GÜNDEM - 02 Ekim 2024 Çarşamba 10:31

Rize’de ’atmaca’cılık geleneği dededen toruna babadan oğula sürdürülüyor

A
A
A
Rize’de ’atmaca’cılık geleneği dededen toruna babadan oğula sürdürülüyor

Rizelilerin sevdası olan ve artık hayatlarının birer parçası haline gelen atmaca kültürü yaşatılmaya devam ediyor.


Yüzlerce yıl önce bıldırcın avlamak için atmaca yakalanmaya başlandı. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin yüksek rakımlarında yaşayan atmacalar aynı zamanda Rizeliler için de büyük bir tutku haline geldi. Hala bıldırcın avında kullanılan atmacalar yırtıcı olmalarının yanında zekâları ve çeviklikleri ile de biliniyor. Atmaca yakalayabilmek için Rize’nin yüksek kesimlerine çıkan atmacacılar burada kurdukları ağların yanında bulunan ’tenta’ denilen ufak kulübülerde saklanarak bir atmaca yakalamak için beklemeye başlıyor. Yörede ’Ğaço’ kuşu olarak adlandırılan kırmızı sırtlı örümcek kuşu ile atmacayı yakalıyorlar. Yakaladıkları atmacayı evcilleştiren atmacacılar kış aylarının gelmesiyle beraber tekrardan atmacaları doğaya salıyorlar. Yaklaşık 600 yıldır atalarından gelen ‘atmaca’ kültürünü yaşatmaya devam eden Rizeliler, kendileri için hayvanın artık bir yaşam tarzı haline geldiğini belirtiyor.


Atmaca kültürünün yüz yıllardır Doğu Karadeniz’de yaşatıldığını belirten atmacacı Salih Navdar, “100 yıllardır bu coğrafyada yapılıyor. Doğu Karadeniz’de bir kültürdür. Dededen toruna, babadan oğula geçen bir kültürdür. Kafkaslar’da yumurtadan çıktıktan sonra büyüyen ve 1 yaşına gelen atmacalar güzargah olarak burayı seçiyor. Buradan da Afrika’ya gidiyor. Afrika’dan da Mart ayında tekrardan buralara dönüyor. Bizde bu güzergahta ’tenta’ dediğimiz bu saklı yerlerde ağ kuruyoruz. Burada da ğaço kuşu dediğimiz kırmızı sırtlı örümcek kuşu ile atmacaları yakalıyoruz. Onları biz yakalıyoruz. Bu kesinlikle av değildir. Sonrasında zaten doğaya geri salıyoruz. Bu kültürü yaşatıyoruz. Biz atmaca ile ilgili türkü yaıyoruz. Destanlar yazıyoruz. Hatta o kadar çok seviyoruz ki şehrimizin girişine heykelini dikiyoruz. Ben ayrıca özel bir kolejde çocuklara atmaca dersi veriyorum. Onlara da bu kültürü öğretiyoruz” ifadelerini kullandı.



“600 sene önce nasıl yapılıyorsa yine aynı şekilde yapılıyor”


Geçmiş yıllarda atalarının et ihtiyaçlarını karşılamak için atmaca tuttuklarını vurgulayan atmacacı Hüseyin Avni Kabaoğlu, “Atmaca bekliyoruz. Atmaca tutmaya çalışıyorum. Bu şapka beni koruyor. Atmaca yırtıcı bir hayvandır. Bütün yırtıcılar yazın Nil vadisine gidiyor. Mart ayında yuva yapmak için Kuzey yarım küreye gelirler. Burada da ılıman iklim vardır. Yavruları büyüttükten sonra bu aylara doğru tekrar Afrika’ya giderler. Bu bölgede 600 senedir atmacacılık yapılıyor. 600 sene önce nasıl yapılıyorsa yine aynı şekilde yapılıyor. Değişmeyen bir kültür. Dünyada belki de değişmeyen tek kültür atmacacılık kültürüdür. Eskiden et ihtiyacını karşılamak için dedelerimiz atmaca tutarlardı” şeklinde konuştu.



“Bu iş gerçekten bir hastalık”


Zevk aldıkları için atmacacılık yaptıklarını ifade eden Yılmaz Eskiçırak, “Bundan biz zevk alıyoruz. Bıldırcına salarız. Atmacayı kışın bakarız. Bu iş gerçekten bir hastalık. 82 yaşındayım tentaya çıkamıyorum ama atmacayı saklıyorum. Elimde tutuyorum” dedi.



“Atmacayı bıldırcın avında kullanıyorum”


Atmacayı hala daha bıldırcın avlarken kullandıklarını söyleyen Turhan Eskiçırak, “Biz bunla birbirimize hava atarız. Öncelikle ben atmacayı bıldırcın avında kullanıyorum. Ardahan’a gittim. Masraf ettim orada bıldırcın yakaladım. Bu 600 senelik bir gelenektir. Bizim atalarımızdan kalan bir gelenektir. Ben fabrikada çalışırken sadece 8-4 vardiyalarında tutmaya çıkamadım. Normalde hiç aksatmadan dağlara giderim” dile getirdi.



