GÜNDEM - 10 Haziran 2024 Pazartesi 09:49

Hasta eşine ve 105 yaşındaki annesine gözü gibi bakıyor

A
A
A

Rize’de yaşayan 65 yaşındaki Fatma Turan, hasta eşine ve 105 yaşındaki annesine gözü gibi bakıyor.

Rize’de yaşayan 65 yaşındaki Fatma Turan, 4 yıl önce hastalanan eşi Niyazi Turan ve 105 yaşındaki annesi Firdevs Ceylan ile bir evde yaşıyor. Fatma Turan, hasta eşi ve annesinin bütün bakımlarını kendi başına gerçekleştiriyor. Turan, sabah uyanması ile birlikte gece uyuyana kadar eşi ve annesinin ihtiyaçlarını gidererek bütün gününü geçiriyor. Evden dışarıya çok az çıkma fırsatı bulabilen Turan, gününün neredeyse tamamını eşine ve annesine ayırıyor. Eşi ve annesine gözü gibi bakan Fatma Turan, gününün nasıl geçtiğini anlamadığını belirtti.

Bütün gününün annesine ve eşine bakarak geçirdiğini ifade eden Fatma Turan, “Eşim hasta oldu. Annemde geldi benim yanıma ona bakıyorum. Günüm onlarla birlikte geçiyor. 4 yıldır eşim burada böyle yatıyor. 4 senedir hizmetini ben yapıyorum. Eşim sadece yemeğini yiyor. Bütün ihtiyaçlarına ben yardım ediyorum. Anneme de aynı şekilde bakıyorum. Götürüyorum yıkıyorum. Kahvaltılarını ettiriyorum. Eşimin ilaçlarını veriyorum. Her şeylerine ben bakıyorum. Zor olsa bile eşim o ilaçlardan anlamaz. Hangisini içeceğini bilemez. Onları hep ben ayarlıyorum. Günüm onlarla geçiyor. Sıkılsam da evde durmak zorundayım. Bir yere çıkamam. Bunları bıraksam annem balkona çıkar bir şey olur. Eşim uyursa anneme bir şey olur. Sabah eşimin ilaçlarını veriyorum. Ben ilaçlarımı içerim. Onun ilaçlarını içiririm. Kahvaltı yaparız. Eşimin ilaçlarını veririm. Annemin ilaçlarını veririm. Ev işlerini yaparım. Günüm bir şekilde geçiyor. Nereden gün doğuyor nereden batıyor anlamıyorsun. Bazen gün sana yetmiyor. Çocuk gibi bunlar bakım istiyor. Her şeyleriyle senin ilgilenmen gerekiyor. Islak mendille eşimi silerim. Annemi silerim. Hep siler, temizlerim. Bunlar oturur ben toparlarım. Annem 105 yaşında ona da hizmet ediyorum” ifadelerini kullandı.

Eşinin kendisiyle ilgili her şeyle ilgilendiğini belirten Niyazi Turan, “Hayatım çalışmakla geçti. Şimdi de birtakım sıkıntılarım var. İdrar yollarımda sıkıntı var. Gözümde sıkıntı var ve gezemiyorum. Günüm evde geçiyor. Eşim bana yemeğimi veriyor. Üstümü başımı yıkıyor. Bütün her şeyimle ilgileniyor. Allah binlerce razı olsun” dedi.

105 yaşındaki Firdevs Ceylan ise, “Kızım bana bakıyor. Annesini iyi bakmaz olur mu. Yediriyor içiriyor beni. Her şeyimi yapıyor” şeklinde konuştu.

