu yaptı. Törene, Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, AFAD Daire Başkanları, DSİ Bölge Müdürlüğünden görevliler ve il protokolü katıldı.



“Ülkemizde sel ve taşkın tek bir vatandaşımızı kaybetmediğimiz bir döneme artık girmeyi arzu ediyoruz”


AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Karadeniz bölgesinde 13 ile toplamda 111 tane iş makinesinin teslim edildiğini belirterek, “Devlet Su İşleri ile AFAD arasında yapılan protokol gereği öncelikle Karadeniz Bölgemizdeki toplam 13 tane ilimize 111 tane ekskavatörü sevk ettik. Bu tabii çok önemli bir risk azaltma faaliyeti oldu. Özellikle son üç yıla baktığımızda Karadeniz bölgemizde yaklaşık bin 500 civarında sel ve taşkın olayının meydan geldiğini görüyoruz. Yine bu sel ve taşkınlarda çok sayıda vatandaşımızı ne yazık ki yitirdiğimizi biliyoruz. Tabii bunun dışında çok ciddi bir şekilde de maddi hasarın oluştuğunda hepimiz biliyoruz. Tabii risk azaltma bizim önceliklendirmemiz gereken konulardan bir tanesi. Özellikle deprem dışında ülkemize baktığımızda kimi yerlerde heyelan daha çok öne çıkıyor. Kimi yerlerde sel ve taşkın öne çıkıyor ama bu bölgeye baktığımızda bunların her ikisinin hatta sel ve taşkın dışında, heyelan dışında başka afet türlerinin de ne yazık ki zaman zaman karşımıza çıktığını görüyoruz. O yüzden bu tür faaliyetler son derece önemli. Ülkemizde sel ve taşkın tek bir vatandaşımızı kaybetmediğimiz bir döneme artık girmeyi arzu ediyoruz. Bu bizim en büyük temennimiz. Tabii işin bir başka boyutu da özellikle bir yandan bu temizlik yaptığınız dere yatakları boyunca çok etkin bir şekilde taşkın erken uyarı sistemlerimiz geliştirirken diğer yandan da tabii eğitim ve farkındalık faaliyetlerimizi sürdürmemiz büyük önem taşıyor. Bugün de burada çok özel, bizim için çok onur verici, çok gurur verici bir töreni birlikte icra ediyoruz. Şu anda 13 tane ilimizin bütün derelerinde 111 tane ekskavatörümüz harıl harıl çalışmaya başladı. Artık önümüzde tabii yoğun bir sel ve taşkının oluşabileceği bir döneme giriyoruz. İnşallah bu dönemden de en az zararla çıkarak sonuçta bu projeyi de amacına ulaştırmış oluruz” ifadelerini kullandı.



“Bunlar afet öncesi risk azaltmaya dair tedbirlerdir”


Teslim alınan iş makinelerinin dere ıslahlarında kullanılacağını ifade eden Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, “AFAD ile DSİ arasında geçtiğimiz aylarda Sayın Cumhurbaşkanımızın teşrifiyle AFAD başkanlığında bir makine devir teslim töreni yapıldı. Bugün de ilimize o törende teslim alınan ekskavatörlerin görev yerlerine uğurlanışı, görevlere başlangıcını bir törenle ifa ediyoruz. Bunlar afet öncesi risk azaltmaya dair tedbirlerdir. Bu makinalar derelerin temizliklerinde görev alacaklar. Biz geçtiğimiz günlerde afet risk azaltmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirdik. Yaklaşık iki aydır bütün derelerimizde tespit ettiğimiz noktalarımızı ortaklaşa bir biçimde temizlikler yapıyoruz. Dere yatağının vaktinde temizleyebilirsek derenin bir yağışta yükselmesiyle birlikte rahatlıkla o yağışı alıp denize götürebilecek imkanı elde etmiş oluyoruz. Bu makinalar hem yerli makinalar markasını da kullanmakta. Yerli makinalar olması hasebiyle önemlidir. Hem de kurumların iş birliği açısından önemlidir. Hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Buradan görev yerlerine uğurlayacağız. Çayeli’ne, Kalkandere’ye, Salarha Deresi’ne, Fındıklı’da başlangıç itibariyle çalışacaklar. Oradaki görevlerini bitirdikten sonra da diğer görevlere inşallah aktarmış olacağız” şeklinde konuştu.



