ÇEVRE - 18 Ekim 2024 Cuma 11:22

Niğde’nin jeotermal potansiyeli ile topraksız tarım üretimi

A
A
A
Niğde’nin jeotermal potansiyeli ile topraksız tarım üretimi

Niğde’de 40 dönüm alanda kurulan jeotermal serada, Narlıgöl’ün 60 derecelik jeotermal potansiyelinden faydalanılarak topraksız tarım yöntemiyle domates üretimi yapılacak.


Üniversite ve sanayi işbirliği ile hayata geçirilen; Niğde Valiliği, İl Özel İdaresi destekli proje ile Niğde ve Aksaray sınırında yer alan Narlıgöl’ün 60 derecelik jeotermal potansiyeli, tarımsal üretimde kullanılacak. Yerli ve milli doğal kaynakların kullanılması, Narlıgöl’deki yüksek potansiyele sahip jeotermal kaynağın değerlendirilmesi amacıyla kurulan tesiste topraksız tarımla üretime başlanacak serada domates üretimi gerçekleştirilecek.



“Narlıgöl Türkiye’nin en sıcak noktalarından birisi”


Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi TEKNOPARK’da geliştirilen proje ile ilgili bilgi veren Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Şener; Niğde’nin Anadolu´da jeotermal potansiyel açısından gelişime açık bir il olduğunu söyledi. Narlıgöl’ün Türkiye´nin en sıcak noktalarının birisi olduğunu ifade eden Şener, kurulan tesisle ilgili verdiği bilgide şunları söyledi; “Dünyada gıda krizi başlayacağı senaryosundan hareket edersek yerli ve milli kaynakların doğru kullanılması, suyun minimal ölçüde değerlendirmesi, karbon ayak izlerinin en aza indirilmesi için Türkiye Cumhuriyeti uluslararası anlaşmalara imza attı. Biz de belirlenen bu yolda yürümek için jeotermal kaynaklardan faydalanmak üzere yola çıktık. Niğde Valiliği İl Özel İdaresi tarafından ruhsatlı jeotermal alandaki kuyulardan bir tanesini kiralayarak 40 dönüm alanda örtü altı seracılığa başladık. Jeotermal ısıtmalı serada topraksız tarım yapılacak ve domates yetiştirilecek."



Topraksız tarım yöntemini öğrenen yöre halkı istihdam edilecek


Hayata geçirilen projenin üniversite ve sanayi işbirliğinin güzel bir örneği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Şener; "Şirketin Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi TEKNOPARK’da bir firması var. Ayrıca Niğde İl Özel İdaresi, Niğde Milli Eğitim ve Niğde Halk Eğitim Merkezi aracılığı ile yöredeki hanımlar topraksız tarım konusunda eğitim aldı. Dikimler gerçekleştiği zaman 60 kadın ve 40 erkek serada istihdam edilecek. Son derece modern bir sistem olduğu için otomasyon sistemleri ve yazılım programları da Niğde TEKNOPARK aracılığı ile geliştiriliyor. Modern tekniklerle ve bilimsel verilere dayalı geliştirilen bir proje" diye konuştu.



Niğde’deki jeotermal potansiyeli olan sahalar araştırılıyor


Türkiye’nin jeotermal potansiyelinin dünyada ilk üçte yer aldığını söyleyen Prof. Dr. Mehmet Şener, "Niğde Orta Anadolu’da jeotermal potansiyel açısından gelişime açık bir ilimiz. Bilinenler Çiftehan ve Narlıgöl var bizim yaptığımız çalışmalarda 3-4 tane daha potansiyel sahalar var. Bunları İl Özel İdare aracılığı ile geliştirme çalışmalarını sürdürüyoruz. Çok iddialı olacak ama Türkiye’nin en sıcak noktalarından birisinin üzerinde oturuyoruz. Burada 2 bin metrelerde yer sıcaklığı 250 ile 300 derecelere çıkıyor ama akışkan sorunu var. Onun için de projelerimiz devam ediyor" şeklinde konuştu. Çağın en büyük sorunu olan küresel ısınmaya karşı çözümlerden birisisinin yenilenebilir jeotermal kaynaklar olduğuna değinen Şener, hedeflerinin yerli ve milli kaynaklar sayesinde karbon emisyonlarını minimize etmek olduğunu söyledi. Kurulum aşaması tamamlanan serada topraksız tarım yöntemi ile üretilecek domatesler yurt dışına ihraç edilecek.



