ASAYİŞ - 06 Ağustos 2024 Salı 09:01

Ordu’da savcı ile restoran çalışanları arasında gerginlik kamerada

A
A
A

Ordu’nun Aybastı içesinde, cumhuriyet savcısı ile restoran çalışanları arasında çıkan tartışma arbedeye dönüştü. Olay sonrası gözaltına alınan 15 kişiden 12’si serbest bırakıldı, 3 kişinin işlemleri sürüyor. Ailesi ile birlikte saldırıya uğrayan Cumhuriyet savcısının karakolda verdiği ifadesi ortaya çıktı.

Olay, Aybastı ilçesi Perşembe Yaylası’nda bulunan bir restoranda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ünye ilçesinde cumhuriyet savcısı olan Mücahit Şamil Koca, ailesiyle birlikte yemek yemek için restorana gitti. İş yerinin yoğun olmasından dolayı garsonlar boş masa olmadığını ’15-20’ dakika içerisinde yer olabileceğini söyledi. Bu esnada Savcı Mücahit Şamil Koca, ailesi ile birlikte çevreyi dolaşarak, bir süre sonra tekrar aynı işyerine geldi. İçeride boş masa olduğu ancak garsonların ‘rezerve’ dediği gerekçesiyle garsonlar ile savcı arasında tartışma çıktı.

9 aylık bebek olay esnasında darbe aldı

Çıkan tartışma sonrası yaşanan arbedede savcı Mücahit Şamil Koca ailesi ile birlikte dışarıya çıkartıldı. Savcı Mücahit Şamil Koca’nın 9 aylık kızı yere düştü ve darbe aldı. İşyeri sahiplerinin ve garsonların dahil olduğu olayda ihbar üzerine olay yerine jandarma ekipleri sevk edildi.

Olay sonrası işyeri sahiplerinin de aralarında bulunduğu toplamda 15 kişi gözaltına alındı. 12 kişi adliyeye çıkartılmadan serbest bırakılırken, 3 kişinin işlemleri ise sürüyor.

MHP Ünye İlçe Başkanlığı’ndan açıklama

MHP Ünye İlçe Başkanlığından yapılan açıklamada, "Perşembe Yaylası’nda Ünye Cumhuriyet Savcımız bir işletme sahibi tarafından yanında eşi, çocuğu ve kayınvalidesi de olduğu halde menfur ve menhus bir saldırıya maruz kalmış, çocuğu alnından eşi, kayınvalidesi ve kendisi de muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Her ne sebeple olursa olsun adaleti tesis için devlet tarafından görevlendirilmiş olan devletin savcısına kalkan o eli Türk milletine kalkmış farz eder hesabının da hukuk önünde sorulması için MHP Ünye İlçe Başkanlığı olarak takipçisi oluruz. Bizler çok iyi biliriz ki devlet kutsaldır ve her bir devlet görevlisi de onun himayesindedir. Bir takım sosyal medya mecralarında olaya ilişkin videonun kesilip servis edilmesi de devletimizi ve savcımızı itibarsızlaştırmaya yönelik olup videonun aslının kolluk kuvvetlerinde ve savcılıkta olduğunu da kamuoyuna bildiririm" ifadelerine yer verildi.

Olay anları güvenlik kamerasında

Öte yandan olay anı işyerinin güvenlik kamerasına yansırken, konuyla ilgili resmi açıklama yapılacağı belirtildi.

Saldırıya uğrayan savcının ifadesi ortaya çıktı

Ünye Cumhuriyet Başsavcılığında Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Mücahit Şamil Koca'nın, Aybastı ilçesin Perşembe Yaylası'nda uğradığı saldırıya ilişkin aynı günün gecesinde karakolda verdiği ifadesi ortaya çıktı. İfadesinde, hafta sonu iznini geçirmek için eşi D. Koca, 9,5 aylık kızı, kayınpederi Mahmut K., kayınvalidesi Selime K. ve eşinin 9 yaşındaki yeğeniyle birlikte ızgara salonuna gittiklerini belirten Savcı Koca, “Bahse konu bölgede dolaştıktan sonra ve ilk defa gittiğimden bölgeyi bilen kolluk olan jandarmayı arayarak nerede yemek yiyebileceğimizi sordum. Onlar da bana ‘Güleç Izgara' isimli işletmeyi tavsiye etti. Ben de bunun üzerine aynı gün saat 20.40'ta bahse konu işletmeye yukarıda belirttiğim aile fertlerimle beraber geldik. Henüz masaya oturmadan sipariş vermeden geri dönmeyi de hesap ederek şu an hatırlamadığım işletme çalışanına sipariş versek ‘kaç dakikada hazır olur?' diye sordum” ifadelerine yer verdi.

