EKONOMİ - 28 Kasım 2024 Perşembe 19:30

Kastamonu’da Ekim ayında ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu

A
A
A
Kastamonu’da Ekim ayında ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu

Türkiye İstatistik Kurumu tarafından verilen bilgiye göre, Kastamonu’da Ekim ayında ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu.


Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı (TÜİK) ‘Dış Ticaret İstatistikleri’ni açıkladı. paylaşılan verilere göre, Ekim ayında Kastamonu’da ’yapılan ihracat 26 milyon 934 bin dolar oldu. Ekim ayında Kastamonu’dan gerçekleşen ihracatın ISIC Rev4 ürün sınıflamasına göre dağılımı incelendiğinde ilk sırada 17 milyon 36 bin dolar ile “diğer demir dışı metal cevherlerin madenciliği” ürün grubu bulundu. Bu ürün grubunu 2 milyon 786 bin dolar ile “temel kimyasal maddelerin imalatı” ürün grubu ve 2 milyon 415 bin dolar ile “demir cevheri madenciliği” ürün grubu takip etti. Ekim ayında Kastamonu’dan ISIC Rev4 sınıflamasına göre 57 farklı ürün grubundan ihracat gerçekleşti. Ekim ayında Kastamonu’dan 52 farklı ülkeye ihracat yapılmış olup ilk sırada 16 milyon 48 bin dolar ile Çin yer aldı. En fazla ihracatın gerçekleştiği ikinci ülke 2 milyon 415 dolar ile Vietnam olurken üçüncü sırada 2 milyon 166 bin dolar ile Fas bulundu.


