- 30 Mayıs 2023 Salı 09:15

Osmaniye’de çocuklar gülsün diye konteyner kente çocuk parkı

A
A
A
Osmaniye’de çocuklar gülsün diye konteyner kente çocuk parkı

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilden biri olan Osmaniye’de konteyner kentte çocukların moral ve motivasyonlarının yükseltilmesi, deprem psikolojisinden uzaklaşmaları için çocuk parkı kuruldu.

Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen 11 ilden biri olan Osmaniye’de konteyner kentte çocukların moral ve motivasyonlarının yükseltilmesi, deprem psikolojisinden uzaklaşmaları için çocuk parkı kuruldu.


AFAD tarafından oluşturulan konteyner kentlerde gerek devlet görevlileri gerekse sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri çocukların yüzlerini güldürmek için çalışıyor. Karaçay’da 120 konteynerden oluşan kent kuran Altındağ Belediyesi tarafından çocuk, genç ve ailelerin vakit geçirebileceği park alanı yapıldı.


Depremde evlerinin ağır hasar aldığını ve konteyner kente yerleştiklerini dile getiren Elif Kırgın, "Devletimize, milletimize teşekkür ediyorum evimiz ağır hasarlı bizi konteyner kente yerleştirdiler. Konteyner kentte yapılan parkta çocuklarımız oynuyor. Çocuklarımız mutlu biz mutluyuz. Herkese teşekkür ediyorum" dedi.