"20 dakikada çıkar' denilen sipariş için 3 dakika sonrasında ‘1 saat sürer' denildi"

İşletme çalışanının "Sipariş 20 dakikada hazır olur" demesinin ardından dışarıya çıktıklarını, 3 dakika sonrasında geri döndüklerinde ise işletme çalışanlarının sipariş için 1 saat süre verdiklerini belirten Savcı Koca ifadesinde, “O da bana ‘yaklaşık 20 dakikada çıkar' dedi. Üst kata çıkmak istedik ancak yukarıda temizlik olduğunu söyleyerek, görevli bizi alt katta bulunan yuvarlak masayı hazırlatabileceğini söyledi. O esnada bizi duyduğunu düşündüğüm, kasada duran ve adını sonradan soruşturma kapsamında öğrendiğim Yücel Güleç isimli şahıs, ‘yaklaşık 30 dakika yemeğin hazırlanması sürer' dedi. Biz de ailemle birlikte işletme çalışanlarının agresif tavırlarından, hem üst kata çıkarmamaları hem de süreyle ilgili farklılık belirttikleri için işletmeden çıkmak istedik ve ailemle birlikte kimseye bir şey demeden çıktık. Yayla merkezinde bulunan ve ismini sonradan öğrendiğim Güleç Izgaraya yaklaşık 30-40 metre uzaklıkta bulunan başka bir ızgara salonuna olan işletmenin önüne geçtik. Oranın ve diğer dükkanların boş olması sebebi ile ayrıca jandarmanın Güleç Izgarayı önermesi nedeniyle tekrar Güleç Izgarada yemek yemeye karar verdik. Güleç Izgara isimli işletmenin önünde eşim hariç diğer aile fertleri bekledi. Biz eşimle işletmeye girdik ve yaklaşık 2 dakika önce önerdikleri yuvarlak masaya oturmak istedik. Bu kez de orada çalışan bir görevli bize sipariş verip vermediğimizi sordu. Ben de şimdi vereceğimizi söyledim. Bunun üzerine çalışan da bana 1 saat beklememiz gerektiğini söyledi. Ben de bunun üzerine neden 1 saat az önce 20-30 dakika demiştiniz. 3 dakikada ne olduğunu sordum. Garson da bana yeni bir sipariş aldıklarını söyledi. Ben de işletme çalışanlarının tavrının tutarsız ve insanlarla dalga geçer şekilde olduğunu düşündüğüm için ‘buranın bir yetkilisi yok mu? Konuşmak istiyorum' dedim ve kasada duran Yücel Güleç isimli şahsın yanına geçtim” açıklamalarında bulundu.

"Sen neden ikide bir dükkana girip çıkıyorsun?"

