EKONOMİ - 29 Mayıs 2024 Çarşamba 09:54

Elektrikli çay kesme motorları çıkınca çay torbaları yoğun ilgi görmeye başladı

A
A
A

Teknolojinin gelişmesiyle elektrikli çay kesme motorları sonrası geleneksel yöntemleri terk eden çay üreticileri yeni nesil çay torbalarını yoğun olarak kullanıyor.

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 1. sürgün çay sezonu hız kesmeden devam ediyor. Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun bölgelerinde çay müstahsilleri çay tarım arazilerine girerek bir an evvel çaylarını toplayıp satmak istiyor. İlk çay dikildiği tarihten bu yana toplaması değişen teknolojiyle birlikte çay müstahsillerinin işini daha da kolaylaştırıyor. İlk zamanlarında ellerle toplanan çaylar bir dönem sonra çay makasları ile toplandı. 1980 ihtilali öncesinde ise fabrikaların çay işleme kapasiteleri müstahsillerin verdikleri çayları karşılamadığından, çayda kalitenin artması bahane gösterilerek ‘çay makasları çaya zarar veriyor’ gerekçesi ile yasaklandı. Yasaktan yıllar sonra ise bu yasak Rizeli Milletvekilleri’nin girişimi ile kaldırılarak yeniden çay makası ile toplanmaya başlandı.

Çay bugünlerde ise çay motorları ile toplanmaya başlandı. İlk etapta benzinli olan çay motorları ’çayda egzoz ağzı bıraktığı’ gerekçesiyle yasaklandı. Bu kez benzinli çay motorları yerini elektrikli çay motorlarına bıraktı. Çayda toplama yöntemleri değiştikçe taşıma metotları da değişmeye başladı. Elle toplanan çay sepetlerle taşınırken, makasla toplanan çaylar için sırtta taşınabilen çay torbaları çıktı. Şimdi ise çay motorları ile toplanan çaylar için ağız kısmı plastik su borularından yapılan, tek elle tutulabilen torbalar piyasaya sürüldü. Çay motorunu tek elle rahat hareket ettiren çay müstahsilleri diğer elleriyle tuttuğu bu yeni çay torbalarını rahatça dolduruyor ve çay toplama işlemini daha da hızlandırıyor. Hal böyle olunca eski sırta takılan torbalar da çay sepetleri gibi tarih oluyor.

Elektrikli çay kesme motorları çıkınca çay torbaları yoğun ilgi görmeye başladı

“Sırta alıp da taşıma yok”

Çay toplama işleminin teknoloji ilerledikçe daha rahat bir hal aldığının altını çizen Rizeli esnaf Tahsin Çelik “Genelde teknoloji o kadar ilerledi ki artık bu işi elektroniğe kadar döktü. Eskiden elle toplanırdı ve ellerde darp izleri olurdu. Doktorun müdahalesine kadar gidilirdi. Ondan sonra makaslar çıktı. Bir ara yasaktı. Şu anda teknolojinin tam ilerlediği şeyde motorlarımız çıkmış. İşte teknoloji ilerlediği müddetçe daha kolaylık oldu. Şarja takılıyor, 7-8 saat şarjlı gidiyor. Tek elle tutularak makineyle beraber toplanıp hazneye dolduruluyor ve elde taşınarak yuvarlama sepetlerine konuyor. Yuvalama sepetlerine konduktan sonra ağzı bağlanıp ilimizin coğrafi yapısı çok rampa, bayır olduğu için yukarıdan aşağıya doğru en kısa yerden yuvarlanarak taşıma işleri yapılıyor. Sırta alıp da taşıma yok” dedi.

“En son sistem bu”

İnsanların yeni çıkan çay motorları ve buna ek olarak piyasaya çıkan tek elde tutulan torbalar ile çok rahat bir sezon geçirdiğini kaydeden Çelik “Şuanda en son sistemdir bu. Bundan sonra artık ne çıkar bilemem. Çok engebeli, çok rampa insanların müşkülat ve fiziki yapısı pek uygun olmadığı yerlerde büyük kolaylık. Diğer sırtta taşınan çay torbalarının satışı tamamıyla azaldı. Çünkü elle toplamak yok, sırtta taşıma yok. Tabii ki çok daha rahatlık oldu. Çay sezonu zaten 3-5 ayda bitirilmesi gereken bir olaydır. Günübirlik herkes kendi çayına girdi ve bu şekilde çok daha rahat etti. Bir günde mesela 200 kilogram toplanan yerden şu anda 1 ton kadar çay toplanabiliyor makineyle beraber” ifadelerini kullandı.