Osmaniye Karaçay konteyner kentte kurulan parkta doyasıya eğlenen çocuklar ise burada yeni arkadaşlar edindiklerini, oyunlar oynadıklarını söyleyerek parkın yapılmasından emeği geçenlere teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Tekgül’ün bisiklet hayali gerçek oldu Adana’da maddi imkansızlıklar nedeniyle bisiklet alamayan 6 yaşındaki Tekgül’ün hayali gerçek oldu. Bisikletine kavuşan küçük kızın mutluluğu gözlerinden okundu. Merkez Yüreğir ilçesine bağlı Koza Mahallesi’nde yaşayan Suna ve Fatih Bakır çiftçinin 5 çocuğundan biri olan 6 yaşındaki Tekgül, yaşıtları gibi bisiklete binmek istedi. Aile, maddi imkansızlıklar nedeniyle evladına bisiklet alamazken Tekgül, mahallede ihtiyaç sahibi ailelere erzak dağıtan Ogün Sever Okur’un yanına gitti. Minik Tekgül bisiklet istediğini söyledi. Ogün Sever Okur da Tekgül’ün hayalini gerçekleştirmek için pembe bir bisiklet alarak mahalleye gitti. Bisikletine kavuşan Tekgül’ün mutluluğu gözlerinden okundu. Ayrıca mahalledeki onlarca çocuk için de scooter ve oyuncak dağıtıldı. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Tekgül Bakır’ın annesi Suna, "Kızımın en büyük hayali bisikletti. Alamıyordum, Allah razı olsun bu hayalini gerçekleştirdiniz" dedi. "Herkes çok mutlu oldu" Ogün Sever Okur ise Tekgül’ün hayalini gerçekleştirdiği için mutlu olduğunu anlatarak, "Tekgül benden bisiklet istemişti. Ben de onun bu hayalini gerçekleştirdim. Ayrıca diğer çocukları da unutmadık. Onlara da scooter ve oyuncak dağıttık. Herkes çok mutlu oldu. Bu bölge maalesef dezavantajlı çocukların yaşadığı bir yer ve herkesin oyuncak alma imkanı yok. Buradaki çocukları unutmayalım" ifadelerini kullandı.
İstanbul A101’in Müge Anlı ile olan iş birliği kapsamında yeni reklam filmi yayınladı Türkiye’nin en fazla mağazaya sahip perakende markalarından A101, Türkiye’nin güvenilir isimlerinden Müge Anlı ile olan iş birliği kapsamında yeni reklam filmini yayınladı. Türkiye’nin en fazla mağazaya sahip perakende markalarından A101, Türkiye’nin güvenilir isimlerinden Müge Anlı ile olan iş birliği kapsamında yeni reklam filmini yayınladı. “Türkiye’nin her yerinde milyonlarca mutfağa giren bu lezzetlerin %101 arkasındayız” Kampanyanın son filminde Müge Anlı, gıda alışverişinde A101’i tercih eden tüketicilerin mutfaklarına giderek işin sırrını araştırıyor. Ovadan Pirinç, Vera Ayçiçek Yağı, Birşah Yoğurt gibi A101 markalı temel gıda ürünlerinin kalite ve ucuzluğuna vurguda bulunulan filmde Müge Anlı, “A101 ucuzluğuyla her sofraya lezzet katıyor. Türkiye’nin her yerinde milyonlarca mutfağa giren bu lezzetlerin %101 arkasındayız” diyor. Konu hakkında değerlendirmede bulunan A101 Pazarlama Müdürü Yeliz Yahşi Bilgiç, "Müge Anlı gibi Türkiye’nin güven duyduğu bir isimle iş birliği yapmak, markamızın güvenilirlik ve kaliteye verdiği önemin göstergesi. Bu iş birliği, milyonlarca eve kaliteli ürünleri uygun fiyatlarla ulaştırma misyonumuza çok güzel bir sinerji kattı. Değerli iş birliği için Müge Anlı’ya tekrar teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı. MediaCat ve Ipsos tarafından gerçekleştirilen Celebrity Güven Endeksi’nin 2023 sonuçlarında, Türkiye’nin en güven duyduğu ilk 3 isim arasında yer alan Müge Anlı ile dünyanın en hızlı büyüyen ilk 10 perakende şirketi arasındaki tek Türk şirketi olan A101’in bir araya gelmesi, pazarlama iletişimcileri tarafından iki güvenilir ismin sinerjisi yüksek ve uyumlu iş birliği olarak yorumlanıyor. Kreatif sürecini Concept İstanbul’un üstlendiği reklam kampanyasının yönetmen koltuğunda ise 25 Film’den Ali Taner Baltacı oturuyor.