Savcı Mücahit Şamil Koca ifadesinde, kolluk güçlerinden aldığı tavsiye üzerine kendisinin savcı olduğunu söylediğini, işyerindekilerin kendisine agresif tavırlar sergilediğini öne sürerek, “Bu kez kolluktan tavsiye aldığım için kendisine ben Ünye Cumhuriyet Savcısıyım. Kolluktan burayı önerdiler. Sizin yaptığınız ayıp değil mi? Dedim. Kendisi direkt olarak agresif bir tavır sergileyerek ‘Sen neden şimdi kimliğini söylüyorsun ki? Ben de 28 yıllık bir şeyim' dedi ama şu an hatırlamıyorum. Sesimizin yükseldiğini duyan diğer işletme çalışanları gelince az önce bana süre söyleyen çalışanları gördüm ve Yücel Güleç isimli şahsa çalışanları göstererek, ‘bu 20 dakika, bu 1 saat, sen de 30 dakika dedin' diyerek dalga mi geçiyorsunuz dedim. O da bana 'sen niye ikide bir dükkana girip çıkıyorsun' dedi. Ben de müşteriyim tabii ki girip çıkarım dedim. Bunun üzerine şu an hatırlamadığım orada duran bir çalışan agresif tavırlarla el kol hareketi yaparak 'sen ne diyorsun?' şeklinde hitaplarda bulundu. Ben ve eşim işletme çalışanlarının tavrından rahatsız olarak işletmenin dışına çıktık. Bu esnada önlüğünden yine işletme çalışanı olduğunu düşündüğüm ve ismini sonradan öğrendiğim Erkan Güleç isimli şahsı gördüm ve ona da yine ‘bu nasıl rezillik insanlarla siz dalga mı geçiyorsunuz. Hepiniz ayrı saatler söylüyorsunuz' diye serzenişte bulunurken üzerime yürüdü. Onu orada bulunan çalışanlar ayırdı. Bu esnada yine ismini sonradan öğrendiğim Abdülsamet Arpacı isimli şahıs çok hızlı bir şekilde işletmenin içinden üzerime koştu ancak yine orada bulunan şahıslar ve çalışanlar onu da tuttular” dedi.

"Sağ kulağıma yumruk yedim, 9,5 aylık kızım düştü ve yaralandı, kayınvalidemin kalçasında ağrı var"

Ünye Cumhuriyet Savcısı Mücahit Şamil Koca, ifadesinin devamında şunları söyledi:

“Ben ona odaklanmışken arkamdan sağ kulağıma bir yumruk yedim fakat kimin vurduğunu fark etmedim. O esnada orada bir kargaşa çıktı. Bu kargaşada kayınvalidem Selime K. ve kucağındaki 9,5 aylık kızım yere düştü. Sonrasında ise yine ismini sonradan öğrendiğim Ercan Güleç isimli şahıs da yine işletme içinden koşarak üzerime yürüdü ancak onu da tuttular. Daha sonrasında olay yerinden ayrıldık ve jandarmaya bilgi verdim. Olaylar sakinleştikten sonra olay esnasında çıkan kargaşa nedeniyle 9,5 aylık kızım başından yaralanmış olduğunu gördüm ve kayınvalidemin de kalçasında ağrı olduğunu öğrendim. Dosyaya konulmak amacıyla hem kendi kulağımın hem de kızımın yaralı fotoğraflarını tarafınıza vermek istiyorum. Benim olay ile ilgili bilgim ve görgüm bunlardan ibarettir. Ben daha önceden tanımadığım herhangi bir husumetim bulunmayan Güleç Izgara isimli işletme çalışanlarından Erkan Güleç, Ercan Güleç ve Abdülsamet Arpacı isimli şahısların üzerime yürümesi nedeni ile Yücel Güleç isimli şahıstan ise Cumhuriyet Savcısı olduğumu belirttiğim halde agresif tavırlar sergileyip olayı uzattığı ve diğer çalışanları tavırlarıyla tahrik ettiği için ve bu sebeple belirttiğim bu 4 şahıstan çıkan olaylar sonucu 9,5 aylık kızımın ve kayınvalidemin yaralanmalarına sebebiyet verdikleri için davacı ve şikayetçiyim.”