Rize’de sel risklerini azaltmada kullanılacak olan 8 iş makinesi dere ıslahlarına başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Rektör Kırışık STK temsilcileriyle görüştü Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile düzenlenen istişare toplantısında bir araya geldi. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık başkanlığında Üniversite Evi’nde düzenlenen toplantıya Karabük Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Genel Sekreter Lütfü Köm, Diyanet Vakfı Karabük Şube Başkanı ve Karabük Müftüsü Ali Ergün, Memur-Sen Karabük İl Temsilcisi Zeki Öz, Sağlık-Sen Şube Başkanı Sezgin Aydoğmuş, Eğitim Bir-Sen 2 Nolu Şube Başkanı Serdar Yüce, Genç Memur-Sen Karabük İl Başkanı Erdem Eren, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Karabük Şube Başkanı Ahmet Ustaoğlu, Türkiye Kızılay Derneği Karabük Şubesi Başkan Yardımcısı Hüsnü Çelik, Ensar Vakfı Karabük Şube Başkanı Nedim Yılmaz, İlim Yayma Cemiyeti Karabük Şube Başkanı İsmail Kökçü, Cihannüma Derneği Başkanı Recep Kabaş, İHH Karabük İl Başkanı İbrahim Şentürk, İLKDER Karabük Temsilcisi Enes Kılınç, KADEM Karabük İl Temsilcisi Nurmelek Danışmaz Akgün ve Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Dinçer, ÖNDER Başkanı Hasan Yıldırım, UDEF Altınsafran Derneği Başkanı Ergin Akgün, TÜGVA Karadeniz Bölge Koordinatörü İsa Lord ve Yağmur Derneği Başkanı Zehra Söylemez katıldı. Karabük Üniversitesi ile bölgedeki STK’lar arasındaki iş birliğini güçlendirmek ve ortak projeler geliştirmek amacıyla düzenlenen toplantıda, eğitim, gençlik çalışmaları, sosyal projeler ve yerel kalkınma alanında yapılabilecek ortak çalışmalar masaya yatırıldı. Toplantıda Kırışık katılımcılara Karabük Üniversitesi ile ilgili bilgiler vererek, yapılan çalışmalar hakkında sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından yaptığı konuşmada sivil toplum kuruluşlarının toplumun ihtiyaç duyduğu en önemli kurumlardan birisi olduğunu belirten Rektör Kırışık, “Sivil toplum, bizim en güçlü olmamız gereken yanımız ve değerimiz. Sivil toplum kuruluşları olarak insanların gönlüne hitap ediyorsunuz, insanların gönüllerine dokunuyorsunuz ve insanların hizmetlerini en güzel şekilde yapmaya çalışıyorsunuz. İnsanların ihtiyaçlarını doğru ve sağlıklı bir şekilde tespit etmeye çalışıyorsunuz. Milletimizin değerlerini sivil toplum kuruluşlarının yaşattığını görüyoruz. Biz çok kıymetli medeniyetin temsilcileriyiz. Bunu da sivil toplum kuruluşlarımız hayata geçirdiği projelerle gösteriyor. Sizlerle birlikte bu projeleri hayata geçirmek istiyor ve birlikte çalışmak istiyoruz. Sizlerin de bu gayret ve düşünce içerisinde olduğunuzu biliyorum. Toplantıya katılımlarınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Bundan sonraki süreçlerde de gönüllerimiz bir olsun, iş birliği yapalım, birlikte çalışalım.” ifadelerini kullandı. STK temsilcileri, Karabük Üniversitesinin desteğiyle gerçekleştirilmesi planlanan projeler için duydukları memnuniyeti dile getirerek, bu tür istişare toplantılarının sık sık yapılmasının önemine dikkat çekti. Temsilciler, özellikle gençlik, çevre, eğitim ve sosyal dayanışma alanlarında iş birliği yapılabileceğine dair önerilerini sundular. Toplantı, karşılıklı görüş alışverişinin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
