EKONOMİ - 10 Eylül 2024 Salı 14:13

Vali Erol: “Kahverengi kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet”

A
A
A
Vali Erol: “Kahverengi kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet”

Ordu Valisi Muammer Erol, “Bu yıl hasat döneminde gördük ki, kahverengi kokarca kendi başına bırakılmaması gereken, çiftçimizi, insanımızı üzen sonuçlara neden olan bir musibet. Yapılması gerekenleri doğru zamanda, doğru yerde hep beraber yaparsak, bunun üstesinden geliriz” dedi.


İstilacı bir zararlı olan ve başta fındık olmak üzere tarım ürünlerine zarar veren Kahverengi Kokarca ile bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken çalışmalar, Vali Muammer Erol’un başkanlığında yapılan toplantıda değerlendirildi. Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen değerlendirme toplantısında İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça, Fatsa Ziraat Odası Başkanı Haydar Gürsu, Ünye Ziraat Odası Başkanı Osman Sarıkahraman da hazır bulundu.



“Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkartacak ne varsa hep birlikte yapmalıyız”


Son dönemde gerek Ordu’da ve bölgede hızlı bir şekilde popülasyon yoğunluğu artarak başta fındık bahçeleri olmak üzere her türlü meyve ve sebzede zarara yol açan istilacı bir tür olan kahverengi kokarca ile ilgili bütün paydaşlarla birlikte neler yapıldığı, bundan sonraki süreçte neler yapılabileceğini belirlemek için düzenlenen toplantıda konuşan Vali Muammer Erol, ”Fındığımızın anavatanı şehrimizde kahverengi kokarca zararlısı ortaya çıktı. Kokarca zararlısını başımıza dert olmaktan çıkaracak ne varsa birlikte yapma adına aramızda var olan istişarelerimizi daha verimli şekle dönüştürmek, yapacaklarımızın planını, programını netleştirip en kısa sürede faaliyete geçmek gibi bir kararlılığımız ve mecburiyetimiz bulunmaktadır” diye konuştu.



“Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet”


“Bu yıl hasat döneminde gördük ki, Kokarca kendi başına bırakılmaması gereken, çiftçimizi, insanımızı üzen sonuçlara neden olan bir musibet” diyen Vali Erol, “Yapılması gerekenleri doğru zamanda, doğru yerde hep beraber yaparsak, bunun üstesinden geliriz. Bugüne kadar yapılanlarla ilgili bir özeti ve bugünden sonra ne yapılabilir? İle ilgili değerlendirmeyi bugün toplantımızda yapacağız” şeklinde konuştu.



Mücadelenin önemi


İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, geçen yıldan bu yana kahverengi kokarca ile yoğun bir mücadele gerçekleştirildiğini belirterek, son bir yılda yapılan mücadele çalışmalarını anlattı. Yılmaz, ”2023 yılı başlarında Valimizin başkanlığında ilgili sektör temsilcileri ile birlikte bir araya geldik. İlimizde nasıl bir eylen planı oluşturacağımızla ilgili kararlar almıştık. Entegre mücadelenin tüm unsurlarını kullanmak üzere mekanik mücadele, kimyasal mücadele, biyoteknik ve biyolojik mücadele kullanılması kararı verilmişti. Alınan kararlarda kışlak mücadelesi önemliydi. Kokarcanın kışı geçirmek için sığındığı yerlerde ilaçlama yapıldı. Mekanik mücadele ile birlikte kışlaklarda kokarca mücadelesi yapıldı ve on binlerce kokarca imha edildi. Bakanlığımızın bahçelerde kullanılması amacıyla ruhsatlandırdığı 4 tane ilaç vardı ama evlerde kışlaklarda kullanılacak ruhsatlı ilacımız yoktu. Yapılan çalışmalar sonucu evlerde kullanılabilecek ruhsatlı ilaçlarımız var. Kokarcayı toplanma hormonu salgılayarak bir araya çeken feromon tuzaklar da biyoteknik mücadelede kullanılıyor. Bunların da ruhsatı yoktu. Bu sene feromonlar da ruhsatlandırıldı. Biyolojik mücadele için 28 bin samuray arıları doğaya bırakıldı. Üreticilerimizi havalar ısınmaya başladığında dönem dönem ilaçlama yapılması konusunda uyarmaya çalıştık” şeklinde konuştu.



“Şehir dışında oturan üreticilerimiz dezavantajımız oldu”


Yılmaz, “Dezavantajımız, sayıları yüzde 40’ları bulan şehir dışında oturan üreticilerimiz oldu. Burada yapılan mücadeleye tam anlamıyla destek veremediler, mücadelenin içinde olamadılar. En büyük zararı Fatsa İlçemizde yaşadık. Ünye, Perşembe ve Altınordu’nun belli kısımlarında kokarca zararlısıyla karşılaştık. Geçen seneye göre elimiz daha güçlü. Feromon tuzaklarımız ve ruhsatlı ilaçlarımız var. Entegre mücadelenin her türlüsünü kullanarak, ‘cezbet-yoket’ yöntemiyle mücadeleye devam edeceğiz. Ekim aynın ikinci yarısı kasım ayı başından itibaren yoğun şekilde ilaçlama yapılacak. Bakanlığımız bin 400 feromon, 600 tane feromen tuzak gönderdi. İlçelerimize dağıtım yaptık. Yoğun olan mahallelerde tuzaklar asıldı. İlaçlama için de bir bütçe ayrıldı. Hiçbir alanı atlamamak kaydıyla topyekûn mücadele yapılacak ve kokarcanın popülasyonu en alt seviyeye indirilecek” ifadelerine yer verdi.