Elektrikli çay kesme motorları çıkınca çay torbaları yoğun ilgi görmeye başladı

“Elle tutulan çay torbalarını şuanda yok satıyoruz”

Çay müstahsillerinin fiyat farkına bakmadan daha kullanışlı olan yeni nesil çay sepetleri ve torbalarına yöneldiğini ifade eden Orhan Yanık isimli esnaf “Tek elle tutulabilen çay torbalarını ise şu an şu anda yok satıyoruz. Terzimizde, bekliyoruz yeni ürünleri. İnşallah gelince satacağız. Torbalar 60 TL’den satıyoruz. Büyük sepetlerimizi 150 TL civarında satıyoruz. Ufaklarını 125 TL’den satıyoruz. Sırta takılan çay torbalarını artık kimse ilgi göstermiyor” şeklinde konuştu.

Ali Maşalacı - Hasan Fehmi Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ATSO Başkanı Hacısüleyman: "Gelir vergisi kanununda düzenleme şart" Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Meclis Toplantısı’nda açıklamalarda bulunan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, gelir vergisi kanununda düzenleme beklediklerini kaydetti. ATSO Kasım ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATSO Meclis Salonu’nda yapıldı. ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ABD seçimi, kültürel gelişmeler, asgari ücret ve ekonomiye yönelik açıklamalarda bulundu. Tüm dünyanın; 20 Ocak’ta göreve başlaması beklenen, ABD seçimlerini kazanan Donald Trump’ın piyasalara ve dış politikaya etkisi üzerine odaklanmış durumda olduğunu kaydeden Hacısüleyman, yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişikliklerin yakından takip edilmesi gerektiğini ifade etti. Hacısüleyman, “Trump 2017’de ilk dönemine başladığında başta Çin ve Almanya olmak üzere, aralarında bizim de olduğumuz pek çok ülkeye uyguladıkları gümrük vergisi oranlarını artırmıştı. Bu defaki seçim çalışmasında da aynı şeyleri yapacağını sık sık tekrarladı. Bunun Türkiye’ye hem doğrudan hem dolaylı etkileri olacağını beklemekteyiz. ABD, Avrupa’nın en büyük ihracat pazarı. 2023’te Avrupa’nın ABD’ye ihracatı 600 milyar dolara yakın. ABD’ye en çok ihracat yapan ülkeler Almanya, İtalya, İrlanda, Fransa. Avrupa’dan gelen mallara vergi konulması, Avrupa’nın ihracatını ve dolayısıyla büyümesini olumsuz etkileyecek. Bu, Avrupa’nın Türkiye’den yaptığı ithalatı da aşağı çekecek bir faktör olacaktır. Yaklaşık 60-70 yıldır küresel ticarette eğilim, engellerin ortadan kaldırılması, vergilerin azaltılması yönünde idi. Ama artık bu eğilimin sonlarına gelinmiş gibi bir durumla karşı karşıyayız. Vergilerde ve ticaret engellerinde artış, sadece sanayi sektörlerini değil, dolaylı olarak tüm sektörleri etkileme potansiyeline sahip. Bu nedenle yeni dönemde ABD’nin dış ticaret politikasındaki değişiklikleri yakından takip etmemiz gerekiyor” diye konuştu. “Gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor” ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, küresel dünyada ve ülkede yaşanan gelişmelerin, ekonomiye etkisini değerlendirerek, "Gündemin bu kadar sık değiştiği ve ekonomik verilerin pek de iç açıcı olmadığı bu ortamda Türk iş dünyası nasıl yatırım yapacak, nasıl katma değerli üretime geçecek, dijitalleşme ve yapay zeka konularına nasıl uyum sağlayacak?” Bu soruların kısa bir cevabı yok. Birincisi bu gündem kirliliğinden kurtulmamız gerekiyor. Konsantre olabilmemiz için, zihnimizi meşgul eden bizi rahatsız eden odaklanmamızı engelleyen faktörleri azaltmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. “Gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz” Yıllık enflasyon oranının 2023 yılı Temmuz ayından bu yana en düşük seviyeye indiğine de dikkat çeken Hacısüleyman, "Ciddi bir düşüş yakalanmış olsa da, henüz beklediğimiz umduğunuz yavaşlamanın gerisindeyiz. Nitekim Ekim’de TÜFE aylık bazda yüzde 2,88 ile piyasa beklentilerinin üzerinde arttı. Enflasyondaki bu inatçılık şu ana dek, faizin yüksek seyretmesine, faiz indirimlerinin ertelenmesine, büyüme üzerindeki baskının devam