Hasta eşine ve 105 yaşındaki annesine gözü gibi bakıyorAli Maşalacı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çin ve Brezilya’dan daha sürdürülebilir bir dünya hedefi Çin ve Brezilya’nın daha adil bir dünya ve daha sürdürülebilir bir gezegen hedefine yönelik planlarını konu alan bir makale yayımladı. 2014 yılında Çin ve Brezilya arasındaki Belo Monte Ultra Yüksek Voltaj (UHV) iletim projesine yönelik iş birliği anlaşması imzalandı. Bu proje, tropik yağmur ormanları ve nehirleri aşan 2 bin kilometreden uzun bir alanı kapsıyor. Yapılan açıklamaya göre; Brezilya’nın kuzey ve güneyini birbirine bağlayan bir "elektrik otobanı" oluşturan proje, yalnızca sanayi bölgelerine yeterli enerji sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan 22 milyon Brezilyalının enerji sıkıntısını çare buldu. Proje, bugüne kadar 180 terawatt saat hidroelektrik enerji iletimi gerçekleştirerek 64 milyon ton standart kömür tasarrufu sağladı ve 170 milyon ton karbondioksit (CO2) emisyonun önüne geçti. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, yaptığı açıklamada "Çin, Brezilya’nın devam eden enerji dönüşümünde aktif rol oynuyor" dedi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ise başkent Brazilya’da Lula ile yaptığı görüşme esnasında birbirlerinin başarısına katkıda bulunan "altın ortaklar" olarak Çin’in Brezilya’yla çalışmaya ve insanlık için ortak geleceğe sahip bir topluluk inşa etme hedefi doğrultusunda ilerlemeye hazır olduğunu dile getirdi. Yapılan açıklamada şu bilgiler yer aldı: "İki ülke daha adil bir dünya ve daha sürdürülebilir bir gezegen için ortak geleceğe sahip Çin-Brezilya topluluğu anlayışıyla aralarındaki bağları güçlendirdi ve Kuşak ve Yol Girişimi’ni Brezilya’nın kalkınma stratejileriyle uyumlu hâle getirme konusunda anlaşmaya vardı. Bu yıl, Çin ile Brezilya arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 50. yıl dönümü kutlanıyor. İki ülke son elli yıl boyunca ekonomik ve ticari bağlarını güçlendirerek ekonomik ve ticari iş birliğinde önemli başarılara imza attı. Diplomatik ilişkilerin 50. yıl dönümünü kutlamak amacıyla Brezilya’nın Recife şehri, kültürel ilişkilere elverişli ortamı geliştirmek amacıyla 2024 yılını "Çin Yılı" olarak belirledi. Çin ve Brezilya, hızla değişen günümüz dünyasında BM, G20 ve BRICS gibi çok taraflı çerçeveler bünyesinde küresel yönetişim ve iklim değişikliği gibi önemli konularda birbirleriyle yakın ve düzenli olarak çalışıyor. Çin ve Brezilya Mayıs ayında Ukrayna krizine yönelik siyasi çözüm konusunda altı maddelik ortak mutabakat yayımladı ve uluslararası toplumdan pozitif tepki aldı. İki ülke aynı zamanda bu siyasi krizle ilgili olarak barışı destekleyen daha fazla ses toplamak amacıyla diğer Küresel Güney ülkeleriyle birlikte "Friends for Peace" (Barış için Dostluk) grubunu kurdu."
İstanbul Bakırköy Belediyesi Kadına yönelik şiddete karşı konferans düzenledi Bakırköy Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bir konferans düzenledi. Kadına yönelik şiddetin uzmanlarca hukuki ve sosyal boyutta ele alındığı konferansa katılan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, “Kadınların omuzlarındaki yükleri hafifletebilmek için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Kadınlara hak ettikleri eşit bir yaşamı sunabilmek için çalışmalarına devam eden Bakırköy Belediyesi, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde bilinçlendirici bir konferans düzenledi. Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı Nurcan Alan’ın moderatörlüğünü yaptığı konferansta, ülkenin kanayan yarası olan kadına yönelik şiddet, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı Gönüllüsü, Eşik Üyesi Av. Selin Nakıpoğlu ve Türk Psikologlar Derneği Genel Sekreteri Dr. Öğr. Üyesi Duygu Buğa tarafından ele alındı. Bakırköy Belediyesi Konferans Salonu’nda düzenlenen program kapsamında kadına yönelik şiddet hukuki ve sosyal boyutlarda değerlendirildi. Konferansta vatandaşlar akıllarındaki soruları da sorma fırsatı buldu. Programa katılan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, katılımcılara katkılarından dolayı teşekkür ederek kadına yönelik şiddetin önüne geçebilmek için her türlü çalışmayı yapacaklarını belirtti. “Her kesimin eşit olduğu, demokratik işleyişin düzgün ilerlediği bir gelecek hayal ediyorum” Programda konuşan Bakırköy Belediye Başkanı Doç. Dr. Ayşegül Ovalıoğlu, adaletin sağlanması ile eşit bir geleceğe adım atılabileceğine vurgu yaparak, “Ülke olarak en büyük mücadeleyi adalet ve ekonomi konusunda veriyoruz. Adaletin sağlanması konusunda şüpheler var. Adaleti sağlamak kişilerin kendisine bırakılmamalı. Bu noktada da biz her zaman elimizden geleni yapmak zorundayız. Yasalar, müdahil olduğunda korumak zorunda. Örneğin, gidip şikayette bulunuyorum ama o okları kendi üzerime