Toplantıda, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Perşembe Ziraat Odası Başkanı Arslan Soydan ile Altınordu Ziraat Odası Başkanı Atakan Akça da söz alarak, hızlı yayılma popülasyonuna sahip Kahverengi Kokarca zararlısı ile mücadelede topyekûn birlikte hareket edilmesi gerektiğinin altını çizerek, üreticiye görev düştüğünü, doğru zamanda, doğru yerde, doğru teknikle yapılacak mücadeleden güzel sonuçlar alınabileceğine dikkat çektiler ve özellikle gurbette yaşayan üreticilerin ilaçlama konusunda yakınları ile irtibat kurmalarını istediler.



Vali Erol: “Kahverengi kokarca kendi başına bırakılmaması gereken bir musibet”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu Erzincan’da, Eylül ayının sonlarına doğru Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu yaşandı. Şelale, yerli ve yabancı ziyaretçilerin akınına uğradı. Kent merkezine 35 kilometre uzaklıkta bulunan ve Munzur Dağı eteklerindeki Kalecik köyü sınırlarında 9 ayrı kaynak suyunun birleşmesiyle oluşan Girlevik Şelalesi’nde hafta sonu yoğunluğu yaşandı. Şelale, bugün KPSS sınavından çıkan öğrencilerin yanı sıra tur şirketleri ile gelen çok sayıda yerli ve yabancı turistin uğrak noktası oldu. Hafta sonu tatilini fırsat bilen vatandaşlar, 40 metreden akan buz gibi suyu ve doğal güzelliğiyle öne çıkan Girlevik Şelalesi’ne akın ediyor. Kışın suyunun büyük bölümünün donması ile oluşan sarkıtlar dolayısıyla büyüleyici bir manzaraya bürünen şelale, ziyaretçilerine sonbaharda da farklı güzellik sunuyor. Muhteşem doğanın öz çekim yaparak tadını çıkaran yerli ve yabancı turistler, görsel güzellikler arasında yürüyüş ve piknik yaparak zamanlarını en iyi şekilde değerlendiriyor. Girlevik Şelalesi’ne gelen vatandaşlar, “Şelale tamamen doğal, çok güzel ortam sunuyor. Erzincan’a geldiğimizde burası mutlaka uğramadan gitmediğimiz, vazgeçilmez yerlerimizden biri. Doğallığını koruması ve serinliği nedeniyle ailece piknik yaptığımız yer.” dedi. Girlevik Şelalesi, Erzincan’ın çevresindeki Erzurum, Bayburt, Gümüşhane, Tunceli’nin yanı sıra İstanbul, Bursa, Ankara, Trabzon, Antalya, İzmir ve yurt dışından gelen çok sayıda turistin akınına uğruyor.
İzmir Silahla oynarken kazara ağabeyini öldüren kardeş tutuklandı İzmir’in Buca ilçesinde, araç içinde elindeki tabancayla oynarken kazara sırtından vurduğu 22 yaşındaki ağabeyinin ölümüne sebep olan 19 yaşındaki kardeş, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olay, geçtiğimiz cuma günü akşam saat 22.50 sıralarında Buca ilçesi Adatepe Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, Ankara’dan İzmir’e gelen 16 ARJ 629 plakalı aracın sürücüsü ağabey S.Ç. (22),kardeşi S.T.Ç. (19) ve iki arkadaşıyla birlikte otomobille gezmeye başladı. Bu esnada S.T.Ç.’nin elinde bulunan tabanca 6. Sokak üzerindeyken birden ateş aldı. Kurşun ağabey S.Ç’nin sırt bölgesine isabet ederken, otomobil durdu. Ağır yaralanan S.Ç., aynı otomobille Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen ağabey S.Ç., kurtarılamadı. Panik anları kamerada Otomobilin sokağa girmesi ve araçtakilerin yaşadıkları panik anları güvenlik kamerası tarafından anbean görüntülendi. Görüntülerde; aynı araçta bulunan şüpheli S.T.Ç.’nin araçtan inip arkaya doğru yürüdüğü ve tekrar araca bindiği, yaralı sürücüyü yan koltuğa çekmesinin ardından direksiyona geçerek hastaneye hareket ettiği yer aldı. Tutuklandı Şüpheli S.T.