etmesine neden oldu. Bununla birlikte geçen haftaki son Para Politikası Kararında Merkez Bankası, enflasyonun ana eğiliminde Ekim ayında iyileşmenin başladığını açıkladı. Bu artık faiz indirimlerinin kapıda olduğuna işaret ediyor. Mevcut para ve maliye politikası ile uluslararası konjonktürde ciddi bir bozulma olmaz ise, gelecek yıl sonuna kadar politika faizinde 20 puana yakın bir indirim ön görebiliriz.” “Çalışanın eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor” ATSO olarak; gelir vergisi kanununda da düzenleme yapılmasını beklediklerini sözlerine ekleyen Hacısüleyman, konuşmasını şöyle tamamladı: “Asgari ücretli çalışanların alım gücünün korunmasını, eğitim, sağlık ve barınma maliyetlerinin aşağı çekilmesini, işverenin rekabet gücünün zayıflamaması için gelir vergisi kanununda düzenlemeler yapılmasını bekliyoruz. Mevzuatta gelir vergisi dilimleri birbirine çok yakın, ücretler yılın başında henüz nisan mayıs gibi ikinci vergi dilimine yaz aylarında ise üçüncü vergi dilimine giriyor. Yani vergi kesintileri artıyor. İşveren için maliyeti yüksek ama çalışan için de eline geçen net para aylar ilerledikçe azalıyor. O yüzden iş dünyasında vergi dilimlerini yeniden düzenlenmesine ihtiyaç var.”
Ağrı Ağrı’da bin 200 kişiye siber suçlar eğitimi verildi Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, toplumda siber suçlara karşı farkındalık oluşturmak ve bilinçlendirme faaliyetlerini artırmak amacıyla SİBERAY programı çerçevesinde üniversite öğrencileri ve yetişkinlere yönelik eğitim programları düzenledi. Ağrı İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, siber suçların henüz gerçekleşmeden önlenmesi, bireylerin maddi ve manevi zararlarının en aza indirilmesi ve dijital okuryazarlık seviyesinin artırılması amacıyla düzenlenen SİBERAY programı kapsamında geniş çaplı eğitimlerin gerçekleştirildiği belirtildi. Bu kapsamda, 18 Kasım 2024-22 Kasım 2024 tarihleri arasında İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinde eğitim alan yaklaşık bin öğrenciye, "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında seminerler düzenlendi. Eğitim programları, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tıp/Eczacılık Fakültesi, İslami İlimler Fakültesi, Spor Bilimleri Fakültesi, Yabancı Diller Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Meslek Yüksekokulu, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sivil Havacılık Meslek Yüksekokulu ve Sağlık Bilimleri Meslek Yüksekokulu bünyesindeki öğrencilere yönelik olarak gerçekleştirildi. Açıklamada, 20 Kasım 2024 tarihinde ise saat 15.00 ile 16.00 arasında Tutak İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmenevi’nde yetişkinlere yönelik bir eğitim semineri düzenlendiği ifade edildi. Seminere yaklaşık 200 yetişkinin katıldığı ve "Güvenli ve Bilinçli İnternet Kullanımı, Siber Risk ve Tehditler, Siber Zorbalık, Teknoloji Bağımlılığı ve Dijital Okuryazarlık" konularında farkındalık oluşturulduğu kaydedildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, SİBERAY programı kapsamında toplumun her kesimine ulaşmayı hedeflediklerini belirtti. İpar, “Siber suçlar, günümüz dünyasında bireylerin ve kurumların en çok karşı karşıya kaldığı tehditlerden biri haline gelmiştir. Amacımız, hem bireylerin hem de toplumun dijital dünyada güvenli bir şekilde yer almasını sağlamak ve karşılaşılabilecek tehditleri en aza indirmektir. Bu kapsamda, ilimiz genelinde öğrencilere ve yetişkinlere yönelik farkındalık eğitimlerimiz artarak devam edecektir” dedi. Eğitimlere katılan öğrenciler ve yetişkinler, internet kullanımında farkındalıklarını artıran bu etkinliklerden memnuniyetlerini dile getirdi. Üniversite öğrencileri, bu tür eğitimlerin kendilerine hem kişisel hem de akademik hayatlarında faydalı olduğunu ifade ederken, yetişkinler de dijital tehditler hakkında bilinçlenmenin önemine vurgu yaptı.