çekeceğim konusunda da endişelerim var. Sokakta yürürken de birisi bize saldırdığında kimse ‘Başıma bir şey gelir’ diye müdahil olmak istemiyor. Sadece aile içi şiddete değil, toplumsal olarak buna nasıl karşı çıkacağız? Zihinlerdeki şiddeti nasıl durduracağız? Umut ediyorum ki, bunları konuştuğumuz bir gündemimiz olmasın artık. Artık eşitliğimize dair konuşalım. Her kesimin eşit olduğu, demokratik işleyişin düzgün ilerlediği bir gelecek hayal ediyorum” dedi. “Kreşleri kapatmayacağız, açmaya devam edeceğiz" Kreşlerin kapatılmasıyla ilgili tartışmalara da değinen Başkan Ovalıoğlu, “Siyaset doğru kullanıldığında ve doğru kişiler tarafından uygulandığında insanın hayatını kolaylaştıran bir şeydir. O yüzden bu meseleye evrensel olarak bakıyorum. Kadınların hayatını, üzerindeki yükleri rahatlatmak için yerel yönetimler olarak biz neler yapabiliriz? diye düşünerek kadınlara her alanda elimizden gelen desteği verebilmeliyiz. Vermeliyiz ki, kadınlar da gönül rahatlığıyla işini yapsın, ekonomik özgürlüğünü sağlasın. Yani bir yerde kadının ‘susması’ için bir sebep olmasın. Belediyeler olarak kreş mi yapmamız lazım? Daha da çok yapacağız. Bugün bize de kreşleri kapatmamız konusunda yazı geldi. Kapatmıyoruz. Kapatmamaya, hep birlikte kreş açmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim amacımız herkese eşit bir hizmet sunabilmek. Amacımız sadece ekonomik durumu uygun olana anaokulu hizmeti sunmak değil aynı zamanda o ekonomik güce sahip olmayana da eşit, nitelikli ve mükemmel hizmeti sunabilmek. Açtığımız kreşlerle, sunduğumuz hizmetlerle kadının yükünü hafifletelim ki kadın da nefes alabilsin. Kim ne derse desin, evin direği kadın ve biz onun omuzlarındaki yükleri hafifletmek için sosyal hizmetlere daha da ağırlık vererek elimizden ne geliyorsa yapacağız” ifadelerini kullandı. “Yalnız değilsiniz, birlikte güçlüyüz” Kadınlara, yalnız olmadıklarını hatırlatarak birlik ve beraberlik çağrısı yapan Başkan Ovalıoğlu şunları söyledi: “Yasalar konusunda, İstanbul Sözleşmesi konusunda, kadına yönelik şiddete karşı çıkmak konusunda toplum olarak mücadele etmeliyiz. Hep kadını konuşuyoruz ama erkeğin bu zihniyette olarak yanımızda durması şart. Anneler olarak o erkekleri de biz yetiştiriyoruz ama eğitimler de çok önemli. Hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hazırladığı müfredata hem de kendi rehberimize uygun şekilde belediyemiz bünyesindeki kurum içi eğitimleri tamamlayacağız. Bu konuları sadece böyle günlerde konuşmamalı, güncel tutmalıyız. Mesele, yalnız değilsiniz! Hep beraber, birlikte güçlüyüz. Devletler, hükümetler halkının yanındadır. Halkın rahatı için, refahı için onlar gönüllü olarak buraya gelmişlerdir. Biz seçmişizdir, siz seçmişsinizdir. O zaman bizim faydamıza, yararımıza işler yapmakla yükümlüdür. ‘Sence, bence’ olmaz, orada siyaset kalkar. Orada devreye her konuda halkın refahı, güvenliği ve huzuru girer.”
Balıkesir Balıkesir’de zeytini kuraklıktan sonra lodos vurdu Türkiye’nin önemli zeytin üretim merkezlerinden Balıkesir’in Burhaniye ilçesinde, zeytini kuraklıktan sonra bu defada lodos vurdu. Kuraklıktan zeytinler büyüyemezken, son günlerde düşen yağmurla birlikte gelen lodos da zeytinin dibe düşmesine neden olurken, hasat maliyetlerini artırdı. Burhaniye yöresinde Mayıs ayından beri yağmur düşmemesi nedeniyle zeytinler büyüyemedi. Zeytin hasadına başlanırken, beklenen yağmurda lodosla birlikte geldi. Aşırı lodos yüzünden zeytinin dibe düşmesi, hasat maliyetlerini artırırken, yemeklik yağ rekoltesinin de düşmesine neden oldu. Zeytinyağı fiyatlarının geçen yıla göre büyük oranda düşmesi de üreticileri üzdü. Zeytin hasadı yaptığını anlatan Ferit Doğan ,” Lodosla birlikte zeytinler döküldü. Dökülünce işçilik maliyetleri de arttı. Kadın yevmiyeleri. 800-900 lira, erkek yevmiyeleri ise bin 200-bin 500 lira. Maliyetler daha da arttı. Zeytinyağı fiyatları da tam belli olmadı. Bekliyoruz Tariş’in fiyat açıklamasını. Bu sene zeytin manasında işler çok iyi gitmiyor” dedi. Yaşar Özdemir de, “Bu sene zeytincinin işi zor. Lodos esti zeytinler yere döküldü. Zaten yevmiyeler pahalı. Yani insanlar ne yapsın ki. Yağın fiyatları düşük. Zeytinler küçük. Üstüne yağmurda yağmayınca bir türlü zeytincilik de iş olmuyor. Maliyetler çok yüksek. Eğer kendi işimiz olmasa zaten kesinlikle zarar ederiz. Allah yardımcımız olsun. Ne diyelim” diye konuştu. Ziraat mühendisi Mustafa Erümit ise,” Beklenen yağışlar olmadığı için rekoltede istediğini alamayan çiftçiyi bu sefer lodos vurdu. Yağışlarla birlikte gelen lodos ağacın üstünde olan zeytinleri de döktü. Maalesef, bu da toplama maliyetlerine ve ürünün kalitesine çok büyük etkiler yaptı. Bundan sonra çiftçimizin Allah, yardımcısı olsun. Maliyetler iyice artıyor. Önümüzdeki günlerde neler olacağını hep beraber göreceğiz” dedi.