Ç., olay sonrasında Asayiş Şube Müdürlüğü Motosikletli Polis Timleri ekiplerince suç aleti silahla birlikte yakalandı. Emniyetteki İşlemlerinin ardından Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğince adli makamlara sevk edilen şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Diyarbakır Güneydoğu Ekspres Gazetesi 21 kuruluş yılını kutladı Diyarbakır’da yayın yapan Güneydoğu Ekspres Gazetesi, kuruluşunun 21. yılını bir otelde görkemli şekilde kutladı. Kuruluş yıl dönümü etkinliğine CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, DESOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Değirmenci, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Akyıl, DİKAD Başkanı Müzeyyen Kaya, DİSİDER Başkan Yardımcısı Mesut Altın, İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube Başkanı ve Diyarbakır İKK Sekreteri Mahsum Çiya Korkmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Bölge Müdürü Fikret Dişlioğlu, BİK Diyarbakır Müdürü Ali Nuhoğlu, Diyarbakır Valiliği Basın Müdürü Hasan Kutay, İhlas Haber Ajansı (İHA) Diyarbakır Bölge Müdürü Abdulkerim Kantarcıoğlu, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Felat Bozarslan, Halk TV Sunucusu Gözde Şeker, yerel gazetelerin imtiyaz sahipleri, çok sayıda gazeteci, iş insanı ve STK temsilcisi katıldı. "Doğru, tarafsız ve ilkeli bir yayın amaçlıyoruz" Programda açılış konuşması yapan Güneydoğu Ekspres Gazetesi İmtiyaz Sahibi Hüsnü Pervane, daha önce gazete kuruluşunda yer alan isimleri sıralayarak teşekkür etti. Pervane, “Basın bir devlet için, bir ülke için aslında insanlık için çok önemli bir husus. Özellikle hukuk devletlerinde basının üçüncü göz ve kamuoyuna, vatandaşla birbirine ulaşma noktasında, sorunların çözümü noktasında ve olan biteni görmeleri açısından önemli bir yeri vardır. Haberlerimizi alıp kullanan ulusal basındaki arkadaşlara teşekkür ediyoruz. Yerelden ulusala evrensellik ilkesini burada yapmaya çalışıyoruz. Bizim çizgimiz net, doğru, tarafsız ve ilkeli bir yayın amaçlıyoruz” dedi. "Hep birlikte yerel medyayı ayakta tutabiliriz" Ardından konuşan Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti (GGC) Başkanı Felat Bozarslan, hep birlikte yerel medyayı ayakta tutmak için gayret göstermek gerektiğini dile getirdi. Bozarslan, “Öncelikle Güneydoğu Ekspres Gazetesi’nin 21. yılını kutluyorum. Umudum odur ki yerel medyamız daha da güçlensin. Bugün yerel basının çok büyük sorunları olduğunun farkındayız ama aşılamayacak bir şey değil. Hep birlikte yerel medyamızı ayakta tutabiliriz” diye konuştu. "Kentin tanıtımına her zaman ihtiyaç var" Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanımız Mustafa Fidan, basının her anlamla ülkeye ve bulunduğu kente katkı sağladığını söyledi. Fidan, "Bir kentin tanımına her zaman ihtiyaç var. Teşekkür ediyoruz, nice mutlu yıllara diyoruz" ifadelerini kullandı. "21 yıl bu çizgide güçlenerek çıkmak herkesin harcı değil" Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, yerel gazetelerin büyük sıkıntılarla mücadele ettiğini söyledi. Kaya, "Çok büyük sıkıntılarla, tarafsız, bağımsız bir gazete için gösterilen çabaları iyi hatırlıyorum. Yerel basın, bir sivil toplum faktörü olarak çok çok önemli. Bunu en iyi bilen de bizim yerel basın. Çünkü hızla, özellikle ulusal basında sesimizi duyurmak konusunda sorunlar yaşıyoruz. Tabi ki Diyarbakır sivil toplum anlamında kendine özgü koşulları olan bir kent. Basın da aynı özelliği taşıyor. Birçok ile gidiyoruz. Oradaki yerel basınla sohbet ediyoruz, gerçekten Diyarbakır’da yakalanan çizginin çok ok önemli olduğunu görüyoruz. Bizim yerel basın gurur duyulacak, başarılı bir yerel basın. Bu yerel basının ayakta durması için dönem dönem basın temsilcilerimizle sohbetler ediyoruz. 21 yıl çok önemli, birçok yerel basın var ama bir çizgiyi tutturarak çalışmak önemli. Böyle bir kadro oluşturmak ve böyle bir kadro üzerinden haber servis etmek gerçekten çok zor. Gazetenin sahibi Hüsnü kardeşimi tebrik ediyorum. 21 yıl boyunca bu çizgiyi tutarak ve güçlenerek çıkmak herkesin harcı değil. Bu anlamda Güneydoğu Ekspres’i tebrik ediyorum” şeklinde konuştu. Programda konuşan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, gazeteciliğin zor bir meslek olduğunu söyledi. Gece, sanatçıların sahne alması ve müzik eşliğinde çekilen halaylarla son buldu.