Öte yandan, olayla ilgili adli mercilere sevk edilen 3 kişiden Erkan Güleç tutuklandı, Abdülsamed Arpacı hakkında konutu terk etmeme şeklinde adli kontrol kararı verildi, Ercan G. ise ifadesinin ardından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından serbest bırakıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye’deki tatbikat gerçeğini aratmadı Muğla’nın Fethiye ilçesinde gerçekleştirilen yangın tatbikatı gerçeğini aratmadı. Senaryo gereği Fethiye’de bulunan bir üniversite kampüsünde yangın çıktı. İlk olarak ekip lideri, sağlık çalışanlarına olayla ilgili bilgilendirme yapıldı. Tatbikat kapsamında yaralılar ambulanslar ve minibüslerle Fethiye Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Bölgede kurulan triaj alanında olaydan etkilenen öğrenciler ve görevler muayene edilecekleri alanlara yönlendirildiler. UMKE ekibinin de destekleri ile yaralıların kısa sürede tedavilerine başlanırken; tatbikat gereği 24 kişinin hafif, 4 kişinin orta, 4 kişinin de ağır yaralı olduğu belirtildi. 4 ağır yaralının ise 3’ünün hayatını kaybettiği bilgisi aktarıldı. Ekipler kısa sürede hastaların tedavisinin yapılması adına özverili bir çalışma yürüttü. “Karşılaşılabilecek sorunları tespit ederek önleyici adımlar atmayı hedefledik” Fethiye Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. İlhan Nazlısöz, “Fethiye Devlet Hastanesi olarak afet planlaması çerçevesinde bir tatbikat gerçekleştirdik. Tatbikatımızın senaryosu, üniversite yerleşkesinde bir yangın sonrası meydana gelebilecek yaralanma ve rahatsızlıklara müdahaleyi içeriyordu. Bu sayede, karşılaşılabilecek sorunları tespit ederek önleyici adımlar atmayı hedefledik. Tatbikatın başarılı bir şekilde tamamlandığına inanıyorum. Hastanemizin çeşitli ekiplerinden doktorlar, hemşireler ve sivil savunma ekipleri dahil olmak üzere yaklaşık 24 görevli çalışmada yer aldı. Ayrıca, senaryo kapsamında 32 öğrencimizi de aktif roller üstlenmeleri için görevlendirdik. Sağ olsunlar, onlar da bizleri kırmayarak tatbikata katıldılar ve katkı sağladılar” diye konuştu.
Çankırı Çankırı’da Ekim ayında ihracat 37 milyon 55 bin dolar oldu Türkiye İstatistik Kurumu tarafından verilen bilgiye göre, Çankırı’da Ekim ayında ihracat 37 milyon 55 bin dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) ‘Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. paylaşılan verilere göre, Ekim ayında Çankırı’da yapılan ihracat 37 milyon 55 bin dolar oldu. Ekim ayında Çankırı’dan gerçekleşen ihracatın ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 27 milyon 944 bin dolar ile“iç ve dış lastik imalatı” ürün grubu bulundu. Bu ürün grubunu 5 milyon 452 bin dolar ile “makarna, şehriye, kuskus ve benzeri unlu mamullerin imalatı” ve 945 bin dolar ile “öğütülmüş hububat ve sebze ürünleri imalatı" ürün grubu takip etti. Ekim ayında Çankırı’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 53 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. Ekim ayında Çankırı’dan 80 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup ilk sırada 12 milyon 263 bin dolar ile Almanya yer aldı. En fazla ihracatın gerçekleştiği ikinci ülke 5 milyon 499 dolar ile Birleşik Krallık olurken üçüncü sırada 3 milyon 196 bin dolar ile Fransa bulundu. Çankırı’nın 2024 yılı Ekim ayındaki ithalatı ise 16 milyon 648 bin dolar oldu. Ekim ayında İhracatın ithalatı karşılama oranı Çankırı’da yüzde 222,6 oldu. İthalat, 53 farklı ürün grubunda gerçekleşti. İthalatta ilk üç sırada 4 milyon 279 bin dolar ile “diğer çok yıllık (uzun ömürlü) bitkisel ürünlerin yetiştirilmesi” ürün grubu, 3 milyon 618 bin dolar “birincil formda plastik ve sentetik kauçuk imalatı” ve 3 milyon 405 bin dolar ile “temel kimyasal maddelerin imalatı” ürün grubu yer aldı. Ekim ayında 30 farklı ülkeden Çankırı’ya yapılan ithalatta ise ilk sırada 1 milyon 866 bin dolar ile İtalya yer aldı. İkinci sırada 1 milyon 728 bin dolar ile Japonya, üçüncü sırada 1 milyon 705 bin dolar ile Tayland takip etti.