Niğde’nin jeotermal potansiyeli ile topraksız tarım üretimi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Otobüs kazası sonrası şoför konuştu: “Sabah güneşi gözümü aldı, şarampole uçtuk” Aksaray’da tur otobüsünün şarampole devrilmesi sonucu meydana gelen ve 6 kişinin öldüğü, 34 kişinin de yaralandığı kaza sonrası konuşan otobüs şoförü Nurhan Hazer, “Sabah güneşi gözümü aldı, hafif değdi bariyerlere. Kurtarayım derken şarampole uçtuk” dedi. Kaza, saat 07.00 sıralarında Aksaray-Ankara Kara yolu Acıpınar mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balıkesir Bandırma’dan yola çıkan Nurhan Hazer (60) idaresindeki 45 HB 0560 plakalı Akhisar Seyahat firmasına ait Mercedes marka yolcu otobüsü, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarparak yaklaşık 70 metre sürüklenerek şarampole devrildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans, itfaiye ve jandarma ekibi sevk edildi. İlk belirlemelere göre kazada 6 kişi hayatını kaybetti, 34 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla ilk müdahaleleri olay yerinde yapıldıktan sonra 24’ü Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 10’u ise özel hastanelere kaldırıldı. Burada tedavi altına alınan yaralılardan 4’ünün durumunun ağır olduğu öğrenildi. Hayatını kaybeden 6 kişinin kimlik tespit çalışmaları devam ederken cenazeler otopsi için morga kaldırıldı. Olay yerinde basın mensuplarına kazayı anlatan otobüs şoförü Nurhan Hazer, “Sabah güneşi gözümü aldı, hafif değdi bariyerlere. Kurtarayım derken şarampole uçtuk” dedi. Kazayı ufak sıyrıklarla atlatan bazı yaralılar ise emniyet kemeri sayesinde kurtulduklarını söyledi.
Kocaeli Kocaeli’den deprem bölgesi Hatay’a okul Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Hatay’a yapılacak 12 sınıflı okul projesinin 77 milyon 892 bin TL olan maliyetini üstlendi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Hatay’da yapılacak okul projesinin tüm maliyetini karşılayacak. Hatay Valiliği ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 26 Temmuz tarihinde imzalanan protokol çerçevesinde hayata geçirilecek projenin maliyeti 77 milyon 892 bin TL olarak belirlendi. 11 Ekim Cuma günü startı verilen projeyle Hatay’ın Kumlu ilçesinde 12 sınıf ve 90 kişilik çok amaçlı salonu bulunan okul, kente kazandırılacak. Kocaeli Üreten ve Yöneten Kadınlar Platformu öncülüğünde toplanan yardımlar da projenin finansmanında kullanılacak. Hatay Okul Projesi, toplam 2 kattan (zemin ve 1. kat) oluşuyor. Zemin kat bin 146 metrekare taban alana ve okul yapısı da toplamda 2 bin 390 metrekare inşaat alanına sahip olacak. Okul bünyesinde 48 metrekarelik 12 sınıf, anaokul sınıfı, fen sınıfı, görsel sanatlar atölyesi, müzik sınıfı, kütüphane, destek eğitim odası, beden eğitim salonu, mescit, yemekhane, öğretmenler odası, rehberlik servisi, idare odası, 90 kişilik çok amaçlı salon, okul aile birliği, zümre öğretmenler odası bulunacak. Okul bahçesinde güvenlik binası, tören alanı, 10 araçlık otopark ve çevre düzenlemesi yapılması planlanıyor. Elektrik tesisatı imalatları ve mekanik tesisatı imalatları gerçekleştirilecek proje kapsamında çevre aydınlatması da yapılacak. Deprem bölgesine yardım sürüyor Asrın felaketi olarak adlandırılan 6 Şubat 2023 Maraş Depremleri sonrasında başta Hatay olmak üzere depremden etkilenen kentlere destek veren Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bölgede yaraların sarılması için çalışmalarını sürdürüyor. Deprem sonrası Defne ilçesinde kısa sürede hastane kuran Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, aynı zamanda çadır, konteyner kentler kurmuş ve iş makineleriyle bölgede çalışmalar gerçekleştirmişti. Öte yandan Kocaeli Üreten ve Yöneten Kadınlar Platformu, Hatay için kolları sıvayarak 2 yardım gecesi düzenlemişti. Hataylılara destek için bir araya gelen platform üyeleri, ilk kampanya kapsamında depremde uzuvlarını kaybeden vatandaşlar için 4,5 milyon TL’lik fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezini açmıştı. Hatay’a okul projesi için bir kez daha yardım gecesi düzenleyen platforma, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın da destek vermişti.