Ankara MKE Ankaragücü eski Başkanı Faruk Koca hakkında 13 yıla kadar hapis cezası talep edildi Hakem Halil Umut Meler’e saldıran MKE Ankaragücü eski Başkanı Faruk Koca’nın da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında mütalaa açıklandı. Koca hakkında 13 yıla kadar hapis cezası talep edildi. MKE Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının sonunda hakem Halil Umut Meler’e saldıran, aralarında Ankaragücü Kulübü eski Başkanı Faruk Koca’nın da bulunduğu 4 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Ankara Batı 3. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, müşteki Halil Umut Meler ile tutuksuz sanıklar Faruk Koca, Kenan Çelikkaya ve Şahin Yunus Şahin, Osman Erkam Can katılmazken, avukatlar salonda hazır bulundu. Cumhuriyet savcısı sanıklar hakkında esas hakkındaki mütalaanın hazır olduğunu belirtti. Esas hakkındaki mütalaa da sanıklar Koca, Can, Şahin ve Çelikkaya’nın sahaya girdiklerini başkan Koca’nın maçın orta hakemi Halil Umut Meler’e, ‘seni öldüreceğim’ diye tehditte bulunduğu, daha sonrasında da yumruk atarak yere düşürdüğü belirtildi. Sanıklar Şahin ve Çelikkaya’nın yerdeki hakemin çeşitli yerlerine birden fazla kez tekme atarak yaraladıkları, sanık Can’ın ise hakem Meler’e tekme atmaya çalıştığı, ancak isabet ettiremediği anlatıldı. Mütalaada, MKE Ankaragücü eski Başkanı Faruk Koca hakkında ‘tehdit’, ‘kemik kırığına neden olacak şekilde kasten yaralama’ ve 6222 Sporda Şiddet Ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun suçlarından 13 yıl 1 ay 15 güne kadar hapis cezası talep edildi. Savcı sanıklar Çelikkaya ve Şahin’in, ‘kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle spor alanında kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralama’ suçundan 3 yıl 4 aydan, 10 yıl 1 ay 15 güne ‘Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’a aykırılık’ suçundan 3’er aydan 1’er yıla kadar hapis veya adli para cezasına çarptırılmaları istedi. Savcı, sanık Can hakkında ise "kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle spor alanında kemik kırığı oluşturacak şekilde kasten yaralamaya teşebbüs" suçundan 6 aydan, 1 yıl 6 aya, "Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanuna aykırılık" suçundan da 3 aydan, 1 yıla kadar hapis veya adli para cezası talep etti. Esas hakkındaki mütalaaya karşı sanık avukatları ek süre talep etti. Mazereti kabul eden mahkeme duruşmayı 11 Kasım’a erteledi.
Bursa Kayıp adamın cesedi bulundu Karacabey’in Ovaesemen Mahallesi’nde ikamet eden ve 11 gündür haber alınamayan 68 yaşındaki Nur Cemil Eroğlu’nun cansız bedeni bulundu. Bursa’nın Karacabey ilçesi Ovaesemen Mahallesi’nde ikamet eden, 11 gün önce evinden erken saatlerde ayrılan ve son olarak köy bakkalından çıkarken kameralarda görünen Eroğlu’yu bulmak için ekipler seferber oldu. Kayıp başvurusunun ardından bölgeye arama faaliyetleri için AFAD, Jandarma Asayiş ve Komando Timleri, arama kurtarma derneklerinden de ekipler sevk edildi. Toplam 13 araç, 54 kişilik ekip, 2 dron ve 3 köpek Nur Cemil Eroğlu’na ulaşmak için Ovaesemen Mahallesi ve çevresinde 11 gün boyunca arama faaliyeti gerçekleştirdi. Hassas burunlu iz köpeklerinin de kullanıldığı arama çalışmalarında, dron ile köy etrafı ve göl çevresi de tamamen tarandı. Aramaların 11’inci gününde Karacabey İlçe Jandarma Komutanlığı’na Yolağzı Mahallesi’nde yaralanmalı trafik kazası ihbarı üzerine olay yerine gelindiğinde, ihbarcı şahıs ile yapılan mülakatta kırmızı bir motosikletin köprü altında olduğunu ve yanında bir erkek şahsın ölü olduğu bilgisi alındı. Olay yerinde yapılan incelemede ölen şahsın yaklaşık 11 gün önce Ovaesemen Mahallesi’nden kayıp olan Nur Cemil Eroğlu (68) olduğu yakınlarının teşhisi ile tespit edildi. Yapılan ilk tespitlerde şahsın motosikletiyle köprüden aşağı düştüğü olay yeri ve çevresi OYİ Timi tarafından incelendi. Nur Cemil Eroğlu’nun kesin ölüm nedeni yapılacak otopsinin ardından netlik kazanacak. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Aydın "Tek dertleri bu imza üzerinden yüklü bir para kaldırmak" Aydın’ın Efeler ilçesinde 38 yıldır kitapevi işleten Safi Emir, kendisine açılan ceza davasını görünce şok olduğunu söyledi. Bütün kurumlarda bulunan Atatürk posterlerinin altında ve yüzlerce çeşit ürün üzerinde kullanılan Atatürk imzası Aydın’da bir kitapevi işletmecisinin başını derde soktu. Aydın’da Vuslat Kitapevi işletmecisi ve emekli edebiyat öğretmeni Safi Emir, kendisine açılan dava ile neye uğradığını şaşırdı. Farklı firmalardan almış olduğu kırtasiye malzemelerini Efeler’deki iş yerinde ve e-ticaret üzerinden satışa çıkaran Emir, hakkında suç duyurusu yapıldığını öğrenince hayatının şokunu yaşadı. Atatürk resmi altındaki imzanın kime ait olduğunu araştırmaya koyulan Emir, yaptığı araştırmalar sonucu bu imzanın hikayesini öğrendi. Tarsuslu kaligrafi ustası Ethem Çalışkan tarafından bir Atatürk resmi çizildiğini ve altı boş kalınca bir imza atıp alanı doldurduğu ortaya çıktı. Günümüzde bütün kurumlardaki Atatürk posterinin altında yer alan ve yüzlerce çeşit üründe kullanılan Atatürk imzasının Ethem Çalışkan’a ait olduğu gerekçesiyle, avukatları bu imza üzerinde bulunan ürünleri satan Aydın’daki işletmeci hakkında suç duyurusunda bulunup arabulucuya gitti. Her iki tarafın avukatları arabulucuda bir araya geldi. 45 bin liradan başlayan pazarlık 17 bin liraya kadar indi. Kitapevi sahibi Emir, hiçbir şekilde anlaşmayacağını söyledi. "İlk duyduğumda şok oldum" Başından geçen olayları anlatan Emir, “25 yıllık öğretmenlik ve 38 yıllık ticaret hayatımda Atatürk sevgisini ön planda tutup genç kuşaklara bu sevgiyi kazandırmak için çaba sarf eden bir kişiyim. Başıma gelen olayı ilk duyduğumda şok oldum. Türkiye genelindeki tüm devlet kurumlarına gittiğinizde idari amirlerin, müdürlerin odasındaki makam koltuğunun arkasında bir pano vardır. Atatürk’ün resmi ve hepimizin bildiği imzası var. Bunun yanı sıra binlerce kırtasiye malzemesi, tekstil ürünü, çantalarda, oyuncak sektöründe, hediyelik eşya sektöründe biz Atatürk resmini ve imzasını görmekteyiz. Hepimizin belleğinde yer edinen bu imza, Türkiye’nin her yerinde vatandaşlara sorsak bu imzanın Atatürk’e ait olduğunu söyleyecektir” dedi. 45 bin lira talep ettiler “Bize bir ceza davası açıldığını duyduk” diyen Emir, “Söz konusu imza Atatürk’ün ölümünden 30 yıl sonra bugün 96 yaşında olan Tarsuslu kaligrafi ustası Ethem Çalışkan tarafından yapılmış. Hikayesi de şöyle, bir Atatürk portresi yapıyor. Atatürk portresinin altı boş kalıyor diye hadi bir imza atayım diyor. Hepimizin belleğinde yer edinen bu imzayı atıyor. Bu imzayı birçok sektör kullanmaya başladı. Biz de almış olduğumuz Atatürk imzalı binlerce ürün sattık. Böyle bir ceza davası ile karşı karşıya kalmamızın sebebi izinsiz olarak bu imzayı kullanıyor olmamızmış. Duyunca şok oldum. Bu imza kimindir diye merak ettim ve araştırdım. Biraz önce anlattığım öyküyle karşılaştım. Ethem Çalışkan’ın avukatları, bu imzanın birer ticari amaç için kullanıldığından yola çıkarak bize dava açmışlar. 45 bin lira gibi bir para istiyorlar. Konu arabulucuya intikal etti. Yapılan pazarlık sonucu 20 bin ile 17 bin bandına iniyorlar. Parasal boyutu hiç önemli değil bizi üzen taraf Atatürk sevgisinin paraya dahil etmesi” diye konuştu. "Vurgun peşindeler" “Bu imza ile Türkiye genelinde bir vurgun peşinde olduklarını düşünüyorum” diyen Emir, “Şimdi baktığınızda 10 binlerce ürün ve bu ürünleri üreten firmalar var. Ben bu ürünlerin rafımda 50 tanesini neticede sattım. Bu ürünü üreten firma belli. Onların üzerine gidilmeyip bizim gibi üç beş esnafın üzerine gitmeleri ayrı bir facia. Tek dertleri bu imza üzerinden yüklü bir para kaldırmak olduğuna anladım. Atatürk’ü bir istismar malzemesi olarak kullanmaları en büyük acımız, en büyük sızımız” dedi.