İstanbul "Yenidoğan Çetesi" davasının görülmesine devam edildi İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan ’Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine yedinci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Sümeyye Özdemir savunmasında, "Taburcu olan bebeklerin halen yatışta olarak gösterildiğini fark ettim" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava yedinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada tutuksuz sanık Sümeyye Özdemir savunma yaptı. "Taburcu olan bebeklerin halen yatışta olarak gösterildiğini fark ettim” Savunma yapan sanık Özdemir, "23 yaşındayım. İlk olarak Doğa Hastanesi’nde işe başladım. 2023 yılından beri yenidoğan yoğun bakımında tıbbı sekreter olarak görevliydim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Hiçbir şekilde kendim epikriz yazmadım. Epikrizleri doktor bilgisi adı altında yazılırdı. En son Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalıştım oradan da ayrıldım. Bir sorun olduğunda doktor Zeki Bey, İlker Bey ve Fırat Sarı’ya iletiyordum. Ben hemşire değilim, tıbbi sekreterim. Gerekli evrakları düzenleyip bilgileri sisteme işliyordum. Ben hastanede olmadığım zaman denetim ekibi gelmişti ve epikrizler boştu. Ben de bu durumu Zeki Bey’e haber verdim. Benim bebeklerle bir temasım yok. Denetim ekiplerinin yanındayken taburcu olan bebeklerin halen yatışta olduğunu fark ettim. Bu durumu yetkililere ilettim ve düzeltilmesini söyledim" ifadelerini kullandı. Duruşma yarına ertelendi Alınan savunmaların ardından duruşma, tutuksuz sanıkların savunmaları ile yarın devam edecek.
Ağrı AİÇÜ ile Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı arasında iş birliği protokolü imzalandı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi ile Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı arasında Denetimli Serbestlik Hizmetleri alanında iş birliği protokolü imzalandı. İmzalanan protokole göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin ve eski hükümlülerin kişisel gelişimlerine katkı sağlayarak suç işlemelerinin önüne geçilmesi ve yeniden topluma kazandırılmaları amaçlanıyor. AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut ve Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış tarafından imzalanan protokol kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlü ve eski hükümlülere yönelik, eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, çocuklara yönelik faaliyetler, bağımlılıkla mücadeleye yönelik faaliyetler, ortak projeler ve ar-ge faaliyetleri, personele yönelik faaliyetler, sosyal ve kültürel faaliyetler, koruma kurullarına yönelik faaliyetler ve kamu yararına çalışmaya yönelik faaliyet alanlarında iş birliği yürütülecek. Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut yaptığı açıklamada, Ağrı Cumhuriyet Başsavcılığı ile imzalanan protokolün, denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülerin topluma yararlı bir birey olması ve suç oranlarının azalması için büyük bir öneme sahip olduğunu söyledi. Prof. Dr. Karabulut, toplumsal güven ve huzurun sürdürülebilir bir özellik taşıması için üniversite olarak toplumsal katkı faaliyetlerine her zaman destek olmaya çalıştıklarını belirtti. Prof. Dr. Karabulut, gerçekleştirilen iş birliği dolayısıyla Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış’a teşekkür etti. Ağrı Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış ise “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi yükümlülerin ve ailelerinin sosyal hayata katılımlarını destekleyen, sosyal sorumluluk projelerimizin oluşturulmasında bizimle birlikte hareket eden paydaş bir kurumdur. Denetimli serbestlik sistemimizi akademik destek ile güçlendiren, uygulamalarımızın verimli ve bilimsel temelle yürütülmesine imkân veren Sayın Rektörümüze ve üniversitemize teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. Protokol imza töreninde AİÇÜ Genel Sekreteri Muhammet Nuri Kılıç ile Ağrı Denetimli Serbestlik Müdürü Derya Aydın da hazır bulundu.