Kayseri Menopoz döneminde kemik erimesine dikkat Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler; menopoz dönemindeki kadınlarda en sık görülen şikayetlerden birinin kemik erimesi olduğunu ifade ederek; hormon replasman tedavisiyle şikayetlerinin önüne geçildiğini söyledi. Menopozun her ne kadar fizyolojik bir süreç olsa da menopoza girmiş kadınlarda bazı şikayetlerin meydana geldiğini aktaran Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Dişli Gürler, "Menopoz kadınlarda yumurtalıkların artık hormon üretmeyi bırakması halidir. Menopozun Türkiye’de yaş ortalaması takriben 47 civarında olan bir durum. 45 ila 50 yaş arasında menopoza girmiş bir kadın için bu süreci normal karşılamak lazım. Her ne kadar fizyolojik bir süreç olduğunu söylesek de menopozda kadınların yaşadığı ateş basması, duygu ve durum bozuklukları, uyku bozuklukları, kemik erimesi gibi durumları hastaların kaldırması açıkçası zor olmakta. Bu dönemde hastanın bu tarz şikayetlerine karşın bir takım önlemler almaktayız. Özellikle yeni menopoza girmiş ve bu şikayetlerle bize başvuran hastalarda hormon replasman tedavisi yaparak hastaların bu şikayetlerden kurtulmasını sağlıyoruz. Bununla beraber bazen hormon replasman tedavisini başlayamadığımız durumlar olmakta, çünkü her hastaya hormon replasman tedavisi vermek doğru değil. Bu tedaviyi veremediğimiz durumlarda da yine bu hormonlara benzer bir takım bitkisel tedaviler düzenliyoruz. Fakat hormon replasman tedavisinin işe yaradığı kemik erimesi gibi bir durumu diğer başladığımız bitkisel tedavilerle maalesef önüne geçemiyoruz. Çünkü biliyoruz ki menopoz döneminde bizim gördüğümüz en sık durumlardan bir tanesi kemik erimesi durumu. Tabi ki bu durumun önüne sadece tedaviyle değil hastanın hayatında gerçekleştirecek bir takım değişikliklerle de geçmek lazım. Bunlardan bir tanesi, hayatımıza egzersiz dahil etmek. Yine beslenme noktasında günlük süt, yoğurt tüketimini artırarak kalsiyum ve D vitamininden zengin beslenmek. Yine güneşten daha çok faydalanmalarını sağlamak kemik erimesinden korunmak noktasında menopoz hastalarına önerdiğimiz yöntemlerden birkaçı. Bununla beraber hastalarımızın bazen beslenme önerileri ile önüne geçemedikleri kalsiyum ve D vitamini eksikliklerini takviye olarak başlayarak tamamlayabiliyoruz" dedi. "Meme tarama ve momografi çok önemli" Doktorların uyguladığı tedavilerin yanı sıra hastaların da bu dönemi önemseyerek yaşamalarının önemli olduğunu ifade edem Op. Dr. Gürler; "Yine menopozdaki hastamız için, özellikle hormon replasman tedavisi kullandırdığımız hastalarımız için meme tarama programını mutlaka öneriyoruz. Meme tarama programı, menopozdaki hastalar için gerçekten çok önemli. Yıllık bir şekilde takiplerini yaptırmaları, 2 yılda bir momografi tetkiklerini yaptırmalarını çok önemsiyoruz. Yine kemik erimesi için de yıllık kemik taraması yaptırmak menopoz hastalarına önerdiğimiz başlıca önlemlerden birkaçı. İşin özünde menopozu hayatımızın bir dönemi olarak görüp bunu biraz da kabullenerek yaşamak belki psikolojik olarak da bu dönemi rahat atlatmak noktasında çok önemli. Bu fizyolojik dönemde hastaların yaşadığı sıkıntıların önüne geçmek için tabi ki yardımcı oluyoruz ama, onların psikolojik açıdan bu dönemi önemseyerek yaşamaları bizim gösterdiğimiz çabalara büyük katkı sağlamakta" ifadelerini kullandı.