“Biz bayanlar olarak beylerimizin atmacalarını evcilleştiriyoruz”


Sadece erkeklerin değil kadınların da atmacacılık yaptığını, evcilleştirmede büyük rol oynadıklarını dile getiren Sema Eskiçırak, “Biz bayanlar olarak beylerimizin atmacalarını evcilleştiriyoruz. Mahallede kolumuza takarak geziyoruz. Gelinler olsun görümceler arasında birbirimize hava atar gezeriz. Kimin atmacası daha güzel diye hava atıyoruz” ifadelerini kullandı.



Rize’de ’atmaca’cılık geleneği dededen toruna babadan oğula sürdürülüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Lise eğitimi yarıda kalan esnaf çocukları için büyük fırsat Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi ile Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (SESOB) arasında işbirliği protokolü imzaladı. İmzalanan protokol ile birlikte yarım kalan lise eğitimi tamamlamak isteyen esnaf çocukları için yüzde 20 oranında indirim uygulanacak. Herhangi bir sebeple lise eğitimini tamamlamamış öğrencilerin mezuniyet belgesi alması için fırsat sunan Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi, yeni bir işbirliği protokolüne daha imza attı. Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (SESOB) ile imzalanan protokol ile birlikte herhangi bir sebeple eğitimine devam etmemiş 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri Pusula Akşam Lisesi ile eğitimlerini tamamlayıp mezun olacak. Yakınları Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi’nde eğitim almak isteyen SESOB üyeleri, yüzde 20 oranında indirimden yararlanabilecek. Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliğinde gerçekleştirilen protokol töreninde konuşan Özel Sivas Pusula Akşam Lisesi Müdür Yardımcısı Seçil Üngör, “Bu protokol sayesinde esnaflarımızın çocukları, eğitim hayatlarına daha kolay bir şekilde devam edebilecekler. Protokol ile sağlanan indirimden; lise eğitiminden tasdikname ile ayrılmış, açık öğretim lisesine kayıtlı, ortaokuldan sonra liseye hiç başlamamış, herhangi bir sebeple eğitimine devam etmemiş, en az iki kere sınıf tekrarı yapmış ve 9, 10, 11 ve 12’nci sınıf öğrencileri faydalanabilecek. İndirim kampanyası 01 Haziran 2025 tarihine kadar sürecek” ifadelerine yer verdi. İmzalanan protokolden duyduğu memnuniyeti ifade eden SESOB Başkanı Hakan Demirgil ise teşekkür ederek, “Esnaflarımızın ve çocuklarının her zaman mesleklerinin yansıra eğitimlerine de önem vermelerini arzuluyoruz. Protokolümüzün esnaf teşkilatımıza hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Konya DOSD Meram Spor Okulları başlıyor Konya’nın merkez Meram İlçe Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’un geçtiğimiz günlerde müjdesini verdiği DOSD Meram Spor Kulübü, Down Sendromlu Bireyler Spor Okulları ile faaliyetlerine başlıyor. Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’un müjdesini verdiği “Down Sendromlu Bireyler Spor Okulları” ön kayıtları başladı. Eğitimler, 6-16 yaş aralığı ve 16 yaş üzerindeki bireylere iki ayrı grupta verilecek. Down sendromlu çocuklarının zihinsel ve bedensel gelişimine önemli katkı sağlayacak spor okullarında ön kayıtlar, Durunday Mahallesi DOSD Sokak No:8/A Meram/Konya adresinde yapılabiliyor. Okullar hakkında detaylı bilgi almak isteyenler de DOSD Meram’ın 0 332 3253232 nolu telefonuna da müracaat edebilirler. “Down sendromlu bireylerin yaşam kalitesi sporla artacak” Down sendromlu bireyler için sporun, fiziksel, sosyal ve duygusal gelişimleri açısından büyük faydalar sağladığı bilimsel gerçeğinin altını çizen Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, sporun tüm yararlarını down sendromlu bireylerin hizmetine sunmak amacıyla DOSD Meram Spor Kulübünü hayata geçirdiklerini ifade etti. Down sendromlu bireylerin sporla, kas gelişiminden oboziteyi önlemeye, kalp sağlığından kişisel gelişimine, sosyalleşmeden becerilerinin artmasına kadar her yönden geliştiğine dikkat çeken Başkan Kavuş, “Düzenli fiziksel aktivite, hareket kabiliyetini artırarak bireylerin yaşam kalitesini yükseltir. Tüm özel ailelerimiz bu gerçeğin bilincindeler. Ancak çocuklarının spor yapmasının önünde engeller vardı. Biz bu okullarla bu engelleri kaldırıyor, onların spor yapmalarının önünü açıyoruz. Kulübümüz, faaliyetlerine spor okulları ile başlıyor. Tüm down sendromlu özel bireyleri, açılan kulübümüzün etkinliklerine katılmaya ve DOSD Meram Down Sendromlu Bireyler Spor Okulları fırsatını değerlendirmeye davet ediyorum” dedi.