Kastamonu’nun 2024 yılı Ekim ayındaki ithalatı ise 8 milyon 2 bin dolar oldu. Ekim ayında İhracatın ithalatı karşılama oranı Kastamonu’da yüzde 336,6 oldu. İthalat, 64 farklı ürün grubunda gerçekleşti. İthalatta ilk üç sırada 4 milyon 592 bin dolar ile “Maden,taş ocağı ve inşaat makineleri imalatı” ürün grubu, 950 bin dolar “dokuma” ürün grubu ve 446 bin dolar ile “kürk hariç,giyim eşyası imalatı” ürün grubu yer aldı. Ekim ayında 32 farklı ülkeden Kastamonu’ya yapılan ithalatta ise ilk sırada 3 milyon 832 bin dolar ile İsveç yer aldı. İkinci sırada 844 bin dolar ile İtalya, üçüncü sırada 713 bin dolar ile Hindiatan takip etti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Öldürülen imam tarafından taciz edildiği öne sürülen kız o anları anlattı Adana’da 14 yaşındaki kızı taciz ettiği öne sürülerek öldürülen imamın taciz ettiği iddia edilen kız çocuğu, yaşadıklarını anlattı. Olay, 24 Kasım günü Yüreğir ilçesine bağlı Sinanpaşa Mahallesi’ndeki Fet Ahmet Camii’nde meydana gelmişti. İddiaya göre, cami imamı Tarık Karadağ, M.A. (16) isimli genç tarafından bıçaklanmış kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti. Genç daha sonra polise teslim olmuş, imamın cenazesi ise otopsi için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılmıştı. İmamın cenazesi olaydan bir gün sonra otopsinin ardından yakınları tarafından alınarak Buruk Mezarlığında dün toprağa verilmişti. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen genç ise M.A. çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. “Babamdan büyük adam, imamdan asla beklemezdim” İmam tarafından tacize uğradığı öne sürülen F.A. (14) ise yaşadıklarını anlattı. F.A., ”Ben hafızlık yapıyordum, okuldayken oğlunu tanıyordum. Hafızlık kursuna sürekli gelip gidiyordu kız yurduna yasak olmasına rağmen. Orada törenler verirken sürekli görüyordu, zamanla bana ayrı bir ilgi gösterip yaklaşıma başladı. Bu ilgiyi hissettim, ama sürekli baba sevgisidir dedim. Babamdan büyük adam imam asla beklemezdim. Düşünmedim, çoğu kişi iyi diyor, bende iyi diyordum” dedi. Kurban bayramının arifesinde kıyafet alma bahanesine kendisini dışarı çıkarttığını anlatan F.A, ”Arabasındayken elimi tutup, elimi öptü. Kıyafet almak istediği söyleyerek beni dışarı çıkartmak için ısrar etti. Ailemde yanında başkaları olacağı sanıyordum onun için gitmeme müsaade ettiler. Ben yanına gittim, arabada tek olduğunu görünce arkaya oturmak istedim. Öne geçmemi ısrar etti. Öne geçtim, yolculuktayken elimi tuttu, çekmeme rağmen devam etti. Rahatsız olduğumu belli etmeme rağmen devam etti, elimi öptü. Sarılmak istediğini söyledi, omzumda uyu gibi söylememesi gereken şeyleri söyledi. Buralardan gidelim, kimliğin yanında mı? Reşit olmayacak bir kıza söylenmemesi gereken şeyler söyledi” ifadelerine yer verdi. "Olayın üzerini örtelim dediler" F.A, ”Mesaj atıyordu, cevap vermiyordum tekrar tekrar atıp arıyordu. Hafızlık kursundaki hocamı durumu anlattım. Hocamda oranın müftüsünün eşiyle konuştu. Müftü ve eşi bana sus dedi, kesinlikle kimseye anlatma olayın üzerini örtelim dediler. Sen yanlış anlamışsındır dediler, yapmaz öyle bir şey dediler. Yanlış anlaşılacak bir şey yok her şey ortadaydı. Diyanete de savcılığı da dilekçe verdik. Dilekçemiz reddedilip takipsizlik kararı verildi. Ben olay yaşanırken çıkartıp kamerayı çekemezdim. Ben o gün tecavüze uğramadım diye bu olay kapatıldı” sözlerine yer verdi. "Ağabeyim sigara bile kullanmıyordu" Gözyaşları içerisinde sözlerine devam eden F.A., ”Biz çok çabaladık, savcılığı da ifade verdik. Her yere başvurduk ama hep reddedildik. Ağabeyime madde bağımlısı diyorsunuz ama sigara bile kullanmıyordu. Hepimiz namazlı niyazlı insanlarız. Çok çabaladık, diyanete savcılığa her yere gittik. Ama hiçbir şekilde karşılığını alamadık. Abim bugün ben yaşadım, yarın başka kızlar yaşamazsın siye konuşmak istedi. Biliyorum ki tek bana yapılmadı. Lütfen başka bir kıza olduysa susmasın. Başkalarının desteğine çok ihtiyacımız var. Benim abim kimseyi öldürmek istemezdi, o an karşılık alınca kendisini korumak için yapmak zorunda kaldı” diye konuştu. "İl ve ilçe müftüsüyle görüştüm, beni dikkate almadılar" Baba Fatih A., ”Kur’an kursundaki sınıf hocası bana durumu anlattı. Ben savcılığa suç duyurusunda bulundum. İlçe ve il müftüsüyle yüz yüze görüştüm bu konu hakkında. İmam’ın tayinin çıkarılmasını rica ettim beni dikkate almadılar. Savcılığa verdiğim dilekçe bana takipsizlik kararı olarak geldi. Ben bir dilekçe daha verdim onda da takipsizlik kararı verildi. Ben bu meseleyi eşimle görüşürken, oğlum konuşmamızı duyuyor. Ondan sonrada olanlar oluyor. Oğlum karıncayı incitmeyen birisiydi. Kendi başından bir çocuktu. Sosyal medyada esrarcı, eroinci diye yazıyorlar. Sigara bile içmeyen bir çocuktu, neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Bir baba olarak yıkılmış hissediyorum" dedi.