Kastamonu Kastamonu’da Ekim ayında ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu Türkiye İstatistik Kurumu tarafından verilen bilgiye göre, Kastamonu’da Ekim ayında ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) ‘Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. paylaşılan verilere göre, Ekim ayında Kastamonu’da ’yapılan ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu. Ekim ayında Kastamonu’dan gerçekleşen ihracatın ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 17 milyon 36 bin dolar ile “diğer demir dışı metal cevherlerin madenciliği” ürün grubu bulundu. Bu ürün grubunu 2 milyon 786 bin dolar ile “temel kimyasal maddelerin imalatı” ürün grubu ve 2 milyon 415 bin dolar ile “demir cevheri madenciliği” ürün grubu takip etti. Ekim ayında Kastamonu’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 57 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. Ekim ayında Kastamonu’dan 52 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup ilk sırada 16 milyon 48 bin dolar ile Çin yer aldı. En fazla ihracatın gerçekleştiği ikinci ülke 2 milyon 415 dolar ile Vietnam olurken üçüncü sırada 2 milyon 166 bin dolar ile Fas bulundu. Kastamonu’nun 2024 yılı Ekim ayındaki ithalatı ise 8 milyon 2 bin dolar oldu. Ekim ayında İhracatın ithalatı karşılama oranı Kastamonu’da yüzde 336,6 oldu. İthalat, 64 farklı ürün grubunda gerçekleşti. İthalatta ilk üç sırada 4 milyon 592 bin dolar ile “Maden,taş ocağı ve inşaat makineleri imalatı” ürün grubu, 950 bin dolar “dokuma” ürün grubu ve 446 bin dolar ile “kürk hariç,giyim eşyası imalatı” ürün grubu yer aldı. Ekim ayında 32 farklı ülkeden Kastamonu’ya yapılan ithalatta ise ilk sırada 3 milyon 832 bin dolar ile İsveç yer aldı. İkinci sırada 844 bin dolar ile İtalya, üçüncü sırada 713 bin dolar ile Hindiatan takip etti.
Ankara Çayırhan Termik Santrali işçilerinden Ankara’ya yürüyüş Ankara’nın Nallıhan ilçesinde Çayırhan Termik Santrali’nde özelleştirme karşıtı eyleme devam eden enerji ve maden işçileri, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yürüyüş başlatma kararı aldı. Çayırhan Termik Santrali’nde özelleştirmeye karşı eylem yapan maden işçileri, 9’uncu günde Ankara’ya yürüyüş başlattı. Türkiye Maden İşçileri Sendikası (MADEN-İŞ) Genel Başkanı Nurettin Akçul, özelleştirmenin iptal edilmemesi üzerine Maliye ve Hazine Bakanlığı’na kadar yürüyeceklerini dile getirdi. Akçul, yürüyüş öncesi yaptığı konuşmada Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesi ve varlık satışı kararı alınmasına karşı 9 gündür mücadele verdiklerini belirterek, “20 Kasım Çarşamba gününden bu yana yer altında bulunan 500 madencimiz kararlı bir şekilde eylemlerini sürdürürken, bizler de varlık satışına karşı sesimizi duyurmak için Ankara’ya yürüyoruz” diye konuştu. “Bakanlık yetkilileri şartnamede düzenlemelere gidileceğini ancak özelleştirmenin iptal edilmeyeceğini ilettiler” Akçul, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ve Bakanlık yetkilileri ile iki gün önce yapılan görüşmede özelleştirmeye neden karşı olduklarını ve bölge halkının taleplerini ayrıntılarıyla aktardıklarını söyleyerek, “Dün Bakanlık yetkilileri bizleri arayarak taleplerimizi dikkate aldıklarını, bu doğrultuda şartnamede bazı düzenlemelere gidileceğini ancak özelleştirmenin iptal edilmeyeceğini ilettiler. Enerji Bakanlığımızın yapacağı değişiklikler maalesef varlık satışını iptal etmeden işçilerimizin geleceğini garanti altına almamaktadır. Bu nedenle işçilerimize gereken güvencenin verilmediği, varlık satışının iptal edilmediği bu özelleştirmeye karşı yer altında ve yer üstünde son derece zor şartlarda günlerdir hak mücadelesi veren işçilerimizle birlikte Ankara’ya Maliye ve Hazine Bakanlığı’na gidiyoruz” dedi. Akçul, alınan varlık satışı ve özelleştirme kararından acilen dönülmesi gerektiğini kaydederek, “Bu bir hak mücadelesidir. İşçinin ekmeğini, emeğini ve alın terini kimseye teslim etmeyeceğiz. Ülkemizin menfaati için işçilerimiz ve bölge halkı için bu haklı mücadelemize devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.